AKP'liden partisine soğuk duş

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

AKP'liden partisine soğuk duş

İletigönderen Türk-Kan » Cum Nis 25, 2008 8:45

AKP Kırıkkale Milletvekili Erdem’in bir gazeteye verdiği demeci partide şok etkisi yarattı.

AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem’in kentin yerel Bayrak Gazetesi’nde ’AKP merkez sağ parti olamadı’ başlığıyla yayımlanan demeci, partide soğuk duş etkisi yarattı.

Erdem, "Yüzde 47 oy ülke için iyi olmadı. AKP’nin normal oy oranının o kadar olduğu kanaatinde değilim, yüzde 40’ın altında olurdu" dedi. Halkın yüzde 53’ünün oyunu alamadıklarını anımsatan Erdem, AKP’nin irtica getireceği yönünde endişe bulunduğunu söyledi. İşte Erdem’in sözleri:

KEŞKE 285 OLSAYDIK

Yüzde 47 ile AKP iktidara geldi. Aslında AKP’nin normal oy oranının ben o kadar olduğu kanaatinde değilim. Eğer normal süreç devam etseydi, Cumhurbaşkanlığı süreci olmasaydı sonuç farklı olurdu. Benim kanaatime göre 40’ın altında olurdu. Keşke daha dengeli bir Meclis yapısı olsaydı. AKP 280-285 olsaydı, diğer iki parti de onu dengeleyecek şekilde olsaydı. Belki Cumhurbaşkanı mutabakatla seçilmiş olurdu ve bugünkü yaşadığımız sıkıntılarda olmazdı.

İRTİCA ENDİŞESİ VAR

Yüzde 47 oy aldık ama yüzde 53 de alamadığımız oy var. Bu alamadığımız oylar içinde partimize yönelik çok büyük endişe var. Bu partinin bir dini parti olduğunu, bir irticai getireceği yönünde bir endişe var. Ekonomi politikasını beğenmezsin, dış politikasını beğenmezsin o ayrı konu. Ama bu partinin bir dini parti olduğunu, bir irticai getireceği yönünde bir endişe var. Endişe nereden kaynaklanıyor, bakmak gerekir.

TÜRBAN PAKETİ YANLIŞ

Başörtüsü ile ilişkisi olduğu söylenen Anayasa değişikliği Türkiye’nin maalesef iç gerilimleri son safhaya getirdi. Başbakanımızın İspanya’daki beyanı üzerine MHP fırsatı kaçırmadı. "İşte var mısın, varım" gibi bir şey oldu. MHP tuzak kurmak için yapmamıştır ama Türkiye açısından iyi olmadı. Türban konusunda yapılan Anayasa değişikliği yanlış olmuştur. Çünkü her karşılaştığınız sorunu Anayasa ile çözemezsiniz.

BAŞÖRTÜ ÖNCELİĞİ

Başörtüsü Türkiye için ne siyasi öncelik ne de dini bir öncelik. Dinin amacı şekil şemadan ziyade daha çok ahlak ve insani değerlerin yükseltilmesidir. Kılık kıyafetin dinin önceliği olduğu kanaatinde değilim. Buna rağmen hakikaten inancı gereği başını örtüyorsa, peruk gibi komedilerden kurtulmamız gerek. Sadece üniversiteler olmak kaydıyla bunu üniversitelerin kendi uygulamalarına bırakmak gerek.

DEVLETİN ENŞİDESİ

AKP kamuoyunda merkez sağ parti imajı yaratamadı. Alınacak tedbirleri almamız ve bu imajı değiştirmemiz lazım. Yani devletin Türkiye’ye irtica geleceği gibi birtakım endişeleri var. Bu iktidarın bazı çevrelere göre gizli gündemi var. Adım adım Türkiye’yi fırsat buldukça irticaya götürecek gibi bir düşünce var. Bunu idare etmemiz lazım.

