Anayasa Mahkemesi'ni ABD'ye şikayet etti

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Anayasa Mahkemesi'ni ABD'ye şikayet etti

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Kas 15, 2008 12:52

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin başkenti Washington'daki Brooking Enstitüsü'nde konuştu.

Erdoğan, küresel krizden, dış politikaya, anayasa değişikliğinden, yerel seçimlere kadar farklı konulardaki düşüncelerini dile getirdiği konuşmasında, Anayasa Mahkemesi'ni ABD'ye şikayet etti. Erdoğan, küresel krizin Türkiye'yi etkileyeceğini de vurguladı.

Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:

"22 Temmuz seçimler sonrası vatandaşların bize sorduğu bir soru var. 14 mart sürecinde bir anayasal sıkıntı yaşadınız bize anayasal boyutta bir değişiklik yapacakmısınız yapmayacakmısız. Bizde ABD gibi bir durum yok. Anayasa mahkemesi en üst makamdır. Parlamentonun anayasa mahkemesi üyelerini atama diye bir iradesi söz konusu değildir. Halka referanduma gideceksiniz. Anayasa ile ilgili bir konuyu Anayasa Mahkemesi onayı olmadan referanduma götüremiyoruz.

Ayrıca parlamento atama yapamıyor bu kuruma. Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir anayasa değişikliği için referanduma gitmek isteseniz bile yine Anayasa Mahkemesi’nin onayına ihtiyacımız var. Bir de 110 milletvekili bir araya geldiğinde Anayasa Mahkemesi’ne gidebiliyor. Biz siyasi partiler yasasında da bir değişiklik yapmak istiyorduk ama anayasa krizi nedeniyle rafa kalktı.

Sonra Parlamento Başkanımız yeni bir anayasa için çağrıda bulundu ama ana muhalefet partimiz destek vermedi.

Sonuçta parlamentomuz irade ortaya koymasına rağmen değişikliği yapamadı.

YEREL SEÇİMLER


Türkiye’nin önünde yeni bir seçim dönemi var. Yerel seçimlerde Ak Parti’nin yerel yönetim anlayışı farkı var. Biz yerel yöneticiliği kaldırım döşemek su getirmek olarak görmeyiz. Biz yerel yöneticiliği çevrecilik sosyal ve kültürel yönü de vardır. İnanıyorum ki 29 Mart seçimleri bunun karşılığını da verecektir.

Bizim seçim barajımız yüksek. Bunun aşılması için 100 kontenjanlı Türkiye milletvekilliği uygulamasının hayata geçirilmesini istiyorum. Umarım olur.
Kadınlar konusunda da ilerleme sağladık ama yeterli değil. Bence sayı değil kalite önemli onun için kadın örgütlerini güçlendirmeye çalışıyoruz.

OBAMA'YI KUTLUYORUZ


"Sayın Obama ve Demokrat Parti'yi kutluyoruz. Seçim kampanyalarının ne olduğunu bilen biri olarak söylüyorum gerçekten farklı bir kampanya, mücadele ve bunun neticesinde olmaz deninenlerin olur hale geldiği bir sandıktan çıkmış. Obama değişim temalı söylemiyle ABD'de değil tüm dünyada beklenti oluşturmuştur. Yeni başlangıçlar cesur kararlar almak için iyi fırsatlar sunacaktır. Bu beklentilerin uygulamada kendilerini göstermesi büyük bir temel oluşturacaktır. Sayın Obama'nın bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğini umuyorum.

Türkiye-ABD arasındaki yakın dostluk demokrasi, insan haklarına saygı ile serbest piyasa ekonomisi gibi ortak değerlere dayanıyor. Türkiye-ABD ilişkilerinin daha özen gösteren bir boyutunu da ekonomi oluşturuyor.

