Alman profesörden Türkiye yorumu: Altın çağlarını yaşayamıyor, parası değer kaybediyor

Genel & Güncel Konular

Alman profesörden Türkiye yorumu: Altın çağlarını yaşayamıyor, parası değer kaybediyor

İletigönderen İlteriş Kağan » Sal Nis 11, 2023 20:46

Alman ekonomi profesörü Henrik Müller, Türkiye'ye yönelik Spiegelonline’a yaptığı açıklamasında “Türkiye altın çağlarını yaşayabilirdi ama bunun yerine enflasyon, rüşvet ve kötü yönetim hakim. Türkiye örneğinde otoriterliğin büyük imkanları olan bir ülkeye nasıl hasar verdiğini görüyoruz." dedi.
Resim
Alman ekonomi profesörü ve yazar Henrik Müller, Spiegelonline’da yayımlanan makalesinde Türkiye’nin sahip olduğu demografik imkanlarla gelişme ve büyümeye en uygun şartlara sahip olduğu dönemleri, otokratik yönetim anlayışı ile heba ettiğini yazdı. Müller, Türkiye’nin refahı Batı Avrupa düzeylerine çıkarabilecek genç bir nüfusa sahip olduğunu belirterek bu imkanın kuzey yarımkürede hemen hiçbir ülkede bulunmadığını ifade etti.

Türkiye’nin demografik imkanlarının 2000’li yıllarda oluşmaya başladığını belirten Müller, bu yıllarda Türkiye’nin çalışma kabiliyetine sahip nüfusunun hızlı bir şekilde arttığını ve geçtiğimiz yıllarda ulaşabileceği en yüksek nokta olan, genel nüfusun yüzde 68’ine ulaştığını söyledi. Bu oranın aşağı yukarı 2040 yılına kadar süreceğine dikkat çeken Müller içinde Almanya’nın da bulunduğu diğer Avrupa ülkelerinin hızla yaşlanırken, Türkiye’nin bu genç nüfusla kendi ekonomik mucizesini gerçekleştirmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

İKİNCİ 10 YIL, KAYIP BİR 10 YIL
Erdoğan yönetiminin ilk on yılında OECDE ülkeleri ile olan refah farkını yarıya kadar indirmeyi başardığını belirten Müller, Türkiye’nin o yıllarda Batı eksenli bir yol izlediğini, kapılarını açtığını ve kendisine büyük hedefler koyduğunu ifade ederek, ancak aradaki mesafeyi kapatma hızının artık azaldığını ve durduğunu dile getirdi. Müller, Erdoğan hükümetinin ikinci on yıllının kayıp bir on yıl olduğunu ve Türkiye’nin sahip olduğu imkanların çok gerisinde kaldığını iddia etti.

Erdoğan’ın Avrupa’nın güç merkezi haline gelip, bütün yatırımları ülkesine çekerek AB ile yakınlaşmak yerine kendine has bir dış politika uyguladığını belirten Müller, Erdoğan’ın Batı’yla arasına mesafe koymak, bölgesel büyük güç olma politikaları ve Putinle sınırları belli olmayan ilişkiler tesis ettiğini söyledi. İç politik reformların ilerleyemediğine dikkat çeken Müller, Erdoğan’ın tüm bu adımlarla hiçbir makul gerekçe yokken makro ekonomik bir felakete sebebiyet verdiğini söyledi.
Resim
TÜM GÖSTERGELERDE ALT SIRALARDA
Türkiye’nin tüm yapısal göstergelerde Avrupa’nın diğer ülkelerinin gerisinde kaldığına dikkat çeken yazar, piyasalardaki yaraların artık kabuk bağladığını, kadın çalışanların oranının düşük olduğunu ve eğitim sisteminin zayıf olduğunu dile getirdi. OECD raporlarında bu aksaklıkların nedenlerinin yazıldığını belertin Müller, Şubat ayında yaşanan depremin de kurumların ne kadar zayıf olduğunu gösterdiğini yazdı.

