17 Ağustos 2005-Milliyet
http://www.milliyet.com.tr/2005/08/17/siyaset/asiy.html
Emekli Org. Yalman'dan ilginç yorum
Öcalan yakalanarak Kürt liderler rahatlatıldı Aytaç Yalman, "Öcalan'ın yakalanması, Barzani ve Talabani'ye alternatif olmasını ortadan kaldırdı. Kürt liderler, kendilerini Amerika'ya daha bağımlı hissetmeye başladılar" dediEski Kara Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Aytaç Yalman, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in, "Amerika, Öcalan'ı niye teslim etti, hâlâ anlayabilmiş değilim" sözleriyle ortaya attığı soruya da yanıt olabilecek önemli açıklamalar yaptı.

Öcalan yakalandığında bölgede görev yapan 2. Ordu'nun komutanı olan, 2000'de Jandarma Genel Komutanlığı'na getirilen Yalman, dün Cumhuriyet'te yayımlanan makalesinde, "Bilindiği gibi Öcalan 1999'da Amerikalıların yardımıyla yakalanmıştır" ifadesini kullandı.
"Bu olay terörün bir süre baskı altına alınmasına yardımcı olmuştur. Ancak bugün ortaya çıkardığı sonuçlar itibarıyla üzerinde düşünülmesi gereken bir olayın da başlangıcı olmuştur" diyen Yalman, şöyle devam etti:
"1920'de Sevr Barış Konferansı'nda, Kürdistan meselesini uluslararası bir konferansta ortaya atarak siyasallaştırmak isteyenler, 79 sene sonra kendilerince şartların uygun olduğunu değerlendirerek, dış güçlerin himayesinde tekrar sorunu uluslararası bir mesele haline getirmeyi başarmışlar ve siyasallaştırmışlardır... Öcalan'ın yakalanmasıyla Barzani ve Talabani'ye ciddi bir alternatif olma ihtimali ortadan kaldırılmış ve bölgedeki gücünün pasifize edilmesiyle Kürt liderlere siyasi, askeri alanda geniş bir manevra sahası sağlanmış, daha rahat hareket edebilmişler ve Amerika'ya kendilerini daha bağımlı hissetmeye başlamışlardır."
Terör 'irade'si"Terörü durduran iradenin, şartlar istemediği bir istikamette değişince, terörün başlamasına uygun bir zemin hazırladığını" vurgulayan Yalman, PKK'da, "Öcalan'ın yakalandığı 1999'dan sonra bir nitelik değişikliği olduğunu, o tarihe kadar mahalli ölçüde ve silahlı mücadele şeklinde gerçekleşen terörün, uluslararası ölçekte ve siyasi zeminde devam ettiğini" kaydetti.
Yalman, "AB'ye girme umudu ile yapılan, ancak gerçeklere ters düşen düzenlemelerin, ulus-devlet yapısına, ulusal birlik ve bütünlüğe ciddi zararlar verdiğini, etnik ayrışmalara neden olduğunu" savundu.
PKK'nın 1998'den sonra ABD ve AB aracılığıyla uluslararası zemine taşındığını belirten Yalman, sınır ötesi operasyonların Barzani ve Talabani desteğinde ve ABD bölgeye nüfuz etmemişken yapıldığına işaret etti. Terörün Kuzey Irak'a yapılacak operasyon ile çözümlenemeyeceğini belirten Yalman, şunları söyledi: "Sınırlarımız denetim altına alınmalsı, teröristler yurtdışında tecrit edilmeli, yurtdışında alan kontrolü sağlayacak tarzda tertiplenip, operasyonlar ile etkinleştirilmelidir. Gereken adli ve idari düzenlemeler derhal alınmalıdır. Diplomatik çabalardan sonuç alınamazsa sınırötesi operasyon yapılmalıdır."
-----------------------------
30 Ekim 2005-Milliyet
http://www.milliyet.com.tr/2005/10/30/dunya/adun.html
ABD: Barzani PKK'ya karşı
Yasemin Çongar ABD Dışişleri'nin Irak konusundaki en üst düzey yetkililerinden Robert Deutsch, Kürt lider Barzani'yle Türkiye ile olumlu ilişkilerin öneminde anlaştıklarını söylediABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Irak Danışmanı Robert Deutsch, Washington'da "Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Başkanı" sıfatıyla ağırlanan Mesud Barzani ile PKK konusunu "en üst düzeyde" konuştuklarını söyledi.

