Tek hanede olan politika faizleri kademeli olarak yükseltiliyor. Böylece mevduat ve borç para faizleri de artıyor. Vergi tarafında da düzenlemelerin yapılması beklenirken vatandaşın devlete olan borç faizinde de değişikliğe gidildi. Devletin uyguladığı gecikme zammı aylık yüzde 2,5’ten yüzde 3,5’e yıllık ise yüzde 30’dan yüzde 42’ye çıkarıldı. Bu artışa tepki gösteren ekonomistler ise vatandaşın devletten olan alacağına uygulanan yıllık faizin yüzde 9 olduğunu paylaştı.
Hükümetin seçimlerden sonra başladığı yeni ekonomi politikasında faiz indirimlerinin sonuna gelindi. Yeni ekonomi yönetimi uzmanların da aktardığı gibi yanlış politikadan geri döndü. Ekonomistler de geride bırakılan enkaz için alınan kararların sert olacağını ve faturanın maalesef vatandaşa kesileceğini belirtmişti. Bunun üzerine tek hanede olan faizler kademeli olarak yukarı doğru tırmanmaya başladı. En son Merkez Bankası’nın aldığı kararla birlikte politika faizi yüzde 35’e kadar ulaştı. Böylece hem mevduat hem de borç para faizleri de hızlı bir yükselişe geçti. Vergi tarafında da düzenlemelerin yapılması beklenirken vatandaşın devlete olan borç faizinde de değişikliğe gidildi.
Cumhurbaşkanı kararıyla dün Resmi Gazete’de yeni bir karar yayımlandı. Kamu alacakları için uygulanan gecikme zammı oranı yüzde 3,5 tecil faiz oranı ise yıllık yüzde 36 olarak belirlendi. Karara göre, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yer alan gecikme zammı oranı, her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere yüzde 3,5 oldu.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının Tahsilat Genel Tebliği de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, amme alacaklarında yıllık yüzde 24 olarak uygulanan tecil faizi oranı dünden itibaren yüzde 36 olarak belirlendi. Bugünden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık yüzde 36 tecil faizi uygulanacak. Uzmanların eleştirisine neden olan uygulama karşısında ‘Nas nerede?’ sorusunu hatırlattı.
Vatandaşın devletten alacağı da eleştiri konusu oldu. Yıllık gecikme faizinin yüzde 30’dan yüzde 42’ye yükseltilmesi karşısında vatandaşın devletten alacağına karşılık yıllık faizin de hâlâ yüzde 9 seviyesinde olduğu vurgulandı. Sosyal medyadan yapılan eleştiriler karşısında devletin alacağına zam yaptığını fakat vereceğine aynı reaksiyonu göstermediğine dikkat çekildi.
TAKSİTLENDİRİLMİŞ BORCU KAPSAMAYACAK
Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenen amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekecek. Dünden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması halinde, düne kadar eski tecil faizi oranı, dünden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise yüzde 36 tecil faizi geçerli olacak.
‘ZAMMA DA ZAM YAPTILAR’
Vaveder Başkanı Turgay Bozoğlu “Devlet kendi alacakları için uyguladığı faizi (gecikme zammı) yüzde 30’dan yüzde 42’ye yükseltti. Ancak sizin devletten alacağınız varsa (mesela kamulaştırmadan alacağınız bedel) size gecikmeden uygulanacak faiz hala yüzde 9” dedi. Demokrat Partili Cemal Enginyurt ise “Kamu alacaklarında gecikme zammı oranı her ay için yüzde 3,5’a yükseltildi. Tecil faiz oranı ise yıllık yüzde 24’ten yüzde 36’ya çıkarılmış. Sizin anlayacağınız, devlet borcunu ödemeyenden zamlı alıyordu. Zamma da ZAM yapmış. Niyet belli oldu. Mehmet Şimşek ne var, ne yok alacak.”
‘BİZ ŞİMDİ HANGİ FAİZE KARŞIYIZ?’
Sosyal medyadan yorumlarda bulunan vergi uzmanı Ozan Bingöl “Borcunu vadesinde ödeyemeyen vatandaşa devletin uyguladığı gecikme zammı aylık yüzde 2,5 yıllık yüzde 30 idi. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile bu oran aylık yüzde 3,5’e, yıllık yüzde 42’ye yükseltildi. Ancak vatandaşın devletten olan alacağına uygulanan yıllık faiz hala yüzde 9! Şimdi biz hangi faize karşıyız?” dedi.
‘YAPILAN YANLIŞIN FATURASI VATANDAŞA KESİLDİ’
Ekonomist İsmail Yücel “Devletin vatandaştan alacaklarının aylık gecikme faizi yüzde 3,5’e yükseldi. Yani vatandaş devlete olan borcunu yıllık bileşik yüzde 51,1 faizle ödeyecek. Aylık gecikme faizini yüzde 3,5’e yükselten Kararnamenin altında, “nas var, faiz yükselmeyecek çünkü faiz sebep enflasyon sonuçtur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası var. Liyakatsiz kadroların inatla uyguladığı yanlış politikaların bedelini vatandaşa ödetiyorlar. 21 yıl sonra neredeeen nereye geldik! Emeklerimize yazık! Vatandaşa bu zulmü reva görenler ‘’yerli ve milli’’ öyle mi?” yorumunda bulundu.
‘İŞ ADAMLARINA O ZAMAN NEDEN VERGİ AFFI YAPIYORSUNUZ’
Ekonomist Erman Dinçel “Dün sabaha karşı gelen kararname ile kamu alacakları için aylık faiz yüzde 2,5’ten yüzde 3,5’e çıkarıldı. Bu durum da yıllık yüzde 34 bileşik faizden yüzde 51,1 bileşik faize artış 1 gece de yüzde 50 artış oldu. Kamunun yıllık temerrüt faizi 1 geceden sabaha yüzde 50 arttı. Kamu alacaklarının faizinin üzerine tekrar faiz işletmek nedir? Enflasyon hedefini bir kez daha mı revize edilecek? Faizin üzerine faiz almak ‘tefecilik’ olmuyor mu? Hani sosyal devlet? T.C. sadece sığınmacı ve kaçaklara gelince mi sosyal devlet oluyor? Aynı oranda asgari ücrete ve emekli maaşlarına neden zam yapılmıyor? Nas*Nas=Nas^2 (Nas kare) oldu bu durum, tüketici yasasına aykırı şöyle ki; ‘Tüketici Kredileri için, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88’inci maddesinde anapara faizine ve 120’nci maddesinde ise temerrüt faizine ilişkin olarak üst sınır getirilerek, sözleşme serbestîsi prensibi kanuni oran üzerinden sınırlamaya tabi tutulmuş olmaktadır. Türk Borçlar Kanunu ile getirilen bu genel nitelikli sınırlamalar tüketiciyi korumak içindi’ Şimdi soralım, kamu neden alacaklarına karşı borçlu olan vatandaşlarını korumuyor bilen var mı? Madem faize faiz işliyor artık o zaman bazı yandaş iş adamlarına özel vergi affı veya indirimi de yapılmamalı. Madem kamu paraya sıkışık a zaman neden ‘tasarrufa gidilmiyor?’ ‘neden israftan kaçınılmıyor?’ Neden hala sığınmacı ve kaçaklara limitsiz para ve yardım yapılıyor? Faiz artışı TL’nin değerinin azalmasına neden olmaması için tutarlı para ve maliye politikası uygulamak gerekmiyor mu? Bir yandan sıkı para politikası diyerek, diğer taraftan para arzı m2 neden artıyor. Seçimden bu yana artış yüzde 35’in üzerinde farkında mısınız?