Erdoğan sisteminin yalnızca rüşvet göstergelerinde üs sırada olduğunu dile getiren Müller, Transparency İnternational isimli örgütün listelemesine göre Türkiye’nin rüşvet sıralamasında Kolombiya ve Meksika arasında yer aldığını yazdı. Rüşvetin sadece muhataplarını mağdur etmediğine dikkat çeken Müller rüşvet nedeniyle Türkiye’ye modern teknolojiler getirebilecek yabancı yatırımcıların da uzak kaldığını belirtti. Müller, Türkiye’nin yabancı yatırımcılar OECD kıyaslamalarında da alt sırada olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin altın çağlarını yaşamak yerine Erdoğan yönetiminde parasının hızla değer kaybettiği bir dönem yaşadığına dikkat çeken Müller, yüzde 80’lere varan enflasyonun adeta bir fakirleşme programın olduğunu belirterek, orta sınıfın her gün alım güçlerinin nasıl düştüğünü izlemek zorunda kaldıklarını söyledi.

OTORİTERLİĞİN KALICI HASARI
Müller’e göre Türkiye aslında büyük imkanlara sahip bir ülkeyken popülizm ve otoriterlikle nasıl kalıcı hasarlar alınabileceğine dair bir örnek. Vatandaşların refahını düşünen başarılı bir hükümet dönemi, sadece gücünü geliştirmeye çalışan bir klik ekonomisine dönüştü. Üniversiteler, Merkez Bankası ve medya gibi bağımsız kurumlar etkisizleştirildi. Özgürlükler kısıtlandı, yapıcı ve yaratıcı teknolojik gelişmeler frenlendi, Toplumun kendi hatalarını telafi edeceği öz eleştiri imkanların yok ediliyor. Ülkenin ve parasının istikrarı belirsizleşti.
En son İlteriş Kağan tarafından Sal Nis 11, 2023 21:17 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Burakın Doları Euroyu

İletigönderen İlteriş Kağan » Sal Nis 11, 2023 20:58

Mart Ayında 1 Aylığına Gürcistana gittim Türkiye'nin ne denli batak olgunu Dıışarı çıktığımda anladım > 100 Gürcistan Larisi eşittir > 762 TL
Resim
Adamınların 75 TL'si Yani 75 Lari - Bizim Pula çevrilmiş TLmiz ile 562 TL yapmakta.
Düşünsene Bizim 75 TL'miz Gürcüde 562 Lari Yaptığını. Yada 100 TL'nin Avrupada 2 Bin 100 euro yaptığını. Bu ülkeyi idare edenler Utanmadan hala meydanlarda konuşuyorsa Bu Halkın ne denli OT olmasından kaynaklı.
Resim
Bizim 300 Birim Paramız köy kadar gurcistanin 40 larisi etmekte yani bildiğiniz 40 Birimi. Gürcüler G.tü ile gülmekte bize
Resim
100 birim paramızın karşılığı > 13 Lari Yani Gürcülerin kendi parası ile 13 Lirası >koyucu OTlar sayesinde
Resim
Orjinal LM İle Camel Yellow iki paket sigara 10 Lari. Yani Paketi 5 Birim 4 Paket Sigaraya Verdim Para 20 Birim - 100 Birim Paralarına 20 Paket Bu sigaradan Alınmkata Kendi para birimi ile sudan ucuz. Bizim ahali sağlam duzulmekte
Resim
Resim
Gürcistanın 8 TLsi bu para 8 Lari ile birçok şey almaktasin örneğin 8 ekmek yada bir paket sigara ile bir damacana su almaktasin. Türkiyede kendi para birimin ile 8 TL ye ne alırsın 3 birini alırsın.
Resim

