27 Şubat 2010
Dünün 12 Eylül'cüleri, Şimdi 'Demokrat' Oldu
İrfan Tuna
Gerçekleşmemiş 'darbe' iddialarıyla gerçekleştirilen ''darbe dönemlerini aratmayan'' operasyonlara tanık oluyoruz...
En son, 'Balyoz Güvenlik Harekatı Planı' iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında eski kuvvet komutanları ile muvazzaf generallerin de bulunduğu 53 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu gözaltına alındı.
Bu isimlerden 33'ü, savcılık sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemeler tarafından tutuklandı, 20'si serbest bırakıldı. Bu gözaltı dalgasında tutuklanan son isimler, emekli 1'inci Ordu Komutanı Org. Çetin Doğan ile Emekli Korg. Engin Alan oldu...
Emekli Korg. Engin Alan, aynı zamanda Abdullah Öcalan'ı yakalayıp ülkemize getiren timin de komutanıydı...
* * *
Şimdi tutuklu olarak yargılanacak olan bu insanların, ne haklarında öne sürülen 2003 yılına ait iddialarla ilgili belgeleri karartma ihtimalleri var, ne de kaçma ihtimalleri var. Hepsinin de yeri belli, yurdu belli, adresi belli... Ama tutuklu olarak yargılanacaklar.
Tıpkı, Silivri'deki cezaevinde kurulan mahkemede 33 aydır tutuklu olarak yargılanan diğer aydınlar, komutanlar gibi...
Ama Habur'da PKK'lılar için kurulan mahkemede yargılanmış olsalardı 4 saatte serbest kalırlardı.
Anımsayacağınız gibi, 19 Ekim'de bir grup PKK'lı Habur'dan ülkemize teşrif etti... Üzerlerinde PKK üniformaları vardı, zafer işaretleri yapıyorlardı... ''Liderimiz Abdullah Öcalan'ın talimatıyla geldik'' diyorlardı...
Üzerlerindeki PKK üniformalarıyla dağa çiçek toplamaya da çıkmamışlardı, geçmişlerinden dolayı bir pişmanlıkları da yoktu. Ama, Habur'da kurulan mahkeme, bu PKK'ların geçmişte terör eylemlerine karışmadıklarına ve ''etkin pişmanlıktan'' yararlanmalarına 4 saat içinde şıp diye karar verdi...
İşin ilginç tarafı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne çamur atmayı ve düzmece darbe senaryolarıyla gündem doldurmayı en büyük görev edinen Taraf gazetesi, nereden biliyorsa, onlar gelmeden 1 gün önce, 18 Ekim'de, ''4 saatte bırakılacaklar'' manşetini atmıştı...
Ama siz yine de 'enseyi karatmayın', kuşkucu olmayın, bu işte bir 'ayarlama' yok diye düşünmeye devam edin...
* * *
'Açılım' kapsamında Generaller peşpeşe içeri tıkılırken, TSK ''Şanlı'' olmaktan çıkarılıp ''Zanlı'' duruma düşürülürken; PKK'nın ve PKK'lıların da dağdan inip düz ovada siyaset yapmalarının önü birer birer açılıyor...
Ortalık ise 'demokrat'tan geçilmiyor...
ABD'nin ülkemizdeki ve bölgemizdeki taşeronlarının hepsinin de üzerinde Vaşington'da biçilmiş, dikilmiş, ütülenmiş 'demokrat' üniformaları var...
ABD güdümlü 'ılımlı' dinciler, ortaçağ kalıntısı tarikatlar, onların devlet kurumlarına sızmış müritleri, BOP'un hizmetkarları, Danıştay kararını arkadan dolanarak aşmaya çalışanlar, 'türban'dan başka sorun tanımayan aydınlar, sınır tanımayan Sorosçular, ''Kemalizmin dönemi kapandı'' diyen CIA ajanı Graham Fuller'in yakın dostları, ''Türk tarihinin hakkından gelmeliyiz'' diyen Karen Fogg'un medyadaki askerleri birbirleriyle 'demokratlık' yarışındalar...
Hem de öyle bir 'demokrat'lar ki, dokunanın eli yanıyor...
'Demokrat'lık yarışında, bir bakıyorsunuz, geçmişte 12 Mart'a, 12 Eylül'e övgüler düzen içlerinden biri burun farkıyla önde gidiyor... Bir bakıyorsunuz 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün geçmişteki bir başka destekçisi adım farkıyla öne geçiyor...
Bir bakıyorsunuz ''Tuuu size!'' diyerek 'demokrasi' yağdırıyorlar, bir bakıyorsunuz ''Bizden olmayanın kanı bozuk'' diyerek 'özgürlük' saçıyorlar...
ABD'ye ve onun ülkemizde, bölgemizde gerçekleştirmek istediği 'ılımlı' projelere karşı çıkan aydınlar, parti önderleri, rektörler, akademisyenler, askerler içeri tıkıldıkça keyifleniyor, daha bir 'demokrat' oluyorlar...
Konuştuklarında mangalda 'darbe' bırakmayan bu 'demokrat'lar; bir yandan, gerçekleşmemiş darbe senaryolarıyla ABD'nin hoşuna gitmeyen askerlerin, komutanların gözaltına alınmasına, tutuklanmasına bayram ederken, diğer yandan, 12 Eylül faşizminin şefi, ABD'nin 'bizim çocuğu' Evren'le birlikte nikah şahitliği yapanları görmüyorlar... Evren'le birlikte okul açılışında yan yana gelip, etrafa gülücükler dağıtarak kurdele kesenleri duymuyorlar... Evren'i Çankaya Köşk'ünde ağırlayanları söylemiyorlar...
* * *
Ama siz boşverin bunları... Televizyondaki pembe dizileri ve 'yemekteyiz' programlarını izlemeye devam edin...
Çetin Altan'ın sözüne uyun, 'enseyi karartmayın'... ''Demokratikleşiyoruz!... Sivilleşiyoruz!'' diye bayram edin... ''ABD, BOP kapsamında Irak'ı özgürleştirdi, Afganistan'ı güzelleştirdi, ülkemizi özelleştirdi'' diye zil takıp oynayın...
Ve ülkemizdeki ABD taşeronları gibi, tek tek basaraktan, bade süzerekten sakın ABD'nin izinden ayrılmayın... Ama sakın... Yoksa bu 'demokratlar' ham yaparlar sizi de...
NOT:
Bu yazım, 1 Mart 2010 günlü Yeniçağ gazetesinde, Selcan Taşçı'nın köşesinde ''Darbeci Demokratlar'' başlığıyla yayımlandı.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yg/ya ... aber=12257