Açık söyleyeyim AKP’ye karşı bir korku var. Bu korkuyu idare etmemiz gerekir, ama edemedik. Bu korku Türkiye’yi biraz fazla ulusalcılığa itti. Eski komünistler, herşeye karşı olan sosyalistler şimdi ulusalcı oldular. Ben aynı zamanda milliyetçi bir kişiyim. Aşırı milliyetçilik ülkelerin hep başına bela olmuştur.

DİNİ REFERANS OLMAZ

Türkiye bir şeriat devleti olur mu? Hayır. Osmanlı dahi bir şeriat rejimi değildi. O zamanın tarihi şartlarına göre dini referansları da vardı, ama belirli sınıra kadar. Olmaz ama endişeler olur ve Türkiye’yi iç kavgaya götürür, sıkıntılara sürükler.

MADALYONUN TERSİ

Ben AKP’nin yanmaması ve dikkat etmesi gereken noktaları söylüyorum. Ama madalyanın diğer tarafını da söyleyeyim. Türkiye’de laiklik adına bu hassasiyeti taşıyanların da çok fazla katı bir tutum içerisinde olduğu kanaatindeyim. Ne dinden bu ülkeyi ayırabiliriz ne de Türkiye’yi dini referanslarla yönetebiliriz.

YARA BEKLİYORDUM

Kapatma davası hepimize sürpriz oldu. AKP’nin birtakım uygulamalarda hata yaptığını inkar etmiyorum. Birtakım endişeler taşıyordum, Anayasa değişikliği vesaire dolayısıyla bir taraftan yara alacağımızı düşünüyordum, ama kapatma davasının açılmasını biraz abartılı buldum.

ÜLKEMİN YARARINA SÖYLÜYORUM

VAHİT Erdem, dün röportajıyla ilgili şöyle dedi: "Benim söylediklerimde Başbakan’ı ve partiyi rahatsız edecek hiçbir şey yok. Kişisel beklentim olmadığını herkes bilir. Ülkemin yararına olacağını düşündüğüm için bu açıklamayı yapıyorum. Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bazı yanlışlar yapılıyor. Tek parti dönemi gibi hep aynı kabine üyeleriyle gitmek doğru mudur? Sözlerimin disiplinlik bir durum oluşturduğunu düşünmüyorum."

MİLLİYETÇİ 10'LU GRUPTAN

NATO Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu Başkanı da olan Vahit Erdem, 2004’te dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cezaevinden çıkan eski DEP milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan ile görüşmesine karşı yayınlanan bildiriyi imzalayan AKP milletvekilleri arasında yer alıyordu. Bildiriye AKP’deki 10 milliyetçi milletvekili imza atmıştı. 22 Temmuz’un ardından bu gruptan Erdem’le birlikte 3 milletvekili Meclis’te kalabildi.



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen sessiz sedasız » Cum Nis 25, 2008 12:49

aslında bu adam bizim medya tarafından iyi takip edilmeli.akp kapatma davası ile ilgili savunmasında fikir özgürlüğüne atıfda bulunmuş ve vekiller düşüncelerini söyleyebilir demiş.bu adam da fikirlerini söyledi ama akp bu adamı sindirmeye çalışır.medyası yerden yere vurur.onun için bizim medyanın ! bu adamı takip edip akp deki çifte standardı biraz daha ortaya çıkarmak iki yüzlülüklerini göstermek için kullanılabilir...t.çömez,a.şener ve bu adam gibilerini değerlendirmek gerekiyor.millet gidip gazetede chp milletvekilinden çok bunların haberini okur.olabildiğince konuşturmak lazım bunları.
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

İletigönderen *CEY* » Cum Nis 25, 2008 13:15

akepe içinde kapatılmayı isteyenler var demiş. benim anlamadığım bu kadar yanlışını görüyorsan neden istifa etmiyosun be adam? T. Çömez de atılana kadar istifa etmedi.
Karanlığın En Yoğun Olduğu Saatler Aydınlığa En Yakın Saatlerdir..
Kullanıcı küçük betizi
*CEY*
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Cmt Nis 19, 2008 14:14

