Amerika Suriye’de Çıkmazda, Türkiye Saldıramaz!..
Erol BİLBİLİK, Araştırmacı-Yazar
Amerika kendi eliyle oluşturduğu Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nu (SMDK) Beşar Esad’dan sonra yönetimi eline alacak geçici bir hükümete dönüştürmeyi amaçlıyor. Böylece Suriye’nin geleceği konusunda endişe duyduğu için rejim karşıtı ayaklanmaya katılmayan binlerce Suriyeli’nin saf değiştireceğini düşünüyor.
SMDK’nın tanınması, uluslararası yardımın muhalif gruplara daha etkili kanalize edilmesi bakımından önem taşıyor.
El-Kaide bağlantılı El-Nusra’yı terörist örgüt listesine alan Amerikan Yönetimi, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin bu örgüte yaptığı yardımın önünü kesmeyi ve Suriye muhalefeti içinde El-Nusra’yı izole etmeyi düşünüyor. Ancak bu hamleler Amerika’nın amaçladığı sonuçları doğurmayabilir. Suriye’de süregelen çatışma uzadıkça inisiyatif,güç politikacı ve diplomatlardan çıktı ve milislere kaydı. SMDK’nın ise sahadaki askeri güçler üzerindeki etkisi sınırlıdır. Dolayısıyla SMDK’nın geçici bir hükümete dönüşmesi ve Amerika’nın da SMDK üzerinde Esad sonrası etkili bir rol oynaması gerçekçi değil. El-Nusra’nı terörist gruplar listesine alınması da örgütün muhalefet içinde etkisini sınırlandırmayabilir. Çünkü El-Nusra sahada oldukça etkilidir.
El-Nusra savaşçıları daha önce Irak ve Afganistan’da savaşmış deneyimli savaşçılardır. Ülkedeki hassas devlet kurumlara karşı yürüttükleri etkili saldırılarla Suriye etkili muhalefeti içinde pek çok grup tarafından destekleniyorlar. Sofistike silahlara ve körfez ülkelerinden nakit akan dolarlara erişim kanallarına sahipler. Yanısıra kırsal alanlarda halka , yiyecek, elektrik kesintileri nedeniyle çalışmayan hastanelere jeneratörleri için yakıt dağıtarak sosyal alanda da etkili çalışmalar yürütüyorlar. Bu nedenle El-Nusra’yı Suriye muhalefeti içinde izole etmek güçtür. Obama Yönetimi El-Nusra’yı saf dışı bırakmayı düşünüyorsa Suriye muhalefetini silahlandırmak zorundadır. İşte tamda bu noktada Amerika’nın Suriye çıkmazı başlıyor, çıkmazı aşmak için Suriye muhalefetini silahlandırmayı reddetmesi gerekiyor. Aksi halde El-Nusra’yı Suriye muhalefeti içinde güçlendirmiş oluyor.
Obama Yönetimi muhalifleri silahlandırırsa, Libya’da yaşananlar gibi bu silahların El-Kaide gibi örgütlerin eline geçmesinden korkuyor. Obama Yönetimi günümüze kadar ihtiyatlı bir Suriye politikası izledi, Suriye denkleminin karmaşıklığına bakıldığında bu politikayı sürdürmesi beklenir. Amerika’nın bu tavrı Suriye askeri muhalefetini kızdırmış görünüyor ki bu da Amerika’nın elini zayıflatıyor. Ancak Esad’ın kimyasal silahları bu denklemi tamamıyla değiştirebilir. Ne var ki burada Amerikan yönetimi dünyayı inandırması açısından tam bir çıkmazdadır. O nedenle Amerikan yönetimi saldırı kararı veremez.
Not: Suriye’ye yönelik değerli bir reel politik değerlendirme “ The Middle East Institute’s Center For Turkish Studies “ kurucusu ve direktörü, OTDÜ çıkışlı Dr. Gönül Tol’dan gelmiştir, öneririm.
