AKP kapatılırsa güneydoğu kaybedilir mi?
AKP güruhu ve yardakçıları kapatılmaya karşı kamuoyu oluşturmak için ardına öcüler salıyor!
Önce ekonomiyi dillerine doladılar ve felaket tellallığına kalkıştılar.
Ardından kaos olur korkularını saldılar.
Tutmayınca AB sopasını gösterdiler.
Neymiş efendim, AKP kapatılırsa AB ile müzakereler askıya alınacakmış!
Bitmedi.
Son numara güneydoğu hikâyesi.
İstihbaratçılığı komplo teorileri ticaretine dönüştüren eski MİTçi yeni AKP gazetesinin muteber yazarı Mahir Kaynak, AKP kapatılırsa güneydoğu kaybedilir buyurdular.
Görüldüğü gibi AKPnin kamuoyuna dönük olarak başlattığı dezenformasyon ya da psikolojik harekâtı sürüyor ve bu bir müddet daha devam edeceğe benziyor.
Gelelim hakikate...
Kuşkusuz iktidarda olan bir partinin kapatılması elbette belli dalgalanmalar getirecektir, ancak bu dalgalanmaları Türkiyenin mukadderatı bağlamında öcüye dönüştürmek gerçeği yansıtmamaktadır.
Bizim bakışımıza göre AKPnin kapanması ile raydan çıkan Türkiye tekrar raya girecektir.
Örneğin ekonomide uçuruma dolu dizgin olma durumumuz muhtemelen frenlenecektir.
Adına ucuz kur yüksek faiz denen bir modelle Türkiyenin varacağı yer iflastır.
5 yılda 214 milyar dolar olan ülke borcunu 451 milyar dolara çıkaran ve ülkedeki üretimi stop ettiren bir anlayışın Türkiyeyi götüreceği nihai yer ancak ve sadece iktisaden teslimiyettir. Ekonomik teslimiyet ise siyasi teslimiyetin ilk basamağıdır.
Keza AKP kapatılırsa toplumda uç veren bölünme ve kamplaşmalar da noktalanacaktır.
AKPnin bizatihi kendisi bugün maalesef cepheleşmeyi temsil etmektedir.
Aynı apartmandaki insanları bile türbanlı-türbansız diye ayrıştıran bir siyasi yapının sonlandırılması, sosyal barış için olmazsa olmazdır.
Yine ABnin görüşmeleri askıya alacağı ifadesi de trajikomiktir.
AB gibi AKP güruhu da biliyor ki Türkiyenin bu birliğe girebilmesi mümkün değildir.
Sarkozi ve Merkelin tavır ve tutumları ortadadır.
ABnin amacı Türkiyeyi eşikte tutup istediklerini yaptırmak, AKPnin amacı da AB ile askere karşı korunaklı olmak ve de Türk kamuoyunu etkilemektir.
Ve güneydoğu konusu:
Neymiş efendim AKP kapatılırsa bu bölge kaybedilirmiş!
Ben tam tersi görüşteyim.
AKP biraz daha kalırsa bölge kaybedilecektir.
AKP güneydoğuda milli birlik ve bütünlük söylemi ile değil, din istismarı ile vardır.
AKP ile beraber bölgede sadece ırkçı yani Kürtçü parti ile İslamcı diye kendini lanse eden iki parti kalmıştır.
Asıl bu tablo bölünme için tehdittir.
5 yıl öncesinde AKP yoktu ve PKK yoğun olarak vardı ama Türkiyede bir bölgenin kaybedilebileceği bugünkü gibi tartışılmıyordu.
Güneydoğunun kaybedilmesi konusu AKP ile gündeme girmiştir.
Buradan hareketle AKP kapatılırsa bölge kaybedilir yaklaşımı doğru değil tam tersine AKP kapatılırsa bölünmenin önüne geçilecektir... AKP bu haliyle bütünleşmeyi değil, ayrışmayı temsil etmektedir.
DoĞrusu İnanmamak
İşte gerçek enflasyon!
