Taksim’de taciz iğrençliği yaşanırken İstanbul Emniyeti ne yapıyordu?

Kimimiz ailesiyle, kimimiz dostları ya da arkadaşlarıyla, kimimiz sadece sevgilisiyle, bazılarımız ise “yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılırsa yalnızlık olmaz” felsefesiyle kendi çapında bir yılbaşı geçirmişti 2007’yi 2008’e bağlayan o gece. Ve birçoğumuz yeni yılın verdiği umutla, yüreğimizde, düşüncelerimizde heyecan yaratan bir kıpırtıyla uyanmıştık 1 Ocak 2008 sabahı…

Ta ki kahvaltıya otururken, göz ucuyla gazetelere bakıncaya, televizyonlarda akıp giden yılbaşı görüntülerini izleyinceye kadar. Eminim ki birçoğumuzun benliğini saran yeni yıla dair umutlar, beklentiler, sevgi, saygı adına güzel olan ne varsa, o kareleri gördüğümüz, o görüntüleri izlediğimiz an yitip gitmiştir. Yeni yılı, İstanbul’un büyüsü içinde karşılamak için Türkiye’ye gelerek Taksim Meydanı’na çıkan 4 Avustralyalı turistin maruz kaldığı o iğrençlik, 2008’in ilk iş gününün en çok konuşulan konusu oldu hiç kuşkusuz.

Türkiye’de bir anlamda özgürlüğün simgelerinden biri olan ve “Taksim’e çıkmak” deyimiyle özdeşleyen Taksim Meydanı, son birkaç yıldır kronikleşen yılbaşı tacizlerinin merkezi oldu ne yazık ki… 2006 ve 2007 yıllarında olduğu gibi 2008’in ilk saatlerinde, Taksim Meydanı yine aynı rezalete, iğrençliğe esir düştü…

Yeni yıla İstanbul’da girmek isteyen Avustralyalı 2 turist kadın, hem de yanlarında erkek arkadaşları varken 20–30 kişilik bir grubun hem sözlü hem de fiziksel tacizine uğradı.

Ne acıdır ki aralarında 13–14 yaşlarında çocukların da bulunduğu tacizci grup önce 2 Avustralyalı kadın turisti sıkıştırdı. Kadınları kucaklarına alarak havaya doğru atmaya çalışan gruba çevredeki vatandaşlar müdahale etti. “Onlar bizim misafirimiz, ülkemize gelen turistlere böyle davranmayın” sözleri, gözü dönmüş grubu durdurmaya yetmedi.

Turistlerden Mandi Aeighran Aust, çığlıklar atarak sinir krizi geçirdi. Bir ara fırsat bularak tacizcilerin elinden kurtulan grup, İstiklal Caddesi’nde bir eczaneye sığındı. Tacizci grup bu kez turistlerin ardından eczaneye girmek istedi. Eczane sahibi kepenkleri indirerek gözü dönmüş grubun içeriye girmesine engel oldu.

Peki, tam anlamıyla İstanbul’un göbeği olan ve her yanı MOBESE sistemiyle adım adım izlenen, nerededeyse her köşe başında bir polisin beklediği Taksim’de bu iğrençlik yaşanırken İstanbul Emniyeti ne yapıyordu..?

İstanbul Emniyeti bütün dikkatini, Vali Muammer Güler ile Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın Taksim Polis Merkezi’ni ziyaretine yoğunlaştırmıştı. İstanbul polisinin neredeyse tamamı Taksim’deydi ama Valiyi ve Emniyet Müdürü’nü korumak, kollamak için olsa gerek. Zaten İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da onlarca MOBESE kamerasına rağmen iğrenç olayı bu ziyareti sırasında gazetecilerden öğreniyordu.

Yaşanan edepsizliği ve iğrençliği İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a basın mensupları anlattı. Bunun üzerine Cerrah’ın ekip göndermesiyle tacizcilerin saldırısına uğrayan turist grup rahat bir nefes aldı. MOBESE kayıtlarını inceleyen polis, kadınları taciz eden 1'i İran uyruklu 5 kişiyi yakaladı. Tacize uğrayan Avustralyalı Mandi Keighran bir an önce olayın dehşetinden kurtulmak ve ülkesine dönmek için bu kişilerden şikâyetçi olmayınca, tacizcilere, ifadeleri alındıktan sonra Kabahatler Kanunu'nun 37'nci maddesine göre "başkasını rahatsız etmek" suçundan 57'şer YTL para cezası uygulandı ve sonra da savcılık talimatıyla serbest bırakıldılar.

Aleyhimizde olabilecek en kötü reklâm

Taksim açısından adeta iğrenç bir yılbaşı âdetine dönüşen bu insanlık ayıbı Türkiye ve de en önemlisi 2010 Dünya Başkenti İstanbul açısından çok kötü bir imaj yaratıyor. Yılbaşı ertesinde dünyadaki bütün gazete ve televizyonlarda diğer ülkelere dair birbirinden güzel görüntüler yayınlanırken, Türkiye ve Kültür Başkenti İstanbul adına çarşaf çarşaf bu rezillik görüntüleri yansıyor. Sadece 57 YTL ceza alıp kurtulan bu insansılar, düşmanlarımızın 57 milyon dolar harcasalar bile yapamayacakları ve aleyhimize çok güzel kullanabilecekleri Türkiye karşıtı bir propaganda yaratıyorlar.

Tüm bunlar olurken de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün en çok beğendiği gazete! laik isimlerden sonra bu kez de yılbaşı kutlayanları hedef seçiyor… Normal yılbaşı eğlencelerini 'Yılbaşı rezilliği' başlığıyla manşete taşıyan gazete, "Yeni yılı kutlama adı altında Hıristiyan geleneğini ihya eden mutlu azınlık, çamlarla ve çanlarla süslenen mekânlarda vur patlasın çal oynasın eğlendi. Sokaklar sarhoş kusmuklarıyla kirlendi" ifadesini kullanıyor. Manşetin hemen altında yer alan 'PKK da yılbaşı kutluyormuş' başlığıyla verilen haberle de enteresan bir gönderme yapıyor.

2008 yeni umutlarla birlikte kardeşliği, sevgiyi, birbirine tahammül edebilmeyi de getirsin demiştik. Yeni yılın ilk gününde gazeteleri okuyup, televizyonları izleyince, 25 milyon YTL hayalleri kurarken, amorti bile tutturamayan piyango talihsizine benzedik.