Dava açamam… Bir dava açtım, kendimi Silivri’de buldum!...
Resmen suç duyurusunda bulunamam, malum mahpusum. Dilekçem ya varır ya varmaz; ya “görülmüştür” damgası vurulur ya vurulmaz!...
En iyisi böyle, açıktan, milletimiz aracılığıyla dolaylı suç duyurusunda bulunmak galiba. Belki ilgilenen bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Savcısı çıkar!...
15 Mayıs günü tüm gazetelerde tam sayfa bir AKP ilanı vardı; “Milletimiz ileri bir demokrasi hayal ediyor”muş ve bunun için AKP iktidarı mesela, “ifade ve basın özgürlüğünü genişlet”miş”!...
Elhak öyle oldu. Ama sadece T.C Devleti’nin kuruluş esaslarına düşman, Sevr’i hazmettire hazmettire millete yediren “renkli devrim çocukları” için. Değilse biz neden Silivri”deyiz?
Son 1 aydır eline kalemi kağıdı alan, ağzı olup konuşan ve dahi “bertaraf” olmaktan korkan kim varsa, halen yürürlükte bulunduğunu zannettiğim T.C Anayasası’nın kalp ve beynini kesip doğruyor. “Renkli çocuklar”dır, yaparlar. İyi de bu Anayasa’ya sadakat için namus ve şerefleri üzerine yemin edenlere ne oluyor?
Silivri’ye tıkıldığımdan beri bilmediğim duymadığım bir değişiklik yapılmadı ise bu Anayasa’da ilk üç maddenin bırakın “değiştirilmesi”ni, “değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği” yazmıyor mu?
Öyleyse Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Bitlis-Güroymak’ta şunları söyleyebilmesi neyin nesidir?
“Cumhuriyet değiştirilemez veya Cumhuriyetin şekli değiştirilemez, bunu yazabiliriz ama bunun dışındaki bütün konularda (değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez) sözleri yerine, değiştirilmelerini nitelikli çoğunluğa bağlamak mümkün…”
Görüldüğü üzere Başbakan Yardımcısı, Anayasa’nın ilk üç maddesinin “değiştirilmesini teklif ediyor”…
Anayasa ne diyor; “Teklif dahi edilemez” diyor!...
Yok mudur Anayasa ihlalinin bir müeyyidesi?
Silivri’den kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
16 Mayıs 2011
Silivri
Güncel Meydan
2 Haziran 2011, saat 10:30'da Sirkeci Adliyesi'nin önündeyiz. Herkesi bekleriz...