
Anayasa değişikliğinden sonra HSYK’da gözler HSYK Kanunu’na çevrilmişti. Kanun çıkacaktı ki, HSYK’nın bundan böyle çalışacağı 3 dairede görev alacak başkan ve üyeler belirlensin.
Bakanlık kulislerinde dilden dile dolaşan iddia şuydu: Kurul’un yeni yapısında oluşacak daire başkan ve üyeleri, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Müsteşar Ahmet Kahraman ve de sözde kürsü hâkimleri kontenjanından seçilen Müsteşar Yardımcısı İbrahim Okur ile diğer Müsteşar Yardımcısı ve Adalet Akademisi Başkanı Ahmet Hamsici tarafından oluşturulan yetkisiz ama “en yetkili gölge kurul” tarafından belirlenecek. Hatta hangi daire başkanlığına hangi üyenin geleceği, hangi üyelerin de hangi önemli dairelere verilmeyeceği iddiası da kulaktan kulağa dolaşıyordu. Oysa yasaya göre dairelerin oluşumunu Bakan dahil 22 kişilik kurulun, seçimle belirlemesi gerekiyor.
Daha kanun çıkmadan hâkim ve savcıların tayin ve yetkilerini belirleyecek 1 No’lu Daire Başkanlığına, İbrahim Okur’un seçileceği söyleniyordu. Bu daireye, eski HSYK üyesi Ali Suat Ertosun ile Danıştay kontenjanından gelen hiçbir üyenin atanmayacağı iddiaları Bakanlık kulislerinde yüksek sesle konuşulmaya başlanmıştı.
İddialara göre, Hâkim ve savcılar için 1. Daire’den sonra en önemli olan ve teftiş ile teftişin gereklerini yapmaktan sorumlu 3. Daire‘ye de kürsü hâkimi gelmeyecek, Ahmet Hamsici Daire Başkanı olacaktı. Bu daireye de Müsteşar Ahmet Kahraman tarafından istenmeyen eski üye Ali Suat Ertosun verilmeyecekti. Son bir ayda 4 kez hangi daireye kimler başkan, kimler üye olacak diye yazdım, HSYK’dan ses çıkmadı.
2. Daire’yi neden yazmadım

Yetkisiz ama “en yetkili gölge kurul”da yer alan eski Müsteşar yeni üye İbrahim Okur ise; Birol Bey oraya çok uygun ama, onu da daire başkanı yaparsak, birilerinin gazetedeki köşesinde (beni kastediyor) yazdıklarının tamamı doğru çıkmış olacak diyerek daire başkanlığına gerçekten kürsü hâkimliğinden gelen ve bir bayan üyeyi, Nesibe Özer’i önerdi. Bu nedenle son güne kadar iki isim arasında bir netleşme sağlanamadığı için bu daire başkanlığına gelecek ismi yazmadım. Nesibe Özer, Bakırköy’de Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı iken aday olmuş ve HSYK üyeliğine seçilmişti.
Aslında başarılı bir bayan hâkim ve adaylık sürecinde de kendisine bir haksızlık yapmış, anlar anlamaz da özür dilemiştim.
Dairelere atamalar yapıldı
Kanunun yürürlüğe girdi ve önceki gün Kurul toplandı, ardından da daire başkanlıklarına ve üyeliklerine seçimi yapıldığı açıklandı. Atama! Pardon seçim sonuçları ne yazık ki günlerce yazdığım gibi çıktı. Bir tane yanlış yok, hepsi cuk diye oturmuş. HSYK, bunu da kamuoyuna seçim yaptık diye açıklamış. Ne seçimi kardeşim, “en yetkili gölge kurul”un aldığı kararı onaylamışsınız. Bunun adı seçim değil, atamadır atama.
Peki daire başkanlıklarına seçilenler görevi hak etmiyor mu? Hayır demek büyük haksızlık olur. Benim itirazım isimlere değil, izlenen yola. Kurul, Bakanlık gölgesinde olmayacak derseniz, Bakan ve Müsteşar’ın emrinde görev yapıp kürsü hâkimi kontenjanından gelen Bakanlık bürokratlarını bu görevlere getirmek bağımsızlıkla bağdaşmaz. İkincisi, yasa diyor ki Kurul seçecek. Siz kurulun iradesini hiçe sayıyor ve isimleri belirleyip onları sözde seçtiriyorsunuz. Bence bu, Kurul üyelerine büyük saygısızlıktır. Ama onlar bunda sorun görmüyor.
