AKP sona doğru...
Seçim kampanyasını izlemek için Türkiye'deyim.
Her zaman olduğu gibi ilk durak Anıtkabir.
Atatürk'ün Ankara kalesine bakan mozelesinin önünde saygı duruşunda bulunan her yaştan ziyaretçiyi izledim.
Son durumunu görmek için Erdoğan'ın Atatürk Orman Çifliği arazisi üzerine yaptırdığı 1.000 odası ve 2 milyar dolara mal olduğu söylenen 'Külliye' olarak adlandırılan yapının arabayla yanından geçtim.
Günümüzde bazı Arap ve Afrika ülkeleri hariç ABD ve Avrupa ülkelerinin yanısıra dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde bir iktidar böyle bir 'saray' yaptırsa ilk seçimde iktidarı kaybeder.
Çok sıkı korunan 'Saray'ın görkeminden halkın büyük bölümünün haberi olduğunu düşünmüyorum.
Keşke imkan olsa da 'Saray' Anadolu'nun yoksul halkına herşeyiyle tanıtılabilinse.
Veya Beyaz Saray gibi bir bölümü ziyaretçilere açık olsa.
Sadece dış görünüşü bile AKP'ye seçim kaybettirir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın araç konvoyunu gördünüz mü?
Çok sayıda vagonu olan uzun bir yük trenine benziyor.
Siyah camlı arabaların geçişi bitmek bilmiyor. (Ankara'yı bilenler için; neredeyse Sıhhiye ile Kızılay arasındaki mesafe uzunluğunda) Yol önce kesiliyor, kenarlara belli aralıklarla polis diziliyor. Havada sürekli bir helikopter dolaşıyor, konvoyun gelmesini 'bekle babam bekle.'
Tabii konvoy geçerken halkın tepkisini duymuyorlar.
Ankara'da seçimin nasıl sonuçlanacağı konusunda önemli fikir veriyor.
Ankara'nın sembolü Kızılay meydanı genç nüfusun nasıl harcandığını gösteriyor.
Güven Parkı, caddeler, kafeler işsizliğin boyutunu gözler önüne seriyor.
Binlerce 15-25 yaş arası genç günün her saatinde onların değişiyle ' volta' atıyor.
İktidar mensupları arada bir 'Çukurambar' semtindeki pahalı lüks konutlardan çıkıp Kızılay'da ‘volta’ atarsa gençlerin neden AKP'ye oy vermeyeceğini öğrenmiş olur.
Kızılay'da AKP, CHP, İYİ ve Saadet Partisi'nin seçim çadırı var.
AKP çadırının durumu içler acısı. (Kızılay'a yolu düşenler eğer çadırı bulabilirse lütfen baksın)
Arabayla Ankara'dan Kırıkkale, Kırşehir, Kayseri üzerinden Sivas'ın ilçesi Şarkışla'ya gittim.
Çeşitli duraklarda insanlarla konuşup fikir edinmeye çalıştım.
Genel olarak memlekette bir seçim havası yok gibi.
Ancak hemen belirteyim. İnsanlar fikirlerini söylemekten adeta korkuyor.
AKP baskısının yarattığı bir korku var. İnsanlar birbirine şüpheyle bakıyor.
İnsanlar mutsuz.
Memnuniyetsizliklerini dolaylı aktarmayı tercih ediyor.
AKP'nin kan kaybettiği açıkça görülüyor.
Millet İttifakı iyi çalışırsa Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı, AKP'nin de Meclis çoğunluğunun sonu geliyor.
Milletvekili adayları arabalarda şarkı-türkü çalarak propoganda yapmak yerine, mutlaka insanlarla bire bir konuşup 'Türkiye'nin AKP'yle felaketin eşiğinde olduğunu' anlatmalı.
AKP’nin pili bitmiş halkı inandıracak malzemesi kalmamış.
Yılmaz POLAT, 2 Haziran 2018