"Arap Baharı, Kürt Yazı" / Teoman ALİLİ

"Arap Baharı, Kürt Yazı" / Teoman ALİLİ

İletigönderen Güncel Meydan » Pzt Haz 20, 2011 11:00

"Arap Baharı, Kürt Yazı"

TEOMAN ALİLİ

Başa dönmek lazım... Herşey ABD’nin Yeni Dünya Düzeni adını verdiği projenin hayata geçmesiyle başladı. Önce soğuk savaşın sonucu olarak SSCB’nin ve ona bağlı olan ülkelerin sistemleri değiştirildi. O dönemin sloganlarını hatırlayalım “Glasnost ve Perestoroyka” yani “Açıklık ve Yeniden Yapılanma.” Bu slogan SSCB’yi dağıtırken sözde diktatörlerin hüküm sürdüğü Doğu Bloku ülkelerinde de rejim değişikliklerine neden oldu. Sonra o değişen rejimlerden biri merkez olarak belirlendi ve ABD dünyayı değiştirme projesine devam etti. Tam hakimiyet kurmak için SSCB’ye bağımlı olmayan Bağlantısızlar Hareketi ülkelerine abanmaya başladı. Macaristan merkezli yürütülen saldırılarda ABD yanına Almanya’yı da alarak saldırmaya başladı. Tıpkı SSCB gibi önce lider ülke yok edilecek ve sonra sıra diğer ülkelere gelecekti. SSCB’den sonra nasıl tek tek renkli darbeler yapıldıysa Yugoslavya parçalandıktan sonra da ABD’nin başına bela olabilecek bağımsız ülkeler hedef alınacaktı. Yugoslavya parçalanırken bir gençlik örgütü peydahlandı. Adı Otpor’du. Otpor birkaç denemeden geçirildi. Ukrayna, Gürcistan ve Özbekistan... Tabi bunların hepsi birer antreman niteliği taşıyordu. “Diktatörleri” devirmek için bağımsız ülkeler bloğunun kurulduğu ülke merkez olarak seçilmeliydi.

BELGRAD MERKEZLİ HAREKAT

Yugoslavya parçalanırken merkez olarak Budapeşte kullanılmıştı. Bağlantısızlar Hareketi üyülerine saldırı yapılırken de Belgrad’ta Sırpların Otpor örgütü Canvas’a dönüştürüldü. Yani “Şiddetsiz direniş merkezi.” Örgüt yöneticileri ABD’den fonlandı ve hızla Tunus ile Mısır’a yayıldı. Fakat Mısır’dan önce Endonezya hedef alındı. Güney Asya ülkesinin rejimi değiştirilirken “Kürtlerin Babası” sıfatıyla bugün hala Kuzey Irak’ta oturan Galbright Endonezya’da büyükelçiydi. Tıpkı Yugoslavya parçalanırken Yugoslavya’da büyükelçi olduğu gibi. Endonezya’da iş bitince Mısır’da harekete geçildi.

YUGOSLAVYA, ENDONEZYA, MISIR, LİBYA...

Bu ülkelerin ortak bir özellikleri var. Tito, Suharno, Nasır ve Kaddafi. 1961’den beri birlikte hareket ederek dünyaya bağımsız yaşayabilmenin mümkün olduğunu gösteren liderler. Zamanla Bağlantısızlar Hareketi’ni kuran liderler ülkelerini de yaşanabilecek yerler haline getirdiler. Nasır ve Enver Sedat’tan sonra Mısır’da Mübarek yönetimi büyük hatalar yaptı ama yine de son dönemlerinde Rusya ve Çin’le büyük ticari anlaşmalar imzalamıştı. Mısır Gazprom’un Ortadoğu merkezi olacaktı, Çin ile ticaretleri de 2008’den bu yana yıllık bazda 7 milyar dolar artmıştı. Yine de Mübarek yönetimi halkın Mısır’da ayaklanmasına neden olacak hatalı politikalar uyguladı ve nihayet ülke karıştı. Fakat ABD’nin amacına bakmak gerekiyor. Mısır olayları bir paketin parçasıydı. O paket hala işliyor. Şimdi hızla yine esas hedef olan bizim bölgemize yayılıyor.

SAHTE GÜNEŞ

Amerikan basınına bakarsanız bugün Suriye’de yaşanan olayların ardından bir güneş doğacak. Araplar için bahar geliyor. Yazımın başlığını ben koymadım Newyork Times’a 17 Haziran’da yazan bölücü terör hükümlüsü ikinci kez milletvekili olan Sabahat Tuncel koydu. Yanlış anlaşılmasın Tuncel’in Amerikan gazetesine yazdığı makalenin başlığı “Arap Baharı, Kürt yazı” şeklinde. Tuncel, AKP’yi öve öve bitiremediği yazısında yeni dönemi yorumluyor ve diyor ki: “Mısır, Libya ve Suriye’de baharın sürmesi için Türkiye’de Kürtlerin hakkını alması gerekiyor. Bunun için AKP yeni dönemde açılım politikasını sürdürmeli. Zaten ben o politika sayesinde serbest kaldım ve milletvekili oldum. Yakın zamanda Kürtlerin özerklik dahil kendi dillerinde eğitim ve ibadet hakları alınacak.”

FİRAVUN’UN KÖLESİ OLARAK KALMAK

İşte bu sözleri söyleyen Tuncel Arap Baharı’nın ancak Kürtlere yaz gelmesiyle gerçek bir bahar olacağını söylüyor ama Türkiye’de yaşayan Kürtlere’de sahte yazın ünvanını yakıştırıyor: “azınlık” bölücü terör hükümlüsü milletvekili Tuncel, Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti” denir sözünden tenzili rütbe istiyor ve “azınlık” tanımını kullanıyor. Aslında kelimelerin ötesinde yapılmak istenen şey açık: bölgenin haritası değiştirilmek istenirken ABD kendi baharını ve yazını yaratmaya çalışıyor. Baharı ve yazı yaratmak isteyen ABD çağımızın firavunu olduğunu gösteriyor ama firavunu devirenlerin “toprağa basıp doğruldukları zaman” neler yapabileceğini unutuyor. O halklar yani Türkler, Slavlar, Araplar, Kürtler ve Arnavutlar tabi bölgemizde yaşayan ve bir şekilde savaşların tarafı olan halklar firavunun kölesi olarak kalamazlar. Bugün birbirine düşman gibi gösterilseler de biz “güneşin doğuşunu gördüğümüz gibi mazlumların, zalimleri mahv ve nabut edeceğini görüyoruz.”


TEOMAN ALİLİ, 18 Haziran 2011
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Şu dizine dön: Teoman ALİLİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x