ATAŞARK Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi / Sinan MEYDAN

Tarihçi - Yazar

ATAŞARK Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi / Sinan MEYDAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Ağu 17, 2020 16:25

ATAŞARK Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi

12. Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi, 18-24 Nisan 1935'te İstanbul'da toplandı. Kongreye Batı'dan ve Doğu'dan 40 kadar ülkeyi temsilen 350'yi aşkın kadın katıldı. Böylece dünya nüfusunun 200 milyonu bu kongrede temsil edildi.

Haftalardır İstanbul Sözleşmesi'ni tartışıyoruz. Kadın cinayetlerini ve kadın istismarını önlenmeyi amaçlayan ve şimdiye kadar -aralarında Türkiye'nin de olduğu- 50'ye yakın devletin onayladığı “İstanbul Sözleşmesi”, 85 yıl önceki “İstanbul Kongresi”ni hatırlatıyor. Malum! Kadın hakları tarihinde Cumhuriyetimizin çok özel bir yeri var. Atatürk'ün kadın hakları konusundaki devrimci kararları ve Cumhuriyetimizin kadınlara verdiği haklar dünyaya örnekti. Bu nedenle 12. Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi 1935'te Türkiye'de yapıldı. Kongre, İstanbul'da toplandığı için “İstanbul Kongresi” olarak da anıldı.

CUMHURİYETİN KADIN DEVRİMİ

Atatürk, kadın hakları konusunda -aşamalı devrim stratejisi kapsamında- adım adım ilerledi.

1924'te sosyal hayatta kadın erkek eşitsizliğini yaratan duvarlar yıkıldı; İstanbul'da vapur, tramvay ve trenlerde erkeklerle kadınları ayıran kafesler ve kadınların bulunduğu bölümlerdeki perdeler kaldırıldı. Daha sonra parklar, plajlar, mesire yerleri ve salonlar kadınlara açıldı.

1924'te Tevhidi Tedrisat Kanunu ile eğitim öğretim alanında kadın-erkek eşitliği sağlandı. Çok geçmeden okullarda karma eğitime başlandı.

1926'da kabul edilen “Medeni Kanun” ile birden çok kadınla evlilik yasaklandı, boşanma ve miras konularında eşitlik getirildi, kadınlara meslek seçiminde özgürlük tanındı. Böylece kadına en temel sosyal hakları verilmiş oldu.

1930'da Belediye Kanunu'nda kadınlara belediye seçimlerinde oy verme ve aday olma hakkı tanındı. 1933'te Köy Kanunu'nun 20. maddesi değiştirilerek kadınlara köy muhtarlığına ve heyetlerine seçilme hakkı tanındı 1934'te, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun 10. ve 11. maddesi değiştirilerek milletvekilleri seçimlerinde 22 yaşını doldurmuş kadınlara seçme, 30 yaşını doldurmuş kadınlara da seçilme hakkı verildi. 1935'te yapılan 5. Dönem TBMM Genel Seçiminde 18 kadın milletvekili meclise girdi. Böylece Türk kadını, birçok Batılı hemcinsinden önce siyasal haklara kavuşmuş oldu.

Fransa'da kadınların seçme seçilme hakkının olmadığı 1935'te İngiliz parlamentosunda 14 kadın milletvekili, Türk parlamentosunda ise 18 kadın milletvekili vardı.

Resim

Kadın Kongresinin İstanbul'da Toplanma Nedenleri

Uluslararası Kadın Birliği'nin (UKB) temeli 1848'de ABD'de atıldı. Birliğin amacı, “Bütün milletlerdeki kadınların özgürlüğe kavuşması, siyasi haklarının tanınması, kanun ve uygulamalarda erkeklerle eşitlik sağlanması”ydı.

UKB ilk kongresini 1902'de Washington'da yaptı. Birlik 1903-1913 arasında sırasıyla Berlin, Kopenhag, Londra, Stockholm, Budapeşte'de kongreler yaptı. 1913-1920 arasında savaş nedeniyle kongrelere ara verildi. Birliğin 6-12 Haziran 1920'de Cenevre'de yaptığı sekizinci kongresinde Türkiye'yi Azize Kıbrıslı temsil etti. Birlik, 1923'te Roma'da, 1926'da Paris'te, 1929'da Berlin'de toplandı. UKB, 1904'te “Uluslararası Kadınların Oy Vermeye Katılması Derneği” adıyla örgütlenmeye başladı. Birliğin kongrelerinde en çok üzerinde durduğu konu, kadınların seçme ve seçilme hakkına sahip olmasıydı.

1935'te Türk kadınlarının milletvekili seçilip meclise girmesi üzerine UKB gözünü Türkiye'ye çevirdi. Çünkü o sırada Fransa (1945), Belçika (1944), İtalya (1946), Japonya (1945), Çin (1947), Hindistan (1950), İsviçre (1971) gibi birçok ülkede kadınların seçme-seçilme hakkı yoktu. Bu nedenledir ki, 1935 seçimlerinden hemen sonra, farklı ülkelerin kadın temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen 12. Uluslararası Kadın Birliği Kongresi (UKBK) İstanbul'da toplandı.

