14 soruda AKP'yi nakavt etti

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Meclis kürsüsünden yine çok konuşulacak bir konuşma yaptı. İsrail'in Gazze saldırısına ilişkin konuşma yapan Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan ile İsrail'e ilişkin çok çarpıcı bilgiler verdi.

Başbakan Erdoğan ve AKP'nin İsrail'le ilgili sözleri ve uygulamalarındaki çelişkilere dikkat çeken İnce, AKP'li vekillere 14 soru sordu.


" Sayın Milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum. İsrail'in uyguladığı devlet terörünü protesto ederken, kınarken bir başka yanlışı da yapan vatandaşlarımız var ne yazık ki. Sosyal medyada Twitter'da, Facebook'ta görüyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da Yahudi kökenli Musevi vatandaşlarımıza tepki koyan, "Onların evini yakalım, yıkalım, büyük adaya gidelim." gibi mesajlar görüyorum. Bazı gazetelerin ilginç, gereksiz, yanlış haberlerini görünce sap ile samanı birbirine karıştırmamak gerektiğini bir kez daha burada altını çiziyorum. Biz İsrail'in devlet politikasından söz ediyoruz. Yoksa İstanbul'da yaşayanı Musevi vatandaşlarımız İsrail'in bu politikalarından memnun demek anlamına gelmez bu ikisini birbirine karıştırmayalım.

Şimdi, ben sizlere izninizle bir şey okumak istiyorum. Bunlar benim görüşlerim değil, bunlar Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin görüşleri de değil. Bakın, ne diyor birisi: "İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Birleşmiş Milletlerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunda İsrail'in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında Türk delegasyonu çekimser kaldı. Geçtiğimiz sene 2010 Mayısında da Türkiye İsrail'in OECD üyeliğini onayladı, veto ettiğimiz takdirde üye olması mümkün değildi. Daha önce bir çok ülke veto etmişti. Otel lobisinde değil, Birleşmiş Milletlerde, OECD salonlarında 'one minute' demek marifettir. Sayın Başbakanın kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor." Bunu söyleyen HAS Parti Genel Başkanı şu anda da AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş. Bunu ben söylemiyorum, kendisi söylüyor. Bunu önce Genel Başkan Yardımcınıza gidip bir sormanız gerekir.

"TEPKİM İSRAİL DEVLET BAŞKANINA DEĞİL, MODERATÖREDİR." KİM DEDİ

Sayın milletvekilleri, sizlere bazı sorularım olacak. Suçlamıyorum, bu sorularımın cevabını siz de Sayın Davutoğlu'na gidin, sorun.

1) İsrail'in NATO tatbikatlarına vetosunu hangi Hükûmet kaldırdı?

İsterseniz seçenek koyayım: A) CHP Hükûmeti. B) AKP Hükûmeti.

2) OECD üyeliğine vetoyu kim kaldırdı, hangi Hükûmet kaldırdı?


3) "Tepkim İsrail Devlet Başkanına değil, moderatöredir." kim dedi?

4) Danimarka'da uçaktan indiğinde, İsrail daha özür dilemeden "Siyonizm konusunda yanlış anlaşıldım." kim dedi?

5) Mavi Marmara baskınında yurttaşlarımız yaşamını yitirirken, üç şartımız vardı; özür dilenecek, tazminat ödenecek ve Gazze'ye abluka kalkacaktı. Şimdi bunlardan tazminatı, ailelerle ilgili bir sıkıntı çıktı, onlar kabul etmedi. Peki, bu özür nasıl dilendi? Obama'nın yanından telefonla aranıyor, özür dileniyor. Bu ses kaydını duyan var mı? Bu özrü gören var mı? Bu nasıl bir özürdür? Dünya diplomasi tarihinde böyle bir özür var mı?


ABD'DE YAHUDİ LOBİSİNDEN DAVUT YILDIZI ALAN TEK MÜSLÜMAN KİM

6) "İsrail'de nükleer silah var mı?" diye yapılan oylamada çekimser hangi ülke kaldı? Çekimser kalan ülkenin Başbakanı kimdi?

7) Amerika Birleşik Devletleri'nde Yahudi lobilerinden dünyadaki tek Müslüman, Davut Yıldızı'nı alan kim? Davut Yıldızı'nı alan dünyadaki tek Müslüman kim?

