Akla en uygun kusursuz din...ELHAMDÜLİLLAH hepimiz Müslümanız. Allahın varlığına ve birliğine, Allahın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayır ve şerrin Allahtan geldiğine inanırız.
Biliriz ki yalan söylemeyen, kötülük yapmayan, başkasının malında gözü olmayan, harama el uzatmayan, hak yemeyen ve ahlakı güzel olan insan, Allah katında en makbul kuldur.
Allah ile kul arasına giremeyiz.
Kendimizi haşa Allah yerine koyup, kimin cennete, kimin cehenneme gideceğine karar verme dalaletine düşmeyiz.
Engizisyon dönemindeki papazlar gibi insanlara cennetin anahtarını veya tapusunu satmaya kalkmayız.
Sevaba ve günaha karar veremeyiz.
İnançlarından ötürü insanları yargılamayız.
İman sahiplerinden Dinden çıktın diyemeyiz.
Yüce Peygamberimiz, La İlale İllallah demesine rağmen kafirdir diye birisini öldüren Usameye, Kelime-i Tevhidi söylediği halde onu niçin öldürdün? diye sormuş, O bu sözü, kendisini ölümden kurtarmak için söyledi cevabını alınca, Onun kalbini yarıp da imanı var mı diye baktın mı? buyurmuşlardır.
Başını örtmeyen kadın dinden çıkar diyenler, başını örtmeyen kadınların kalplerini yarıp imanı var mı diye bakmışlar mıdır?
Sözde Müslüman olmak kolaydır, ama özde Müslüman olmak zordur.
Erkekler tekeliDR. PERRAN der ki:
İslamda kadın mukaddes yolda nadiren ilerlemiştir. Bu tip çok az kadınla karşılaşıyoruz. Onlar için bu çok zordur. En azından erkekler böyle düşünür. Erkekler her yerde ön plandadır. Şan, avantaj ve egemenliğin tümü onlardadır. Her şeyin kendi üstünlük ve avantajlarına katkıda bulunmasını sağlamışlardır; her şeyi kendilerine mal etmiş ve tekelleştirmişlerdir. Mukaddeslik, hatta cennet bile onlar içindir.
Kadını bırakın, mukaddes yolda dilediğince ilerlesin.
Önceleri Kadın şeytandır, cennete giremez diyen erkek zihniyeti, yüzlerce yıldan sonra Başını örtmeyen kadın cennete girmez zihniyetine ancak gelebildi.
Erkekler hala cennetin yalnız kendileri için olduğunu sanıyor.
Cennet anaların ayakları altındaydı hani?
Ana, kadın değil mi?
Elimizdeki ölçüDİN, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Biz sadece din işlerini devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve fiile dayanan taasupkar hareketlerden sakınıyoruz. Gericiliğe asla fırsat vermeyeceğiz.
Bu sözle, bu ülkeyi kurtaran ve Cumhuriyeti kuran Büyük Atatürke aittir.
Kendini Atatürkten büyük görüp, vicdanımız olmaya veya vicdanlarımıza hükmetmeye çalışmak kimsenin haddi değildir.
Büyük Gazinin dediği gibi:
Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, ulusun yararına, İslâmlığın yararına uygunsa, hiç kimseye sormayın, o şey dindir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun bir din olmasaydı, kusursuz olmazdı, dinlerin sonuncusu olmazdı.
Sırrı Y. Cebeci, 23.01.08