AKP bir gecede fert başına geliri masa başında nasıl ikiye katladı ise enflasyonda da benzer oyunlar içinde... Her ay sonu açıklanan enflasyon güya yüzde 10larda seyrediyer ama gerçek elbette öyle değil. Kanıt mi istiyorsunuz? Dünkü Vatan Gazetesinin manşetine bakalım, ya da her gün çarşı-pazarda alışveriş yapan hanımlara soralım: Son 6 ayda pirinçte yüzde 100, nohutta yüzde 175, bulgurda yüzde 100, barbunyada yüzde 83, çiçek yağında yüzde 123, makarnada yüzde 59, unda yüzde 67, fasulyede yüzde 162, kırmızı mercimekte yüzde 67lik net artışlar var... Evet, bu artışlar yıllık değil ilk 6 ay içindir... Keza günlük hayatta kullanılan diğer kalemlerde de buna yakın artışlar vardır. Hal bu iken ay sonunda bunlar resmi enflasyona yansıtılmıyor ve toplum sanal rakamlarla uyutuluyor... Halkın enflasyonu, görüldüğü gibi ortalama olarak 6 ayda yüzde yüzü bile aşmıştır. Anlayamadığım, enflasyonu ölçen DİE nasıl oluyor da bu rakamları görmezden geliyor. Ey sevgili okur, artık AKP güdümündeki bürokrasinin verdiği rakamlara bile inanmak güçleşiyor...
Hodrİ meydan
AB için referanduma var mısınız?
Önceki akşam Ali Kırcanın Siyaset Meydanı adlı programını seyrederken yayınlanan anket sonuçlarına dikkat ettim. Bütün Türkiyenin şahit olduğu gibi toplumun önemli bir kesimi ABye bu şekilde girmeyi istemiyor ve girebileceğimize de ihtimal vermiyor. Kuşkusuz sadece bir TV programındaki böyle bir sonuç elbette kesin hüküm değildir ve belirleyici olamaz ama son dönemde, yani ABnin gerçek yüzünün ortaya çıkması ile toplumda bu birlik adına büyük bir kırılma ve hayal kırıklığının yaşandığı vakıadır. Artık sokaktaki insandan, okumuş kesimlere her çevreden ABye karşı bir tepki ve hatta infial vardır85 Tam bu noktada AKP güruhuna şöyle bir teklifte bulunmak isteriz. İkide bir türbanı halka soralım deyip halkın temiz dini duygularını kullanmak isteyen AKP acaba AB için yapılacak bir referanduma hodri meydan diyebilir mi? Evet, AKPlilere çağrımızdır. AB için yüreğiniz yetiyorsa haydi halk oyuna gidelim!
IlIcakIn hesabI
Ilıcak ve Güzel nerelere talip?
Dün Hasan Celal Güzelle Nazlı Ilıcakı çok yakından tanıyan ve dostlukları hâlâ devam eden önemli bir siyasiden, Güzel ve Ilıcakın AKP ile ilgili militan tavırları için ilginç şeyler dinledim. İznini almadığım içini adını şimdilik vermeyeceğim tanınan bu isim, aynen şunları söyledi: AKP zirveleri hem Hasana hem de Nazlı Hanıma 22 Temmuz arefesinde sizin adaylığınızı asker istemiyor. Milletvekili olmamalı diye sayılan isimlerden ikisi sizsiniz diyerek sorumluluğu askere attılar. Bu iki isim malum hırslı ve inatçı, bugünkü keskin tavırları da bir bakıma rövanş alma adınadır. Bu arada Hasanın Mahalli Genel Seçimlerde önemli bir ilden belediye başkan adaylığını beklediği biliniyor.. Nazlı Hanımın böyle bir beklentisi yok. O ısrarla erken seçimi dillendirip seçime gidilmesini istiyor. Onun özlemi Tayyip Erdoğan sonrasında genel başkanlığa aday olmaktır... Yorumsuz olarak sunduğumuz bu iddialara bakalım Güzel ve Ilıcak nasıl tepki verecek?
Sabahattin ÖNKİBAR
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi