Alnımız açık başımız Dik
"Teröre karşı dik duracağız."
"ABye karşı dik duruyoruz."
"Dikleşen değil, dik duran..."
"Milletimiz artık başı dik yürüyor."
"Yılmadık, dik durduk."
"Dik durmaya devam edeceğiz."
"Dik duruşumuz semeresini verdi."
"Alnımız açık, başımız dik."
Başbakan ha bire böyle diyor.
*
"Bi şeyi kırk kere söylersen, olurmuş" misali, söyleye söyleye, olacağı buydu, sonunda memlekete Dik geldi!
Dik Çeyniğ.
*
"Terskere"den sonra küsmüştü.
Afganistana fedai lazım...
Barışası geldi.
*
Aslına bakarsanız, Bush altı ay sonra yok... AKPye de kapatma davası var... Dolayısıyla, bu iki iktidar, sabahtan akşama kadar dik dursa, gene de durumları yamuk.
*
O nedenle...
Ben pek Dike bakmadım.
Eşine baktım.
*
Ankaraya indi.
Halıcıya gitti, Lynne Cheney...
"Hangi halıcıya?" derseniz...
Önceden belirlenmişti.
MİT illa ki kontrol etmiştir.
Polis de.
Girdi mağazaya.
Beğendi bir Uşak halısını.
Sordu: "Kaç para?"
Dediler ki: "800 dolar."
Ne yaptı biliyor musunuz?
Yanında getirdiği dizüstü bilgisayarını açtı, dükkanın ortasında internete bağlandı, ABDdeki halı sitelerini tıkladı, alacağı halının fiyatını kontrol etti, kazık mı değil mi, ona baktı, sonra da "Tamam" dedi, ödeme için kredi kartını uzattı.
*
Demem o ki...
Biz, adamlardan aldığımız "anlık istihbarata" güvenerek, uçakları havalandırıyor, binlerce askerimizle dağda taşta operasyona kalkışıyoruz... Kadın, bizden aldığı "anlık istihbarata" güvenip, halı bile almıyor, halı!
*
Cümleten hayırlı dik duruşlar.
Yılmaz ÖZDİL
yozdil@hurriyet.com.tr