Gürcistan LPG - 95 Kuruş
https://www.dailymotion.com/video/x8jzp5q

- TL Pula Çevrildi
1 Bulgar Levası eşittir > 11 TL
1 Azerbaycan Manatı eşittir > 12 TL
1 Gürcistan Larisi eşittir > 8 TL
1 Rumen Leyi eşittir > 4 TL

Yürüdüğün yol doğru olsaydı bugün Ülke mülteci Çöplüğüne çevrilmezdi, ekonominin geldiği nokta ise 1881 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını denetleyen kurumun adıdır. Düyûn-ı Umûmiyeden beter durumda Paran Pula çevrilmiş, Ülkenin düştüğün hale bakman yeterli.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Re: Alman profesörden Türkiye yorumu: Altın çağlarını yaşayamıyor, parası değer kaybediyor

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzr Nis 23, 2023 21:00

Karşılıksız para ve taze. Sihirbazlık gibi, şuan cebindeki para okus pokus ile peçete olduğu.
200 Türk Lirası eşittir > Gürcünün 25 Birimi
200 Türk Lirası eşittir >18 Bulgar Levası
200 Türk Lirası eşittir > 46 Rumen Leyi
Yada 200 TL eşittir > Azerbaycan Manatı 17 Manat etmekte.

3.800 TL eşittir 195 Dolar.
Yada 3.800 TL eşittir > 490 Gürcistan Larisi.
Yada 3.800 TL eşittir >332 Azerbaycan Manatı
Yada 3.800 TL eşittir > 349 Bulgar Levası
Yada 3.800 TL eşittir > 879,12 Rumen Leyi
TL pula çevrildi - Yürüdüğün yol doğru olsaydı bugün Ülke mülteci Çöplüğüne çevrilmezdi, ekonominin geldiği nokta ise 1881 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını denetleyen kurumun adıdır. Düyûn-ı Umûmiyeden beter durumda Paran Pula çevrilmiş, Ülkenin düştüğün hale bakman yeterli.
Resim
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Re: Alman profesörden Türkiye yorumu: Altın çağlarını yaşayamıyor, parası değer kaybediyor

İletigönderen rexonlover » Sal May 21, 2024 11:20

İlteriş Kağan yazdı:Alman ekonomi profesörü Henrik Müller, Türkiye'ye yönelik Spiegelonline’a yaptığı açıklamasında “Türkiye altın çağlarını yaşayabilirdi ama bunun yerine enflasyon, rüşvet ve kötü yönetim hakim. Türkiye örneğinde otoriterliğin büyük imkanları olan bir ülkeye nasıl hasar verdiğini görüyoruz." dedi.
Resim
Alman ekonomi profesörü ve yazar Henrik Müller, Spiegelonline’da yayımlanan makalesinde Türkiye’nin sahip olduğu demografik imkanlarla gelişme ve büyümeye en uygun şartlara sahip olduğu dönemleri, otokratik yönetim anlayışı ile heba ettiğini yazdı. Müller, Türkiye’nin refahı Batı Avrupa düzeylerine çıkarabilecek genç bir nüfusa sahip olduğunu belirterek bu imkanın kuzey yarımkürede hemen hiçbir ülkede bulunmadığını ifade etti.

Türkiye’nin demografik imkanlarının 2000’li yıllarda oluşmaya başladığını belirten Müller, bu yıllarda Türkiye’nin çalışma kabiliyetine sahip nüfusunun hızlı bir şekilde arttığını ve geçtiğimiz yıllarda ulaşabileceği en yüksek nokta olan, genel nüfusun yüzde 68’ine ulaştığını söyledi. Bu oranın aşağı yukarı 2040 yılına kadar süreceğine dikkat çeken Müller içinde Almanya’nın da bulunduğu diğer Avrupa ülkelerinin hızla yaşlanırken, Türkiye’nin bu genç nüfusla kendi ekonomik mucizesini gerçekleştirmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

İKİNCİ 10 YIL, KAYIP BİR 10 YIL
Erdoğan yönetiminin ilk on yılında OECDE ülkeleri ile olan refah farkını yarıya kadar indirmeyi başardığını belirten Müller, Türkiye’nin o yıllarda Batı eksenli bir yol izlediğini, kapılarını açtığını ve kendisine büyük hedefler koyduğunu ifade ederek, ancak aradaki mesafeyi kapatma hızının artık azaldığını ve durduğunu dile getirdi. Müller, Erdoğan hükümetinin ikinci on yıllının kayıp bir on yıl olduğunu ve Türkiye’nin sahip olduğu imkanların çok gerisinde kaldığını iddia etti.

