Alevilere Etnik Parti Tuzağı

Genel & Güncel Konular

Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen bezgin » Pzt Kas 23, 2009 17:15

CHP'de şok istifalar!

İstanbul- Tunceli Pülümür Belediye Başkanı Mesut Coşkun, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Nazımiye Belediye Başkanı Cafer Sarıçiçek ve CHP eski Tunceli Milletvekili Hasan Güyüldar ile çok sayıda partili Moğultay Mahallesi'ndeki yer altı çarşısı mevkisinde bir araya geldi.

Grup adına açıklama yapan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ''Dersim halkının yarası, mensubu bulunduğumuz CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, 10 Kasımda TBMM'de yaptığı konuşma ile kanamıştır'' dedi.

Dersimlilerin 1937-1938 yıllarında meydana gelen olayların acısını yüreklerine zincirlediğini ifade eden Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:
''Demokratik açılım adına, TBMM'de 'Şeyh Sait İsyanı, Dersim İsyanı böyle mi bastırıldı?' sözlerini sarf eden Öymen'in bu tavrı, sorunları çözme değil, şiddet yönetiminin anlayışı olduğunu ortaya koymuştur. Dersim halkı, tüm baskılara rağmen, zulmün önünde boyun eğmemiş, ölümlere, sürgünlere, açlıklara göğüs gererek soysuzlaşmayı kabul etmemiş ve tarih boyunca insanlık onurunun birinci değer olduğunu savunmuş bir halktır. Dersim halkı, kültürüyle, inancıyla, yaşamıyla insanı ön plana alan, çağdaş değerlere, pozitif düşünceye inanan, çağımızın düzeni olan laik, demokratik sisteme gönülden bağlı, ülkemizin barış ve kardeşliğine hizmet eden, her bireyin eşit, hür ve özgür bir şekilde yaşamını sürdürmesini yürekten isteyen ve bunun mücadelesini bedeller ödeyerek ver bir toplumdur.''
''Aleviliğin orijini sayılan Dersim'e ve Dersim halkına düşman gözüyle bakmak, TBMM kürsüsünden gözümüzün içine baka baka atalarımıza yaşatılan kıyımları, gönümüzde çözüm olarak önümüze sunmak, bununla övünmek, bunu da sosyal demokrasi ve barış adına yapıyorum demek, insanlık ayıbıdır'' diyen Sarıgül, ''Bu anlayışa sahip ve bu sözleri sarf edenden hesap sormayan bir anlayışın içinde de Dersimli olarak yer almamız ve üyeliğimizi devam ettirmemiz, kendi halkımıza karşı bizler adına utanç verici olacaktır. 1937-1938 yılları ve sonrasında Dersim'de kadın, erkek ve çocuklardan oluşan on binlerce masum insanın öldürülmesini meşrulaştırmaya çalışan bir anlayış ile aynı çizgide olmamız imkansız olduğu için mensubu bulunduğumuz CHP'den istifa ediyoruz'' diye konuştu.

Açıklamanın ardından Pülümür Belediye Başkanı Mesut Coşkun, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Nazımiye Belediye Başkanı Cafer Sarıçiçek ve CHP eski Tunceli Milletvekili Hasan Güyüldar ile Nazımiye, Pülümür, Mazgirt ve Ovacık ilçe teşkilatlarına üye 100 kişi, istifa dilekçelerini CHP İl Başkanlığına verdiler.

Cumhuriyet
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzagi

İletigönderen bezgin » Pzt Kas 30, 2009 17:22

Kirli Oyun


Alevi Bektaşi Federasyonu’nun (ABF) bir süredir ciddi bir araştırma-tartışma faaliyeti içinde olduğu biliniyordu. :!: Ancak Genel Başkan Ali Balkız’a ne zaman “Anlatma aşamasına geldi mi?” diye sorsak, aldığımız yanıt “Henüz değil” oluyordu. Sonunda bu hafta “Tamam” dedi Balkız, “Çok ayrıntıya girmesek de artık konuşabiliriz” :idea: . Biz de hemen sorduk:

İlk ne zaman başladınız bu çalışmaya?
Son yerel seçimlerden iki hafta sonra seçim sonuçlarını, Alevilerin rolünü ve taleplerini değerlendiren bir deklarasyon yayımladık. Orada dedik ki “Bu parlamentodan bize umut yok. Oysa bizim sorunlarımız siyasi sorunlardır, siyaset çözecektir ve Meclis’te çözülecektir.” Bunu deyip, tüm Türkiye’deki Alevileri ve sosyal demokratları bu tespitimizi tartışmaya davet ettik. O gün bugündür de tartışıyoruz.

Kaç yer gezdiniz?
Sayıyı hatırlamıyorum, ama toplantı yaptığımız il sayısı 22. En son Ankara ve İstanbul kaldı. Şimdi bu ay da onları tamamlayacağız.
Türkiye için büyük umut

Eşzamanlı olarak bazı aydınların, akademisyenlerin, sivil örgütlerin toplantılarına da katıldınız galiba...
Evet, “Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz” sorusuna ortak yanıt veren partileşme arayışı içindeki o kesimlerle de diyaloğumuz kesin bir biçimde sürüyor.

Kimler var bu partileşme arayışı içinde?
Çeşitli akademisyenlerin (Ahmet İnsel, Mithat Sancar, Fuat Keyman, Erol Katırcıoğlu...) ve Ufuk Uras arkadaşımızın yer aldığı bir çalışma grubu var. Bir başka hareket, 10 Aralık Hareketi (Burhan Şenatalar, İbrahim Kaboğlu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi). Bir de SHP yeni arayışlar içersinde.

Bu üç hareketin birleşme olasılığı var mı?
Bunların birleşebilme olasılıkları yüksek, olanakları da var. Aynı şeyleri düşünüyorlar çünkü. Bizim de bunlarla birlikte olmak gibi bir amacımız var. Hepimiz diyalog halindeyiz.

Bu üçlü grubun ve sizin üzerinde en anlaşamadığınız madde nedir desek, ne örnek verirsiniz?
Henüz bir anlaşmazlık yok. Her şey çok olumlu gidiyor ve bu Türkiye için büyük bir umut.

2010 veya 2011’deki bir seçime katılabilecek misiniz?
O amaçlanmış vaziyette. Önümüzdeki ocak ayında adı konmuş olur.

Hangi partiye alternatif olacaksınız?
Ne AKP’ye, ne CHP’ye, ne MHP’ye, ne de DTP’ye; hepsine. Çünkü biz düzene alternatif olacağız. Bunun için yeni bir sol söylem, sosyal demokrat yeni bir heyecan, yeni bir dil, yeni kadro...

“Yeni bir fantezi”? Böyle bakanlar da çıkacaktır...
Yeni bir fantezi olmayacak, olmaz. Çünkü adını andığımız çalışmayı yürüten arkadaşlarımızın hepsi ve biz son derece heyecanlıyız. Son derece inançlıyız. Temiziz. Halka güveniyoruz. Halkın içindeyiz. Halkın dilini, sıkıntılarını, beklentilerini biliyoruz. Dürüstüz. Onlara yalan söylemeyeceğiz. Biz onlara çıkış yollarını göstereceğiz.

“Biz” derken kimlerin partisi olacak bu?
Bu bir kitle partisi olacaksa eğer, kuşkusuz ki her kesimden insan olacak. Ama kimler olmayacak, ben size onu söyleyeyim: Yorulmuş. Güvenini kaybetmiş. Halkı küçümseyen. Geleceğe dair umutlar taşımayan. İçimize rekabet, bencillik, bireycilik hastalıklarını sokacak. Bunların hiçbiri olmayacak.

Peki o 22 ildeki Alevilerde yeni bir parti heyecanı gördünüz mü?
Düzenlediğimiz toplantılara katılan Alevi olanlar ve olmayanlarda dört eğilim tespit ettik: 1- “Elinize, yüreğinize sağlık. Bu bir ihtiyaçtı. Tam zamanıdır. Yanınızdayız” diyenler. 2- Türkiye Birlik Partisi ve Barış Partisi deneyimlerini anımsatarak “Aman ha, o konuma düşmeyin” diye uyaranlar. 3- CHP’ye bel bağlamış, belki gelecek sene belediye başkanı veya encümen üyesi olurum diye bekleyenler. 4- “Ya nereden çıktı bu, CHP’yi niye bölüyorsunuz, gelin hep beraber Baykal’ı indirelim” diyenler.

