BİZ DÜŞMANI HEP TANIYORDUK

Dünyaya kuş bakışı baktığımızı düşünelim :

Batı'da Paris'te, Asya'da Pakistan'da, NATO'nun merkezinde Brüksel'de, Ortadoğu'da "Sur kenti" olarak bilinen Suriye'de, Asya'nın kilidi olarak tanımlanan Türk topraklarında, Anadolu'da son 13 yıldır Atlantik merkezli örtülü operasyonlar yapılıyor.

Irak'ta 1 milyonun üstünde,

Suriye'de 250 binin üstünde, insan öldü.

Türkiye'de on binlerce şehidimiz var.

Pakistan'da çocukları hedef alan bir gözü dönmüşlükle saldırıyorlar.

Emperyalizm, düzenli ordular ve zırhlı birliklerle cephe savaşı vermektense, terör örgütlerini ve uydu devletleri kullanarak veya kendi kontrolündeki sivil toplum örgütlerini harekete geçirerek Asya ve Ortadoğu'yu savaş alanına çevirmiş durumda.

Bu noktada Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar arasında olan Türkiye, bu ilan edilmemiş paylaşım savaşında en çok zarar gören ülke konumunda. Sınırlarımızın hemen ötesindeki ülkelerde, emperyalizm eliyle örgütlenen bir iç savaş yaşanırken ve bu savaşın dalgaları Türkiye'yi de vururken; ülkemizin Güneydoğu'sunda ve anakentlerde ( metropol iller ) bölücü terör örgütünün saldırıları ile Türk milletinin iradesi teslim alınmaya çalışılıyor.

Diğer yandan da medya üzerinden çekilen algı operasyonları ve yönlendirme programları. Güvenlik kuvvetleri terör örgütü ile kahramanca mücadele ederken, diğer yandan iktidar odakları İdari Federalizme Dayanan bir Başkanlık sistemi yarışında.

Şehit haberlerinin art arda gelmesine "alıştırılmaya" çalışılan Türk milleti, şimdi de şehir merkezlerinde patlayan bombalarla "kitlesel ölümlere" alıştırılmaya çalışılıyor.

Bu alıştırmalar yapılırken magazin, dizi, evlendirme programları ve Batı'dan sipariş edilen ve Türk milletinin zekası ile dalga geçilen yarışma programları ile beyinlerimiz formatlanmaya çalışılıyor.

Batının denetiminde ABD eliyle iktidara getirilen adamlar, daha dün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne "terör örgütü"muamelesi, terör örgütüne de "Barış Elçisi" muamelesi yapanlar; bugün "Amasya Tamimi"nin maddelerini okuyor karşımızda. Biz de inandık!

BOP Eşbaşkanı olma görevi ile iktidar odağı olanlar, Türklük kavramını zihinlerden ve yasadan kaldırmaya çalışırken, bize "Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı Ruhu"ndan bahseder oldu. Türkiye'de son 60 yıldır ABD eliyle iktidar olanların, yine ABD tarafından fişi çekilince ne cevval "anti emperyalist" olduklarını çok gördü bu millet. Yani "yemezler" efendi. Hani biraz daha zorlasalar bir dönem ayaklar altına aldıkları milliyetçiliği savunur olacaklar.

Neyse ki bizim tarihimiz "değişken bir zemin üzerine" bina edilmedi. Yakın tarihimizde emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı ile kurulan bir Ulus Devlet geleneğimiz ve ne kadar akıllardan silmeye çalışırsanız çalışın, bundan bin yıl sonra da hatırlanacak bir önderimiz var bizim. Sizinle aramızdaki fark şu :

Biz her zaman Batı'nın düşman olduğunu, terör örgütünün de Türk ulusuna düşman bir örgüt olduğunu savunduk. Siz ise dün müzakere ile aynı masaya oturup imza attığınız örgütün bugün "terörist"olduğunu hatırladınız. Yarın aksini iddia edip, terör örgütüne de "kandırıldık" derseniz biz şaşırmayız. Biz dün de Batı'ya emperyalist diyorduk, bugün de bu gerçeği öne sürüyoruz. Çünkü Batı'nın 100 yıldır değişmeyen projelerinin olduğunu defaatle dile getirdik. Bu yüzden de sizin "kandırılarak" suçladığınız komutanlarımıza dün de sahip çıktık bu gün de sahip çıkıyoruz. Çünkü biz M.Ö 209 yılından bu yana, Türk ulusu olarak Türk Ordusu'na hep sahip çıktık. Biz Türkler ordumuzu yalnız "zor günümüzde" hatırlamadık anlayacağınız.

Lafı uzatmadan. Biz dün de bağımsızlıktan yanaydık, bugünde bağımsızlıktan yanayız, yarın da bağımsızlıktan yana olacağız. Çünkü mahşer yerine dönen Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar'ın emperyalizmin pençesinden kurtulduğu dönem, bizim her zaman hatırladığımız önderimizin ifadesi ile "İSTİKLALİ TAM TÜRKİYE" ile vücut bulacaktır.

Mithat Akar - Gaziantep

.