ALACANIN KARASI
Alaca Karanlık için kara görūnmūștūr.
Alaca’nın ‘kara’sı da gūn gibi ortaya çıkmıștır.
Bu ‘kara’ Tūrkiye’de iktidar olduğunu sananların alınlarının ortasında kalacaktır.
‘Seçim’le geldikleri halde ‘seçim’le gitmeyeceklerini yazıp duruyordum.
Bunların ‘hakla, hukukla, ‘burjuva demokrasisi’nin gerekleriyle ve giderek dillerinden dūșūrmedikleri yaratıcı ‘Hak’la da bir ilgilerinin olmadığıni dūșūnūyordum da ondan..
Bunlar ‘haramî’.
‘Mafya’ da denilebilir.
Șu son on yılda ‘yasa’ diye yūrūrlūğe konulan hangi yasanın, burjuva demokrasinin kurallarına göre çıkarıldığını söylebilirsiniz.
Hangı yargı kararına uyduklarını gördūnūz?
‘Gezi Parkı’ kararı da ‘yūrūtmeyi durdurma’ aldı mı almadı mı?
Pekiyi daha niye ‘durmak yok yola devam’ diyebiliyorsun ey fani.
Ey fanatik.
Ey fașist!
Hak’tan korkmadığını biliyorduk da ‘halk’tan da mı korkmuyordun?
Șimdi gördūn mū ‘halkın gūcū’nū?
Șimdi nereye kaçacaksın?
Dava ‘ūç beș ağaç’ davası değil ey kereste!
Çalı çırpı davası da değil, ey odun!
Ey yontulmamıș ağaç!
Ey bilmem nerenin bașı, bașkanı, eșbașkanı!
Sizin için ‘kara’ görūnmūștūr.
Bundan böyle daha zalim, daha hukuksuz daha saldırgan olacaksınız.
Eșyanın doğası gereğidir o, onu biliyoruz.
Halk nezdinde zerre itibarınız kalmayıncaya değin ‘yola devam’ edeceğinizi de biliyoruz.
Yerlerde sūrūndūrūleceğiniz gūnleri de hazırlayacaksınız.
Ve yerlerde sūrūndūrūleceksiniz.
O da eșyanın doğası gereğidir.
Seçimle geldiniz ama seçimle gitmeyeceksiniz.
Sizi oraya getiren ve sizi orada tutan‘irade’ de biliyor bunu.
‘Sen de mi Corc?’ diyeceksiniz sonunda.
‘Sen de mi Abdulmuttalip?’ de diyebilirsiniz.
Ancak her koșulda ‘aman’ dileyeceksiniz.
Tūrk ulusu tarih yaparken, tarihçiler ‘Gezi Parkı Davası’ bardağı tașıran damla olmuștur diye yazacak.
O gūnden sonra ‘iktidar dikiș tutturamamıștır’ diye de yazabilir.
Dr Recep komșu ūlkelere saldırmaya kalkıștı diye de yazar.
Kendi halkına silah kullanmaya kalkıștı diye de yazabilir.
Bundan böyle herhangi, ama herhangi bir ‘sıradan olay’ bunların ipinin çekilmesine yeter de artar.
Teknik deyimle ‘nicel birikim’ tamamlanmıștır.
Bundan sonrası ‘nitel değișim’ așamasıdır.
Buna ben ‘devrim’ derim sen ‘darbe’, ben ‘iktidar’ derim sen ‘ihtilal’; hiç önemli değildir.
Bu senin sonunun bașlangıcıdır, o kadar.
Habip Hamza Erdem