Açılımlar ya da borular - Nadim MACİT

Din-İzlem (Teo-Strateji) Uzmanı

Açılımlar ya da borular - Nadim MACİT

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Eyl 05, 2009 15:22

Açılımlar ya da borular

2009 CSIS raporunun ‘Bir Enerji Köprüsü Olarak Türkiye’ başlığı altında yaptığı değerlendirmelerle açılımlar arasında ‘borular’ var. Türkiye’yi bir enerji köprüsü olarak tanımlamanın gereği ‘enerji aktarımını’ güven altına almak olduğuna göre açılımları borulardan ayrı olarak düşünmek pek mümkün görünmüyor. Asya’yı Avrupa’ya, daha geniş anlamda Doğu’yu Batı’ya bağlayan ‘Köprü Ülkeyi’ şu aşamada bölmek dünya güç dengeleri açısından stratejik aklın dışına düşmektedir. Enerji ve diğer geçişleri sağlamak için Köprü Ülke’nin kontrol altına alınması şu an itibariyle daha işlevsel ve aklidir. Öyleyse şu süreçte Türkiye bölünmek istenen bir ülke değil de, kontrol altında tutulması gereken ‘hormonlu ülke’ konumundadır.

Uzun bir tarihi olan ‘dini-etnik ayrıştırma’ politikasının Anadolu topraklarında ‘boru’ işlevi gördüğü yeni değildir. Osmanlı’nın çöküş sürecinde her taraftan başını kaldıran ve isyan eden milletler ve bu milletleri destekleyen Rusya, İngiltere, Fransa, daha sonra ABD gibi güçler öyle bir boru döşediler ki Osmanlı uzun süre kımıldayamadı! Bu gerçeği bütün tarihçiler bilir. Her ne kadar tarih hırsızları ‘dünü dikkate alarak’ bu günün sorunlarını çözemeyiz gibi görüşleri boru gibi üfürseler de her millet tarihini sırtında taşır. Tarihini bir kenara atmak için aklı ve ruhu olmayan boru gibi adam olmak gerekir. İnsanlar düşünürler, borular ise içinde olanları aktarırlar. Etiketi ve markası ne olursa olsun boru olmanın kaderi budur.

Boruların türleri ve işlevleri farklıdır. Su boruları, enerji boruları ayrı, Washington-Ankara, Erivan-Ankara, Bürüksel-Ankara boruları ayrıdır. Her ikisi de borudur, fakat rolleri farklıdır. Nitekim ikinciler akıllarına zerk edilen görüşleri ve düşünceleri boru gibi aktarırlar. Birinci boru türleri ekonomik çıkarı sağladıkları için ülkeleri birbirine bağlarlar. En fazla kontrol sistemini derinleştirirler. Ne var ki ikinci boruların bizzat kendileri değil de, aktardıkları tehlikeli olabilir. Kendileri ‘aktarım’ amaçlıdır. Aktarımın türüne ve biçimine göre rol üstlenirler. Ancak bu marka boruları döşeyenler ‘aktarılanları kullanarak’ ülkenin aleyhine faaliyetler yapabilirler. Bir TV programında ‘millet, milli kimlik ve malum açılımlar’ üzerine konuşan bir zat-ı muhterem kendisinin Rus olabileceğini söyledi. Zaten borular markalarını bilmezler. Onları üreten, etiketleyen ve kullananlar başkalarıdır.

Uzun sözün kısası son zamanlarda gündemi işgal eden açılımlar, batı dünyasının geleceği için zorunlu olan enerji havzalarını ve hatlarını kontrol altına alma politikasıyla doğrudan bağlantılıdır. Harita üzerinde enerji boru hatları ve Türkiye’nin konumu analiz edilirse bu gerçek rahatlıkla görülür. Irak’tan çekilmeyi planlayan ABD birinci safhada ‘barut fıçısı haline getirdiği’ bölgenin kontrolünü Türkiye’ye vererek Köprü Ülke olma rolünü arızasız yerine getirmesini istemektedir. Bunun gerçekleşmesi için dışarıdan üretilen ve Türkiye’nin boynuna dolandırılan sorunların askıya alınması gerekmektedir. Ancak bunu yaparken daha sonra kontrolü derinleştirmeye yönelik olarak Türkiye’nin kültürel ve siyasi kodlarını bozarak geleceğe yatırım yapmaktadır.

İkinci safha, enerji borularının döşenme hatlarına ve farklı seçenekleri kullanma imkânına bağlıdır. Eğer Ermenistan ve muhtemel Kürdistan üzerinden ‘enerji havzaları ve hatları güven altına alınırsa’ sıkı kontrole tabi tutulan Türkiye ikinci tür boruları kullanan ve Türk Milleti’ni manipüle eden güçler tarafından bölünebilir. Fakat şu gerçeği unutmamak lazım ki bu millet, tarihin her döneminde bazı arızalar yaşamıştır. Ne var ki boruları ve borucuları fark edince fena halde öttürmüştür. Üfürmek başkadır, öttürmek başkadır.

