Başlığa bakıp kimin ampulü diye sorabilirsiniz
Haklı da bir soru;
AKP'nin ampulü mü patladı? Peşpeşe gelen ve belini büken zamların altında ezilen vatandaşın ampulü mü patladı? Son günlerde giderek dozu artan kavgaya bakıp Aydın Doğan'ın ampulü mü patladı?
Aslına bakarsanız, sorulan bütün sorulara evet yanıtını vermek mümkün
Önce AKP'nin ampulünden mi, vatandaşın ampulünden mi yoksa Başbakan Erdoğan'la söz düellosuna giren Aydın Doğan'ın ampulünden mi başlamak lazım?
Vatandaşa öncelik verelim ve sözü daha fazla eveleyip gevelemeden başlayalım isterseniz
Ne laiklik ne rejim kaygısı ne AKP'nin kadrolaştığı iddiaları, ne dış politikada ABD'sinden AB'ye kadar geniş bir alanda verilen ucu açık tavizler ne de yapılan operasyonlara rağmen tırmanan terör ve neredeyse istisnasız her gün gelen şehit haberleri
Bir iktidar için bir hayli dezavantaj olan bu sorunlar yüzde 47'nin gönlündeki sevgiyi silememiş olmalı ki; vatandaş 22 Temmuz seçimlerinde AKP'yi yeniden tek başına iktidar tahtına oturttu.
Önce kapatma davasıyla uğraşan ardından Yüksek Mahkeme'den çıkan kararla rahat bir nefes alan AKP'nin yaptığı ise laiklik, anayasa ve pek çok kurumla girdiği sert kavgalar bir kenara bırakılacak olursa vatandaşın ampulünü patlatmak oldu.
Çünkü art arda yapılan zamlar ne vatandaşın ne de ampulün takatini bırakacak cinsten. Yılbaşından bu yana elektriğe kaç kez zam yapıldığını, zam oranlarını söylemeye gerek bile yok. Zaten sanayicisinden tüketicisine herkes bu zamların sonuçlarını en ağır şekilde hissediyor, yaşıyor. Sadece elektrik zammı da değil kuşkusuz vatandaşın ampulünü patlatan
Bu sürede gıdadan benzine ve doğalgaza kadar hemen her kaleme yapılan zamlar da cabası
Önümüzdeki en yakın seçim Mart'ta
Ne dersiniz ampulü patlayan vatandaş, belediyelerin kömür ve gıda yardımı dağıtma kampanyasına rağmen AKP'ye yaptığın zamlarla bizim ampulü patlattın, oy yok sana diyebilir mi? Yaşayıp göreceğiz, yerel seçimlere çok vakit kalmadı nasılsa!
Gelelim AKP'nin ampulüne
Seçtiği ampul amblemi ile ışığın, aydınlığın simgesi olduğu iddiasındaki AKP de, iktidarlarının 6'ncı yılında, ortaya çıkan yolsuzluk iddialarıyla öyle olmadığını ortaya koydu; vatandaşın ampulünü olduğu gibi kendi ampulünü de patlattı!
Uzun süre laiklik, türban, anayasa, demokratikleşme tartışmaları ve kavgalarıyla göz boyamayı başaran, vatandaşın karşısına her çıktığında mağrur ama mağdur edebiyatı ile oy isteyen AKP'nin deyim yerindeyse artık ipliği pazara çıktı. Daha önce de kuşkusuz ihale yolsuzlukları, imar yolsuzlukları, belediye başkanlarının yaptığı usulsüzlük ve yolsuzluklar zaman zaman AKP'nin başını ağrıttı. Ancak 6 yıllık iktidarı boyunca AKP hiç bu kadar yolsuzluk iddialarının kıskacına girmedi. Yolsuzluğun lügatini değiştiren ve Ali Diboyu literatüre aldıran AKP, ortaya konulan son iddialarla hem Şaban Dişli hem de Almanya'daki Deniz Feneri davası nedeniyle zor günler yaşıyor. Şaban Dişli'yi milletvekilliğinden değilse bile partideki görevlerinden istifa ettirerek kamuoyuna yolsuzluğa göz yummadığı, Başbakan Erdoğan'ın deyişiyle yetimin hakkını yedirmediği mesajı veren AKP, Başbakan Erdoğan'ın bile adının karıştığı Deniz Feneri davasından kolay sıyrılamayacağa benziyor. Önce Şaban Dişli ardından Deniz Feneri bombardımanına, ampul patlatan gelişmelere bakılacak olursa da, hem Erdoğan hem de AKP'nin başı bir hayli ağrıyacağa benziyor.
Yaşanan söz düellosuna, iktidarla kopma noktasına gelen ilişkilere bakılacak olursa bugünlerde ampulü patlayan bir başka isim de kuşkusuz Aydın Doğan
Elindeki medya gücüne rağmen bugüne kadar AKP'ye ve iktidarına karşı '4'ncü kuvvetliği'ni yeterince ve etkili bir şekilde yapmayan Aydın Doğan, Erdoğan'ın açtığı savaşa karşı kılıçlarını çoktan kuşandı ve 6 yıldır yapılmayan muhalefeti yapmaya başladı. Hem de elindeki tüm medya organlarını bu işe seferber ederek
Bu savaşın galibi mağlubu kim olur, söz düellosunun altında kim kalır bilinmez ancak görünen o ki; Doğan grubuna yaşanan savaş nedeniyle ilk darbeler gelmeye başladı..Borsada hisseleri çöktü, bankalardan bir kısmı Doğan Grubu şirketlerinin hisselerini öneri listesinden çıkarmaya başladı.
Öngörüler bu savaşın uzun sürmeyeceği, Erdoğan-Doğan savaşının kısa sürede tatlıya bağlanacağı yönünde olsa da, Pandora'nın kutusu açıldı
İçindekiler ise savaşın her iki tarafını da olumsuz etkileyecek cinsten
Evrin GÜVENDİK
evrin@profesyonelhaber.com