Bu dördüncüsü çok tartışıldı; siz ne diyorsunuz?
Yapsa Altan Öymen yapardı. Kaldı ki Baykal olmadığında dahi CHP’deki o zihniyet orada yaşamaya devam eder. O yüzden zaten diyoruz ki, yeni bir parti şart.

ALEVİLER-AKP
‘DERSİM DERSİM OLDUĞU SÜRECE AKP’YE OY ÇIKMAZ’
Baykal “Alevilerden sana hayır yok, başka kapıya Başbakan” dedi; doğru mu?
Evet gerçekten Alevilerden Sayın Erdoğan’a hayır yok, ama Baykal’a da olmamalı.

Başbakan Tunceli’yi hep çok istemişti; ilk seçimde milletvekili çıkarabilir mi sizce?
AKP, AKP olduğu, Dersim de Dersim olduğu sürece AKP oradan milletvekili çıkartamaz. Çünkü Dersimliler yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olduklarını dokuları gereği hemen fark ederler.

Ama ya mesela din dersini zorunlu olmaktan çıkarırsa?
Ah keşke, ama o zaman da varlık nedenlerini ortadan kaldırmış olurlar. AKP’yi bugün iktidara getiren 12 Eylül’den sonra başlayan zorunlu din dersleri sürecidir çünkü.

Dersim’le beraber AKP’nin Sünni-Hanefi partisi kimliğinden uzaklaşmaya başladığı görüşüne katılır mısınız?
Bu görüş sahipleri böyle olmasını arzu ediyor veya çok iyimser olabilirler, ama bakın şöyle de önemli bir veri var elimizde: Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz günlerde bir “Strateji Belgesi” yayımladı. Orada dini ve kurumu tehdit eden çalışmalar listesi vardı. Listeye din kültürü ve ahlak bilgisi eğitiminin zorunlu olmaktan çıkartılmasını istemek ya da isteyenler de konmuş.

Yani siz?
Evet biz. Bu bir listedir. Ergenekon da bir liste yapmıştı; bu da bir liste. Ergenekon’un listesi demokrasi düşmanlarının, darbecilerin listesi. Bu liste ise ne kötü ki devletin anayasal bir kurumunun listesi.

Siz hükümetin de bu listenin arkasında durduğunu mu düşünüyorsunuz?
Biz “Hedef gösteriliyoruz” dedik, ama Alevilik çalıştayları yapan sayın Bakan, sayın Moderatör, sayın Bakanlar Kurulu, sayın parti yöneticilerinin hiçbiri çıkıp hükümetin bu listenin arkasında olmadığını söylemedi.

ALEVİLER-CHP
‘İSTERLERSE CHP’Yİ BARAJIN ALTINDA BIRAKIRLAR’
Aleviler CHP’yle bir yol ayrımına geldi mi?
CHP bu kez baltayı taşa vurdu. Dersim, Alevilerin bu kadar peşin CHP’ye teslim olup olmayacaklarını belirleyen bir milat olacak. Bakarsanız, tepkilerin önü arkası kesilmiyor. 13 Aralık’ta bile Tunceli Dernekleri Federasyonu Kadıköy’de büyük bir miting yapacak.

Değişen ne?
Dersim olayı sayesinde CHP’nin bir yönü daha artık çok iyi bilinir hale geldi: CHP geçmişteki “Türk ve Sünni” tipolojisi yaratma amacını hâlâ sürdürüyor. Zaten parti programlarında, seçim çalışmalarında böyle olduğu görülüyordu, ama bu şimdi tamamen ortaya çıktı.

Yalnız geçmişte de böyleyse o zaman niçin yıllardır Aleviler CHP’ye oy veriyor?
Çaresizlik ve seçeneksizlik. Bir tarafta kendilerini kandıran var, ama öbür tarafta da doğrudan canlarına kastedercesine tehdit eden bir yapı var. Aleviler de çaresiz yıllardır kandırılmaya razı oluyor.

CHP nasıl kandırıyor sizi?
Aleviler hep varolduğunu sandıkları, ama aslında hiç varolmamış olan “laikliği” korumak adına CHP’ye oy verirler. Oysa Atatürk’ün kurduğu köy enstitülerini ne hazindir ki CHP kaldırdı. İmam hatip okullarının en çok açıldığı yıllar koalisyonda Ecevit’in olduğu yıllardır.
Din eğitimi hep devam etti. Diyanet devam etti. Alevilerin kimlikleri, kişilikleri yok sayıldı.
Aktif politika içersinde Alevilere hep seçmen rolü verildi. CHP onlara hep “Siz durun durduğunuz yerde, bize oy verin, biz sizin adınıza siyaset yaparız” dedi.

Baykal hâlâ randevu verecek
Bırakın diğerlerini, Arif Sağ CHP’den seçilmedi mi?
Alevi kimliğiyle Arif Sağ siyaset yapabildi mi? Önemli olan bu. Bakın şu son yerel seçimlerde bile kazanabilecek, 20 değerli ismi belirleyip, Baykal’dan randevu talep ettik, hâlâ bize randevu verecek. Biz de listemizi Sav’a, Ateş’e verdik, ama 20’de sıfır çektik.
Önerdiğimiz bir tek adayımızı dahi listelerine almadılar. Örneğin İzmir’de bu seçimlerde yanılmıyorsam 30 belediye başkanı seçildi, ama sadece bir tanesi Alevi. Oysa CHP’nin İzmir’de aldığı oyların yüzde 50’si Alevilerindir.

Ama yine de çoğu gidip mührü CHP’ye basmıyor mu?
Elim kırılsın vermez olaydım, yine mi mecbur kaldım, diyerek... Çünkü CHP’den daha kötü bir seçeneğe asla gitmez Aleviler. CHP de bunu bildiği için zaten bu kadar rahat davranıyor.

Peki, o zaman neyin miladı olacak Dersim?
Biz bütün yurdu geziyoruz, Alevilerin nabzının nasıl attığını kavrıyor ve biliyoruz. Bir kez daha CHP’yle hesaplaşmak gerektiğinin bilincindeler. Çünkü Aleviler eğer isterlerse sandığa gitmedikleri zaman CHP’yi barajın altına nasıl düşürdüğünü, bu güçleri olduğunu biliyorlar.

ALEVİLER-ATATÜRK
‘ALEVİLER ATATÜRK’LE DERSİM’İ YAN YANA GETİRMEZ’
Siz Dersim olayına katliam mı diyorsunuz, soykırım mı?
Katliam. Soykırım sistemli, süreli bir zürriyetini kurutma hareketidir. Bastırma yöntemlerine baktığınız zaman ne Şeyh Sait ne de Dersim isyanında bundan bahsedemeyiz.

“Aleviler niye alınıyor, Dersim’de Aleviliğe değil, feodaliteye operasyon yapıldı” diyenlere yanıtınız?
Dersimliler aynı zamanda aşirettir, Kürttür ve Alevidir. Dersim halkı bir bütündür. Evet, aşiretler arası bazı kıskançlıklar, çelişkiler söz konusudur, ama Dersim’de hangi sıfatı ikincil sayarsanız diğeri küser. Kimlikler iç içe geçmiştir.

Cumhuriyet’in Alevilere sahip çıktığı dönem hangisidir?
Hangi dönemden bahsedebiliriz? Aleviler elbette Cumhuriyet’le birlikte Osmanlı’nın zulmünden kurtulup kul statüsünden yurttaşlık statüsüne geçmiş olmanın ne anlama geldiğini biliyorlar. Ama Birinci Meclis’te sekiz Alevi milletvekili var, sonra sıfır. Aleviler tek parti döneminde de sonrasında çok büyük sorunlar yaşadılar. Mesela bir 1924 Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu vardır ki Aleviler bu kanunu pek bilmek istemezler bile. Çünkü onlar Atatürk’ü çok severler, sevmekte de haklıdırlar. Buraları irdeleyenlere baktıkları zaman o gerçeği görmek istemez, anımsamak istemezler.

Aleviler Dersim’le Atatürk’ü yan yana getirirler mi?
Hiç getirmezler. Atatürk’e laf söyletmemek için o yıllarda hastalığıyla uğraştığını, ülkenin iç ve dış işleriyle çok fazla ilgilenemez olduğunu varsayarlar.

Sizce gerçek bu mudur?
Bunu tarihçilere sormak lazım.

