AÇILIM TÜRLERİ
“Bu çalışmanın yayına gönderileceği gϋn Tϋrkiye’de 22 Temmuz seçimleri yapıldı. Seçim sonuçlarına göre AKP’nin tek başına Tϋrkiye’nin bϋyϋk ve dolayısıyla dışa bağlı sermayesinin temsilcisi olabileceği netleşmiş oldu. Tϋrkiye’de uluslaşma sϋrecinin köktenci atılımlara gebe olduğu söylenebilir.”
Bu paragrafı açmaya çalıșalım.
Birinci tümce bir olayın gerçekleșmiș olduğunu bildiriyor. Seçim yapılmıșmıș.
Nasıl bir ‘seçim’ yapılmıș? Adayların belirlenmesinden seçim barajı sorununa; propaganda sürecinden siyasal partilerin yapısına değin neresini açmak istiyorsanız orasını açın.
Neden 22 Temmuz’da yapılmıș? Erken mi imiș geç mi?
Açın!
İkinci tümce ise bir saptama içeriyor: Türkiye’de büyük ve dolayısıyla dıșa bağlı sermeyenin ‘tek parti’ye oynadığı ve bunun Alaca Karanlık Partisi olduğu ileri sürülüyor.
Sermaye, uluslararası sermaye, temsilcilik, sömürü, bağımlılık..
Açın açabildiğiniz kadar.
Son tümce ise bir kestirimi dile getiriyor.
Bir öngrü.
Bir çıkarsama da denilebilir.
Ne diyor?
Türkiye’de uluslașma süreci köktenci atılımlara gebe..dir.
Bu son tümceyi de birlikte açmaya çalıșalım.
Bir ‘uluslașma süreci’ ne denli engellenmeye çalıșılırsa o denli ‘köktenci bir atılım’ yapmaya zorlanmıș olur demektedir.
Köktenci olması da toptancı olması demektir özünde.
Öyle ki, parti-marti, seçim-meçim; ulusal ya da uluslararası olsun sermaye-mermaye; ulusal ya da uluslararası olsun ordu-mordu, ulusal ya da uluslararası olsun bağ-mağ her ne ise kökünden değistirilecek demektir.
Kökü birden ne olabilirmiș?
Ta-nın-ma-ya-bi-lir-miș.
Ve yeniden ta-nım-la-na-bi-lir-miș.
Hükûmet-mükumet ne olabilirmiș; ‘Zero problem’.
Bu hükûmetin polisi-molisi ne olabilirmiș; ‘no problem’.
Bu hükûmetin savcısı-mavcısı ne olabilirmiș; ‘non problème’.
Açıldıkça açılabiliyor demek ki.
O arada, çok bilmișler ile sağ ve solduyu sahipleri ne yapabilirlermiș?
Nabza göre șerbet vermeye devam ederlermiș.
Ülkesini seven, onuruyla yașamak isteyenler ne yapabilirlermiș?
No comment!
Bu sonuncular, televizyon sunucuları gibi ‘çok’ konușmazlar.
Yapacaklarını yaptıktan sonra, yaptıklarını bașkaları konușurlarmıș.
İște yukarıdaki paragrafla anlatılmak istenenlerin açılabileceği en son nokta burasıdır.
Artık bu noktadan sonra, ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararı șöyle olsa’ ‘halkoylaması sonucu böyle olsa’ gibi yorumlar ancak ve sadece ‘teyzemin sakalı olsa’ sözü kadar anlamlı olabilir.
Ne ki hala açılabilecek șeyler de yok değildir.
Leșlerin gömüleceği çukurlar ile kanların akıtılacağı kanallar.
Açılabilecek kadar açılmasında yarar var da ondan.
Habip Hamza Erdem