Mesele yok, hayırlı uğurlu olsun, tüm kurula başarılar diliyorum. Mümkün olduğu kadar da bundan böyle kurulu rahatsız etmeyeceğim. Ancak bu da demek değildir ki ne yaparsanız yapın sizi görmeyeceğim. Küçükleri görmezden geleceğim, büyükleri eleştireceğim. Anlaştık mı?
***
Mevlânâ gezisine neden suskun kalındı?
HSYK üyelerinin Konya Hz. Mevlânâ gezisi ile ilgili iddiaları da köşeme taşımıştım. İddialar hoş değildi.
HSYK’nın 15 üyesi birden Şeb-i Arus törenlerini izlemeye gidiyor. Elbette bunda bir şey yok. Ancak, bu seyahatte makam arabası kullanıldı mı? Konya’da yenen yemeklerin parasını kim veya kimler ödedi? Konaklama nerede yapıldı ve masrafları kimler ödedi? Yolluk ve yevmiye alındı mı? Bu gezide Kurul bütçesi, Bakanlık bütçesi ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı bütçesi veya başka sponsor kullanıldı mı?
Ben bu iddialar iftiradır, inanmıyorum diye yazdım.
Kurul’un da bu konuda bir açıklama yaparak kendilerini aklamaları gerektiğini yazdım. Bana kızacağınıza bunların hiçbirinin gerçek olmadığını açıklayın.
Ancak açıklamanız öyle ayaküstü, benim şahsi arabam arıza yapmıştı, mecbur kaldım makam arabası ile gittim. Zaten Hz. Mevlânâ töreni için gitmemiştik. Konya Adliyesi’nde hâkim ve savcılarla toplantı yaptık. Hazır buraya gelmişken Şeb-i Arus törenini de izleyelim dedik gibisinden olmasın. Açık açık mertçe çıkın deyin ki ey halkım. Biz kurul üyeleri de sizler gibi kendi arabamızla Mevlânâ törenleri için Konya’ya gittik. Kendi paramızla Konya’da şuralarda yemek yedik, kendi paramızla şurada konakladık. Ne kimse sponsor olmuştur ne de 1. Daire’ye Başkan seçtiğimiz İbrahim Okur ve Danıştay’a seçeceğimiz Mustafa Kökçam bu işi organize etmiştir. İşte kişisel harcama belgelerimiz...
Neden susuyorsunuz?
Aydın AYAYDIN, 22 Aralık 2010
HSYK’da bürokratik atamalar da tamam

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, genel sekreter adayı belirlemek üzere toplandı. Toplantıda yapılan seçim sonucunda Adalet Bakanlığ Personel Genel Müdür Yardımcısı Engin Durnagül 17 oyla ilk sıraya yerleşti. Yargıtay Savcısı ve aynı zamanda Adalet Akademisi yöneticilerinden Mehmet Kaya’nın 14 oyla ikinci sırayı aldığı seçimde, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanı olan Muzaffer Bayram ise 11 oyla üçüncü oldu.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yasa gereği kendisine gönderilen bu üç isimden, seçimde ilk sırayı alan Engin Durnagül’ü değil, ikinci sırada yer alan Mehmet Kaya’yı HSYK Genel Sekreteri olarak seçti.
Mehmet Kaya’nın HSYK Genel Sekreteri olarak atanmasından sonra genel sekreter yardımcıları da belli oldu. HSYK Genel Sekreter Yardımcılıkları’na Genel Sekreter seçiminde ilk sırayı alan Engin Durnagöl ve üçüncü sırada yer alan Muzaffer Bayram ile Adalet Bakanlığı Personel İşleri Daire Başkanlığı’nda görevli Neslihan Ekinci ve Adalet Bakanlığı İç Denetçisi Nevzat Karababa atandı.
Kurul için çalışacak Teftiş Kurulu Başkanlığı’na ise Ahmet Can getirildi. Yardımcıları ise Oktay Acu ve Selim Yıldız oldu.
Böylece HSYK’nın tüm idari kadrolarına da Adalet Bakanlığı bürokratları atanırken, bu kadroların hiçbirinde kürsü hakimi veya cumhuriyet savcısı tercih edilmedi.
Adalet.org’un kurucusu Balıkesir Hakimi Aydın Başar, bu atamalardan sonra şu ilginç değerlendirmeyi yaptı: “Oh ne güzel. Bakanlık kurula, kurul da bakanlığa taşınmış oldu. Hepimize hayırlı olsun...”
Aydın AYAYDIN, 29 Aralık 2010