Mehmet Uçum, HÜDA PAR’ın düzenlediği; “Kürt Meselesine Çözüm Çalıştayı”nı bölücülükle suçladı: “Bölünmeden yana olduklarını ilan ettiler.

1 Ekim ve devamında Sayın Bahçeli’nin hamleleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımlarıyla devreye giren Devlet İnisiyatifinin bir etkisi de bütün emperyalist bölünme projesi yanlılarının bir bir deşifre olmasıdır.
Terör sorununun kökten ortadan kaldırılması için başlatılan yeni dönemi istismar edenler hadsizlikte zirve yaptılar.
Türkiye’yi bölme hedefli Emperyalist dış Kürt sorunu projesini referans alıp güya insani çözüm çalıştayı yapanlar sonuç bildirgesiyle açıkça ve arsızca Türkiye’nin bölünmesinden yana olduklarını ilan ettiler.
Terör diyemeyen, terör örgütüne karşı çıkamayan bu grup iki millet, iki vatandaşlık, iki eğitim dili, hatta iki resmi dil ve iki ülke diyerek Türkiye düşmanlığını ve bölünme niyetlerini ortaya döktüler.
Cumhur İttifakından nefret edenlerin ve Ak Partili görününlerin de içinde yer aldığı ama insani olmadığı kesin, bu “bölünme çözümü çalıştayı” Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir.
Hele İslam’ı istismar ederek referans yapan ve bu bölünme projesine dayanak üretme çabaları ile Cumhuriyetin esalarına düşmanlıkları ise tam bir alçaklıktır.
Ne yaparsanız yapın Terörsüz Türkiye pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecektir.
Terörsüz Türkiye’ye geçildiğinde de Milli Devletin esaslarını; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçeyi, Türk Bayrağını ve İstiklal Marşını kimse tartışmaya açamayacaktır.
Cumhuriyetle kazanılan Milli Devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak kimsenin haddi değildir. Buna asla geçit verilmeyecektir. Tam tersine Terörsüz Türkiye, Milli Devleti daha da güçlendirecek adımların atılmasını sağlayacak ve yurtsever demokrasimizi güçlendirecektir.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!