İnanıyor ve güveniyorum ki bu millet, böyle bir seçenekle baş başa kalmaz!


Nadim MACİT, 5 Eylül 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Borucu basindan herkese duyuru!

İletigönderen CSI-LasVegas » Cum Eyl 11, 2009 10:25

Sayin Nadim Macit Hocam,siz hic kaygilanmayin.Biz Turk ulusu olarak her seyin bilincin-
deyiz. En kisa surede Turkiye'ye dosenmek istenen bu borulari sokecegiz, onlari bize
dosemek isteyen, doseyicilerin bir yerlerine doseyecegiz!Turk ulusunu kimse kandiramaz!
Kullanıcı küçük betizi
CSI-LasVegas
Uzaklaştırıldı
 
İletiler: 5
Kayıt: Cum Eyl 11, 2009 10:03

Re: Açılımlar ya da borular - Nadim MACİT

İletigönderen FahrettinAltay » Cum Eyl 11, 2009 11:10

CSI-Las Vegas kardesim... iyi de biz bunu nasil yapacagiz? Bu olanlar Amerikan televizyon dizilerine benzemez. Su an ne birlik var, ne beraberlik var... hatta memleketi bocek kafalilar sarmis. Turk evladi uykuya dalmis.
Bakiniz, 2 gunde kac tane sehit veriyoruz... kimin sesi cikiyor? Basbakan bile Sehit olduklarini kabulenip allahdan rahmet dilemiyor. Tek dinsizin dedigi "Askerimize sikilan kursun acilim suretini degistirmez!" ...
Ataturk da Ergenekoncuymus diyorlar, bekliyorum halk bayragini kapar sokaga dokulur diye... mahalesef benim yuzum kizariyor. Kimsenin umrunda bile degil. Hic bir gazete bunu yazmiyor.
Halk gazete okumuyor, kitap okumuyor, hepsi rahat bir uykuda...
Hani ne oldu ".. hangi cilgin bana zincir vuracakmis? -Sasarim!" cumlesine?

Tek umidimiz yuce Turk Sillahli Kuvvetlerdir diyorum... onlardan pek ses yok! Zahaten basladim dusunmeye "Ya TSKnin icine girmislerse???"
Bunlar cok urpetiyor beni, inanki uykum kaciyor. Ne yapsak, ne etsek? Akla birsey gelmiyor. Bu isler artik demokrasi icinde cozulmez. Dusmanimiz artik belli. 500 tane Vatan Haini, ABD, AB bukadar!
Eger asaidaki maddelerin hic biri gerceklesirse, bizler nasil bakariz cocuklarimizin yuzune? Bizler nasil yasariz?
- Kurdistan kurulacakmi?
- Buyuk Ermenistan projesi gerceklesecekmi?
- TSK zayiflatacakmi? Agir sillahlari ellerinden alinacakmi?
- Pontus Rum kurulacakmi?
- Izmir ve Ege Yunanlilara verilecekmi?
- Kibris elden gidecekmi? Ki - bazi kose yazarlari kibris 4 sene evel verildigini ve simdiye kadar aciklanmadigini soyluyorlar. Bunu anlamak icin ABnin Turkiyeye verdigi muzakereleri okumaniz gerekir.
- Yuce Turk tarihden silinecekmi? Gun gectikce bu oluyor.
Anayasadan Turk kelimesinin cikartilmasi gundemde. Ermenilere ozur dileyip Turklerin tarihde ilk soykirimi yaptiklarini bize kabul ettireceklerdir. Yuce Turk Milleti hem nakit hem toprak verecektir. Tarihimizi degistirip silecekler.

Inanki insallah ben abartiyor ve yaniliyor olsam. Ama ne yazik ki, ben bunlarin arasinda cok yasadim. Ingilizlerin, Amerikalilarin, Avrupalilarin nasil yuzune bakip gulumseyerek bicagi soktuklarini cok iyi biliyorum.
Bunlar 50 yillik Yuz yillik plan yapiyor. Turk Milleti hala "Bu devirde olmaz boyle sey" diye rahat rahat uykuda!

Saygilarimla.
Bayraklari Bayrak yapan, ustundeki kandir, Toprak ugruna olen varsa VATANDIR
Kullanıcı küçük betizi
FahrettinAltay
Üye
Üye
 
İletiler: 81
Kayıt: Pzt Eyl 07, 2009 11:54


Şu dizine dön: Nadim MACİT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x