RTÜKün üç üyesi hükümetten umudunu kesip, TRT Cumhuriyet rejimine saldırı ekranı oldu diyerek, Genelkurmay Başkanlığına başvurdu. Başvuru Başbakan, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtaya da gönderildi.
Emin ÖZGÖNÜL / ANKARA - RTÜK üyeleri Şaban Sevinç, Mehmet Dadak ve Hülya Alp, TRT Cumhuriyet rejimine saldırı ekranı oldu diyerek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıta başvurdu. RTÜK üyeleri, Bu konuda asli olarak sizin önlem almanız gerekiyor diyerek, aynı başvuruyu Başbakan Erdoğan ve Devlet Bakanı Mehmet Aydına da yaptı. Başvuruda, TRT Genel Müdürünün görevden alınması ve TRT için Başbakanlık Teftiş Kurulunun soruşturma açması için girişimde bulunulması istendi.
RTÜK üyesi Şaban Sevinç GAZETEPORTa yaptığı açıklamada TRT Cumhuriyet rejimine, Anayasal kurumlara saldırıyor. Bir özel TV bunları yapsa, en az bir ay kapatma veririz. Ama RTÜK olarak TRT için yaptırımımız yok. Bu konuda önlem alması gereken hükümet. TRTnin hedef gösterdiği kurumlar arasından ise Genelkurmay Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Yargıtay da var. Bu nedenle başvurumuzu bu kurumlara da gönderdik dedi.
ÇETECİ SUÇLAMASI
RTÜKün 3 CHPli üyesi başvurularında Özerk ve bağımsız statüde bulunan TRT, son zamanlarda alışılmadık yayınları ile devletimizin diğer temel kurumlarına karşı yürütülmekte olan karalayıcı kampanyaya maalesef katkı yapmaya başlamıştır dedi. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Anayasa Mahkemesi olmak üzere ana muhalefet partisi ile diğer muhalefet partileri de TRT 1 TVde yapılan yayınlarla demokrasi karşıtı-darbeci-hukuk dışı ve çetecilik yapmakla suçlandığı vurgulanan başvuruda şöyle devam edildi:
Özellikle, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletimizin temel güvencesi olan Anayasa Mahkemesinin, bir anayasa değişikliği hakkında verdiği karar sonrası TRT 1 televizyonunda yapılan yayınlarda Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahkemesi ve ana muhalefet partisi, hükümete ve demokrasiye karşı darbe girişimi içinde olmakla (9 Haziran 2008/ Enine Boyuna Programı/Hasan Celal Güzelin sözleri) itham edilmiştir. Devlet televizyonunun aynı programında Anayasa Mahkemesi hakkında akıl almaz suçlamalar yapılmış, Yüce Mahkeme, anayasal görevi nedeniyle verdiği karar yüzünden yerden yere vurulmuştur. Gazeteci Tamer Korkmaz tarafından yapılan ve gündemdeki olayların yorumlandığı Ezberbozan adlı programda da Anayasa Mahkemesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve muhalefet partilerine karşı benzer saldırılar yapılmaktadır. 18 Mart 2008 tarihinde TRT 1 televizyonunda yayınlanan Ezberbozan adlı program sırasında, ekranda yer alan "Yargı çeteleşiyor mu?" şeklinde bir yazıyla Türkiye Cumhuriyetinin yargı organlarına karşı akıllara durgunluk verecek şekilde saldırgan bir ifade kullanılmıştır. Bilindiği gibi bu programı yapan aynı yazar, gazetesinde yazdığı bir yorum yazısında Türkiye Cumhuriyetinin Atatürkten sonraki 2 numaralı adamı olan İsmet İnönü için millet düşmanı suçlamasını yaparak, belli bir tarikatın düşmanlık kokan söylemini dile getirmiştir.
AKÖZ VE TÜRKÖNE
Başvuruda TRTdeki "Gündeme Dair" adlı program da konu edildi ve Bu programda da devletin temel kurumlarına ve toplumun bir bölümüne karşı düşmanlık saçan, kin ve nefret duyguları oluşturan suçlamalar yapılmaktadır denilerek şu görüşlere yer verildi:
Söz konusu programın 24 Mart 2008 Pazartesi günü yayınlanan ve TRT Sunucusu Tülay Tüzün, Sabah Gazetesi Yazarı Emre Aköz ve Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne'nin hazırladığı programda AKP hakkında açılmış olan kapatılma davası ve Ergenekon Operasyonunun tartışıldığı sırada, geçtiğimiz yıl yapılan ve milyonlarca vatandaşımızın Atatürk, Cumhuriyet ve laikliğe bağlılığını ifade ettiği mitingler Ergenekon suç örgütü ve çetesinin faaliyeti olarak suçlanmıştır. TRT 1 televizyonu bu tür yayınlarıyla adeta Cumhuriyet kurumlarına saldırının ekranı haline gelmiştir.
