26 Kasım 2010
ALLAH SONUMUZU HAYIR ETSİN...
İrfan Tuna
’’Kadınlara, çocuklara, engellilere pozitif ayrımcılık… İşçilere birden çok sendikaya üye olma hakkı…12 Eylül’le hesaplaşma…’’
Bu ve buna benzer sözleri 12 Eylül’deki referandum öncesinde AKP sözcülerinin ağzından sıklıkla duyduk…
Elbette yargıyı tümden ele geçirmek için hazırlanan maddeleri referandumda halka yutturmak için düzenlenmiş ‘tatlandırıcılardı’ bunlar…
Nitekim referandumdan hemen sonra, yargıyı ele geçirme amacına yönelik adımlar hızla atılırken, referandumda tatlandırıcı olarak kullanılan diğer maddeler sadece söylemde kaldı.
Örneğin, referandum sonrasında yaşanan bir kaç olayı anımsayalım:
İşçilerin birden çok sendikaya üye olması şöyle dursun, Karabük’te sendika değiştirme hakkını kullanmak isteyen Kardemir işçileri işten çıkarıldı…
Abdullah Gül’ü protesto eden üniversite öğrencileri saçlarından, başlarından sürüklenerek gözaltına alındı…
Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto eden üniversite öğrencileri 15 ay hapse mahkûm oldu…
12 Eylül askeri faşist darbesiyle hesaplaşmak şöyle dursun, bu faşist cuntanın şefi Kenan Evren’in maaşı arttırıldı.
Bu arada bir şey daha oldu.
AKP Hükümetinin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nu; Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nu görevden aldı...
Bu işin hukuki boyutuyla ilgili tartışmaları bir yana bırakarak, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nu görevden alan AKP Hükümetinin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e dikkatinizi çekmek istiyorum.
3 dönemdir AKP Hükümeti’nde Milli Savunma Bakanı olan Vecdi Gönül kimdir biliyor musunuz?
Sıkı durun söylüyorum. 12 Eylül darbesiyle hesaplaşacağını iddia eden AKP’nin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin Ankara Valisi’dir. Daha da önemlisi, Vecdi Gönül, hani şu 12 Eylül’ün en önemli simgesi olan YÖK var ya, işte o YÖK’ün kurucuları arasındadır…
Yani anlayacağınız, 12 Eylülcüler tarafından freni patlamış bir kamyonun yokuş aşağı iniş hızıyla ‘demokratikleştirilmekteyiz’’…
Türbanla özgürleşmek, ABD'nin ''Füze Savunma Sistemi''yle ülkemizi 'savunmak' nasıl oluyorsa, bu da öyle oluyor işte.
Ne diyelim, Allah sonumuzu hayır etsin…
Adem Aslandoğan - Sabır