Bu konular tartışıldıkça sizce Alevilerin Mustafa Kemal ile Hz. Ali’yi dahi birleştirdikleri o bağ sarsılabilir mi?
Hayır, bir kere Atatürk ile CHP, hele de bugünün CHP’sini özdeşleştirmek veya 1923’le 2009’u özdeşleştirmek mümkün değildir. Zorunlu din eğitiminin 16 yıl süreyle verilmediği, “Devletin dini İslamdır” ifadesinin kaldırıldığı, Meclis’teki yemin sözcüklerinin değiştirildiği, pozitivist bir anlayışın öne çıktığı o yıllar Mustafa Kemal’in hayatta olduğu yıllardı. O nedenle Aleviler hangi gerçeği görürlerse görsünler, Atatürk onların gözünde bu modern devleti kuran, bu devrimleri yapan, bizi başka bir dünyaya davet eden büyük önder olmaktan çıkmaz, çıkmayacaktır. Ama varsa orada bir gerçek, onun da görülmesinde yarar var.

ALEVİLER-KILIÇDAROĞLU
‘O, BİR DÜŞÜ KIRDI’
Bu tartışmadan sizce Kemal Kılıçdaroğlu nasıl çıktı?
Bir düşü kırdı Kılıçdaroğlu. Sadece Aleviler için değil sol, sosyal demokrat, bütün seçmenlerde büyük bir sempati yaratmış, ender bir portreydi. Ama sözünün arkasında durmadığı anda diğer herhangi bir politikacının konumuna düştü. Güzel bir portre orada dururken, kendisi yaptı demeyeyim, ama gitti cahilin teki üzerine bir çizik attı, bir karakalem çizdi.

ALEVİLER-AÇILIMLAR-ÇALIŞTAYLAR
‘ALEVİLERİ PAZARA ÇIKMIŞ MAL GİBİ GÖRÜYORLAR’
Şimdi hemen her partinin Alevilere yönelik bir açılım paketi var...
Çünkü Aleviler kendilerini öyle bir gösterdiler ki mecbur kaldılar açılım yapmaya. Bahçeli, Baykal, Erdoğan, diğer parti sözcüleri... Şu günlerde hepsi Aleviliği tartışıyor. Ne kadar da büyük bir madenmiş ki bu Aleviler, paylaşamıyor kimse. O diyor ki en çok ben seviyorum, öbürü diyor ki hayır ben. Sanki Aleviler pazara çıkmış mal gibi onun üzerinden pazarlık yapıyorlar.

Samimi bulduğunuz yok mu hiç aralarında?
Hayır yok, ama onların bize samimiyetlerini kanıtlamak gibi bir ödevleri var. Biz bugüne değin o kadar çok acılar yaşadık ve sonra o kadar çok yüceltildik, yükseltildik ki... Özalların, Demirellerin dillerinde yüce dağlara çıkartıldık. Asil yurttaşlarsınız, birinci sınıf vatandaşlarsınız, sizi seviyoruz, çok seviyoruz, hatta âşığız size dediler...
Ama somutta bunların hiçbir şeye tekabül etmediğini gördük. Bizim sütten ağzımız yandı, artık yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Mesela AKP bir çalıştay başlattı; Cumhuriyet tarihinde ilk kez olan bir şey bu. Daha önce hiçbir hükümet “Ey Aleviler siz ne istiyorsunuz kardeşim” diye sormamışlardı; AKP sordu.

O zaman niye hâlâ ikna olmuyorsunuz, acaba haksızlık mı yapıyorsunuz?
Haksızlık yapmak istemeyiz, ama bir kere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Danıştay’ın, idare mahkemelerinin bizle ilgili kararlarını uygulamıyor. Anayasal suç işleme pahasına yapmıyor bunu.
Üstelik mesele sadece mahkeme kararları da değil; Madımak’ın müze olması için bir hükümet “Benim param yok kardeşim” diyebilir mi? Bu tam da ipe un sermek değil de nedir? Keza Alevi köylerine gönderilen imamlar, müezzinler... Gittikleri yerlerde işsizler. Diyanet İşleri Başkanlığı bir genelgeyle geri çekemez mi? Bunları yapmak için çalıştaylara gerek mi var?

Sizce bu çalıştayların sonunda ne çıkacak?
Ya “Ey Aleviler kusura bakmayın, Türkiye henüz böyle bir açılıma hazır değil, bunu zamana bırakmak lazım” diyecekler. Ya da o çalıştaylara katılan bazı Alevilerin bizle alakası olmayan istemlerini bütün Alevilerin istemiymiş gibi kabul edip “Bakın işte biz yaptık, oldu” diyecekler. Bu iki olasılıktan çok korkuyoruz. Çünkü ne yazık ki Cumhuriyet’in kuruluş aşamasındaki tek tip yaratma çabası hâlâ sürüyor.

Bunu söyleyerek CHP’yi, AKP’yi, MHP’yi aslında aynı kefeye koymuş oluyorsunuz?
Zaten yok ki birbirlerinden farkları; al birini vur ötekine. Bir kere üçü de yüzde 10’da mutabıklar. Anayasayı değiştirmemekte, değiştireceksek nasıl değiştireceğimiz konusunda mutabıklar. Diyanet’in varlığında, zorunlu din derslerinin devamında, Diyanet’in bütçesinde ve imam sayılarının artırılmasında mutabıklar.

ALEVİLER-MEDYA
‘ONLARIN AMACI ALEVİLER DEĞİL CHP’Yİ YIPRATMAK’
Basının bugüne kadar Alevilerin sorunlarıyla pek ilgilenmeyen kalemleri de Dersim meselesine sahip çıktı; bu gelişmeyi sevindirici buldunuz mu?
Kim olduğuna ve niyetinin ne olduğuna bağlı. Çünkü günlerdir en az beş-altı televizyon kanalı, gazete muhabiri bize mikrofon uzatıyor. Ancak bu medya organları bir olay aydınlığa mı kavuşsun istiyorlar, Alevilerin düşüncelerini mi öğrenmek istiyorlar yoksa buradan alacakları 10 cümlenin içinden seçecekleri bir cümleyle CHP’yi vurmak mı istiyorlar? Kesinlikle amaçları ikincisi. “Buradan CHP’yi nasıl yıpratırız, nasıl Alevilerin gözünden düşürürüz”; amaçları bu. CHP bunu hak etmiyor mu? CHP bunu hak ediyor. Ama Aleviler “yandaş” medya denilen o tarafın asıl amacının da bu olduğunun farkında. O gazeteler ve televizyonların Aleviliği nasıl algıladıkları ve nasıl takdim ettiklerinin kesitleri bizim arşivimizde duruyor. Biz onları unutmadık.


:!: Özellikle liberallerin size yönelik “resmi ideolojinin bekçiliğini yapıyorsunuz” diye bir eleştirileri vardır; haksızlar mı? :idea:
Rejimin bekçiliğini yapmak eğer bir tarafta bir faşizm, bir darbe, bir şeriat tehlikesi varsa ve hiç olmazsa “Türkiye laiktir laik kalacak” söylemi nedeniyle de olsa CHP’nin yanında durmak rejimin bekçiliğini yapmak ise Alevilerin geniş halk kesimi bu tür gailelerle, evet rejimin bekçiliğini yaptı, yapıyor. Ama neden uzak duracağını da hep bildi. Örnek; Cumhuriyet mitingleri kürsüsüne Alevi örgütleri çıkmadı.

Devrim Sevimay - Soru-Cevap
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzagi

İletigönderen Ram » Pzt Kas 30, 2009 19:44

Offtopic :
Küçük, bu Devrim-ay Sevim-ay'ı çok seviyor. Yakında yine adını anacaktır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzagi

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Kas 30, 2009 19:49

Anlaşılan bir yerlerden düğmeye basıldı. Öymen'in sözlerine mal bulmuş mağribi gibi sarılmalarının nedeni belli oldu. Fetoş Gülen'in Tunceliler ile ilgili sözlerine nedense sesiniz çıkmadı. Samimi olmadığınız buradan belli oluyor. Ali Balkız alevilerin kime oy verip vermeyeceğini sen belirleyemezsin. Sen sanırım bizi tarikatçilerle karıştırdın. Sizin derdiniz alevilik değil, aleviler üzerinden rant sağlamak. Siyasetle uğraşmak istiyorsan ABF'den ayrıl. Parti kuracakmışsınız. Parti kurmak için belli bir kaynak gerekiyor. Bu değirmenin suyu nereden geliyor. Hızla yükselen CHP'yi aşağıya çekmek için hangi görevi aldınız bize söyleyin. Ufukçuk ile kuracağınız partiden size hayır gelmez. Kuracağınız partinin ismi de şöyle olabilir: Pek Demokrat Liboş Partisi. Unutmadan söyleyeyim alevilerin gözünde değeriniz hızla düşüyor. Eğer parti kurarsanız sakın oy istemek için hiçbir alevinin kapısını çalmayın -hele ki bizim evin kapısını hiç çalmayın- alacağınız tepki aklınızdan çıkmayacak. Çekin elinizi alevilerin üstünden. Yeter be!
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzagi

