Altan Kardeşlerin hazin sonu
Yazar - eski Milletvekili Çetin Altanın oğulları Ahmet ve Mehmet Altanın içine düştüğü traji-komik durumun farkında mısınız? Her iki kardeş de emir eri oldukları AKPnin, kendilerini dışlaması ve azarlamasına çok öfkelenmişler. Halbuki onlar, verdikleri hizmetin karşılığı olarak, el üstünde tutulmayı ve daha yüksek maaşlarla taltif edilmeyi bekliyorlardı!
Ancak öyle olmadı! Dinci Tayyip Erdoğan, demokrasinin sınırını çizdi, Mehmet Altana Kendine gel dedi. Altanın son beş yılda yoksulluk üzerine yazdığı tek bir yazı bile, Erdoğanı çıldırtmaya yetti. Başbakan Erdoğan, kendisine yakın bir gazete olan Starın başyazarına Halkı aldatma dedi. Bu sözler, AKPnin emir eri olan diğer liboşlara da ciddi bir mesajdı.
Halbuki; son beş yıldır halkı aldatan Erdoğanı, ne kadar da çok cilalamıştı Mehmet Altan. Bu muameleyi hiç mi hiç hak etmiyordu! Mehmet Altan, AKPnin tüm anti demokratik tutumlarını, insan haklarını ihlal eden yasalarını, yoksulları açlığa mahkum eden politikalarını nasıl da savunmuştu! Star Gazetesinde kendisine açılan köşe, AKPnin parti bülteninden daha kapsamlıydı. Akademik kariyerine kara bir leke düşüren yazılar, Altan imzasıyla her gün yayımlanıyordu. Bunlar yetmemiş olacak ki; AKPye hizmet etmek için, Fethullah Gülenin kanallarında, TV 24te canhıraş bir şekilde, AKPnin ne kadar demokrat olduğunu yazıyor, anlatıyordu. Altan, adeta kendisini parçalıyordu.
Hoş, bunları yaparken, bedelini de alıyordu. Denilebilir ki; AKP demokrattır yalanından en çok faydalananlardan biri oldu Mehmet Altan. AKPnin TV kanalları ve gazetelerden alınan paralar, Altanın yaşam standardını da yükseltti. Dinci gericiliğin simgesi kanallarda, ilericilik yapmanın, CHPye ve askere küfretmenin karşılığı, dolar olarak kendisine ödendi.
Erdoğan da bu yüzden, bir anlamda yanında çalışan Mehmet Altana Beni eleştiremezsin, haddin bil dedi. Zira; maaş aldığı tüm organlar AKPnin uzantılarıydı. Maaşı bir bakıma AKPden ödeniyordudu. Erdoğan da patron olarak, kimin ne kadar konuşacağının sınırını çiziyordu.
Belli ki; Altan Kardeşler, henüz bu gerçeğin farkında değiller. Starda, Kanal 24te, Tarafta, AKPyi ve Başbakan Erdoğanı eleştirebileceklerini sanıyorlar. Kendi anlattıkları yalana, AKP demokrattıra, en çok kendilerinin inandığı da son gelişmelerle birlikte ortaya çıktı.
Altanlar, son beş yıldan bu yana, şu yalanı söylüyor: AKP ilericidir, demokrattır, Batı yanlısıdır, ABcidir, demokrattır, Batı yanlısıdır, ABcidir
Söylediklerinin gerçek olmadığı, Başbakanın Mehmet Altana attığı fırçayla ortaya çıktı. Fehmi Koru, Başbakan Erdoğanın Altanı fırçaladığını yazınca, Tarafın başındaki küçük kardeş Ahmet Altan, çok sinirlendi. Ve birden de celallendi: Siz önce 301i kaldırın, Şemdinliyi çözün de ondan sonra konuşalım.
Ne kadar traji komik bir durum!
İki kardeşin hazin sonunu görüyor musunuz?
Yıllarca AKPyi savunan, iktidara hizmet eden, AKPden gelen kaynaklarla aydıncılık oynayan Altan Kardeşler, dinciden demokrat olamayacağını, kendi pratiklerinde görmenin trajedisini yaşıyorlar.
Kendilerine verilen köşelerde türbanı, dinci gericiliği öven, dinci cemaatleri sivil toplum kuruluşu ilan etme ahmaklığını yaşayan Altanlar, AKPden fırça üzerine fırça yedikçe, Bizi kurşun asker mi sandınız? demeye başlıyorlar.
AKPnin sizi kurşun asker olarak gördüğü çok açık. Hükümeti beş yıldır kayıtsız şartsız savunursanız, yaşanan onca insan hakkı ihlalini görmezden gelip AKPyi demokrat ilan ederseniz, göreceğiniz muamele bellidir. Anlayın artık, siz evin uslu çocuğusunuz. Bunda şaşılacak bir şey yok.
Asıl sorun, onların sizi değil, sizin AKPyi nasıl yorumladığınız?
Peki siz, din taciri bir partiyi, gerçekten demokrat mı sandınız?
Verilmesi gereken yanıt budur
Bu sorunun yanıtını veremediğiniz taktirde, paralı asker olmaktan öteye gidemeyeceğiniz bellidir.
Altan'ın deyimiyle, "bu cepheden görünen de ne yazık ki budur.
Altan Kardeşler ve diğer "liboşlar" AKPye göbekten bağımlı olmanın bedelini, fırça üzerine fırça yiyerek ödüyor.
Başbakan, TV ekranından Mehmet Altana Kendine gel, haddini bil diyor. Ahmet Altanın patronu AKP yanlısı Tarafın Sahibi Arslan Kardeşler ise, kapalı kapılar ardında, Kürt haberlerine fazla girmeyin diyerek, sınırı çiziyor.
12 Eylül'den bu yana devrimcilere solculara karşı "küfür romanı" yazan Ahmet Altan, sahte solculuğunu dinci gericiliğin hizmetine sokmanın karşılığını "aşağılanma" olarak alıyor. Devrimcilerin en zayıf oldukları günlerde, onlara küfrederek kendisini sisteme kanıtlayan Ahmet Altan, aynı karşılığı AKP'den bulamıyor.
***
Altan Kardeşler, 5 yıldan bu yana, AKP'yi "devrim yaptıkları" için kutluyordu. Belli ki; tarihin yazgısı değişmiyor. Devrim önce evlatlarını yiyor.
Güle güle Altan Kardeşler...
AKP sizi kullanılmış bir mendil gibi, bir kenara fırlattı.
Tarih sizi gericiliğe, dinci cemaatlere yaptığınız hizmetlerle hatırlayacak.
Tarihin usta elleri, sizi "dincileri demokrat sanma gafletine düşen ve üstüne üstlük bir de fırça yiyen aydıncıklar" listesine yazacak.
Sizi o zaman, "Hükümet arkanızda, devam edin" diyen Star'ın Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu bile kurtaramayacak...
Çünkü o usta eller, "iktidarın desteklediği basın organları"nda, "sahte demokratçılık" oynadığınızı tarihe acımasızca not edecek.
Kaynak: Barış Yarkadaş,
Gerçek Gündem