8- 13 Şubat 2009'da Genel Başkan Yardımcınız Hüseyin Çelik imzasıyla bütün okullara -60 bin okula- bir genelge gönderildi. Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzasıyla gönderilen genelgede "İsrail mallarını boykot etmeyin." dendi mi?

9) Suriye sınırındaki o mayınlı arazileri -22'nci Dönemden milletvekilleri var, o dönemde milletvekilliği yapan bir arkadaşınız olarak söylüyorum- İsrailli firmalara vereceksiniz dediğimizde, bu kürsüye gelip: "Sizi gidi Yahudi düşmanları." diye bize parmak sallayan milletvekilleri kimlerdi?

10) Kürecik kimi koruyor? Kürecik İsrail'e hizmet ediyor mu? Bunun bilgisini verin.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1948'den beri bir Filistin politikası vardı. ANAP'ın olması, Doğru Yolun olması, CHP'nin olması, MHP'nin olması, Adalet Partisinin olması, başka partilerin olması Türkiye'nin Filistin politikasını değiştirmiyordu. Ne yazık ki Türkiye'nin bu Filistin politikasını yerle bir ettiniz.


İSRAİL, TÜRKİYE HAVA SAHASINI KULLANDI MI

11) İsrail, Suriye uçaklarını vurmak için Türkiye hava sahasını kullandı mı?

12) Türkiye, İsrail uçaklarına yakıt sağlayan bir ülke midir?


13) Filistin'i destekleyen bir Suriye vardı. Orta Doğu'da dengeler böyle kuruluyordu. Suriye, Filistin'i destekleyen bir ülkeydi. Kendi derdine düşmüş bir Suriye'yi siz oluşturdunuz. Kendi derdine düşmüş bir Suriye oluşunca, tabii ki, Filistin'e destek veren bir Suriye olmadığı için sıkıntılarımızın büyük çoğunluğu da bundan kaynaklanıyor.

3 tane dost kaldı: Barzani, Bağdadi ve Katar Emiri ne yazık ki.

14) Türkiye Cumhuriyeti'nin onuru kırıldı. İsrail'de büyükelçi oturma düzeninde aşağılanarak, koltuğu daha düşük yapılarak, bir başka diplomatik böyle bir olay hatırlıyor musunuz?

Yine, size, kronolojik bir açıklama yapayım. Bunları kim söyledi?

23 Mart 2013: "Nisan'da Gazze'ye gideceğim."

14 Nisan 2013: "Tarih kesinleşti. Mayıs sonu gibi Gazze'ye gideceğim."

21 Nisan 2013: ABD Dışişleri Bakanı Kerry "Erdoğan'a Gazze'ye gitme." dedim.

14 Mayıs 2013: "Kerry'nin demeci hiç şık değil, Haziranda Gazze'ye gideceğim." 18 Mayıs 2013: "Haziranda Gazze'deyim." Aylardan temmuz. Bu sözler kime aittir? Seçenek istiyorsanız size bu seçenekleri de veririm.

Az önce Grup Başkan Vekili Sayın Ahmet Aydın, Sayın Tanju Özcan konuşurken "Gizli anlaşmalar yapıp yapmadığımızı nereden biliyorsunuz?" dediniz. Bakın, ben verdiğim bir soru önergesine Sayın Ahmet Davutoğlu imzasıyla verilen cevabı okuyorum, devletin resmî belgesi: "Bölgedeki ve dünyadaki birçok ülkeyle olduğu gibi, İsrail ve ülkemiz arasında da çeşitli anlaşmalar akdedilmiştir. Diğer ülke ve uluslararası kuruluşlarla olduğu üzere, İsrail'le de siyasi, ticari, kültürel ve askerî olmak üzere çok yönlü ilişkilerimiz karşılıklı imzalanan bu anlaşmalar çerçevesinde yürütülmektedir. İkili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesini amaçlayan bu anlaşmaların üçüncü ülkeleri hedef alan bir yönü bulunmamaktadır. Bununla birlikte, söz konusu anlaşmalardan bazıları, hizmetin gereği dolayısıyla, gizli olup bunlar dışındakiler Resmî Gazete'de yayımlanmaktadır. Hani sürekli olarak en başta MHP'yi suçladınız ya, MHP'yi hep suçladınız...

