Adli kontrol altına alınan kendi iktidarlarıdır!
Fransa'da aydınlar Cezayir'in işgal edilmesi kararına karşı çıkar. Bugünkü Sarı Yelekliler gibi o zaman da gençler sokağa iner ve gösteriler yapar. Ünlü düşünür, Jean Paul Sartre, protestocuların en büyük dayanağıdır. De Gaulle'ün onu tutuklatmak isteyenlere "Sartre, Fransa'dır" dediği rivayet edilir.
Bugün Türkiye'nin gidişatı ile ilgili söz söyleyen ünlü sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla soruşturulması da böyle bir durumdur. Bu sanatçılar, Türkiye'nin gülen, güldüren yüzüdür. Metin Akpınar, Zeki Alasya, Kemal Sunal, Levent Kırca, ömrümüze ömür katan insanlardır. Onlar Türkiye'dir.
Onlara fikirlerini açıkladılar diye hakaret etmektir asıl suç olan. Türkiye'dir.
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in soruşturma sonuçlanıncaya kadar, haftada bir karakola imza vermek ve yurt dışına çıkmamak mecburiyetinde bırakılması, sadece onların değil, bütün Türkiye'nin adli kontrole tabi tutulmasıdır. Hem de seçimler öncesinde…
* * *
Bu tür uygulamalar, aslında Türkiye'yi küçük düşürmektedir. Mısır'dan da bir örnek verelim…
Mursi işbaşındayken şöhret olan Yusuf adlı komedyen Mursi'ye hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanır ve bir süre hapiste tutulur. Yusuf, Mursi'nin Temmuz ayında devrilmesinin ardından ilk defa sahne aldığında, bu defa Genelkurmay Başkanı General Abdülfettah Sisi'nin etkisiyle kurulan yeni yönetimi hicvetmeye başlar. Bu defa, "orduyu küçük düşürerek milli güvenliği tehdit ettiği" gerekçesiyle soruşturulur.
Yusuf, o zaman dış basına şu demeci verir:
"Hiçbir şekilde bize saldıran, bizi dinden dönmüş ilan eden ve bizim için darağacı kuranlara omuz vermeyeceğim. Aynı zamanda, bu vatan hainliği suçlamalarına, sindirmelere ve güvenlik kuvvetlerinin keyfi tutuklama ve şiddetine de karşıyım… Korkuyoruz ki din adına yapılan faşizmin yerine; millet ve milli güvenlik adına yapılan faşizm geçecek."
Dikkat ederseniz Müjdat Gezen de "Korkmuyorum. Kenan Evren döneminde de korkmadım" diyor.
* * *
Bugün Türkiye'de ne yapılıyorsa devletin bekası adına yapılıyor. Eleştirenler, devletin bekası adına tutuklanıyor veya adli kontrole tabi tutuluyor. Oysa yapılan işlerin devletin bekasını tehdit ettiği anlaşılıyor.
Bu sebeple düşünen, konuşan herkesi yıldırmaya, korkutmaya veya adli kontrol altına almaya çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki adli kontrol altına alınan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen değil, kendi iktidarlarıdır.
Arslan BULUT, 25 Aralık 2018
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr