Ulkemizi karanliga goturmek isteyen capsizlar inaniyorlar ki, "biz bu Turklerin aydinlarini esir aliriz, disaridakileri de telefon dinleme vs marifetiyle korkuturuz, bunlar da siner, bizler de boylece istedigimiz satisi yapariz"

Buyuk bir yanilgi icindeler. Atesten gomlekler giymeye hazir o kadar yurtsever var ki, herbiri Mustafa Kemal, herbiri isgal gunlerinde Halide edip olmaya hazir o kadar cok insanimiz var ki, uyandiklarinda, silkindiklerinde ruzgarlari bile bunlarin saltanatini yikmaya yetecektir. Bilmiyorlar, hakkimizda yaniliyorlar. Ama anlayacaklar.

Emin Çölaşan'ın programı bitirildiğinde, bugünlere gelineceğini anlamıştım. Gerçi yayınlara KKTC üzerinde devam edilecekmiş ama yakın bir gelecekte tamamen kapatılması şaşırtıcı olmaz...

Hersey Ocak ayinda basliadi. Mustafa Ozbeki'i gozaltina aldilar sonra da tutukladilar, ve polis ART'nin binasinda arama yapti. Mart ayinda Mustafa Balbay tekrar gozaltina alindi ve sonra tutuklandi, ve Emin Colasan ile yapigi o meshur "Ankara Ruzgari" programi da kaldirildi. Bu yobaz kafirler tum kanallarimizi yok etmek istiyorlar, belki ederler, ama Ulusalcilar, Ataturkculer ve gercek memleket sevdalilar asla yok olmaz! Benim en cok uzuldugum sey Nihat Genc, Hulki Cevizoglu vb kaliteli programcilarini artik o kanalda izleyemeyecegiz. Ben adam gibi yayinlar istiyorum, hukumet propagandasi ve yozlasmis programlari gormek istemiyorum!

Az önce yayinlanan Aklin yolu programinda ART'nin Ankara kanadinin cuma günü itibari ile yayindan kalkacagi belirtildi. Ama yinede birkaç umut kapisinin mevcut oldugu, ve en azindan bazi programlarin yayinlanmasini sürdürmek için ugras gösterildigi söylenildi...

[quote="GöktürkMehmet"]
Buyuk bir yanilgi icindeler. Atesten gomlekler giymeye hazir o kadar yurtsever var ki, herbiri Mustafa Kemal, herbiri isgal gunlerinde Halide edip olmaya hazir o kadar cok insanimiz var ki, [/quote]

Halide Edip (Adivar) ve esi, malesef Amerikan mandaciligini savunuyordu, sonralardan Ankara hukumetinin yanina gecmistir.

[quote="mustafakoc"]
Halide Edip (Adivar) ve esi, malesef Amerikan mandaciligini savunuyordu, sonralardan Ankara hukumetinin yanina gecmistir.[/quote]

Meshur Sultanahmet mitinginde de o muhtesem, direnise cagiran nutugu da o vermistir ama. Isgal gunlerinde isgalden kurtulmanin bir yolu olarak onerdigini dusunuyorum. Elbette bir hatadir, ancak hatalariyla, dogrulariyla ele aldigimizda Halide Edip, bu vatan icin elinden geleni yapmis bir Turk kadini, bir edebiyatci ve bir dusun insanidir. Onun bu yanlis kararini haksiz bulsam da, caresizligin doruklarinda aldigi bir karar oldugunu dusunuyorum. Nitekim kendisi de bu yanilgida uzun sure israr etmemis, basariya gec olmadan inanmis ve Milli Mucadelenin de bizzat icinde bulunmustur. Yani "sonralardan" derken savaslar kazanildiktan sonrayi kastediyorsaniz bu yanlistir. Kendisi Kurtulus savasinda cephe gerisinde sihhiyeci olarak gorev yapmistir, ayrica Mustafa Kemal pasa tarafindan da bir askeri rutbe tevci edilmistir kendisine.

ART'de neler oluyor?

Ülkemizde çeşitli siyasal “açılımlar” yaşanırken, medya dünyasında bir bir “kapanımlar” yaşanıyor.
AKP İktidarına muhalif televizyon kanalları ve gazeteler reklam alamamak, yayın yapamamak, malî ve siyasi baskılara direnebilmek durumu ile karşı karşıyalar.
Şimdi “son durumu” sizlere aktarmak ve paylaşmak istiyorum. Ana başlık şu: “ART’de neler oluyor?”


ALINAN KARARLAR..
Kısa adı ART olan “Avrasya Televizyonu”, hâlen tutuklu bulunan Türk Metal Sendikası’nın önceki başkanı Mustafa Özbek’in oğlu Sayın Ahmet Özbek tarafından yönetiliyor.
Buraya sığmayacağı için uzun ayrıntılar yerine sonuca gelmek istiyorum.
Hafta başında ve dün (Salı) ART Genel Merkezi’nde, önce çalışanlar ile sonra da programcılar ile toplantı yapıldı.
Ahmet Özbek’in daveti üzerine dünkü toplantıya ben de katıldım.
Toplantıdan çıkarken kimse tatmin olmamıştı ve herkesin kafasında başlıktaki soru oluşmuştu.
Bu sorunun yanıtını, ısrarlı sorulara karşın alamadık.
Anladığımız ve net olan tek nokta şu oldu:
- ART’nin Ankara bürosu kapatılıyor (ki, Türkiye’deki tek büro bu),
- Cuma akşamı ana haberlerin sunumundan sonra artık Türkiye’den haber de yapılmayacak, yayın tümüyle Kıbrıs üzerinden ve oradaki arkadaşların yetkisi içinde yapılacak,
- Ceviz Kabuğu dahil haber programları yapılamayacak,
- Formatı gereği de olsa iktidara eleştirinin olmadığı bir iki magazin programı devam edecek,
- Çalışanların aylardır ödenmeyen maaşları ve telif ücretleri taksitlendirilerek ödenecek.


KARARLARIN ARDINDAKİ GERÇEKLER..
Peki, ART Televizyonu niçin bu kararları aldı?.. Kararların ardında kim ve hangi gerekçeler var?..
Bunları Sayın Ahmet Özbek’e sorduk.
Sorarken de, aklımda hep önceki deneyimlerim vardı. Acaba kanal birisine -muhtemelen Kanaltürk’ü alan Akın İpek’e- satılmış mıydı?
Kanal 6 ve Kanaltürk’teki deneyimlerimin yanı sıra, uzaktan izlediğim diğer kanalların akıbetinden biliyorum ki, “satılıyor” söylentisi çıktıktan sonra, ne kadar yalanlansa da, ne kadar geciktirilse de, bu gerçekleşiyor!.. Bu durum, karatecilerin saldırıdan önce nâra atmalarına benziyor. O çığlık, rakibi paralize ediyor, etkisiz bırakıyor ve hücum gerçekleşiyor.
Toplantıda bunları da söyledim.
Peki ne yanıtlar aldık? Sorun neydi, kanal satılıyor muydu?..
Toplantıda, ART’nin bu kararı almasının nedeni olarak “ekonomik sıkıntılar ve hacizler” gösterildi.
Sayın Özbek, “Yayını Kıbrıs’tan yaparak Ankara maliyetlerini azaltacağız. Biriken borçları 7-8 ay içinde ödeyip düze çıkacağız” dedi.
Dedi ama, herkes sordu: “Sıkıntı, çalışanların paralarından mı kaynaklanıyordu?.. Zaten aylardır para almayan -özellikle programcılar- bundan sonra tümüyle bedava çalışacağız deseler bu karardan vazgeçilecek miydi?..”
Nitekim bu da ifade edildi.


BU HAFTA “CEVİZ KABUĞU” YOK
Patron ne yanıt verdi, merak ediyorsunuz değil mi?..
Hayır, karar değişmeyecekti.
Ben ısrarla şunları sordum ve şöyle konuştum:
“Ben benzer filmleri daha önce de gördüm. Bu gibi durumlardaki sözlerin gerçekte ne anlama geldiğini de çok iyi biliyorum.
Siz, kanalı satmış olabilirsiniz, bu tür yayıncılıktan vazgeçmek istiyor olabilirsiniz. Elinizdeki gayrimenkulleri satarak borçları kapatabilirsiniz. (Ayrıntıya girmiyorum) Yayın yapmamak, yayın dağıtım platformlarından çıkmakla, tümüyle kapatmak arasında fark yoktur. İlerde satmak isteseniz de kimsenin izlemeyeceği kanalı çok ucuza satmak durumunda kalırsınız. Öyleyse, şimdi satmayı, ortak almayı düşünmüyor musunuz?..”
Bunlara da hayır yanıtını aldık.
O halde sorun neydi?
Sizlerin aklına gelen ve sonra da belki başına gelecek durumlar için şimdiden bir şey söyleyemem.
Sayın Ahmet Özbek, bir ara bana “Senin programlarına gelen insanlara da böyle soruyorsun” anlamında -kibarca diyelim- bir söz söyledi.
Bizim televizyon ve medya dünyasında yaşadıklarımız gerçekten “kitap” olacak boyutta.
Şimdi biliyorum, bu yazdıklarım sizlerin gözleri önünde netleşince, yetkili yetkisiz, paralı parasız, ilgili ilgisiz, politikacı ve pek çok vatandaş “Durumunuz bu kadar kötü müydü? Söyleseydiniz yardımcı olurduk” diyecek.
Derdimizi duymayan herhalde bir tek denizdeki balıklar kaldı..
Ama ben hâlâ sorumun yanıtını arıyorum..


Hulki CEVİZOĞLU - 14 Ekim 2009, YENİÇAĞ

Sorunun tek bir yaniti var sayin Cevizoglu; Fasizm!

Son gunlerde yurtseverleri "Irkcilik" ile yanyana getirmeyi hedefleyen yapay gundem yaratan yayinlarda anlatildiginin otesinde, Fasizm, yalnizca Irkcilarin uyguladigi bir rejim degildir.

Fasizm, kendi fikirlerinin disindaki fikirlere tahammul etmeme ve onlari bastirma rejimidir, Rejimin sahibi Irkci ise o rejim "Irkci Fasizm", Tarikat oligarsisi ise "Tarikatci fasizm", Liberaller ise o rejimin sahibi, "Liberal fasizm", veya o baski ve tahammulsuzlugu gosterenler kapitalist ise "Kapitalist Fasizm" olur o rejimin adi.

Turkiye'de su an gecerli rejim cogumuzun sandigi gibi "uzun ince demokrasi yolunun basindaki bir rejim" filan degildir. Turkiye'de neo-liberal, tarikat oligarsisi, ve Kurt irkcilarini ortaklasa kurdugu bir Fasist rejim soz konusudur! Bu uc gruba yonelik ses yukseltenler, her turlu hukuki anlayisin da irzina gecilerek ESIR EDILMEKTEDIR!

Ulkemizdeki bu fasist rejimin destekcisi Okyanus otesindeki buyuk devlettir, ve yurtseverler herhangi bir savas hukuku maddesinden bile yararlanamayacak bir konjonkturde, adeta IDEOLOJIK BIR SOYKIRIMA TABI TUTULMAKTA, ESIR ALINMAKTA, OLDURULMEKTE VEYA SINDIRILMEYE CALISILMAKTADIRLAR!

Olay bundan ibarettir, Turk milleti tarihinde gormedigi bir zulum gormektedir. Bu zulumden kurtulmanin ise tek ve kimilerine gore kolay bir yolu vardir! Turklugunuzden vazgecmek!

Uluslararasi mafyanin tehditlerine boyun egmis olabilirler. Kimi yeni evli, kiminin colugu cocugu var. Korkmuslarsa da anlayisla karsilamak lazim. Gittigi yere kadar cesurca götürdüler, hala sokaga cikamayan Türk Milleti utansin.