İletigönderen Pınar » Cum Nis 25, 2008 13:25

*CEY*, ya çıkarı vardır ya silah zoruyla tutuyolardır. Nerde onlarda o utanma ar
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen *CEY* » Cum Nis 25, 2008 22:19

Pınar yazdı:*CEY*, ya çıkarı vardır ya silah zoruyla tutuyolardır. Nerde onlarda o utanma ar


Galiba.. Yani bu kadar dobra özeleştiri yapılır da neden yanlıştan birileri kovana kadar dönülmez anlamak güç..
Karanlığın En Yoğun Olduğu Saatler Aydınlığa En Yakın Saatlerdir..
Kullanıcı küçük betizi
*CEY*
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Cmt Nis 19, 2008 14:14

İletigönderen Ram » Cum Nis 25, 2008 22:27

*CEY*, Turhan ÇÖMEZ atılınca neden istifa etsin ki¿?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen *CEY* » Cum Nis 25, 2008 22:49

Ram yazdı:*CEY*, Turhan ÇÖMEZ atılınca neden istifa etsin ki¿?


Turhan Çömez ihraç edilmeden aylar önce başlamıştı akepenin ne mal olduğunu anlatmaya. Hatta Ceviz Kabuğuna çıkmıştı. O program defalarca Kanaltürk'te yayınlandı. Gene de ihraç edilene kadar aylarca istifa etmedi. Ben söylediklerinin doğruluğunu biliyorum. Ama kovulana kadar ayrılmayınca inandırıcılığını yitiriyor.
Karanlığın En Yoğun Olduğu Saatler Aydınlığa En Yakın Saatlerdir..
Kullanıcı küçük betizi
*CEY*
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Cmt Nis 19, 2008 14:14

İletigönderen Ram » Cum Nis 25, 2008 22:56

*CEY*, Turhan ÇÖMEZ 12 Mayıs 2007'de istifa etmiştir. Hangi ihraç kararı bu bahsettiğin¿?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen *CEY* » Cum Nis 25, 2008 23:02

Ram yazdı:*CEY*, Turhan ÇÖMEZ 12 Mayıs 2007'de istifa etmiştir. Hangi ihraç kararı bu bahsettiğin¿?


9 Nisan 2008 'de akepeden ihraç edildi. "turhan çömez ihraç edildi" diye aratırsan o gün tarihli gazeteler çıkıyor.
Karanlığın En Yoğun Olduğu Saatler Aydınlığa En Yakın Saatlerdir..
Kullanıcı küçük betizi
*CEY*
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Cmt Nis 19, 2008 14:14

İletigönderen Ram » Cum Nis 25, 2008 23:15

*CEY*, onu biliyorum. Ben de diyorum ki, Turhan ÇÖMEZ 12 Mayıs 2007 tarihinde istifa etti. Kaldı ki, Akape parti tüzüğüne göre, milletvekili olmayan ve yeni dönemde de milletvekili adayı olmayan kimsenin parti üyeliği kendiliğinden düşer. Özetle; Akape, 9 Nisan 2008 tarihinde, üyesi olmayan birini ihraç ettiğini zannetmektedir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen *CEY* » Cmt Nis 26, 2008 14:55

Ram yazdı:*CEY*, onu biliyorum. Ben de diyorum ki, Turhan ÇÖMEZ 12 Mayıs 2007 tarihinde istifa etti. Kaldı ki, Akape parti tüzüğüne göre, milletvekili olmayan ve yeni dönemde de milletvekili adayı olmayan kimsenin parti üyeliği kendiliğinden düşer. Özetle; Akape, 9 Nisan 2008 tarihinde, üyesi olmayan birini ihraç ettiğini zannetmektedir.


İstifa ettiğini bilmiyordum. İnternetten de böyle bir bilgi bulamadım. Yaptıysa o zaman helal olsun derim.
Karanlığın En Yoğun Olduğu Saatler Aydınlığa En Yakın Saatlerdir..
Kullanıcı küçük betizi
*CEY*
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Cmt Nis 19, 2008 14:14


Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x