Afrodit kime peşkeş çekiliyor
Nasreddin Hoca’nın yorganının yürütülmesi misali, çoğu kez gerçeği öğrendiğinizde iş işten geçmiş olur.
Annan Planı, Kıbrıs ve Türkiye’de halka Hacıbekir lokumu gibi yutturulurken, Denktaş, çözümsüzlüğün sorumlusu olarak çarmıha geriliyordu.
Türkiyeli sermayenin Türkiyeli medyası; “YES BE ANNEM!” manşetleriyle beyin yıkarken, çözümün önündeki engeller, “Balyoz-Ergenekon- Askeri Casusluk-Amirallere Suikast” gibi FETÖ kumpaslarıyla birer birer ortadan kaldırıyordu!
Takke düşüp kel görünür amma velakin, atı çalan da Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur! Akdeniz’i, Ege’yi, Türk donanmasına kapatıp, Marmara’dan çıkamaz hale getirmek isteyen üst akılın, paralel ihanet şebekesine tetikçiliğini yaptırdığı tezgahın niçin kurulduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye ve KKTC’nin haklı itirazlarını kale almadan tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge (MEB ) kapsamında, Kıbrıs ile Mısır arasında oluşturduğu 12 No’lu Parsele “AFRODİT” adını vermiş! Afrodit’i de uluslararası petrol tekellerinden Nobel Enerji bünyesinde oluşturulan ABD-İsrail-Hollanda Konsorsiyumu’na teslim etmiş!
12 No’lu Parsel’de 18 yıl süreceği öngörülen üretimden 9 milyar doların üzerinde gelir bekleniyor. Afrodit’ten çıkarılacak gaz, döşenecek boru hattıyla Mısır’ın İskenderiye limanından dünya pazarlarına sunulacak. Sizin anlayacağınız, Afrodit’e çöken çökene. Bir tek Türk’e yasak!
Türkiye’ye; “Preveze’yi unut, İnebahtı’nda kal” deniyor. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye, Çanakkale Boğazı’ndan çıkıp Ege’ye açılması halinde ağzına acı biber sürülmekle tehdit ediliyor. Daha anlaşılır biçimde söyleyelim: Akdeniz ülkesi Türkiye’ye Akdeniz yasaklanıyor!
Devlet işlerinin şaka kaldırmayacağının, hafiflik ve hayal dünyasının gerçek dışı fantezileriyle de devlet yönetilemeyeceğinin son örneğini okurlarımızla paylaşalım istedik.
Hüseyin Özbek
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı
Av. Hüseyin ÖZBEK, 8 Haziran 2019