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Kas 30, 2009 19:57

SOROS'lu/TESEV'li Alevi Calistayi'ndan belliydi BALKIZ'in 'yol haritasi'. Simdi Soros'un/Fetullah'in solculari ile parti kuruyorlarmis. :) SOROSpu Cocuklari...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen maydonos » Pzt Kas 30, 2009 20:23

Bence sonlari Odep gibi olur. Sutlanir oradan yine Ufuk Uras ve tayfasi . Aleviler de o libos kaynagini zor bulurlar. Komik bunlar, akla dayanan bir kulturu nah kandirirlar, zaten onlara biat edenler Alevi olamaz ki.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen antalyalim » Pzt Kas 30, 2009 22:42

Va Bal-kiz vay. Simdi aciga cikiyor hersey.
Aleviler dedelerine inanir onlara güvenir. Alevilerin, Bal-kiz'in kurdugu- kuracagi veya oy verecegi partiye oy verme zorunlulugu olmadigi gibi Bal-kiz'i baskanlik görevinden istifaya cagirmalari gerekmektedir.
Sanirim bazi insanlar amaclarini sasirmaya basladi. Fetos ve tayfasi bu karmasa ortaminda kime ne yaptirsak da ortaligi iyice karistirsak diye ugrasirken, normal görünen adamlarini da sacma sapan islerine alet ederek b..kunu cikartiyorlar.
Alevilerin istedigi"Cemevleri dini statüye girsin"di diye hatirliyorum.Bunlar tam tersini yapmaya calisiyorlar.
Sayin Baskanin da sasirdigi kesindir.
Cemevine elektrik, su giderleri icin kaynak bekliyorlardi ama iktidara yalakalanmayan tek yer olan cemevlerini bile buna alet ederek bir yerlere gelme istegi insanlarin bilerek yada bilmeyerek ülkenin bölünmesine, kardes kaninin akmasina sebebiyet vermesine yol acmaktadir.
Sayin Bal-Kiz yanlis yoldasiniz. Kuracaginiz partiye ilk etap'da oy gelse bile bu balon oylar sadece ilk secimler icin size yarar CHP'ye zarar olarak dönecektir. Meclis'de Atatürk ilke ve inkilaplarina sahip cikan tek parti CHP'nin oylarini bölmek, Atatürk'e ve onurlu Vatanimiza her seferinde sahip cikan alevilere yakismaz.
Size kimse oy vermeyecektir.(en azindan benim ailemden oy alamayacaksin)
Insanlari birlestirmek yerine ayristirmak H.z Ali(r.a)nin yolunun yolcusu olan insanlara yakismaz.
AKP'ye oy veren alevi olmayacagina göre dogal olarak CHP'nin oylarini bölmek sizi önce zihinlerin sonra da tarih sayfalarinin kararmis bölümlerine tasiyacaktir.

Bana göre dügmeye basma tarihi; Cumhurbaskani'nin Cemevi ziyaretidir.
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen yigitler » Pzt Kas 30, 2009 23:30

Bu Ali Balkiz pek tekin bir adam degil zaten. Alevileri AKP'nin kucagina oturtmak istiyor, simdi de bir parti kuruyor. Insallah Aleviler bunun tuzagina dusmezler. Unutmasinlar ki Tayyip yillar once Istanbul Buyuksehir baskani iken Cem evini yikmak istemisti ve dozerlerle Cem evi'nin kapilarina kadar dayandi.
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Ara 03, 2009 16:57

Alevi hırkası ile siyaset yapılamaz

Gerçek demokratik düzenin bulunduğu ülkelerde din üzerinden siyaset yapılamaz. Türkiye Cumhuriyeti de din veya mezhep üzerinden siyaset yapılmasını çağdışı görmüş ve yasaklamıştır. Gerçek demokratlar; bu siyaset anlayışını her zaman eleştirmişler ve reddetmişlerdir. Elbette ki Alevi toplumu da din veya mezhep temelli siyaseti ilkellik olarak kabul eden bir gruptur. Geçmişte; Alevilik üzerinden siyaset yapmaya çabalayan partilerin ilgi görmemesi de Alevi toplumunun siyasetle inancı birbirine karıştırmadığını açıkça göstermektedir.

Kemal Atatürk; mezhep veya etnik köken ayrıştırmasını yasaklarken; toplumdaki çoğunluğun azınlığı baskı altına almasını önleyen bir sistem yaratmıştır: Laik düzen. Laik düzen; çağdaş yaşam tarzıyla iç içe geçirilerek Alevi toplumunun eşit yurttaşlar halinde yaşayabilmelerinin önünü açmıştır.

İşte; tarih boyunca Alevileri düşman belleyen gerici kesimler; Alevilerin eşit yurttaş haline getirilmelerine ve kendi egemenliklerinin bu yolla sona erdirilmesine bir türlü razı olmamışlardır. Bugün Atatürk'e ve devrimlerine gerici kesimin savaş açmasının sebebi budur...

ALEVİLERİN YERİ NERESİ?

Günümüzde; demokrasiyi çoğunluk diktası haline getiren iktidarın; Alevi toplumunu Atatürk çizgisinden saptıracak her yolu denediğini görmekteyiz. Dün, Tunceli'deki Kızılbaşlara 'dinsiz' diyen Fethullah Gülen iken; bugün Dersim olaylarını en üst yalanlarla kullanarak Alevileri Atatürk ve cumhuriyete karşı dikmeye çabalayanlar; Gülen'in basındaki adamlarıdır.

Hükümeti de kontrol eden bu odağın önümüzdeki amacı; AKP'yi 2011 yılındaki seçimlerde de iktidarda tutmaktır. Bunun için de hükümetin karşısındaki halk güçlerinin dağıtılması, oylarının parçalanması gibi bir plan devreye sokulmuştur. Bunun için de Kürtlerin oyunun ve Alevilerin oyunun bölünmesi temel amaç yapılmıştır. Şimdi şu soruya cevap verme zamanı gelmiştir: Aleviler, Ataütürk'ün yanında mı yoksa Fethullahçı güçlerin emrinde mi olacaklar?

FEDERASYON KULLANILACAK

Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarının bölünmesi için DTP kötü parti gösteriliyor. Alevi oylarının parçalanması için de CHP'ye saldırılıyor. Bunun için önce CHP kökenli Mustafa Sarıgül; devreye sokuldu. Bunun yetmeyeceği anlaşılınca da Alevi örgütlerinden birisi olan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) parti kurması için iteklendi.

ABF, elbette ki Alevilerin tümünü temsil etmiyor. Buraya daha çok Aleviliği siyasal bir olgu gibi gören okumuş kesim ilgi gösteriyor. Bu örgüt adına yapılan '400 bin üyeli' türündeki açıklamalar; Alevi nüfusunu 25-30 milyon gösteren açıklamalardan daha abartılı. Alevi toplumunu temsil eden gerçek örgütsellik; dergahlardır. Bundan başka Cem Vakfı ve Alevi Vakıfları Federasyonu gibi başka örgütlenmeler de var. Çok geniş bir yelpazeye yayılmış bağımsız Alevi dernekleri de bulunuyor.

HEDEF CHP'YE ZARAR VERMEK

ABF Başkanı Ali Balkız gazetelere ve televizyonlara verdiği demeçlerde, sürekli CHP'yi eleştiriyor ve CHP'yi baraj altında bırakmaktan söz ediyor. Böyle bir duruma en fazla AKP'lilerin ve Fethullahçıların sevineceği kesin...

Ali Balkız; CHP'yi kötülemek için tarihsel gerçekleri bile çarpıtıyor. Milliyet'teki açıklamasında şöyle diyor Sayın Balkız: 'Oysa Atatürk“ün kurduğu köy enstitülerini ne hazindir ki CHP kaldırdı. İmam hatip okullarının en çok açıldığı yıllar koalisyonda Ecevit'in olduğu yıllardır.'