BİR AY KAPATILMASI GEREKİR
TRTde yayınlanan bu tür programların özel bir TV kanalında olması durumunda en az bir ay süreyle kapatmayı gerektirdiği de vurgulanan başvuruda şöyle devam edildi:
Bu suçlamaların, bir özel televizyon kanalında ifade edilmesi halinde, RTÜKte bu yayınlar hakkında derhal rapor düzenlenir ve Radyo Televizyon Üst Kurulu olağanüstü toplantı yaparak, bu yayınları yapan özel televizyon kanalını; 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4/giriş maddesi uyarınca Radyo, televizyon ve veri yayınları, hukukun üstünlüğüne, anayasanın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe ve genel ahlaka uygun olarak kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılır hükmü ile yine aynı kanunun 4/a maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkilaplarına aykırı yayın yapılamaz hükmüne aykırı yayın yapmak suçundan, 3984 sayılı yasanın öngördüğü en ağır müeyyide olan uyarı yapılmaksızın bir ay süreyle yayın durdurma cezasına çarptırırdı. Ancak TRT yayınları daha önce 3984 Sayılı yasada yapılan değişiklikle RTÜKün düzenleme ve denetleme alanı dışına çıkarıldığı için, devlet kurumlarına karşı yapılan bu saldırılara karşı RTÜKün yapabileceği bir yaptırım söz konusu olamamaktadır.
GENEL MÜDÜR GÖREVDEN ALINSIN
Üç RTÜK üyesi başvurularında Bürokratik hiyerarşi içinde Başbakan adına idari yönden şahsınıza bağlı olan TRT Genel Müdürlüğü hakkında, devletin temel kurumlarına karşı eleştiri sınırlarını aşarak, ağır saldırılar yapan ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahkemesi ve Ana muhalefet partisini birlikte demokrasiye ve hükümete karşı darbe girişimi içinde olmakla suçlayan yayınların yapılmasına izin veren, bu konuda TRT içinde gerekli soruşturma ve teftiş mekanizmalarını çalıştırmayıp, söz konusu saldırgan programların devamını sağlayan TRT Genel Müdürü hakkında Başbakanlık Teftiş Kurulunun harekete geçmesi gerekmektedir denildi.
Başvuruda TRT Genel Müdürü İbrahim Şahinin görevden alınması için gerekli girişimlerin yapılması da istendi ve şöyle denildi:
11.11.1983 tarih ve 2954 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununun 13. maddesi, TRT Genel Müdürünün nitelik, görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektedir. 13. maddenin 3. bendinde Genel Müdür, milli güvenliğin ve kamu düzeninin gerekli kıldığı, devlet memuru olma niteliğini yitirdiği, ağır hizmet kusuru işlediği veya tarafsızlığın ihlal edildiği hallerde, bu hallerin gerekçeli olarak belirtilmesi suretiyle Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulunun teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile görevden alınır denilmektedir. TRT Yasasında Genel Müdürün görevden alınmasını gerekçeli olarak Bakanlar Kuruluna teklif etmekle görevli olan Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu, 13 Nisan 1994 tarihli 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun kabul edilmesiyle birlikte ortadan kalkmıştır. Ancak ortadan kaldırılan Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulunun, TRT Genel Müdürü seçimi için Bakanlar Kuruluna 3 aday teklif etme görevinin yanı sıra pek çok görevi de 3984 Sayılı Yasayla RTÜKe geçtiğinden, genel müdürün görevden alınmasını teklif etme görevinin de RTÜKe geçmiş kabul edilmesi gerekir. Aksi halde atama ile göreve gelen bir memurun, TRT Yasasının 13/3 maddesinde belirtilen milli güvenlik ve kamu düzenine aykırı görev yapması halinde bile görevden alınamayacağı şeklinde bir kabul oluşur ki, hukuk devletinde böyle bir anlayışın kabulü mümkün değildir. Hem TRT Genel Müdürünün görevden alınması konusundaki hukuki durumun belirlenmesi ve hem de yukarıda açıklanan devletin temel kurumlarına yönelik saldırgan, suçlayıcı ve bölücü yayınlara izin verdiğinden TRT Genel Müdürü hakkında gerekli işlemlerin yapılabilmesi için Başbakanlık Teftiş Kurulunun görevlendirilmesi hususunda gereğini saygılarımızla arz ederiz.