KRİZ BİZİ DE OLUMSUZ ETKİLEYECEK

Türkiye'nin 2007'de ABD ile sadece 12 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip olması yetersiz geliyor. Türkiye ekonomisi dünyayla bütünleşmiş, Avrupa'da 6. dünyada 17. büyük ekonomi olmayı başarmış, AB ile tam üyelik müzakerelerini yürüten bir ülke. Genç nüfusu, dinamik kadrosu ve modern silahlı kuvvetleriyle güvenilir bir ortak. Geleceğe bakışı alışılmışın dışındadır. Yüklendiği işlere bakıldığında Çin ve ABD'den sonra 3. olmuştur. Bu Türkiye'nin önemini farklı kılmaktadır. Türkiye ve ABD'nin ulusal öncelikleri farklılıklar ortaya koysa da stratejik hedefleri aynıdır. Bazı sıkıntılar yaşadık ama bunların yanlış anlaşılmalar sebebiyle olduğunu da anlattık. Ve anlaştık. Çünkü ortak hedeflerimiz var. Refahın oluşmasına katkı sağlamaya çalışan bir ülke Türkiye.

1929 büyük buhranından bu yana şahit olduğumuz en çetin küresel mali kriz bir numaralı gündemi oluşturuyor. Tüm düyayı etkisi altına alan mali krizden etkilenmemek mümkün değil. Bu bizi de olumsuz olarak etkileyecek. Ama bu konuda deneyimli olduğumuzu söyleyebilirim. 1999 ve 2001'deki krizler bize ders oldu. Bu süreç olmadan hazırlanmak, tüm bu olumsuz gelişmelerden ders alıp tablo hazırlarsanız şu anki tabloyu yakalaybilirdiniz. Ben bu süreci finansal kriz olarak değerlendiriyorum. Bu size vurmayacak anlamına gelmez. Bunu az da olsa bazı işaretlerini görüyoruz. Ama küresel krize bankalarımız hazırlıklı girdi.

IMF İLE İLİŞKİLER


Batık bankalar konusunda bankaları çok sıkı denetliyoruz. Bakkal dükkanı açılır gibi banka açılmasına müsaade etmedik. Oysa önceden buna müsaade ediliyordu. Dışarıdan gelen parayı başka yerde batırıyordu 22 banka fona devredilerek faturasını ödedik. Bizimle birlikte bankalar da işi sıkı tuttular. Kredi noktasında kobileri sıkıştırmamalarını istedik. Bankalar kendilerini garantiye almak istiyorlar ancak biz onların aynı zamanda müşterileri olduğunu vurgulayarak ilişiklerin sürdürülmesinden yanayız. Biz ülkenin koşullar içinde işleyişi sürdürmek istiyoruz.

IMF geliyor büyümeyi 2’ye indireceksiniz, Bir ülkede en büyük hedef büyümedir. Büyümeyi asgariye çekince piyasalar daha endiyeli daha sıkıntılı hale gelir.

Bütçe ile ilgili farklı yaklaşımlar var yatırımları durduracaksınız, bakkalın kapısına kilidi indir, ben bunu nasıl derim, yolları okulları hastaneleri yapmayı sürdüreceğiz. Yatırımlar durursa sanayi durur gençler nereye gidecek. Bütün illerde kurduğumuz üniversitelerle yeniden o oranı yakalamamız çok zor olur.

Belediye gelirleri kanunu çıkardık bunu geri alın diyorlar Belediyeler kendi gelirlerini artırmak durumundadır. Bunları aşmamız lazım aşamadımığız takdirde biz durumu gözden geçireceğiz.

DOST KAZAN DÜŞMAN KAZANMA


Türkiye 2009-2010 geçici üyeliğine 151 ülkenin oyunu alarak seçilmiştir. Türkiye BM nezdinde de uluslararası barış ve güvenliğe katkılarını da güçlendirerek devam ettirecektir. Bu çerçevede AB tam üyeliğine kararlı bir şekilde çalışmamızı sürdüreceğiz. "Dost kazan düşman kazanma" prensibi ile hareket ediyoruz.



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x