ABF Başkanı Balkız'ın kötü niyetli olduğunu bu cümlede bilerek yaptığı yanlışlar gösteriyor. İşte size köy enstitüleri ile ilgili gerçek bilgiler:

17 Nisan 1940 günü 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu kabul edildi. Köy Öğretmen Okulları, Köy Enstitülerine dönüştürüldü ve 1940-41 öğretim yılında 10 yeni Enstitü daha açıldı. Bu sayı 1945-46 öğretim yılına kadar 20'ye çıkarıldı; 1948-49 öğretim yılında bir tane daha açıldı. 1953 yılında Köy Enstitüleri Programı ile İlköğretmen Okullarının programları birleştirildi. 1954 tarih ve 6234 sayılı yasa ile Köy Enstitüleri, İlköğretmen Okulu'na dönüştürüldü.

Bu temel bilgiler gösteriyor ki Köy Enstitülerinin kapatılması; Demokrat Parti döneminde olmuştur.

Peki imam hatip okulları en fazla Bülent Ecevit döneminde mi açılmıştır? İşte size başbakanların ne kadar imam hatip lisesi açtığını gösteren o liste:

Adnan Menderes: 1951-59: toplam 19 okul; İsmet İnönü :1962-63:7okul; Süleyman Demirel: 1965-71: 46 okul; Bülent Ecevit: 1974-75: 29 okul; Süleyman Demirel 1975-78: 233 okul; Bülent Ecevit: 1978-79: 4 okul; Süleyman Demirel: 1979-80: 36 okul; (Kaynak: Faik Bulut; Ordu ve Din, Berfin Yayınları; s. 176)

Ali Balkız; 'CHP'yi baraj altına götürmek' sevdasıyla ortaya çıkar; en temel konularda bile böyle çarpıtmalar yaparsa; niyetinin Alevilere değil iktidara hizmet olduğunu düşünürüm. Eğer Ali Balkız ve arkadaşları siyaset yapacaklarsa; önce üzerlerindeki Alevi hırkasını çıkarsınlar; yani ABF yönetiminden ayrılsınlar; sonra istedikleri siyaseti yürütsünler. Bakın bakalım, arkasından bir kişi bile gidecek midir? Alevi kimliğini kullanarak parti kurmaya kalkışanların; Necmeddin Erbakan'a söz söyleme hakları kalabilir mi? Bunların laiklikten söz etmeleri ciddiye alınabilir mi? Bir de aralarına Ufuk Uras'ı alacaklarmış. Tam belli oluyor Balkız ve arkadaşlarının amaçları. O Ufuk Uras ki; ABD emperyalizmine arka çıkmıştır. O Ufuk Uras ki Fethullahçı gazetelere sayfa sayfa demeçler vermiştir.

Şimdi yeniden başa dönelim: Laik cumhuriyeti savunan CHP'yi zayıflatmak için Amerikancı ve Fethullahçı Ufuk Uras ile sahte laik Ali Balkız el ele vererek sahte solculuk adına parti kuracaklar. Eminim ki partinin maddi ihtiyacını karşılamakta hiçbir sorunları olmayacaktır.

Ne acı ki; Alevi toplumunun bir örgütü daha (ABF); son yönetimin siyasi hırsı uğruna batırılıyor.


Rıza ZELYUT / 3 Aralık 2009, GÜNEŞ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen bezgin » Cum Ara 04, 2009 21:20


TARAF’IN SOROSYALİST DİNİ PARTİSİ KURULUYOR SONUNDA…


Resim


AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bozulur mu bilmiyorum, ama bu yazacağım yazı 30 dakikayı geçecek. Hatta şimdiden geçti bile, çünkü aşağı yukarı üç gündür kafamda planlıyorum… Esasında kendisi konuşmadan önce 30 dakika düşünse hiç fena olmayacak, ama bu da olanaksıza yakın, çünkü okumayan insanın düşünme ölçüsü de düşük oluyor. Haklı olduğu yan, bir yazı 30 dakikada yazılıyor çoğunlukla, ama öncesinde 30 saat düşünülüyor, tartışılıyor, bir de doğal olarak yılların birikimi sonucu çıkıyor…

Esasında hem kendim, hem de okurlar için zor bir yazı olacağından dolayı kıvırtmaya başladığımın, yazı başlığı dışında giriş yaptığımın farkındayım… Kendimi hazırlıyorum sanki…

Taraf Gazetesi’nin partileşmeye doğru gittiğini yaklaşık 2 ay önce bikaç yazıyla birlikte yazmıştım. SHP’nin yeni Genel Başkanı’nın konuşmaları ve Taraf Gazetesi’ne yaptığı açıklamalar bunun ipuçlarını vermişti zaten. Partinin Genel Başkanı da anladığım kadarıyla Ufuk Uras olacak, bana öyle geliyor. ÖDP eski Genel Başkanı Ufuk Uras önceki gün CNN Türk’te yapılan söyleşide, parti kurma çalışması yaptığı arkadaşlarıyla arasındaki siyasi farkların hemen hemen hepsine “Evet, ama bunlar aşılacak ve halledilecek şeyler…” gibisinden yanıtlar verdi… Ne yalan söyleyeyim, bir dönem aynı parti çatısı altında milletvekilliği için beraber mücadele ettiğimden dolayı kendime kızıyorum… Çünkü bana göre Ufuk Uras başka bir sosyalist parti oluşturma çabası içinde değil, sosyalizmden çark etmiş durumda… Gerçi bu da onun sorunu, benim sorunum kurulma aşamasındaki partinin yanlışlarını yazmak… Gayet tabii ki kendime göre yanlışlarını…

Bana göre birinci hata hedef seçilen nokta. Hedef olarak CHP seçilmiş parti kurulurken. Bunu CHP’yi savunduğumdan değil, yanlışları anlatmak için söylüyorum. Bir ülkede Sosyal Demokrat parti yok diye parti kurmaktan daha doğal bişey olamaz… Ama dünyanın hiçbir ülkesinde “Şu yada bu parti yeteri kadar Sosyal Demokrat değil…” diyerek parti kurulmaz. Yeni parti kuracaklar için hedef kendi programı dahilinde oluşacak kitlelerdir, “Biz diğerinden daha Sosyal Demokratız…” demek particilikten çok biraz banka reklamına benzer.

Bu oluşacak partiyi resmen ABD kurdurtuyor. ABD’li Soros durup dururken yıllardır Türkiye’de Açık Toplum Vakfı ve benzeri kuruluşları kurmadı… Hesap gayet açık, ABD ve Soros’un emrettiği açıklanamayan açılımlar doğal olarak AKP’ye oy kaybettirecekti ve kaybettirdi. Onlar bu kayıbı ne olduklarını kendilerinin de bilmediği Kürt açılımıyla kapatacaklarını sandılar. Oysa AKP’ye bu fikri verenlerin hesaplayamadıkları bişey oldu. Doğru yada yanlış Kürt soruununda 25 yıldır mücadele eden ve 30 bin kayıp veren bir PKK ve Kürt Partisi var. Eğer Kürt sorunu bu noktaya geldiyse onların payı var ve doğal olarak oylar AKP’ye değil DTP’ye gidecek…

Aynı zamanda CHP ve MHP’nin de oyları artıyor. MHP’ye alternatif bir parti kurmak ABD ve AKP’nin işine gelmez, çünkü o parti sadece MHP’den değil, bu ortamda AKP’den daha çok oy çalar… Bu gidişle AKP’nin tek başına iktidar olma şansının olmadığını ben aylar önce zaten yazmıştım. Geriye bir tek şans kalıyor, AKP’den oy çalmayacak, ama ana muhalefet partisi CHP’den oy çalacak bir yada birkaç parti gerekiyor. Herkes Mustafa Sarıgül hareketini örnek gösterse de Sarıgül hareketi daha çok sağa oynuyor ve AKP’den oy çalar.

