AKM’nin “şu özelliği” var / Selcan TAŞÇI

AKM’nin “şu özelliği” var / Selcan TAŞÇI

İletigönderen Balasagun » Sal Kas 15, 2016 12:49

AKM’nin “şu özelliği” var


Resim
Soru şu:

“Atatürk Kültür Merkezi... Ne özelliği var o binanın?”

* * *

Cevap veriyorum.

Şu özelliği var o binanın:

Her şeyden önce döneminin en “çılgın proje”lerinden biri. Hizmete girdiğinde “dünyanın dördüncü büyük sanat merkezi”.

Bugün çok daha büyüğünü inşa edebilirsiniz belki; çok daha işlevselini, daha estetiğini, daha modern, donanımlı, “akıllı”sını... Ama “yerini” alamaz hiçbiri; AKM’nin “ligi” farklı... Sırf “forması daha güzel” diye, yerine koyduğunuz, Barbican Centre’larla, Palacio de Bellas Artes’larla anılmaz ki. Her “kıymet” için bir “dem” vakti var tarihin...

* * *

Şu özelliği var o binanın:

İlk projesi Feridun Kip ve Rüknettin Güney imzalı.

Feridun Kip aynı zamanda Çanakkale Şehitler Anıtı’nın, Rüknettin Güney de aynı zamanda Yeşilköy/ATATÜRK Havalimanı’nın mimarı!

AKM, -dürüst olmak gerekirse- benim estetik ölçülerimle değerlendirince bir “ucube”... Bu kadar simetri bana fazla!

Ve fakat...

“Tarihi yapılar”ı kişisel zevklerimizi tatmin edip etmediklerine göre değil “kültürel mirasımız”da kapladıkları alanlar uyarınca koruyup, kolluyoruz değil mi?

Bu yönüyle değerlendirince de tartışmasız bir “kültürel miras”, kesinlikle bir “tarihi eser”dir AKM; Türkiye Cumhuriyeti’nin “(2.)Ulusal Mimarlık Akımı”nın sembollerinden biridir.

İddia edildiği gibi “kimliği olmayan” bir bina filan değildir yani!

Aksine...

Tam da Başbakan’ın dediği “geçmişimizi geleceğe taşıma” özelliğine sahiptir; AKM’nin tasfiyesi sadece Taksim Meydanı’ndaki bir binanın daha tasfiyesi değil, Türk kültür tarihinin bir döneminin tasfiyesidir.

Velev ki...

Yarın öbür gün de “Erken Dönem Osmanlı Mimarisi”nden hiç haz etmeyen bir kadro iktidara geldi; “yerine şöyle en Barok mimarisinden, daha ihtişamlısını yapacağım” deyip Topkapı Sarayı’nı yıkmaya kalksa, bugünkü rahatlıkla “ne var yani bunda” der misiniz ona da!

Dememelisiniz.

Her şeye rağmen ümitvar olmak istiyorum;

Bu ülkede “Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu” diye bir otorite varsa -ki biz var biliyoruz- AKM’yi yıkmaya kalkışmanın “suç” olduğu takdirini iletecek ve buna izin vermeyecektir-veremez herhalde!

GÜNÜN SORUSU“1. Grup Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiş bir yapıyı hangi hakla yıkabilirsiniz; Türkiye Cumhuriyeti bir çadır devleti mi? (AKM, 2007 yılında, İstanbul 2 No’lu Koruma Kurulu kararıyla “1. Grup Kültür Varlığı” olarak tescillenmiş bir bina olduğundan “koruma altında”dır.)


NE İSA’YA NE MUSA’YA

“Okul müdürünün ısrarıyla üye olup, 2015 yılı Haziran ayında da istifa etmesine rağmen, Anayasa’nın 51. Maddesi’yle güvence altına alınan sendika üyeliği dolayısıyla, 1 Eylül 2016’da meslekten ihraç edildiğini” belirten Kadir Gül’ün durumu biraz karışık.

2015’te, “FETÖ” diye anılan yapıya yakın sendikadan istifa ettikten sonra “karşı” yani “iktidar yandaşı” sendikanın İHH’yla ortak olarak yürüttüğü “Yetim Kardeş Projesi”nin okul temsilciliğini yapmış.

“Bu ihanet şebekesi kirli emellerine ulaşsaydı da ihraç edilecektim” diyor; “Ne İsa’ya, ne Musa’ya” benzetmesi buradan.

Bu sürecin “hukuk kuralları içerisinde” işlemesi ve bir de şu sorunun cevabı dışında hiçbir isteği olmadığını söylüyor:

“Vatanperverlik neyle ölçülür?”



AKP’nin Aydın Doğan tutarsızlığı

Hem 15 Temmuz gecesinin “FETÖ’yü çarşafa dolayan kırılma anı”nın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın -Aydın Doğan’ın kanalı- CNN Türk’ten yaptığı “sokağa çıkın” çağrısı olduğunu söylüyorlar...

Hem de, Hürriyet’in dağıttığı Altın Kelebek ödülünü alanları, törene katılanları, törende konuşanları -sırf Aydın Doğan gazetesi diye- hedef gösteriyorlar...

Pardon da...

15 Temmuz’u takip eden hafta boyunca her gün birkaç AKP’li bakan da -minnet duygularını da ifade ederek- “demokrasi nöbeti” tutmak üzere Doğan’ın kanalına koşmadı mı?



Biat karşıtı biatçılar

Tam “Akademi saraya biat etmez” diyen profesörleri, doçentleri, yardımcı doçentleri, doktorları, araştırma görevlilerini alkışlayacağım; birçoğunun dönem dönem ön yargılarına, komplekslerine, ideolojik körlüklerine nasıl biat ettiklerini hatırlıyorum, hevesim kursağımda kalıyor...

Devenin dediği gibi;

Neremiz doğru ki...

Selcan TAŞÇI, 15 Kasım 2016
selcantasci@gmail.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x