AKP, köylülere ait araziyi 'acil' kamulaştırarak, Kanadalı altın şirketine veriyor.
Köylünün arazisi acil kamulaştı Kanadalı altıncıya veriliyor İzmirin Menderes İlçesine bağlı Efemçukuru Köyünde ilginç bir kamulaştırma yaşandı.
Köylülerin satmak istemediği belirtilen 35 parsel arazi , Bakanlar Kurulu tarafından "acilen" kamulaştırıldı. Kamulaştırma kararında arazinin, Kanadalı Eldorado Goldun Türkiye şirketi Tüprag Metal Madencilike verileceği yer aldı.
BAKANLAR Kurulu, İzmirin Menderes İlçesine bağlı Efemçukuru Köyünde bulunan köylüye ait 35 parseli Kanadalı Eldorado Goldun Türkiye şirketi Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Tüprag Madencilik) adına kamulaştırdı.
Köylülerin satmaya yanaşmadığı arazinin kamulaştırılması için "Yurt savunması için acil durumda" kullanılan kamulaştırma yasası uygulandı. Uşak Kışladağda da işletmesi olan ve siyanür kullandığı gerekçesiyle bu işletmesi kapatılan Tüprag Madencilikin Efemçukuru Köyünde işletmek istediği altın madeninin İzmirin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı koruma alanında ve yapımı planlanan Çamlı Barajını besleyen akarsuyun üzerinde bulunduğu belirtildi. İtiraz gelmezse 1 ay içinde kamulaştırma tamamlanacak ve maden çalışmaya başlayacak.
27NCİ MADDEYİ KULLANDILAR:
Çevre ve Orman Bakanlığının verdiği ÇED olumlu raporunun ardından, Resmi Gazetenin dün yayınlanan sayısında yer alan Bakanlar Kurulu kararında şöyle denildi: "Tüprag Metal uhdesindeki İR:5419 sayılı maden sahasında bulunan ve ekli listede ada ve parsel numaraları belirtilen alanların, anılan şirket tarafından üretim faaliyetlerinde bulunulması, tesis kurulması ve sağlık koruma bandı oluşturulması amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27nci maddesine göre, Bakanlar Kurulunca 10/12/2007 tarihinde kararlaştırılmıştır."
YURT SAVUNMASI MI ALTIN MI:
Köyde madenin işletilmesine karşı mücadele eden Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Dönem Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, kararın, Kamulaştırma Yasasının 27nci maddesine dayandırılmaya çalışıldığını belirtti. Cangı, "Kamulaştırma Yasasının 27nci maddesi, Bakanlar Kurulunun yurt savunması ihtiyacına veya acilliğine karar verdiği hallerde acele kamulaştırmayı öngörmektedir."
DANIŞTAYA GİTMEK GEREK:
Tüpragın önceki yıl köylülere arazilerini satmak için anlaşma teklif ettiğini ancak köylülerin buna karşı Cumhuriyet Meydanında davet mektuplarını yakarak cevap verdiklerini söyleyen Avukat Arif Ali Cangı şöyle devam etti: Acele kamulaştırma süreci, normal kamulaştırmaya göre daha kısa sürede işliyor. Normal kamulaştırma üç ay kadar sürerken bu tür kamulaştırmanın tamamlanması 1 ay sürüyor. Bu durumda mahkeme bir hafta içinde bilirkişi tayin ederek değer belirliyor, idare belirlenen değer üzerinden parayı yatırıyor ve araziye el konuluyor. Bu durumda köylülerin Danıştayda iptal davası açması lazım."
KAMULAŞTIRMA MADDESİ 'MİLLİ MÜDAFA' DİYOR
BAKANLAR Kurulunun kamulaştırma işlemini dayandırdığı Madde 27 şöyle:
"3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. (1) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir."
HER ŞEY YASALARA UYGUN...
TÜPRAG Madencilik İşletme Müdürü Mehmet Yılmaz, Bakanlar Kurulunun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27nci maddesine göre acil kamulaştırma işlemini daha önce de yaptığını söyledi ve şöyle konuştu: "Maden Kanunu özel bir kanundur ve özel kanun hükümleri çerçevesinde düzenlenmiş bütün faaliyetlerle ilgili gelişmelerde bu prosedür uygulanıyor. Bu konuda muhalefet eden gruplar da sanki madencilikte son yıllarda yapılanlar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez yapılıyormuş gibi kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.
Geçen hafta Madencilik Genel Müdürlüğü ihale yaptı. 40 senedir yapılan bu ihaleler ilk kez oluyormuş gibi izlendi. Birileri Türkiyenin altın madenini çıkarmasına karşı, özelleştirmeye ve yabancı sermayeye karşı olduğunu açıkça söyleyemiyor. Bunun yerine bu tür işlemleri tartışmaya açmaya çalışıyor.
Oysa ki altının 860 dolara vurduğu bir dönemde Türkiyenin altınlarını çıkarması lazım. Bizim şu anda Uşak Kışladağda bir madenimiz var ki bu maden dünyada son 5 yılda bulunan en büyük altın rezervelerinden birisi yaklaşık 200 tonluk bir rezerv.
Efemçukurundaki de zengin bir yatak 35 ton civarında."
EFEMÇUKURUNDA YÜZDE 60I ALDIK:
Mehmet Yılmaz, şu anda şirket olarak Efemçurundaki sahayla ilgili ÇED olumlu belgelerinin bulunduğunu, bu belge aleyhine açılan davayı da kazandıklarını belirterek şöyle devam etti: "DSİ ve Ormandan almamız gereken izinleri de aldıktan sonra işletmeye geçmek istiyoruz.
Burada uyugulanan prosedürü ilk kez oluyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar ama kesinlikle böyle bir durum yok. Biz zaten orada kamulaştırma öncesinde de vatandaştan alımlar yaptık. Saha için gerekli arazinin yüzde 60ını almış durumdayız. Bu bir prosedür uygulamasıdır. Kamulaştırmayı da Enerji Bakanlığı yapar, siz madenci olarak madeni çıkarırsınız ve işiniz bittikten sonra araziyi iade edersiniz."
TÜPRAG MADENCİLİĞİN TAMAMI YABANCI
TÜPRAG Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 1986 yılında yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirket olarak Ankarada kuruldu.
Merkezi Kanadada bulunan Eldorado Gold Corporation adlı madencilik şirketinin bir alt kuruluşu olarak Türkiyede faaliyetlerini sürdüren Şirketin, 2006 yılında açılan Uşak Kışladağdaki altın madeni işletmesinin faaliyeti, üretimde "siyanür" kullanıldığı gerekçesiyle Danıştay 6. Daire tarafından geçen yıl temmuz ayında durdurulmuştu.