''PKK bir halk hareketidir; ABD'nin desteğiyle, BATI'nın desteğiyle tüm Kürtleri özgürleştirecek ve bağımsızlığa kavuşturacaktır.''
''ABD özgürlük sözü verdi, BATI devletleri bağımsızlık sözü verdi.''
Emperyalistler ve verilen sözler? Bakalım...
*
1. Dünya Savaşı bitmiş, Araplar ümitsiz bir şekilde, ''müttefikleri'' İngiltere'nin kendilerine verdiği tam egemenlik ve bağımsızlık sözünü tutmasını bekliyorlardı.
Bu arada, yapılan antlaşmalara göre;
Mezopotamya (Irak), milletler cemiyeti şemsiyesi altında İngiltere'nin himayesine bırakılacaktı.
İngiliz uçakları kalıcı bir şekilde Irak'a üstlenecek ve Anglo İran Petrol Şirketi'nin(APOC) denetimi altına konulacaktı.
Irak'tan çıkarılan petrolün %25'i Fransızlara verilecekti.
Fransızlar da buna karşılık olarak, Fransız Suriye'sinden Akdeniz'deki bir limana giden bir petrol boru hattının işletmesini İngiliz petrol şirketlerine verecekti.
Peki Araplara verilen sözler ne olacaktı?
Meşhur İngiliz ajanı Lawrence -nam-ı diğer Arabistanlı Lawrence- büyük savaşın bitiminde şöyle demişti:
''Sahtekarlığı, Arap yardımının Doğu'daki ucuz ve hızlı zaferimiz için gerekli ve bir de keybetmektense, kazanıp sözümüzü tutmamanın yeğ olduğu inancıyla göze almıştım.
Arap şevki, Doğu savaşını kazanışımızda ana araçtı. Bu nedenle, İngiltere'nin sözüne harfiyen uyacağına onları harfiyen inandırdım. Bu rahatlıkla iyi işler başardık...''
Gerçekten de iyi işler başarmışlardı.
Arapların desteği sayesinde İngilizler Ortadoğu petrolünü adeta avuçlarının içine almışlardı.
Araplar ise, Lawrence`ın deyimiyle, ''ucuz ve hızlı bir zafer için araç'' olmanın bedelini, tam 100.000 can kaybıyla ödemişlerdi.
Ve tabii ki, 100.000 can kaybına karşılık, emperyalistler tarafından kendilerine verilen sözlerin hiçbiri tutulmamıştı.
Murat Can Bayraktar