Her simge sahibi kendini ifade eden özelliği yansıtmak ister. Fakat her yansıyan ışık hüzmesi aydınlığı ifade etmez.
Matematikde iki kere ikinin dört etmesinin kesinliği sınıf çelişkilerinde geçmediği gibi... Karanlığı fırsat sayan veya o fırsatı kendi yaratan karanlıkçılar da öyledir; ışık, hürriyet, meşale, ateş gibi aydınlık-kurtuluş ifade eden simgeler kullanır. Kanla-yalanla kurdukları kendi düzenlerinin üstünü örtmek için kullandıkları simgeden dahi etrafa kan saçılmaktadır.
Vahşi kapitalizm dünyamızı karartmakla kalmamış, zifiri karanlıktaki aydınlık umutlara da el atmıştır. Işığı kendilerine simge yaparak, 7 koldan 7 kıtadan ağlarını örmüştür.
ABDde adı hürriyet olan heykelin elindeki meşale başındaki yedi ışık hüzmesi, İsrail'in 7 mumlu şamdanı (bugün T.C başbakanlık konutunda duvarda ve masada bulunmaktadır), gözüsulunun ışık okulları, AKP nin 7 hüzmeli ampulü, Tevratın ışık olarak tanımlanması, kabalistlerin ampul ile simgelenen ışığı: aynı simgede, aynı merkezde, aynı hedefte buluşmalarına sıradan bir simge benzerliği diyebilir miyiz?
"Ben, BOP eş başkanıyım"
"Gerekirse papaz elbisesi giyerim"
"Biz, küreselizmin Türkiye'deki en iyi temsilcileriyiz"
"ABD askerlerinin sağ-salim ülkelerine dönmesi için dua ediyorum"
"Ruhban okulunun açılmasından yanayız"
Bu söz-görüş ve görevler, yukarıdaki simge birliğiyle örtüşmesine karşılık, AKPnin ampulüne sıradan bir simge diyebilir miyiz?