Ankara tarihinde bir ilk!
Ankara tarihinde ilk kez Amerika Birleşik Devletlerine bilgilendirme mahiyetinde "örtülü nota" verdi.
12.04.2007 14:07
Iraka notanın bir kopyası Washingtonda
Türkiye diplomasi tarihinde bir ilk yaşandı. Ankara tarihinde ilk kez Amerika Birleşik Devletlerine bilgilendirme mahiyetinde "örtülü nota" verdi.
Doğrusu bir gazeteci olarak benim de tanımlamakta zorluk çektiğim bu olay gerçekten Türkiyenin diplomasi tarihinde önemli bir kilometre taşı olacaktır. Nasıl mı?
İşte cevabı:
Dün akşam saatlerinde Başbakan Yardımcısı Abdullah Gülle konuşuyorum...
Gündem çok sıcak...
Hemen soruyorum:
"Barzaninin yaptığı bu haddini bilmezlik için Bağdata verdiğiniz nota bir sonuç verecek mi, ya da vermezse ne yapacaksınız..."
Abdullah Bey bir kaç saniye düşündükten sonra kararlı bir ses tonuyla şöyle diyor:
"Bu konuda her şey düşünülüyor. Verilen bu nota çok ciddidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak yalnızca bir şahısla polemik içinde olmak istemiyoruz. Ayrıca Bağdata verdiğimiz notanın bir suretini ABDye de ilettik."
Evet işte burası çok önemli...
Washingtona verilen nota suretinin anlamı şudur:
"Biz defalarca Beyaz Saraya Kuzey Iraktaki PKK varlığını hatırlattık. Orada lojistik olarak beslenen teröristlerin Türkiyeye saldırıp eylemler yaptığını ilettik. Bu konuda Irak yönetiminin yeterli olmadığını söyledik ve ABDnin önlem almasını istedik. Ama aradan geçen bunca zamana rağmen bu olmadı. Şimdi bir de bütün bunların üstüne Barzani, gerekirse Diyarbakıra müdahale edilebileceği konusunda demeçler vermeye başladı. Bağdata verdiğimiz notayı ABDye de ileterek Irakın yönetimi sizdedir, sizi muhatap alıyoruz denmiştir. Bu bir anlamda ABDye verilmiş örtülü bir notadır."
Şunu çok iyi biliyorum ki bu yaptığım değerlendirme, notanın suretini Washingtona iletme zekasını gösteren dışişleri bürokratları tarafından da yapılmış.
KIBRISTAN DÜNYAYA MESAJ
Abdullah Beyle telefon sohbetimizin ikinci konusu ise Kıbrıs...
Gül, Kıbrısla ilgili çok önemli bir detayı aktarıyor.
Bu önemli bir mesaj.
Türkiyede bunca mesele varken hem başbakan yardımcısı hem de potansiyel başbakan olarak Abdullah Gülün Kıbrısa gitmesi bir anlamda dünyaya verilen önemli bir mesaj...
Yoksa Abdullah Gül yalnızca bir otel açmak için Kıbrısa gitmez...
Nitekim telefonda şöyle diyor:
"Elbette oraya yalnızca bir otel açmak için gitmiyorum. Dünyaya da bir mesaj veriyoruz"
"Peki nedir bu mesaj" diye soruyorum. İşte cevabı:
"Türkiye bu sorun konusunda uzlaşmacı bir noktadadır. Ama Türkiyenin bulunduğu bu nokta KKTCyi bir taviz olarak görme yanlışlığına neden olmamalıdır. Ben oradan dünyaya Biz sonuna kadar uzlaşmadan yanayız, ama uzlaşma olmazsa kimse KKTCyi geçici bir devlet gibi görmesin demeye gidiyorum."
Evet, işte iki önemli konu iki önemli mesaj...
Gülün sözüne ettiği "ikinci nota" ya da "suret-i nota"nın Washingtona verilmesi çok ciddi bir olaydır...
Üstelik nezaket çerçevesi içersinde kalarak diplomatik anlamda onurlu bir devlet hareketidir.
FATİH ÇEKİRGE/HÜRRİYET hürriyet