AKP millete karşı işlediği suçlar için özür dileyecek mi?​​

Tayyip Erdoğan, bu defa "geçmişle yüzleşme" kavramını sahiplendi ve "tek parti dönemindeki CHP"yi suçladı! Oysa Türkiye'nin geçmişle yüzleşmesini isteyenler en başta Ermeni soykırımı iddiasında bulunanlardır. Dersim Harekâtı için geçmişle yüzleşme isteyen de PKK ve HDP'dir. Yunanistan ise önceleri "Pontus soykırımı" iddiasında bunuyor ve özür dilenmesini istiyordu. Son zamanlarda "Küçük Asya soykırımı" demeye başladılar.

Ermenistan, geçmişle yüzleşmeden sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin özür dilemesini istiyor. Özür de yetmiyor, ardından tazminat ve toprak talepleri de hazırdır.

* * *

Erdoğan ise şimdi geçmişle yüzleşmenin toplumu küçültmeyeceğini, tam tersine büyüteceğini iddia ediyor ve "Tek parti CHP'sine ait bir dönemde objektif bir şekilde tüm boyutlarıyla araştırılması gereken karanlık noktalar bulunuyor. Elbette bunu öncelikle yapması gereken ana muhalefet partisi CHP'nin bizatihi kendisidir." diyor.

Erdoğan, "İskilipli Atıf Hoca'nın idamından Dersim olaylarına, Türkçe ezan zulmünden 27 Mayıs darbesindeki rolüne kadar pek çok üzücü hadisede, CHP kendi tarihiyle yüzleşme cesareti gösterememiştir. Dersimli olan zat da bunu açıkça ortaya koyamamıştır." sözlerinden sonra CHP'nin bir an önce milletin karşısına çıkıp ülkeye yaşattıkları için ya özür dilemesi ya da üzücü olaylardaki rolleri için pişmanlık duyduğunu millete söylemesi gerektiğini ifade etti.

* * *

Bir defa tek parti döneminin varisi sadece CHP değildir. Başta Demokrat Parti olmak üzere bütün partiler, CHP'den doğmuştur. Bu sebeple AKP dahil bütün partiler CHP'nin varisidir. Tek parti dönemi, devletin kuruluş dönemidir. O dönem adına özür dilemek, Türkiye Cumhuriyeti adına özür dilemek anlamına gelir.

Şimdiki nesiller, vatan savunması yapan dedeleri adına, Yunanistan'dan, Ermenistan'dan ve Şeyh Sait'in torunlarından özür dilesin istiyorlar. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendisini yok sayması anlamına gelir.

* * *

Bugün Türkiye'nin gündeminde yar alması gereken konu, AKP'nin Türk devletine ve Türk Milleti'ne karşı işlediği suçlardır.

* Meselâ, başta ordu, yargı, emniyet ve eğitim olmak üzere devlet kadrolarının rejim değişikliği hedefleyen FETÖ'ye teslim edilmesi ve 15 Temmuz darbe girişimine bu yolla sebep olunması Anayasa suçudur. FETÖ'den sonra da aynı sistemin başka tarikatlar üzerinden devam etmesi Anayasa suçudur.

* AKP iktidarının ilk 10 yılı boyunca başta üniversite sınavları olmak üzere bütün sınav sorularının FETÖ tarafından çalınması ve milyonlarca gencin geleceğinin mahvedilmesi,  bir Anayasa suçudur.

* AKP iktidarı boyunca yapılan bütün ihalelerden komisyon alınması ve havuzda toplanan bu paraların yurt dışına kaçırılması bir Anayasa suçudur!

* Açılım süreci ilan edilerek, terör örgütüne yönelik operasyonların durdurulması, bu süreçte, örgütün, etrafına hendekler kazdığı şehirlere yığınak yapması, şehirlerde devlet egemenliğinin örgüte devredilmesi bir Anayasa suçudur. Sonra da bu şehirlerdeki terör hâkimiyetine son verilmesi için yapılması şart olan operasyonlarda 800'den fazla asker ve polisin şehit olması iktidarın bu suçu yüzündendir.

* * *

Bütün bunlar, özürle de geçiştirilecek konular değildir. Üstelik benzer eylemler devam etmektedir.

AKP iktidarı, devletin temeli olan Türk kimliğine savaş açmıştır. Zaten, İngiltere ve Fransa'nın 100 yıl önce yapmak istediği de buydu. Türkiye'nin Batısını Yunanistan, Doğusunu Ermenistan yapacaklar ve Anadolu'da tek bir canlı Türk bırakmayacaklardı. 100 yıl önce denedikleri buydu, şimdi de aynı projeyi canlı tutmaya çabalıyorlar.

Türk Milleti, var olma yok olma kavgası verdiği için kısacası yaşamak istediği için özür mü dileyecek?

Arslan BULUT, 23 Aralık 2019
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr