AKDENİZ'DEKİ GİZLENEN RUS İŞGALİ!
Dünyada Tek! Santral Türkiye’de! Sahibi Rusya!
Ulusal kanal’da, dün akşam, “Gündem Özel” programında Nükleer santraller ve Akkuyu, Sinop üzerine konuşuldu. Ruslarla yapılan Akkuyu’daki santral yapımı anlaşmasının gizlenen yönlerini, bu alış verişin iç yüzünü Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk canlı yayına telefonla bağlanarak açıkladı. İki bilim adamımız da (Prof. Dr. Ahmet Ercan, Prof. Dr.Tolga Yalman) ayrıca bu bölgelerdeki deprem tehlikesi ve kırıklarla ilgili bilgiler verdiler.
Son sözleri şu oldu: Bu bir cinayettir!”
Milletvekilimiz ise şöyle feryat etti:
Bu bir veriştir” Türkiye Rus’a herşeyini vermiştir!
Ali Rıza Öztürk (CHP Mersin Milletvekili)
Nükleer Santral kurulması için 2007 senesinde bir yasa tasarısı getirilmişti.
TBMM’de Cumhurbaşkanı seçiminde, oylamayı refaranduma getiren iktidar partisinin başkanı, her olayda hep referanduma gidelim der, böyle memleketin geleceğini ilgilendiren bir olayı niye referanduma getirmiyorsunuz?
O zaman ihale yapıldı. İhaleye bir firma girdi. 25 sent fiyat verdi. Sonra bu ihale yargıda iptal edildi. Sonra bu yasa devlet anlaşması olarak meclisten geçirildi. 35 cent verdi aynı firma. Yani İş aynı firmaya verildi, bu defa 35 sente. Yargı denetiminden kaçırmak için devlet anlaşması yaptılar. Devletten devlete anlaşma. İhale açmadılar.
Bu anlaşmanın içeriği nedir?
Bu anlaşma ihanet belgesidir!
Bu anlaşmayı Ruslar yazmışlar, ellerine tutuşturmuşlar!Geçirin meclisinizden demişler!
Alış- veriş
Bu bir alış- veriştir!
Türkiye ne vermiştir? Herşeyini vermiştir!
Santral Türkiye’de kurulacak! Sahibi Rusya olacak!
Dünyada tek! Santral Türkiye’de! Sahibi Rusya!
Elektiriğin de sahibi Rusya, üretilen elektrik de Rusya’nın olacak!
Şu an elektirik 13-14 kuruştur. Burada 27 kuruş olacak!
Bakan diyor ki, 15 yıl sonra kâr ederse kârının yüzde yirmisini alacakmışız…
Otuz yıl sonra! O da kâr ettim derse? Demezse? Kim denetleyecek? Denetim yok!
Yönetiminde bulunmadığımız bir şirket bu, şirketin yüzde elli bir hissesi Ruslar’da kalacak. Yüzde kırk dokuzunu bize vereceklermiş…
On bin kişilik Rus köyü!
Veriş kısmı belli! On bin kişilik Rus köyü kuracaklar orada!
Burada Ruslar işçi olarak çalışacaktır! Hepsi Rus olacak çalışanların!
Bu konuda 25’e yakın soru önergesi verdim. Bakan cevaplamadı veya ilgisiz cevaplar verdi.
Ya aptal, ya cahil yerine koymuştur beni...
Bakan bilgisizdir! Bilenlerle tartışmamaktadır!
Nükleer santral’ın yer seçimi de uygun değildir!
Denizinin tuzluluk oranı, buranın turizm yeri olması, tarım bölgesi olması...Sıcak deniz suyu...
Santral denizden beslenecek. Deniz suyunun ısısı yazın 31-32 derece olacak...
Burası fay bölgesi...
Japonya’daki felâketten sonra ben olsam uzmanları toplardım. Ne yapılması gerekli tartışırdım...
Burada üretilecek elektrik Türkiye’nin üretiminin yüzde beşini karşılayacaktır!
Oysa bizim Türkiye’de üretilen elektrikten şu an yüzde on üç üretim kaybımız var. Yandaş kişi çalıştırmak, verimli çalıştırmamak...gibi nedenlerle...Bu kaybı bile önlesek bize yetecek!
"Nükleer Santral" sevdasından derhal vazgeçilmelidir!
"Nükleer Santral" güvenli enerji kaynağı değildir!
"Nükleer Santral" çevre dostu değildir!
İşin tuhafı mecliste santralı AKP adına savunan kişi çevre başkanıdır !
Ulusal, güvenilir, çevre güvenliği olan, çabuk erişilebilir enerji kullanmalıyız !
Kapitalist ülkeler böyle yapıyor !
Nükleer santrala neden evet yanıtını ortaya koysunlar!
Herkes inat eden bu hükümete hayır demelidir!
12 Haziran’da halkımız bu hükümete hayır diyecek!
Bu hükümet gidecek!
Akkuyu santralına hayır denecek!
Ahmet Ercan (Jeofizik mühendisi)
1976 yılında Ali Rıza, Teknik Üniversitede öğrencimdi. Bu bölgeye gittim. Araştırma için. Cennet gibiydi… Şaşırdım…Dünyada bir cennet!
