ALÇAKLIK VE NAMUSSUZLUK ‘AÇILIM’I
2009’un Ağustos ayıydı.
« Dr Recep ‘Açılım’ için mi ne ‘Amerikan Planı’ diyenlere ‘alçak ve namussuz’ demiș » idi.
« Daha doğrusu ‘iddiasını ispat edemeyenler’ için söylemiș » İdi.
« Hayır hayır, ‘oruç bașına vurmuș’ diye hoșgörülmeli bence. » diye yazmıștım o gūnlerde..
Nasıl olur da « Ramazanın birinci günü, oruç ağız, cuma namazının ardından ve cami avlusunda, ‘müslüman’ biri, milletin gözünün içine baka baka ve ‘alçak ve namussuz’ diyebiliridi ?
Gerçekte, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devlette, cumhurbașkanı, bașbakan, bakanlar, valiller, genel müdür ve müdürler, memur ve müstahdemler oruç ağız, cuma namazı sonrası ve milletin gözünün içine baka baka ‘ucu açık davalar’ ve ‘ucu açık süreçler’ için ‘ucu açık betimlemeler’ yapabiliyorlarsa, bu ‘açılım’ın ta kendisi olabilirdi.
‘Alçaklık ve namussuzluk açılımı’ da denilebilir .
Ve iddia ediyorum, bugün Türkiye’de yetmiș milyonun ezberlediği ‘açılım’ sözcüğü’ ‘sayın’ Apo’ya aittir.
Apo bunu Suriye dağlarında öğrenmedi kușkusuz.
Zaten kırk yıl kalsa Kürtçe’den ‘açılım’ diye bir kavram türetilemez.
Kürtçe’nin sığası bu kadarına elverișli değil çünkü. Kürtçe bir dil değil henüz.
İngilizcesini bilemem ama, Fransızca’da açılım demek; accès, entrée, passage, issue, bouche, trou, embauche, orifice, gruflet, brèche, cratère, trouée, échappée, percée, vue, jour demek.
Sözgelimi eve giriș kısmına ne deniyor Türkiye’de, antre.
Yani evin odalarına açılacağınız yer anlamında.
Bașka ne anlamalara geliyormuș açılım; geçiș, çıkıș, ağız, delik, yarık, çatlak, bașlangıç, gün ve görüș vb vb.
Bir zamanlar Türkiye’de ‘anayasıyı deldirtmem’ diyenler de vardı, ‘bir delikle bir șey olmaz’ diyenler de.
Sonra ne oldu?
Anayasayı delik deșik ettiler kimsenin kılı kıpırdamadı.
Ulusal ekonominin ağzına ettiler sesini çıkaran olmadı.
Hukuksallıktan çıkıldı çıt çıkmadı.
Șimdi demokrasiye yarık açılacak, toplumsal yapı çatlatılacakmıș.
Hem de AB mi ABD mi ne planına göre.
Bre ‘alçak ve namussuzlar’ diyesi geliyor insanın, bunu Türk’ten bașkasına yaptırabilirler mi?
Bu ve benzerlerini Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ya Evren, ya Özal, ya da Ahmet Türk yapabilir.
Ya da dr Recep ve ‘sayın’ Apo birlikte yapabilirler.
2009’un Ağustos ayında bu saptamayı yapmıșım.
2013’ūn Haziran’ında ise, Dr Recep ve Apo’nun birlikte uygulamaya koydukları ‘açılım’ın İstanbul’un Gezi Parkın’da patladığını görūyoruz.
‘Ne ilgisi var’ diyeniniz olabilecektir.
‘Gezi Parkı hareketi’ni de mi AB ve ABD planladı diyeceksiniz.
Hayır ama, tūm yorumlar da ‘Gezi Parkı hareketi’nin ‘son damla’ olduğu konusunda birleșmiyorlar mı ?
Bu neyin ‘son damla’sı olabilir ?
Dr Recep ve ‘sayın’ Apo’nun birlikte uygulamaya koydukları ‘açılım’ın son damlası değil midir ?
‘Alçaklık ve namussuzluk’ açılımının…
AB ya da ABD önūne mi geçer arkasına mı önemli değildir.
Dr Recep bir bașına ‘alçaklık ve namussuzluk’ açılımın ta kendisidir.
Yanına Apo’yu alsa da olur almasa da…
Habip Hamza Erdem