Erdoğan’ın Avrupa’nın güç merkezi haline gelip, bütün yatırımları ülkesine çekerek AB ile yakınlaşmak yerine kendine has bir dış politika uyguladığını belirten Müller, Erdoğan’ın Batı’yla arasına mesafe koymak, bölgesel büyük güç olma politikaları ve Putinle sınırları belli olmayan ilişkiler tesis ettiğini söyledi. İç politik reformların ilerleyemediğine dikkat çeken Müller, Erdoğan’ın tüm bu adımlarla hiçbir makul gerekçe yokken makro ekonomik bir felakete sebebiyet verdiğini söyledi. Gümüş parlatma nasıl yapılır?Gümüş yorum ve gümüş ONS fiyatı inceleyiniz.
Resim
TÜM GÖSTERGELERDE ALT SIRALARDA
Türkiye’nin tüm yapısal göstergelerde Avrupa’nın diğer ülkelerinin gerisinde kaldığına dikkat çeken yazar, piyasalardaki yaraların artık kabuk bağladığını, kadın çalışanların oranının düşük olduğunu ve eğitim sisteminin zayıf olduğunu dile getirdi. OECD raporlarında bu aksaklıkların nedenlerinin yazıldığını belertin Müller, Şubat ayında yaşanan depremin de kurumların ne kadar zayıf olduğunu gösterdiğini yazdı.

Erdoğan sisteminin yalnızca rüşvet göstergelerinde üs sırada olduğunu dile getiren Müller, Transparency İnternational isimli örgütün listelemesine göre Türkiye’nin rüşvet sıralamasında Kolombiya ve Meksika arasında yer aldığını yazdı. Rüşvetin sadece muhataplarını mağdur etmediğine dikkat çeken Müller rüşvet nedeniyle Türkiye’ye modern teknolojiler getirebilecek yabancı yatırımcıların da uzak kaldığını belirtti. Müller, Türkiye’nin yabancı yatırımcılar OECD kıyaslamalarında da alt sırada olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin altın çağlarını yaşamak yerine Erdoğan yönetiminde parasının hızla değer kaybettiği bir dönem yaşadığına dikkat çeken Müller, yüzde 80’lere varan enflasyonun adeta bir fakirleşme programın olduğunu belirterek, orta sınıfın her gün alım güçlerinin nasıl düştüğünü izlemek zorunda kaldıklarını söyledi.

OTORİTERLİĞİN KALICI HASARI
Müller’e göre Türkiye aslında büyük imkanlara sahip bir ülkeyken popülizm ve otoriterlikle nasıl kalıcı hasarlar alınabileceğine dair bir örnek. Vatandaşların refahını düşünen başarılı bir hükümet dönemi, sadece gücünü geliştirmeye çalışan bir klik ekonomisine dönüştü. Üniversiteler, Merkez Bankası ve medya gibi bağımsız kurumlar etkisizleştirildi. Özgürlükler kısıtlandı, yapıcı ve yaratıcı teknolojik gelişmeler frenlendi, Toplumun kendi hatalarını telafi edeceği öz eleştiri imkanların yok ediliyor. Ülkenin ve parasının istikrarı belirsizleşti.
Kullanıcı küçük betizi
rexonlover
Üye
Üye
 
İletiler: 4
Kayıt: Sal May 21, 2024 11:16


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x