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Tarih ne?

SALİH KOCA (Eskişehir) - Tarih kaç?



MUHARREM İNCE (Devamla) - Tarihi de söyleyeyim: 9 Kasım 2009, soru önergesinin tarihi. Hep MHP'yi suçluyordunuz ya "Hükûmet ortaklığınızda Suriye'yle gizli anlaşmalar yaptınız." diye; işte, ben de size, sizin İsrail'le gizli anlaşmalar yaptığınızı Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu'nun imzasıyla... "Biz yaptık." diyor. "Gizli olanlar, Resmî Gazete'de yayımlanamayanlar, onlar ayrı ama Resmî Gazete'de yayımlananlar da var." diyor. Demek ki İsrail'le de gizli anlaşmalar yapmışsınız.


MUSA GELİYOR DİYORDUNUZ USA GELİYORMUŞ

Değerli arkadaşlarım, "Bir Musa gelir." diyordunuz, meğer bir USA geliyormuş. Bunu hep birlikte burada gördük ve size söyleyeceğim şey şu: Başbakanlığınız döneminde, sizin Hükûmetiniz döneminde otuz yedi gündür rehinelerimiz var, bizim vatandaşlarımız rehine. Sonra da Dışişleri mensuplarına "monşer" diyorsunuz.

Türk dışişleri politikasında sizin "monşer" dediklerinizin hiçbiri bu duruma düşmedi, siz düştünüz. O "monşer" diye küçümsedikleriniz Türkiye'yi hiçbir zaman bu duruma düşürmemişti.

Hepinize çok teşekkür ediyorum."

Odatv.com
20 Temmuz .2014


AKPli Hüseyin Çelik
"İsrail mallarını boykot etmeyin"

İsrail'in yaklaşık 2 haftadır Gazze'ye başlattığı operasyon devam ederken, Türkiye'nin dört bir yanında da İsrail karşıtı eylemler sürüyor.

Bir başka eylemde sosyal medya üzerinden devam ediyor. O da; İsrail mallarının boykot edilmesi... İslamcıların yaptıkları birçok eylemde de İsrail mallarının boykot edilmesi çağrısı yapılıyor.

Diğer taraftar Başbakan Erdoğan ve AKP'li tüm yöneticiler her konuşmalarında İsrail'e çok sert sözler söylüyor.



Şimdi 5 yıl geriye gidelim...

Bugün Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik o dönemde Milli Eğitim Bakanı idi. İsrail, bugünküne benzer bir operasyonla Gazze'ye saldırıya geçti.


Yıl: 2009...

Yine, İsrail'e karşı eylemler başlamış ve bugün olduğu gibi İsrail mallarının boykot edilmesi çağrıları yapılmıştı.

Peki...

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 13 Şubat 2009'da okullara gönderdiği genelgeyle ne talimatı verdi:


İsrail mallarını boykot etmeyin. Bu tip girişimlerin olmaması için gerekli önlemleri alın.

http://www.odatv.com/n.php?n=israil-mal ... 2007141200
20 Temmuz .2014

---

İşte İnce'nin o konuşmasının videosu ve Meclis tutanaklarında yer alan ifadeleri:

Lafla İsrail vahşetini durduracaklar!

İsrail vahşeti devam ediyor.

Bu vahşete sözde karşı olanların, şu ana kadar attıkları özde bir adım yok. “Kahrolsun İsrail” diye, sadece gürültü çıkarıyorlar. Bolivya kadar olamadılar. Şili ve Venezuela'nın yaptığını dahi yapamadılar. Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle İsrail'i "terörist devlet" olarak nitelendirdi ve saldırıları protesto etmek amacıyla iki ülke arasında uzun süreli vize muafiyeti anlaşmasını iptal etti.

Bunlar sadece konuşuyorlar.

Üstüne üstlük, İsrail’e vize uygulanmazken, Filistinlilere vize bile uygulanıyor. Ticaret aynen devam ediyor. İsrail’e “kalkanlık” hakeza öyle… Hocalarının yapmış olduğu yirmi küsur anlaşmaya “durmak yok yola devam” diyorlar. Barzani petrolü, İsrail uçaklarına yakıt olarak üzerimizden ulaşmaya devam ediyordur. Çünkü “ İsrail ile ticareti keseceğimizi kimse beklemesin” diye, açıktan söylediler.