Erol BİLBİLİK, 16 Şubat 2013
Güncel Meydan
Erol BİLBİLİK, Araştırmacı-Yazar
Amerika kendi eliyle oluşturduğu Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nu (SMDK) Beşar Esad’dan sonra yönetimi eline alacak geçici bir hükümete dönüştürmeyi amaçlıyor. Böylece Suriye’nin geleceği konusunda endişe duyduğu için rejim karşıtı ayaklanmaya katılmayan binlerce Suriyeli’nin saf değiştireceğini düşünüyor.
SMDK’nın tanınması, uluslararası yardımın muhalif gruplara daha etkili kanalize edilmesi bakımından önem taşıyor.
El-Kaide bağlantılı El-Nusra’yı terörist örgüt listesine alan Amerikan Yönetimi, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin bu örgüte yaptığı yardımın önünü kesmeyi ve Suriye muhalefeti içinde El-Nusra’yı izole etmeyi düşünüyor. Ancak bu hamleler Amerika’nın amaçladığı sonuçları doğurmayabilir. Suriye’de süregelen çatışma uzadıkça inisiyatif,güç politikacı ve diplomatlardan çıktı ve milislere kaydı. SMDK’nın ise sahadaki askeri güçler üzerindeki etkisi sınırlıdır. Dolayısıyla SMDK’nın geçici bir hükümete dönüşmesi ve Amerika’nın da SMDK üzerinde Esad sonrası etkili bir rol oynaması gerçekçi değil. El-Nusra’nı terörist gruplar listesine alınması da örgütün muhalefet içinde etkisini sınırlandırmayabilir. Çünkü El-Nusra sahada oldukça etkilidir.
El-Nusra savaşçıları daha önce Irak ve Afganistan’da savaşmış deneyimli savaşçılardır. Ülkedeki hassas devlet kurumlara karşı yürüttükleri etkili saldırılarla Suriye etkili muhalefeti içinde pek çok grup tarafından destekleniyorlar. Sofistike silahlara ve körfez ülkelerinden nakit akan dolarlara erişim kanallarına sahipler. Yanısıra kırsal alanlarda halka , yiyecek, elektrik kesintileri nedeniyle çalışmayan hastanelere jeneratörleri için yakıt dağıtarak sosyal alanda da etkili çalışmalar yürütüyorlar. Bu nedenle El-Nusra’yı Suriye muhalefeti içinde izole etmek güçtür. Obama Yönetimi El-Nusra’yı saf dışı bırakmayı düşünüyorsa Suriye muhalefetini silahlandırmak zorundadır. İşte tamda bu noktada Amerika’nın Suriye çıkmazı başlıyor, çıkmazı aşmak için Suriye muhalefetini silahlandırmayı reddetmesi gerekiyor. Aksi halde El-Nusra’yı Suriye muhalefeti içinde güçlendirmiş oluyor.
Obama Yönetimi muhalifleri silahlandırırsa, Libya’da yaşananlar gibi bu silahların El-Kaide gibi örgütlerin eline geçmesinden korkuyor. Obama Yönetimi günümüze kadar ihtiyatlı bir Suriye politikası izledi, Suriye denkleminin karmaşıklığına bakıldığında bu politikayı sürdürmesi beklenir. Amerika’nın bu tavrı Suriye askeri muhalefetini kızdırmış görünüyor ki bu da Amerika’nın elini zayıflatıyor. Ancak Esad’ın kimyasal silahları bu denklemi tamamıyla değiştirebilir. Ne var ki burada Amerikan yönetimi dünyayı inandırması açısından tam bir çıkmazdadır. O nedenle Amerikan yönetimi saldırı kararı veremez.
Not: Suriye’ye yönelik değerli bir reel politik değerlendirme “ The Middle East Institute’s Center For Turkish Studies “ kurucusu ve direktörü, OTDÜ çıkışlı Dr. Gönül Tol’dan gelmiştir, öneririm.
Erol BİLBİLİK, 16 Şubat 2013
Güncel Meydan