Aileye ölümden doğrudan zarar görmediniz denildi

İntihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ölümünün üzerinden tam 10 yıl geçti.

✔ Deniz Yarbay Ali Tatar, 5 Aralık 2009'da tutuklandı, 11 gün sonra da tahliye edildi.
✔ Savcı Süleyman Pehlivan tahliyeye itiraz etti, kabul edildi. Tatar evinde intihar etti.
✔ Aile, tutuklanan Savcı Pehlivan'ın davasına müdahil olmak istedi.
✔ Yargıtay 9. Ceza “Ölümden doğrudan zarar görmediniz” diye talebi reddetti.



1– Karanlık günlerdi… ‘Alnı secdeye varan cemaat'in o günlerde Silivri'ye, Hasdal'a, Metris'e göndermediği isim kalmamıştı.… 2007'de başlayan süreç, 2009'da daha da hızlanmıştı!

Deniz Kuvvetleri'nin başında Oramiral Eşref Uğur Yiğit vardı ve önüne bir dosya konulmuştu!

Dosyada “amirallere suikast” yapılacağı iddia ediliyordu.

Soruşturmanın başındaki savcı Süleyman Pehlivan, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü de bugün Silivri'de yatan Yurt Atayün'dü. Dava ‘amirallere suikasttan' Poyrazköy'e evrilmiş, teğmenler de çuvala atılmıştı! Poyrazköy iddianamesinde, o dönem İşçi Partisi'nin Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Silivri'den gönderdiği talimatları, teğmenlere Yarbay Ali Tatar'ın ilettiği yazılmıştı. Yani…

O gün yaklaşmıştı.

5 Aralı 2009!

Ali Tatar, o dönem adı cemaat olan örgütün özel yetkili savcıları tarafından gözaltına alındı. Savcı Süleyman Pehlivan, Tatar'ı, “Silahlı terör örgütü üyesi” olduğu gerekçesiyle tutuklanması talebiyle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. 10. Ağır Ceza'nın nöbetçi hakimi Davut Bedir aynı gün Ali Tatar'ın tutuklanmasına karar verdi. Avukatı itiraz etti, çünkü tutuklu olan Doğu Perinçek'le Mayıs 2008'de bir toplantı yapması imkansızdı,,, Tatar'ın! Belge sahteydi!…İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Aralık 2009'da Hasdal Askeri Cezaevi'nden tahliye etti! Savcı Süleyman Pehlivan tahliyeden 1 gün sonra karara itiraz etti!

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi 18 Aralık 2009 günü, oy çokluğuyla (2'ye 1) Tatar'ın yeniden tutuklanmasına karar verdi. ‘Bir daha cezaevine dönmem' diyen Tatar, 19 Aralık'ta, evinde intihar etti. Bugün ölümünün 10'uncu yılı! Aile cumartesi günü Karşıyaka Mezarlığı'nda Tatar'ı anacak… Geride, Yarbay Tatar'ın cenaze törenine katılan Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit'in “Amirallere suikast yalanına hiçbir zaman inanmadım” diyen cümlesi ve Savcı Süleyman Pehlivan'a verilen 13 yıl hapis cezası kaldı… Bir de…

2– İntihara sürüklenmedi mi?



Savcı Süleyman Pehlivan, Ali Tatar'ın intiharının ardından 2011 yılında HSYK tarafından Yargıtay'a atandı! Devran döndü ve Pehlivan 5 Ağustos 2016'da tutuklandı. Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görüldü. İşte o mahkemede çok çarpıcı bir olay yaşandı. Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, 24 Ocak 2018'de görülen duruşmada müdahillik talebinde bulundu. Ailenin müdahil olma talebi, ‘ölümden doğrudan zarar görmedikleri' gerekçesiyle reddedildi.

Herkes şaşkındı! “Ölümden doğrudan zarar” başka nasıl görülürdü? Biri oğlunu kaybetmiş, biri kardeşini, biri eşini…… Müdahillik talebinde bulunan

Ahmet Tatar'ın mahkemede yaptığı konuşma şöyleydi: “… Talebimiz basit, açık, yalın ve net. Adalet istiyoruz. Sanığın FETÖ mensubu olarak işlediği suçlardan, birinci derecede zarar görerek ailesinden bir canı, ülkesinden 249 canı kaybetmiş bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak müdahil olmak istiyoruz. Sanığın mahkemenizde en adil şekilde yargılanmasını, talep ediyoruz.”

Ancak…

Aile zarar görmemişti!

Ali Tatar intihara sürüklenmemişti!

‘Sanki Savcı Pehlivan değil biz yargılanıyorduk'

3– ‘Sanki Savcı Pehlivan değil biz yargılanıyorduk'



Mücadeleden yılmayan ağabey Ahmet Tatar Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Duruşma günü destek için gelen arkadaşlarımızla birlikte adeta suçlu muamelesine maruz kaldık. İtirazlarımız hep ‘Başkanın emri' denilerek geri çevrildi. Bin dereden su getirilerek duruşma salonuna girmemiz engellenmeye çalışıldı. Duruşma başladığı ve içerde yer olduğu halde biz hala içeri girecek sayı konusunda görevlilerle tartışıyorduk. İçeri girdikten sonra mahkeme heyetinin sert ve incitici tavrı ile karşılaştık. Bizim yıllardır yüzleşmeyi beklediğimiz FETÖ tetikçisi bizden kaçırılmaya çalışılıyordu. Türk ordusuna kumpas kuran, yargıya güveni sıfırlayan, Yargıtay'ın 150 yıllık itibarına gölge düşüren ve ülkeyi uçuruma sürükleyen FETÖ nün elemanı Süleyman Pehlivan değil de sanki biz yargılanacakmışız gibi bir hava estiriliyordu duruşma salonunda. ‘Lütfen' izin verilip müdahillik dilekçemizi okumaya başladığımda başkanın asıl tacizleri başladı. FETÖ sanığı Süleyman Pehlivan ve avukatının savunmasını hiç kesmeden dinleyen heyet başkanı, araya girerek, beni sürekli ikaz ederek yıldırmaya çalıştı. ‘Suçtan zarar görmediğimiz' gerekçesi ile müdahil olamayacağımızı bildirdiler.”

280 BYLOCK GÖRÜŞMESİ

Esas sıkıntıysa şuydu… Ahmet Tatar, müdahillik talebini kabul etmeyen Yargıtay 9'un başındaki isimle ilgili şu bilgiyi verdi:

“Oğlu, KHK ile devlet hastanesinden atılmış. FETÖ üyesi olmak suçlaması ile Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. FETÖ üyelerinin kullandığı kriptolu iletişim ağı Bylock'u kullandığı ve 280 adet Bylock görüşmesi olduğu kayıtlara geçirilmiş.”

Aytunç ERKİN, 20 Aralık 2019