Robert Deutsch, bir grup Türk gazetecisine verdiği özel brifingde şunları söyledi:
'BARZANİ'YE GÖRE DE TERÖRİST': "ABD'nin PKK'ya karşı tutumu açık: PKK terörist bir gruptur.
Başkan Barzani'nin de bu tutuma bir itirazı yoktur. PKK'yı bu hafta burada (Barzani ile) konuştuk. Ama bu ilk değil. Bu konuyu kendisiyle ve diğer Iraklı liderlerle, ABD hükümetinin en üst seviyelerinde daha önce de görüşmüştük. Irak hükümetinin bir bütün olarak, Sayın Barzani'nin de görüşlerini temsil eder biçimde, resmen, PKK'yı terörist olarak nitelediği biliniyor. Geçmişte Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) Türk askerlerinin yanında PKK'ya karşı savaştığı da oldu."
'BAŞKANLIĞI ANAYASAL': "Irak'ta yürürlüğe giren anayasa, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni resmen tanıyor ve bu bölgenin kurumları yeni anayasada tanınıyor. Bu da bölgesel parlamentonun bir başkan seçmesini öngörüyor ki, seçilen bu 'Başkan' da Mesud Barzani'dir."
'TEK DEMOKRAT KOMŞU': "Barzani ile yaptığımız görüşmelerde, başka Iraklı liderlerle temaslarımızda da olduğu gibi, Türkiye ile olumlu bir ilişki kurulmasının öneminde anlaştık. Ne de olsa Irak'taki hedefimiz, anayasada da belirtildiği gibi, çoğulcu, demokratik, birleşik ve federal bir Irak'tır. Bu demokratik Irak'ın tek demokratik komşusu olacaktır, o da Türkiye."
'PKK'LILARIN LİSTESİ VAR': "Türkiye, Interpol'e çok sayıda PKK üyesinin ismini bildirdi. Bunların isimleri bizde de var, Irak'taki Iraklı güçlerde ve koalisyon askerlerinde de var. Irak ile Türkiye arasında suçluların değişimi anlaşması mevcut... Irak'ta birisi yakalanırsa, iade başvurusu Irak mahkemelerine yapılabilecektir."
'İSLAMİ GÜÇ GÜNDEMDE DEĞİL': "Arap ülkeleri, Irak'ta istikrara katkıda bulunma istekleri konusunu epey görüştüler. Ancak bu aşamada (Irak'a Türk askerlerini de kapsayacak bir Müslüman Barış Gücü gönderilmesi için) inandırıcı bir tartışma, böylesi bir güç için gerçek bir planlama olduğundan haberdar değiliz.
-----------------------------------------------
1 Haziran 2007-Sabah
BARZANİ ORDA DEĞİL BURDA
Yılmaz Özdil “Barzani’ye kızan kim?
Biz.
Barzani’nin Süleymaniye Üniversitesi’ni kim yapıyor, yurtlarıyla, kampusuyla?
Biz.
Otoyolunu?
Biz.
Erbil Havaalanı’nı?
Biz.
Süleymaniye Havaalanı’nı?
Biz.
Barzani’yi Türk askerine karşı koruyacak olan North Sector Amerikan Üssü’nü?
Biz.
Amerikan Elçiliği binasını? Başbakanlık binasını? İçişleri Bakanlığı binasını? Kültür Bakanlığı binasını? Merkez Bankası binasını?
Biz.
Barzani’ye elektriği veren kim?
Biz.
Erbil içme suyu şebekesini? Taktak petrol tesislerini? Tuz Kefire arıtma tesisini?
Biz.
Hastanelerini, köprülerini, otellerini, spor salonlarını, konferans salonlarını, enerji iletim hatlarını, kanalizasyonlarını, akaryakıt tesislerini, caddelerini, alışveriş merkezlerini?
Biz.
Sütü, makarnası, deterjanı, yağı, peyniri, çikolatası kimin kapısından gidiyor?
Bizim.
Çekicini, çivisini, çimentosunu, demirini, lastiğini, ampulünü, ne lazımsa kim veriyor?
Biz.
“Ne güzel işte, para kazanıyoruz” diye, yapılan her katkı, kurşun olarak, mayın olarak, ay yıldızlı tabut olarak kime dönüyor?
Bize.
Bu işleri yapmak için gidenler, kimin hükümetinden izin alıyor, gideyim mi diye?
Bizim.
Barzani’ye kızan kim?
Biz.
O tarafa sınır ötesi harekat şart.
Bu tarafa sınır içi harekat daha şart.”