Çekirdek güresi evi, Nükleer Santral demek, Türkiye’de herkes İngilizce anlaşıyor ya belki anlamazlar diye söyledim, İngilizce gibi Türkçe konuşmaya başladık…
Oydaşma olayında yoktum. Karşıt görüşümü söyledim…
Çekirdek güresi evi deniz kıyısında yapılırsa ucuz olur.
Güney Akdeniz gezgincilik (turizm) bölgesi oldu. Akdeniz Türkiye’de gezgincilikte doruk noktasına varmışken buraya bir çekirdek güresi evi(nükleer santral) koyuyorsun! Sonra buraya gezmeye kaç kişi gelir?
Sinop’u ayırmak istemiyorum. Fiyort girinti demek, oranın girintileri çok...
İlk kez üç yıl önce gittim. Gördüm …Tanrım, burası cennet diye düşündüm!
Eski ernerji bakanı Sinoplu’ydu. "Siz Sinoplusunuz, buna nasıl izin veriyorsunuz? Buraya yapılmasına nasıl izin veriyorsunuz?" diye sordum…
Akkuyu’dan önce Kırklareli düşünülüyordu. Trakya’da. Kırklareli İğneada…Orası ayrı bir cennet!
(İğneada o gün demir perde ülkelerine yakın diye Genelkurmayca uygun görülmemişti. O zaman bir Güney Akdeniz turizm projesi de yoktu. Unutmayın yıl 1976.)
Akkuyu’nun bulunduğu yer Ecemiş kırığı…190 kilometre boyu olan…Burası 6,3’ten daha fazla deprem üretmez! Gerçi Ecemiş kırığının 190 km uzunluğu var ama 25-30 km’lik parçalardan oluşuyor. Bunların oluşturabileceği depremin büyüklüğü en fazla 6,3 olur. Ecemiş kırığının Akkuyu Termik Santrali’ne uzaklığı yaklaşık 50 km.
Asıl önemli olan Kıbrıs yayı…Hatay’dan başlayan, Ölü denize kadar uzanan… Ölü Deniz kırığı…Doğu Akdeniz kırığı…Burası Çukurova'dır... Çukurova'yı çukur yapan bu 3 ana kırıktır. Bunun gözönüne alınması gerekiyor. Asıl tehlike bu kırıktır ve burası için çok önemlidir. (Fukuşima nükleer santralı deprem odağının tam 250 km uzağındaydı. 250 km uzakta oluşan bir deprem oradaki boruları kırdı, facia yarattı...)
Amik ovasını yaratan, bunların birleştiği yer…Buralarda çok deprem olmuş…Antakya denizinin dalgaları süpürmüş depremi…
Akkuyu civarında 147 deprem olmuş…Dalga yüksekliği buralarda 10-12 metre kadar olur…Japonya’daki kadar…Bunlar tarih kitaplarını okurlarsa eğer görürler…Kıbrıs’ı , Akdeniz kıyılarını (deprem dalgaları)süpürmüş gitmişti…
Sinopluları küstürmiyeyim:
Karadeniz’in olduğu yerde dalma –batma (met-cezir) vardır. Karadeniz’de olan depremlerde dalma-batma kuşağı vardır…
Karadeniz de aynı Japonya’daki gibi 1,5 metre süpürtü dalgaları ve yükseklerini üretmiştir!
Jeofizik mühendisi olarak diyorum ki, bu depremler olacak…
Burada bunu yapmak cinayettir. Üretimin kırkta birini karşılayacaktır!
Tolga Yalman( Nükleer mühendisi)
Nükleer enerjide bir şey demeden önce, Akkuyu ve Sinop’un turizmdeki önemini belirteyim...
Bu iş, evinizin misafir odasının ortasına „lâzımlık“ koymakla eş anlamlıdır...
Ayrıca kaza öngörülerimiz bu son kazalarla altüst olmuştur.
Biz eskiden nükleer santralın daha güvenli olduğunu düşünüyorduk...
Akkuyu’da bunu kurmak, Sinop’ta kurmak bir fecaattır!
Ankara’ya, Nallıhan’a, Gaziantep’e...Ermenistan sınırına kursunlar!
Nükleer santral gelirse nükleer teknolojiye sahip olunacak diye düşünmek yanlıştır. Bu işle hiç ilgisi yok...
Alman’ın markıyla, Rus rublesiyle, Amerikan dolarıyla nükleer gelmez!( El parasıyla gerdeğe girilmez)
Bu mümkün değildir!
Haber: Feza Tiryaki, 22 Mart, 2011
Önemli ekleme: Bu, canlı yayından derlediğim haberi okuduktan sonra üç gün önce yazdığım, Alman Der Spiegel dergisinden bir haberi dilimize çevirerek yazdığım, olayın dış dünyadaki ve üç yıl önceki durumunu anlatan yazımı da okumanızı öneririm, eğer okumadınızsa...
http://www.guncelmeydan.com/pano/haydi-nukleere-kim-tutar-sizi-t27837.html