İşte bu noktada Sorosyalist Parti’nin hızlandırılması ve yapılacak ilk seçimlere yetiştirilmesi gerekiyordu… Parti kuruluşunu hızlandırmalarının nedeni de bu. Kurulacak olan bu karmakarışık partide bişeyler eksikti onlara göre, en büyük desteği alacakları bir kitle gerekiyordu, onu da buldular: Aleviler…

Geçen günkü yazımda da yazdım, Türkiye’nin en büyük yanlışlarından biri bütün Alevileri solcu sanmaktır ve bu en çok kendilerine zarar verir diye. Büyük bir kitleyi ayrımsız olarak algıladığınız zaman onun da içinde var olan ve olması da gereken çarpıklıkları ve ayrımları göremezsiniz… Ayrıca neresinden bakarsanız bakın Alevilik sonuçta İslamiyetin bir parçasıdır. İnancını sonuçta dinden alır…

Sonuçta bu kurulacak parti tam bir karmaşa esasında. Sorosyalistlerin başı çektiği, içinde eski sosyalistleri barındıran, bugünkü AKP hükümetinin hemen hemen her yaptığını onaylayan (Buna karşın niye parti kurduklarını bir anlayabilsem yada anladım da ayıpmış gibi geliyor) ve demokrat olmayan bir partinin yapmadan yaptık gibi gösterdiklerini demokrat bir hareket gibi gösteren, Kur’an’daki bir ayetin anayasaya girmesine ses çıkarmayan ve destekleyen, ama aynı zamanda CHP’den oy almak için Alevileri de yanına alan bir hareket…

Bu parti ilk yapılacak seçimlere katılacakmış. Sonuç ne olacak, çok açık bir şekilde seçime parti olarak girecekler, yani bağımsız olarak girmeyecekler. Yüzde on barajı düşmeyeceği için seçilemeyecekler… (Baraj oranı demokrasi açılımının dışında kalıyor bu seçimlik) DTP’yle bir ittifak kurulmayacak, gerekçe olarak da DTP’nin işi zora koştuğu söylenecek… Seçim sonuçlarında doğal olarak CHP’nin oyları düşecek, oran çok fazla olmasa da çıkacak oran AKP’nin tek başına hükümet kurmasına yarayacak…

Yani yazının başında da yazdığım gibi Türkiye’de yeni bir sol yada sosyal demokrat bir parti kurulmuyor. Kurulan parti AKP’nin üçüncü kez tek başına iktidara gelmesi için kuruluyor… Bunun adına da birileri “Türkiye nihayet SOL’una kavuşuyor…” diyenler var… Vatana millete hayırlı olsun.

(Bu arada Aleviler konusunda yazdıklarım Ali Balkız’ın tavırlarına bakılarak yazılmıştır. Bence bu konuda da Aleviler arasında ayrı bir çatışma yaşanacaktır… Yazımda bütün Alevilerin tavrı olarak kasdetmediğimi bilmeniz gerekir diye düşünüyorum…)

Ahmet Nesin - 4 Aralik 2009
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Ara 05, 2009 1:10

Alevileri bölme operasyonu başladı

CHP'li Onur Öymen'in hem partisi hem de Türk Alevileri için talihsiz açıklamalarının ardından kopan fırtınadan sonra bir siyasi rant beklentisi çıkması çok garip değil mi? Meğer her şey partileşme adınaymış.

Bakın, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız son seçimlerden hemen önce Alevilerin hiçbir siyasi parti tarafından yeteri kadar temsil edilmediğinden yakınmış ve partileşme çalışmalarına başlayacaklarını duyurmuştu. Şimdi harekete geçildi.

Bu partinin niyeti, tam da Onur Öymen'e yönelik tepkilerle birleşince daha net ortaya çıktı: Alevilerin bugüne kadar CHP'ye verdiği desteği bölmek. Nitekim bir yabancı gazeteye konuşan Cengiz Çandar da bu durumdan çok hoşnut. Çandar, bugüne kadar CHP'nin oyunun iki temeli olduğunu, bunlardan birinin Alevi kitlesi birinin de geleneksel tabanı olduğunu savunuyor. 'Bu bölünme çok iyi oldu, CHP'nin maskesi düşsün' diye coşku içinde.

Yeni partinin temellerini atan Ali Balkız'ın ise beraber hareket ettiği isimler bir hayli ilginç. Ahmet İnsel, Mithat Sancar, Fuat Keyman, Erol Katırcıoğlu gibi akademisyenler... 10 Aralık hareketinden Burhan Şenatalar, İbrahim Kabaoğlu ve Süleyman Çelebi... Ayrıca da bağımsız milletvekili Ufuk Uras...

Güya bunlar yeni bir 'sol' parti kuracaklar. Ancak bu kadronun solcu olmadığı da ortada. Aslında bir liberal parti kurmaya çalışıyorlar. Ve Alevileri de geleneksel olarak yer aldıkları sol saflardan koparıp, alet etmeye çalışıyorlar.

Hatırlayalım, Onur Öymen'e yönelik tepkilerde en çok yandaş basının sesi gür çıkıyordu... Bu partiye de ilk destek yandaş gazetecilerden Derya Sazak tarafından verildi...

CHP'nin çökertilmesi için Mustafa Sarıgül'ün hareketine liberaller tarafından verilen abartılı desteği de unutmayalım.

'Yeni sol parti' adı altındaki bu liberal hareket de CHP'yi çökertmenin bir başka adımı. Bu hareketin içindeki adamların neyi savundukları, gizli gündemlerinin neler olduğu zaten biliniyor.

Ancak bu 'yeni sol parti' tartışmalarında üzerinde durulması gereken en önemli isim kuşkusuz Ali Balkız...

İlginç bir isim... Geçmişte Ankara'da bar işletirdi... Pir Sultan Abdal Derneği'ni kurdu, solculuk propagandası yaptı. Türk tarihinin en büyük kara lekelerinden Madımak olayında festival için entelektüelleri, solcuları, yazarları, şairleri Sivas'a götüren, organizasyonu yapan kişi o. O yıllarda sosyalizm propagandası yapıyordu.

Ancak savunduğu tek hak daha fazla cemevi kurulması... Alevilerin başka dertleriyle ilgili pek sözü çıkmıyor. Türkiye'deki Alevi meselesini sadece cemevine indirgeyip, asıl sorunu saptırıyor.

Elbette cemevleri kurulsun... Ancak Alevi vatandaşlarımızın tek sorunu cemevleri midir? Din dersleri, Aleviliğin öğretilmesi, Diyanet'in bağımsızlaştırılması daha öncelikli değil midir?

Ali Balkız için değil. Bir cemevi söylemi tutturmuş gibi... Maalesef bu söylem Alevi meselesini de küçültüyor.

Bir amaca hizmet etmek için Aleviler kullanılıyor... Sanıyorum Ali Balkız milletvekili olmak istiyor. Liberallerle de bu yüzden hareket ediyor.

Ne ilginç ki Ergenekon sürecinde de yandaş medya söylemini tutturmuştu: Akıl hastası olduğu belgeli İbrahim Şahin'den çıkan ve doğruluğu tartışmalı bir belgeye dayanarak öldürüleceğini düşünmüş, Savcı Zekeriya Öz'le görüşmüştü.

Bu fikir birliğinin altında yatan niyet ise çok açık: Alevileri kendi içlerinde bölüp soldan kopartmak, CHP'yi çökertmek, AKP'ye hizmet etmek...

Kısacası yine bir oyun oynanıyor, yine psikolojik bir hareket düzenleniyor... Ve Ali Balkız, Alevileri bu tertibe alet ediyor.

Öte yandan, dünkü gazetelerde yer alan tepkiler Alevilerin bu oyuna gelmeyeceklerini de düşündürüyor.

Ali Balkız'ın açıklamasına karşı Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Tekin Özdil 'Siyaset yapmak istiyorsa istifa etsin' diye yanıt verdi Balkız'a. Başka dernekler de benzer tepkiler verdi.

Açıkçası, her şeyden önce Ali Balkız Madımak'ın hesabını versin... Liberallerle iç içeliğini 'sol' adına nasıl yutturmaya çalıştığını açıklasın... Partileşme çabalarının altında yatan gerçek niyetini bilelim...


Oray EĞİN / 4 Aralık 2009, AKŞAM
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen bezgin » Pzt Ara 07, 2009 19:52

'Zaman' Ali Balkız'ı çok sevdi

Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, Zaman'a her hafta söyleşi veriyor.
Fethullah Gülen Cemaati'nin yayın organı Zaman ile Alevi partisi kurma hazırlığındaki Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız arasındaki ilişki yeni bir evreye girdi. Ufuk Uras'ın yakın arkadaşı Balkız, her hafta düzenli olarak Zaman'a röportaj veriyor. Zaman da Balkız'la yaptığı röportajı birinci sayfasından anons ediyor. İç sayfalarda da geniş bir şekilde yayınlıyor. Bugünkü Zaman da da yine Ali Balkız'ın görüşlerine geniş bir şekilde yer verildi. Gazete, Balkız'dan övgüyle söz etti:

İŞTE BALKIZ'LA İLGİLİ HABER:

Ali Balkız, yeni kuracakları partinin 'merkez-sol' olacağını söyledi.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız, yıllardır kanayan yara haline gelen Sivas olayları hakkında ilginç sorular ortaya attı.