Gündemi değiştirmek için “bay terbiyeci” yine “ahlak” dersleri vermeye başladı ama “şecaat arz ederken firkatin söyledi”. Güya ahlaklı ama ancak bir ahlaksızdan duyulacak erotik sözler sarf etti. Bu herif daha önce de, bu tür laflar etti. Onun ahlakı dünyanın malumu!

Çocuk tacizcisinden mahkûm olmuş birine “şeyhim” diyenden ne olur! Biz işin burasından değiliz. Bu kadar yoğun bir gündem ortasında, Müslümanların kanları can pazarında akarken, gündem değiştirme ahlaksızlıkları oldukça dikkat çekici…

İsrail saldırıları bunlar için tam bir turnusol oldu. Bunlara artık herkes, “sizin adımınız nerede?” diye soruyor. Bunlarsa ahlak seferine çıkmış. Latin Amerika ülkelerinin hepsi İsrail ile diplomatik ilişkilerini keserken, bunlar lafla İsrail uçaklarını durduracaklar. Bu zihniyetin Müslümanlık anlayışı da böyle…

Lafla Müslümanlık!

Zekât yok, fitre yok, ibadet yok, amel yok, ahlak yok ama laf çok. Eritme ve sıfırlama had safhada, “bağış” adı altında rant, aşk boyutuna geçmiş. Ramazan ayı boyunca ekranlarda hikâye anlatan hocalarla uyuttular insanları… İftardan sonra başlayıp, sahura kadar bitmeyen boş laflar ettiler. Bu laflar, onları kurtaracak!

Teravih bile kıldırmadılar insanlara. Artık teravihler cemaatsiz, saflar eğri ve de muhabbetsiz. Çünkü bu dönüşümcü başları, Müslümanlığı seçimden seçime oy vermeye indirgediler. Oyu atıyorsun cennet senin. Oyu öle herkese de atamazsın. Dedikleri dışında biri olursa, anında ‘patates dini’ne geçmiş olursun!

Allah bunlar gibisini bu ümmete bir daha vermesin!

Lafla Müslümanlık, protesto ile cihat yaptığını sanıyorlar. Hele İsrail konusu, bunların zayıf karnıdır. Bakanlık düzeyinde Diyalog Enstitüsü’nde İsrail’e hitaben “biz iktidar olarak sizi üzecek bir şey yapmayız” dememişler miydi? O bakan, şu sıralar kadınlara dalaşıyor. Psikolojisi bozulmuş diyorlar. “Herkes bişi oldu, ben olamadım” diyerek, sağa sola sataşıyormuş!

E, gerçekten İsrail’i üzecek hiç bir şey yapmadılar. Allah var!

Hatta her şeyi İsrail için yaptılar. Suriye ile savaşmayı, Hamas’ın kafasına girerek Hizbullah- Filistin bağını koparmayı, Kürecik radar üssünü İsrail’e kullandırmayı, NATO üyesi olmadığı halde İsrail’in NATO imkânlarından yararlanmasına izin vermeyi hepsini İsrail için yaptılar.

Bütün bunlar bir yana… İsrail için İslam ülkelerini parçalama projesi olan BOP’un eşbaşkanı bunlar değil mi? Fazla söze ne hacet? Boyunlarındaki Yahudi ödülünü yıllarca inkâr edip durdular. Allah’tan Yahudiler geri istedi de, iade etmek zorunda kaldılar. Yoksa o ödülle öleceklerdi!

“Van Minıt” tiyatrosuyla yenilen naneler, artık gizlenemiyor. En yakınları bile bunun bir “kurgu” olduğunu itiraf ettiler. İktidarın İsrail için devirdiği çamlar, çevirdiği dümenler örtülemeyecek. Lojistik destek verdikleri terör örgütleri, İsrail için içişlerine dört parmağını birden soktukları Müslüman ülkeleri, bir bir gün yüzüne çıkacak.

İsrail'e damar olanlar, insanımıza damardan giremeyecekler artık.

