
Merkel, Cumhurbaşkanı Chirac'a katıldığı son AB zirvesi olması nedeniyle bir 18'inci yüzyıl bira kupası hediye etti.
Üzerinde Napolyon'un 1799 yılında Mısır'da, Osmanlı güçlerine karşı kazandığı askeri zaferi simgeleyen bir kabartmayla süslenmiş olan kupa, soğuk duş etkisi yarattı.
Gözlemciler bu kupanın, AB'nin 50'nci yıl kutlamalarına davet edilmeyen Türkiye'nin, AB'nin önde gelen liderleri tarafından 'hangi gözle görüldüğünün güzel bir kanıtı' olduğuna işaret etti.
Merkel'in bu armağanla Chirac'a, "Türkiye'nin AB üyeliğine verdiğin desteği yeniden gözden geçir" mesajı vermeye çalıştığı da ileri sürüldü.
İngiliz The Guardian gazetesi, AB üyeliğine resmen aday olan Türkiye'den hiçbir temsilcinin bu yıldönümüne davet edilmemesini "Avrupa'nın kendine güvenini kaybetmesinin en açık kanıtı" olarak açıkladı.
The Guardian, gerek Angela Merkel gerekse yakın gelecekteki olası meslektaşı Nicolas Sarkozy'nin, Almanya ve Fransa'da iç politika kaygıları nedeniyle Türkiye'nin üyeliğine karşı olduklarını yazdı.
Kaynak
bu da bizden Merkel'e ve Chirac'a gitsin:
Alman İmparatoru Şarlkenle, 24 Şubat 1525de yaptığı Pavye Savaşı'nda yenilerek esir düşen Fransa Kralı Fransçois ve annesi Düseş Dangolen, büyükelçi Kont Jan de Franjipan ile Kanuniye birer mektup gönderirler. Kraliçenin mektubu şöyledir :
Şimdiye kadar oğlumun kurtuluşunu Şarlkenin insafına bırakmıştım. Fakat Şarlken oğluma hakaretler etmektedir. Dünyaya geçen hükmünüz, cihanın bildiği azamet ve şanınızla oğlumun kurtulmasını temin etmenizi zat-ı şahanenizden niyaz ediyorum.
Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman Kraliçe ve esir Françoisya birer mektup gönderir. Mektupta kısaca şunlar yazılmaktadır :
Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Françeskosun. Sarayıma elçin ile mektup gönderip ve bazı ağız haberi dahi ısmarlayıp, memleketinize düşman girip, hala hapiste olduğunuzu bildirerek, kurtulmanız hususunda tarafımdan yardım ve meded istida eylemişsiniz. Padişahların mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz. Gece gündüz atımız eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Allah hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet ve iradatı neye müteallik olmuş ise vücuda gele (Allahın istediği gibi olur.)
Mohaç Savaşı sonucunda dersini alan ve Viyana kuşatması ile de iyice gözü korkutulan Alman İmparatoru Şarlken, Françoisyı serbest bırakmak zorunda kalmıştır. Kanuninin mektubunda dikkati çeken nokta, Fransa Kralı'na "Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Françeskosun" şeklindeki hitabıdır. Bu, Kanuninin Fransayı küçük bir vilayet, Fransa Kralını da bir vali olarak görmesinin bir ifadesidir.