Ağar ve Mumcu, erken seçim kararı alınmasını istedi
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde erken seçim çağrısında bulundular.
TBMM'de düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ağar, her iki partinin cumhurbaşkanı seçimi sürecinde başlayan ortak hareket etme konusunda partilerin yetkili organları ve il başkanları ile görüşmeler yaptığını ve bunları bitirme noktasına geldiklerini söyledi.
Ağar, Türkiye'de temel zeminin demokrasi olduğuna işaret ederek, "Bugün YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e yapılmak istenen saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Türkiye, bu tip provokatif olayları kaldıramaz. Herkes son derece dikkatli olmalı. Tedbirler en üst seviyede olmalı. Türkiye'nin demokrasi dışında hiçbir çözümü yoktur" diye konuştu.
SEÇİM KARARI
ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu ile bu akşam görüştüklerini anlatan Ağar, "istişareler devam ederken yarını kazanmak için hükümetin önünde hala bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu fırsat da (cumhurbaşkanı) seçim sürecinden vazgeçilerek, bir erken seçim kararı almayı başarmasıdır Meclisin" dedi.
Yenilenmiş bir iradenin ortaya koyacağı tablonun önemine işaret eden Ağar, yeni tablonun da milletin daha çok içine sineceğini bildirdi.
MUMCU'NUN SÖZLERİ
ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu da Türkiye'nin önündeki 48 saatin hayati derecede önemli olduğunu savunarak, şunları söyledi:
"Bugün Sayın Teziç'e karşı girişilen ve teşebbüs aşamasında kalan suikastın bizi derin kaygılara sürüklediğini ifade etmeliyim. Geçmişten bugüne devam edegelen benzer olaylarla birlikte düşünüldüğünde Türkiye Cumhuriyeti devleti provokasyonlara çok açık bir hale gelmiştir. Kaygı duyduğumuz husus, cumhurbaşkanı seçimi paralelinde artan gerilimlerin, bu provokasyonlarla toplumu huzursuz edecek, huzursuzluğun da ötesinde yönetilmesi zor kaosların önünü açabilecek boyutta olması ihtimalidir." Mumcu, iktidar olmanın sorumlu davranmayı gerektirdiğini, bugünkü Mecliste iktidar partisinin desteklemediği herhangi bir karar almanın imkansız olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çeşitli ihtimaller dikkate alındığında AK Parti çoğunluğunun Türkiye'ye karşı sorumluluğu, yarından tezi yok bir erken seçim kararı almasıdır. Aksi halde cumhurbaşkanı seçimi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye için çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirecektir. Günler, aylar belki de yıllar sürebilecek rahatsızlıkları Türkiye'ye reva görmemek lazım. Tedbir almak ve Türkiye'yi bu mecraya sokmadan, hemen seçime götürmek, en akılcı ve bugünden görülen tek çıkar yoldur. Bu noktada Hükümete, her iki parti adına ortak bir çağrıda bulunuyoruz; bu fırsat değerlendirilmelidir. Türkiye, cumhurbaşkanı seçimlerine geçmeden önce erken seçim kararı almalıdır ve cumhurbaşkanı seçimini, bu seçimden çıkan parlamentoya yaptırmalıdır." Mumcu, çağrılarının amacının iktidar partisine cumhurbaşkanı seçtirmemek değil, Türkiye'ye huzur veren ve demokratik iradesinden kuşku duyulmayan bir seçim yapma imkanı sunma girişimi olduğunu kaydetti.
SUİKAST GİRİŞİMİ
"Prof. Dr. Teziç'e yönelik suikast girişiminin ima ettiği kaygıların" Hükümet tarafından da dikkate alınmasını isteyen Mumcu, "Türkiye'nin huzuru için Hükümetin sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" dedi.
Mumcu, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın sözlerine aynen katıldığın ifade ederek, Hükümeti, ortak bir irade beyanıyla çok acil bir seçim kararı almaya davet ettiklerini yineledi.
SORULAR
Ağar, bir gazetecinin sorusu üzerine, yarın Mumcu ile bir araya gelerek her iki partinin "müşterek bir kararı açıklama imkanı olup olmadığını" değerlendireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunun yapılabilmesi için 367 milletvekilinin TBMM Genel Kurulunda hazır bulunması ile ilgili iddiaların hatırlatılması üzerine Ağar, bu konudaki görüşlerini daha önce açıkladıklarını hatırlatarak, iktidar partisinin 3. turda cumhurbaşkanını seçebileceğini ifade etti.
İktidar partisinden erken seçim çağrısına olumsuz yanıt gelmesi durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine de Ağar, "olumsuz yanıt gelirse değerlendiririz" dedi.
Bir başka soru üzerine de Ağar, erken seçim konusunda CHP ile temaslarının olmadığını bildirdi.
27 Nisan Cuma günü yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylaması için Genel Kurula girip girmeyeceklerinin sorulması üzerine ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu, konuya ilişkin grup ve parti kararı alınamamasının hukuki bir zorunluluk olduğunu söyledi. Bunun kendi iradelerine kalmış bir durum olmadığını ifade eden Mumcu, "Ancak, parti genel başkanlarının tutumlarının partiyi temsil edeceği hiç şüphesiz. Biz, istemesek bile kamuoyunun takdirinde olacaktır. Amacımız, Türkiye'yi bir taraftan iktidar, bir taraftan ana muhalefetin içine soktuğu çelişkili durumdan çıkarmaktır" diye konuştu.
Mumcu, 367 sayısı bulunsa da bulunmasa da cumhurbaşkanı seçiminin böylesi bir ortamda gerçekleşmesinin Türkiye için hayırlı olmayacağını ileri sürerek, iktidar partisini sağduyulu davranmaya çağırdı.
SEÇİME KATILIP KATILMAMA...
Bir gazetecinin Genel Kurula katılıp katılmama konusunda yarın ortak bir karar alıp almayacakları yönündeki sorusuna Ağar, "muhtemelen" yanıtını verirken, Mumcu, şöyle konuştu:
"Biz istişare edeceğimizi ve ortak karar arayacağımıza karar verdik. Ama takdir edersiniz ki bu, milletvekillerinin iradelerinin sınırlandırılamayacağı bir husustur. Ortak karar vermek arzumuz kesindir. Ortak karar verilememiş olsa bile bu işbirliği arayışımızın sona erdiği anlamına gelmez. Milletvekili iradesini baskı altına alabilecek bir kudretimizin olmadığı bilinmelidir." Ağar da Mumcu'nun sözleri üzerine, "Bu bir siyasi karardır. Bu siyasi karar, önümüzdeki seçimleri etkileyecek olan bir siyasi karardır. Elbette ki milletvekili arkadaşlarımız, bu siyasi sorumluluklarının şuurunda olan arkadaşlarımızdır" diye konuştu.
Kaynak