Yusuf KARACA, 1 Ağustos 2014
Yeni Mesaj



Ortadoğu ve vahşet

Ben Ortadoğu’ya parça parça değil bir bütün olarak bakmak istiyorum. Çünkü kan, ölüm, kavga iç içe girmiş bu bölgede. Araplar Araplara düşman. Müslümanlar birbirlerini boğazlıyor. Hepsi İsrail’e karşı ama ellerinden bir şey gelmiyor. Peki neden? Barış, huzur ve insanca yaşamak varken bu kan bölgesinde neden kan kurumuyor? Sabahtan erken kalkan kişi yeni bir devlet kurma peşinde. Öyle ya kurt dumanlı havayı sever. Yeni devletler için iştahı kabaranlar bu karışıklıktan yararlanarak kendine yeni bir yurt(!) edinme çabasındalar galiba.

Düşünebiliyor musunuz, dağdaki gelmiş bağdakini kovmuş yıllar önce. İsrailoğulları gelmişler Arapların ülkelerini ellerinden almışlar ve yeni bir devlet kurmuşlar. Sözüm ona toprakları ellerinden alınan insanlarla barış yapmak huzur içinde yaşamak istemişler. Ancak Araplar haklı, neden barış yapsınlar ki?.. Çünkü kaybeden Araplar, kazanan İsrailliler olmuş. Nedir peki? İsrailoğullarının inancına göre Allah onlara İsrail Devletini vaat etmiş ama onlara Filistin topraklarını işgal edin dememiş. Peki, bunda Arapların suçu ne? İdealleri uğruna geldiler ve ağababalarının yardımı ile Arapların topraklarını çaldılar. Bunu Filistin halkı neden kabul etsin ki?

İngilizler, tarihte “Yahudi Kıyımı” olarak geçen ve 6 milyondan fazla insanın fırınlarda yakılması olayının sonucu Yahudilere bir jest yapmak istemişti. ABD de gereken desteği verince uygulamaya konuldu. Ne gariptir ki İngilizler, jestini kendi ülkesinin bir parçasını vererek yapmamış.

1948’de Araplardan kopardıkları topraklar üzerinde İsrail’i kurmuşlar. Filistin topraklarında yüzde 56 üzerinde bir “Yahudi Devleti” kurulmuş geri kalan bölümde Filistin Müslümanlarına bırakılmıştı.

Bugün Filistin işgal altında. Gazze etrafında duvarlar örülmüş, karadan ve denizden ambargo uygulanmaktadır. İşgal ettikleri veya işgal ettirdikleri topraklarda yaşayan insanlara zaman zaman olumlu yaklaşma lütfünde bulunmuşlardır. Ama yeterli olamamışlar ve zamanla da etkinliklerini yitirmişlerdir.

Şiddet, hak çalma, Filistin’de “Hamas” isimli örgütü doğurdu. Bu örgüt kendi topraklarını ve kendi insanını savunmak için kuruldu. Amerika’nın, İngiltere’nin, Mısır’ın ve İsrail’in “Terör Örgüt” olarak listelerinde yer aldı. Doğal olarak da bu örgütle işbirliği kurulamazdı ve kurulmadı da.

Şimdi “Kara Harekâtı” başlatıldı. Havadan karadan katliam yapılmakta ve binlerce sivil öldürülmektedir. Amaç Filistin Örgütü-Hamas dayanışmasını önlemek, Refahiye tünellerini tahrip ederek silah sevkiyatının önüne geçmek gibi gösteriliyorsa da bunun adı bal gibi insanlık katliamıdır.

Lider; üreten kişidir. Lider birlik beraberlik sağlayan insandır. Ne oldu bu Ortadoğu liderimize de sesi çıkmıyor. Ağababaları izin vermiyor galiba esip kükremesine. Aslında esip savuruyor ama uygulama yok. Sen savaş uçaklarının yakıtını vereceksin, sonra kalkıp senaryo yazacaksın. Yemezler bu davranışları. Biliyorum eğitim biçimi, dünyaya bakışı İsrail için iyi düşünmediği bir gerçek ama etkinlik yok. Bu insanlık trajedisinde daha aktif olunması gerekirken nedense pasif davranılmaktadır. Çünkü ticari çıkarlar insani duyguların önüne geçmektedir ki bu kapitalizmin temel kuralıdır.

Acaba yanılıyor muyum?

Ekrem YAZAR, 1 Ağustos 2014
Yeni Mesaj