Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!
Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
demokrat yazdı:Seyrettim ve son derece cıvık bir geyik muhabbetiydi.
Son derece sevdiğim gazeteci ve sanatçılara hiç yakıştıramadım
Ustaların politik mizahını "cıvık ve geyik" bulmanız ilginç. Ama haklısınız, ülke gündemi cıvık cıvık ve geyik ötesi, ustalar ne yapsın!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Aklı başında gerçek sanatçıların ne düşündüğünü halka göstermek açısından çok önemli bir program. Çünkü bizde halkın çoğunluğu ne düşüneceğine başkalarının ne düşündüğüne bakarak karar verir. Öyle olmasa zaten ucuz din sömürüsüne bu kadar kolay prim vermezdi.
Cok hosuma gitti. Müjdat Gezen'in Ayse Nur Bahcekapili hakkindaki söyledikleri (sansürleninceye kadar) cok iyiydi, "siyasi ahlak"a vurgu cok önemli, erken secimler yaklastikca transferlerin nasil civisinin cikacagini hep birlikte görecegiz.. Iyi ki varsin Müjdat Gezen!
Tesekkür ederim.
İşgâlciler ölmeli!
"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Saray soytarısı sanatçı müsveddelerinin ardından kellerini koltuklarına alan yılların güldürü ustalarını izlemek ilaç gibi geldi. Keşke izlencede Metin Akpınar da yer alsaydı. Metin Bey'in 2007 yılında konuk olduğu "Aykırı Sorular"dan sonra köprünün altından çok sular geçti. Taşmaya başlayan sular köprüyü yıkmadan, engin bilgi birikimiyle Metin Bey'in sözünü yeniden dinlemenin zamanı geldi sanırım...
Haydar Bey, haklısınız. Metin Akpınar da olsaydı "asrın izlencesi" olacaktı herhalde Baskı ve sansür dendiğinde Devekuşu Kabare'yi bir kez daha hatırlayalım:
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Katılıyorum, eğer Metin Akpınar olsaydı hakikaten bir politik mizah seviyesine çıkardı !! Devekuşu kabaresi Türkiyenin en iyi politik mizah programıydı. Söz konusu program devekuşu kabaresinden km'lerce uzaktı. Tamamen geyik ve kendi mizahına kendi gülme programıydı. Ben Metin Akpınar ve arkadaşlarının kendi yaptıkları mizaha güldüklerini hiç görmedim. Politik mizah ciddi bir iştir !!
"gerçeği arayan" arkadaşımızın "Çünkü bizde halkın çoğunluğu ne düşüneceğine başkalarının ne düşündüğüne bakarak karar verir" tespiti son derece doğru ve üzücü. Herkes kendi fikrini kendi üretme seviyesinde olmalı.
Halkımız maalesef çok bilgisiz ve bilinçsiz yetiştirilmiştir. Bunda geçmiş hükümetlerin de sorumluluğu var. Bilhassa yetiştirme tarzı olarak evlerimizde ve okullarımızda çocuklarımıza araştıma ve geliştirme ruhu aşılamıyoruz. Bu sebepten dolayı uluslararası patent tescillerinde ve uluslararası bilim dergilerinde makale yayınlamada bulunmamız gereken yerin çok altındayız. Ayrıca Üniversitelerimiz uluslararası sıralamalarda ilk 500'e bile giremiyor.
Bir ülke ancak kendi vatandaşlarıyla kalkınabilir. Yoksa sadece başkalarının ürettikleri mal ve fikirleriyle uzun vadede batarız.