Madımak'la ilgili yargılamalar boyunca gündeme getirdikleri bu sorulara cevap alamadıklarını ifade eden Balkız, "Biraz üzerine gidilse bu işin arkasında belki Susurluk çıkacaktır, belki Ergenekon çıkacaktır." dedi.

Zaman'a konuşan Balkız, bu soruları şöyle sıraladı: "Oraya bir gün önceden kaldırım taşı yığanlar kimlerdi? Paşa Camii'nde Amerikan bayrağını açanlar kimlerdi? Tugay neden iki adımlık yoldan saatlerce aşağı inmedi? Askerler olay yerine 20 metre yakına kadar gelip ellerini bağlayıp baktı, sonra çekti gitti. Sivas'ın tüm yerel gazetelerinde 'Müslümanlar' imzasıyla ilginç bir bildiri yayımlandı, kimdi bunlar?"

Ali Balkız, son dönemin popüler isimlerinden biri. Alevi açılımı ve mitinglerinin gündeme geldiği bu sıralarda, açıklamalarıyla dikkat çekiyor. Ünlü İslam mütefekkiri Said Çekmegil'in 'tedrisatından' geçmiş, pilav ayranla beslenip güreş tutmuş, Ahmet Kabaklı'nın yazılarını kesip biriktirerek ve Tercüman okuyarak büyümüş, sürekli sürgünlerde öğretmenlik yapmış oldukça renkli bir kişilik.

Balkız, gelinen noktayı yeterli bulmasa da AK Parti'nin Alevi açılımını önemsiyor. "Değil Türkiye'nin, Türklüğün tarihinde ilk defa bir hükümet çıkıp, 'Ey Aleviler, sorunlarınız nedir?' diye soruyor. Bunu önemsemek lazım. Bunu soran irade çözümü de bulacaktır." diyor. Ancak hükümete eleştirileri de var. Alevilerle ilgili açılım başlatılırken neden işe mahkeme kararlarını uygulayarak başlamadıklarını soruyor. Örnek olarak da zorunlu din dersiyle ilgili Danıştay'ın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin verdiği kararları hatırlatıyor.

Ali Balkız, bir yandan da siyasi çalışmalarını sürdürüyor. Bir süredir yeni bir sol parti için hazırlık içinde. 10 Aralık Hareketi, Ufuk Uras'ın Özgürlükçü Sol Hareketi (ÖSH) ve SHP ile birlikte yürüttükleri siyasi hareketin 'merkez-sol, sosyal demokrat' çizgide olacağını belirtiyor. CHP'yi sol bir parti olarak adlandırmıyor. Merkez soldaki boşluğu kendilerinin dolduracağını öne sürüyor. Kuracakları partinin bir Alevi partisi olmayacağını da özellikle vurguluyor. Partinin yeni yılın ilk aylarında ete kemiğe bürüneceğini kaydeden Ali Balkız, henüz isim ve genel başkanın kim olacağı gibi konuların netleşmediğini bildiriyor.

Said Çekmegil'in terzi dükkânından Alevi liderliğine

Malatya Arguvan'dan Sivas'a göçen bir ailenin çocuğu olarak 1945'te Kangal Eğricek köyünde doğan Balkız, komşu Sünni köyü Akçaşehir'in çocuklarıyla oynayarak ve Sünniliği tanıyarak büyümüş.

1960'da aile tekrar Malatya'ya göçünce liseyi bu şehirde okumuş. Malatya'da ünlü İslam mütefekkiri M. Said Çekmegil'in adeta fikir ve insan üretim yeri olarak çalıştırdığı terzi dükkânının müdavimleri arasına katılmış. Malatya'da gazetecilik de yapmış. Aynı yıllarda sürekli Tercüman gazetesi okumuş.

Murat Sertoğlu'nun tefrikalarını, Ahmet Kabaklı, Kadircan Kaflı, Ahmet Ağaoğlu gibi sağın önemli isimlerinin makalelerini okuyup, kesip biriktirmiş. Milliyetçi Ötüken dergisini de sürekli okumuş. Türk sağını ve İslam düşüncesini iyi biliyor. Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu'ndan öğretmen olarak mezun olunca 'sürgünde öğretmenlik' yılları başlamış ta ki 12 Eylül gelip meslekten atılana kadar.

Kaynak
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Ara 07, 2009 20:17

Alevilerden Ali Balkız'a tepki

Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Demir'den sert sözler:

Hazretin siyasi çıkar hırsı, aklın ve havsalanın önüne geçmiş ne ABF hırkasından, ne de siyaset hırsından vazgeçmiyor: “ben doğruyum ben haklıyım ben akıllıyım!” diyerek, âlemi kör, kendini akıllı sanıyor…

Ali Balkız’ın da içinde olduğu çok sayıda arkadaşımızla birlikte, Veziroğlu’nun partisine neden karşı çıkmıştık: neden “Alevi Partisi” diye yaftalamıştık? Adamcağız, ne bir Alevi kuruluşuna üyeydi, ne de örgütsel birlikteliğimiz vardı. Salt alevi bir işadamı olduğu için kurduğu partiyi böyle “teşhir” eden en başta bizler değil miydik? Ne diyorduk: “mezhep partisi ilkelliktir!

Bizler, Refah Partisine bu yüzden karşıyız: Veziroğlu, CHP oylarını bölmek için Tansu Çiller’den ihale aldı!” ve daha neler… Peki ya bütün siyasi ikbal ve milletvekilliği önerilerini geri çeviren Sn. İzzettin Doğan’ı nelerle suçluyorduk: “babası AP’lidir. Ailesi ve kendisi sağcı-muhafazakârdır: MDP kurucusudur vb…

Evet, ırk ve mezhebe dayalı partiler, ilkel ve çağ dışı partilerdir! Buna öncülük edenler ise solcu falan değil, siyaset ve çıkar adına tüm değerlerini satmaya hazır ve nazır olan adamlardır! İsim saymaya gerek yoktur, çünkü günümüzün iktidarı da dâhil olmak üzere ülkemizde bunların çok sayıda örneği vardır. Bu yüzden çağdaş Batı, dine ve ırka dayalı partileri yasaklamaktadır. Çağcıl siyasetin genelinde bu bir ilkedir. Özelde ise biz Aleviler, en çok ırkçı ve mezhepçi siyasetlerle sorun yaşayan bir inanç kesimi olarak, sorumluluğumuz, bu ilkelliğe ön ayak olmak, çoğaltmak, yaygınlaştırmak, örnek olmak değil, her zaman olduğu gibi karşı çıkmak ve ilkelerimizi savunmaya devam etmek olmalıdır.

Alevilik bir inançsal yoldur Türkiye’deki yaygın kanıya göre de mezheptir. Siz, kendi deyiminizle Türkiye’deki en kapsamlı Alevi-Bektaşi kumrunun başındaki bir şahsiyet olarak çıkıp diyorsunuz ki “biz parti kuruyoruz!” Peki, basının ve kamuoyunun buna ne ad vermesini bekliyorsunuz? Yoldan çıkmayı aklına koyanlar, işe, önce ilkelerini yemekle başlarlarmış. Sizin yaptığınız bundan farlı bir şey değil ki. Kimlerle birlik olduğunuz, ne yapacağınız ayrı bir şey. Ama burada kaldığınız sürece her yaptığınız, her adımınız bizi yakından ilgilendirmektedir.

Şimdi hem suçlu, hem güçlü diye herhalde buna denir: Ali Balkız, ABF’daki koltuğundan kalkmadan bağırıyor: “Biz Alevi partisi kurmuyoruuuuz!” İyi de sen ABF’nin başından ayrılmamışsın parti çalışmalarını, toplantılarını, partinin sekretaryasını buradan yürütüyorsun demeçlerini burada veriyorsun. Bu nedenle basın da, kuracağınız partiyi “Alevi partisi” olarak niteliyor. Yanlışlık bunun neresinde?

