AKPM’ninki Karar Değil… Tehdit, Dayatma, Aşağılama

AKPM’ninki Karar Değil… Tehdit, Dayatma, Aşağılama

İletigönderen emesiz1979 » Cmt Haz 28, 2008 9:55

[img]http://www.habercem.com/newpics/news/120520081355386375742_2.jpg[/img]


Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM), AKP’ye destek uğruna aldığı karar, çelişkilerle dolu… Özünde buna “karar” demekten çok, şu tür sözcükler yakışır:

Tehdit, dayatma, aşağılama…

AKPM Türkiye’ye, şu hukuk kuralı var, ona uy, demiyor. AKP’yi kapatma, diyor. Kapatma çıkarsa, Türkiye’yi kara listeye alacağını, demokrasisi gelişmemiş ülkeler sınıfına koyacağını ilan ediyor. Bir başka deyişle, Türkiye’nin demokrasi kaderini hukuka değil, AKP’ye karşı Anayasa Mahkemesi’nin takınacağı tutuma bağlıyor. Bu, dayatma değildir de nedir?Anayasa Mahkemesi’nde sadece bir kapatma davası olsa, belki AKPM’nin dayatması hoş görülebilir. Oysa mahkemede halen 3 kapatma davası sürüyor. AKP, DTP ve DEHAP… Son iki parti kapatılabilir, o zaman demokrasiye bir şey olmuyor. Ama AKP, asla! Bu, aşağılama değildir de nedir?

Mahkemenin vereceği karar, sanık sandalyesinde oturanın ya lehine olacaktır ya aleyhine. AKPM gibi uluslararası bir kurum, karar sanığın lehine olursa överim, aleyhine olursa döverim şeklinde özetlenebilecek bir ön uyarı yapıyor. Bu, tehdit değildir de nedir?

***

AKPM 47 ülkeden 613 üyenin katıldığı bir yapı. AKP oylamasına dörtte birden daha az katılım oldu. Toplam 71 üye katıldı. 65’i evet, 3’ü ret, 3’ü çekimser oy kullandı. Ret oyu verenler, 12 kişilik Türkiye heyetinin CHP’li ve MHP’li üyeleri… AKP’li üyeler ise büyük bir azim ve inançla kararı desteklediler.

Daha önce Avrupa kurumlarından gelen AKP lehine haberlerin hemen tümünün AKP ya da destekçileri tarafından organize edildiği dikkate alınırsa, AKPM’nin de aynı yönde karar aldığını söyleyebiliriz.

AKPM, AKP kapatılırsa Türkiye’de demokrasinin zarar göreceğini söylüyor. Soralım:

Acaba işlerin bu noktaya gelmesinde AKP’nin hiç mi payı yok?

Acaba Avrupa demokrasiyi oturturken, dinin devlet işleri dışında kalması için az mı uğraştı?

Acaba Türkiye’de hukukun yerini ulemanın alması, Türkiye’yi AB’ye daha çok mu yaklaştıracak ya da demokrasiyi daha hızlı mı geliştirecek?

AKP’ye de soralım:

AKPM, sizin lehinize Türkiye’nin aleyhine olan kararı aldıktan sonra bir karar daha aldı. Bu, Türkiye’nin Bozcaada ve Gökçeada’da oturan Rumlara daha geniş hak vermesine ilişkindi. Salt, içinde bulunduğunuz durumu anlatmak için soruyoruz; AKPM, bu iki ada Rumlarındır dese, evet oyu mu vereceksiniz?

***

AKP medyası AKPM’nin kararını doğal olarak göklere çıkardı. Çoğunda şu başlık vardı:

AKP kapatılırsa AB ile müzakereler kesilir!

Her şeyden önce AKPM’nin böyle bir yetkisi yok, AB ile de organik bağı yok. Salt danışma organı… Elbette aldığı kararlar dikkatte tutuluyor, ama bağlayıcı değil.

Dikkat çekici bir başka durum da zamanlama…

Önümüzdeki hafta hemen her gün AKP davasını konuşacağız. 1 Temmuz Salı günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya Anayasa Mahkemesi’ne çıkacak, sözlü açıklamada bulunacak. 3 Temmuz Perşembe günü AKP sözlüye çıkacak. Bu sürecin hemen öncesinde AKPM, Türkiye’yi uyarıyor:

Hukuk mukuk dinlemem, AKP’ye dokunursan yanarsın!

AKP ile AKPM arasında bir harf farkı var! AKP isterse daha da özdeşleşebilir. Örneğin AKP-M olur…

‘M’si ne, derseniz…

Manda yakışmaz mı?

ankcum@cumhuriyet.com.tr

Mustafa Balbay

Cumhuriyet

Kaynak: http://www.ilk-kursun.com/2008/06/28/mu ... dayatma-as agilama/
“Halkın her dediği demokrasinin gerekleri olarak kabul edilirse bu bir çoğunluk diktatörlüğü yaratabilir. Demokrasinin sınırlarını halk belirlemez, demokrasinin temel ilkeleri belirler.”
Prof. DR. AHMET TANER KIŞLALI
Kullanıcı küçük betizi
emesiz1979
Üye
Üye
 
İletiler: 70
Kayıt: Prş Oca 03, 2008 17:03
Konum: İzmir

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x