Basının ne yazdığı bir yana: o, hem nalına hem de mıhına vurur. Türk basınının genel tavrı böyledir: yönlendirir, cesaretlendirir, maniple eder falan… Bütün bunlar böyle ama konu basın değil, sizsiniz. Ve şu soruyu yanıtlamak zorundasınız: bu yaptığınız etik midir?.. Dün söylenenlerden dönülmesi, örgütlenmenin temel ilkelerinin yerle bir edilmesi ve ilkesel yanlışlığının yanında, acaba Ergenekon savcıları ve mafya üyesi İbrahim Şahin tarafından “Alevi kahramanları” olarak lanse edilen sizler, parti kurmak gibi bir cüreti nerden aldınız? AKP tarafından kullanılıyor olmanız, ihtimal dâhilinde midir? AKP karşısındaki oyların bölünmesi Alevi-Bektaşilerin aleyhine olmayacak mıdır? Maaşlarla parti finanse edilemeyeceğine göre, kuracağınız bu “kitlesel partinin” finansını nereden temin edeceksiniz?

Şimdi bir kez daha ifade edelim: sizler, ABF’nin ve PSAKD’nin başkanlarısınız. Yani Alevi-Bektaşi yolunun yaşaması, hak ve hukukunun korunması, araştırılması, önündeki marazların ayıklanıp yolun sürdürülmesi için çalışmak üzere görev aldınız. Genel Kurul kürsülerinden, size verilen görev ve sorumluluk içinde çalışacağınıza, bunun dışına çıkmayacağınıza, siyaseten kullanmayacağınıza, kullanmak isteyenlere fırsat vermeyeceğinize dair söz verdiniz. Size görev veren ABF ve PSAKD Genel Kurul Üyeleri, bu taahhütleriniz üzerine ikna oldu ve sonra da size inanarak görev verdi. Dolaysıyla tek ve biricik göreviniz, sorumluluğunuz bundan ibaret idi...

ABF ve bağlı kuruluşlar, özellikle de kurucusu olduğumuz PSAKD, gerek Sn. Veziroğlu’nun parti hareketinde, gerekse sonraki siyasallaşma çabalarında hep şu ilke üzerinden tepki vermiş, ilkelerimizi titizlikle korumuştur. “Aleviler, laik ve çağdaş yaşamdan yanadır. İnancın siyasete araç edilmesi, laikliğe ve demokrasiye karşı olmakla eş anlamdadır. Laikliğe ve demokrasiye en çok ihtiyacı olan Alevilerin inanç üzerinden siyaset yapmaları, en çok da Alevilere zarar verecek, yalnızlaştıracaktır. Bu yüzden, Alevi-Bektaşi kurumları olarak bizler, inanç üzerinde siyaset yapılmasına her zaman karşı durduk, karşı durmaya da devam edeceğiz!”

ABF yeni bir genel kurul yapmadı: ABF kuruluşlarının ilke ve tüzükleri değişmedi. Size verilen görev ve sorumluluklarda hiçbir değişiklik olmadığı gibi, Danışma Kurulundan gelen yeni bir yetkilendirme de olmadı. O halde bu yetki ve cüreti nereden aldınız?

Bunun adı şudur: ABF ve PSAKD genel kurullarını kandırdınız ettiğiniz yemine, kuruluşlarımızın tüzük ve programına, genel kurulların iradesine uymadınız sözünüzde durmadınız, irademizi hiçe saydınız. İlkelerimizi çiğnediniz, Alevi örgütlerinin saygınlığını, prestijini kullanıp, yok ettiniz. Mesele budur… Hal böyleyken, velev ki TBMM’ye girdiniz bugüne değin hiçbir vaadinde durmayan, güven vermeyen, bizleri kandıran, irademiz üzerinde oynayan insanlar olarak size nasıl güveneceğiz, neden destek olacağız?

Özetle, Alevi-Bektaşilerin inançsal sorunlarının çözümü noktasında hükümet ve kuruluşlarımızca bir “Çalıştaylar” süreci yürütülüyorken, bu çalıştayları meşrulaştıran ve güçlendiren mitinglerin olumlu havası kamuoyunu ikna etme aşamasına gelmişken, bu resmi bozan ve anlamsızlaştıran tutarsızlıklarınızla, sadece ilkelerimize, sayınlığımıza, kurumlarımıza değil, beklentilerimize de zarar verdiniz.

Alevi camiası ve örgütlü kesimi, Ali Balkız ve arkadaşları tarafından kandırılmış bu yapıya, emeklerimize, yıllarımıza, bedel ödeyenlere, yananlara, yakılanlara kişisel çıkarlar adına ihanet edilmiştir… Örgütlenmemiz, bu emek ve bedelleri, sizlerin kendinizi tatmin etmeniz için değil, camianın özgürleşmesi uğruna vermiştir. Hangi akla ve kime hizmet ettiğinizi bilemeyiz. Ama “Baykal bizimle görüşmedi belediye meclis üyeliği vermedi sıfır çektik” diyerek, koskoca camiayı ve ABF’yi kullanmanıza sessiz kalamayız. Bu tutumunuz, en hafif deyimle ayıptır.

Alevi-Bektaşilerin, çok sayıda örneğini yaşadığı ve her defasında hüsranla sonuçlanan bu mizansene itibar etmeyecekleri açıktır ama ok da yaydan çıkmıştır.

Bu yüzden Alevi-Bektaşi kamuoyu istifanızı bekliyor: hem de derhal!

Murtaza DEMİR
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Bşk.



Kaynak
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 30, 2010 17:52

Alevi-Bektaşi Federasyonu'nda
İstiklal Marşı Krizi

Haber 7 / 30 Mayıs 2010


Alevi Bektaşi Federasyonu 5. Olağan Genel Kurul toplantısında saygı duruşu sonrası İstiklal Marşı'nın okunmaması delegeler arasında gerginlik yaşanmasına neden oldu.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, federasyon olarak bir siyasi partiyi desteklemelerinin söz konusu olmadığını, Alevilerin, sadece CHP'yi değil, diğer partileri de yakından izlediğini söyledi. Balkız, 5. Olağan Genel Kurul öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'deki yeni oluşuma bakışları ile ilgili soruyu cevaplandıran Balkız, üyelerinin tek tek siyasi görüşlerinin olabileceğini, ancak federasyon olarak bir siyasi partiyi desteklemelerinin söz konusu olmadığını söyledi.

Aleviler'in sandığa gittikleri zaman kendi sorunlarını çözen kişi ve partiden yana tavır sergileyeceklerini dile getiren Balkız, ''Aleviler sadece CHP'yi değil, diğer partileri de yakından izliyor. Aleviler, ülkemizde gerçekten laiklik, gerçekten demokrasi olsun istiyorlar ve yıllardır bunun mücadelesini veriyorlar'' dedi.

Genel kurulda yaptığı konuşmada son 20 yıldır verdikleri hak mücadelesinde önemli noktalara geldiklerine işaret eden Ali Balkız, gelinen noktada düşüncelerini özgürce söyleyebildiklerini kaydetti.

Balkız, ''Bu çerçevede önemli bir tespit yaptık. Artık dilekçe devri bitti, eylem devri başladı. Düzenlediğimiz ve yüz binlerce kişinin katıldığı mitinglerimiz de bunun en önemli göstergesidir'' diye konuştu.

Balkız, federasyonun kuruluşunun üzerinden 8 yıl geçtiğini, bu sürede bağlı örgüt sayısının 17'den 30'a yükseldiğini bildirdi.

Hükümeti kendi taleplerini yerine getirmeye çalışmak ve kurnazlık yapmakla suçlayan Balkız, ''Alevi Açılımı''nı da eleştirdi.

Balkız, Anayasa değişikliği ile ilgili referandumda ''hayır'' oyu kullanacaklarını da sözlerine ekledi.

Genel kurula katılan BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak da Türkiye'nin sorunlarının Alevi öğretilerinin iyi anlaşılması ile çözüleceğini söyledi. Kışanak, parti olarak ''darbe anayasası'' yerine katılımcı, demokratik bir anayasa talepleri olduğunu anlattı.

Öte yandan genel kurulda bazı delegeler, saygı duruşu sonrası İstiklal Marşı'nın söylenmemesine tepki gösterdi. Bunun üzerine salonda kısa süre gerginlik yaşandı. Divan Başkanı Necati Yılmaz'ın konuşmasıyla gerginlik giderildi.

Siyasi parti ve sendika temsilcilerinin de birer konuşma yaptığı genel kurulda, Ali Balkız'ın yanı sıra Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Selahattin Özel'in de aday olduğu belirtildi.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Alevilere Etnik Parti Tuzağı

İletigönderen maydonos » Pzr May 30, 2010 20:53

Bu kalede bitmis:( eger burada Milli Mars sorunu yasanmis ise orasida bitmistir. 93 te baslayan libos siyaset orayida bitirmis. Ben akepe doneminde akillanirlaar diye dusunmustum ama gericilik onlarada bulasmis.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x