1935 kongresinin ana temasının “barış” olması da kongrenin Türkiye'de toplanmasında etkili oldu. Çünkü Cumhurbaşkanı Atatürk, “Yurtta barış dünyada barış” sloganıyla dünya barışına katkıda bulunacak adımlar atıyordu. 1934'te kurduğu “Balkan Antantı” bu barışçı adımların bir eseriydi.

Kongrenin İstanbul'da toplanma nedenlerinden biri de Cumhuriyet hükümetinin kongreye maddi manevi her türlü desteği vermesiydi. Birlik üyelerinin İstanbul'da konaklaması, ulaşımı, haberleşme olanakları Türk Hükümeti'nce sağlandı. Türkiye Cumhuriyeti konsoloslukları kongreye katılacak delegelere ücretsiz vize verdi. Bu konudaki kararname 22 Şubat 1934'te kabul edildi. (BCA, 30.18.01.02.49. 79. 14). Ayrıca hükümet, kongre anısına özel posta pulları (15 çeşit) çıkararak UKB'ye maddi katkıda bulundu. (BCA, 30.18.1. 2. 52.14.6) 1935'te bu konuda bir kanun çıkarıldı. Her pulun üzerine Fransızca “12. Uluslararası Seçme-Seçilme Hakkı Kongresi, İstanbul 1935” yazıldı. Uluslararası dolaşıma girecek olan pullarda dünyanın önde gelen kadınları bulunacak, bir pulda da Atatürk yer alacaktı. UKBK tarihinde ilk kez, kongre düzenlediği bir ülkede hükümet tarafından bu derece çok desteklendi. Atatürk Cumhuriyeti, kongrenin Türkiye'nin tanıtımına yapacağı katkıyı dikkate alarak kongreye her türlü desteği verdi. Kongre, Cumhuriyet devrimlerinin ve bu süreçte Türk kadınının elde ettiği hakların dünyaya tanıtılması için iyi bir fırsat olarak görüldü. Böylece UKBK, tarihinde ilk kez Müslüman bir ülkede toplandı.

12. UKBK'nın İstanbul'da toplanmasında Türkiye kadın hakları mücadelesinin öncülerinden “Türk Kadınlar Birliği”nin (TKB) de önemli bir etkisi oldu.

7 Şubat 1924'te Nezihe Muhittin başkanlığında kurulan TKB, 1926 Paris Kongresi sırasında UKB'ye kabul edildi. Berlin'de toplanan 11. UKBK'da Türkiye'yi TKB adına Eyzayiş Suat temsil etti. Suat'ın yol parasını hükümet ödedi. TKB Başkanı Nezihe Muhittin, 1926'da Madam Corbett Ashby'a UKBK'nın bir kongresini İstanbul'da yapmasını önerdi. Daha sonra aynı öneriyi yeni TKB Başkanı Latife Bekir Hanım da tekrarladı. Bu davetleri değerlendiren UKB, 12. kongresini 1935'te İstanbul'da toplamaya karar verdi.

Kongrenin Toplanması ve Aldığı Kararlar

1935'te İstanbul'da toplanan 12. UKBK, o tarihe kadar toplanmış en geniş katılımlı kadın kongresiydi. Kongreye Batı'dan ve Doğu'dan 40 kadar ülkeyi temsilen 350'yi aşkın kadın katıldı. Böylece dünya nüfusunun 200 milyonu bu kongrede temsil edildi. Kongreye Nazizmin yükseldiği Almanya ve faşizmin yükseldiği İtalya katılmadı. Çünkü kadın haklarına büyük darbeler vuran bu ülkeler, “barış” temalı bir kongreye katılmayı uygun bulmamışlardı. Kongrede Türkiye'yi toplam 24 delege temsil etti. 1935 seçimlerinde meclise giren 18 kadın milletvekili de kongreye katıldı. Türk ve dünya basını kongreye büyük ilgi gösterdi.

Resim

12. UKBK 18-24 Nisan 1935'te İstanbul'da Yıldız Sarayı'nda toplandı. Açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Madam Corbett Ashby, kadınların “cehaletle, ataletle, savaşla, hastalıklarla” mücadele edeceklerini ve “barışa katkıda bulunacaklarını” söyledi. Daha sonra kürsüye gelen İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadınlar ile erkekler arasında hukuk önünde eşitliği sağladığını belirterek kadınların toplumsal ve siyasal alanlara katılımını teşvik etmenin aynı zamanda barışa da katkı sağlayacağını belirtti. Üstündağ'dan sonra konuşan TKB Başkanı Latife Bekir Hanım, Fransızca yaptığı konuşmasında, Atatürk'ün Türk kadınına hak ettiği yeri vererek sadece ülkesini değil, Türk kadınını da kurtardığını söyledi. Kongrenin Türkiye'de toplanmasını istemelerinin gerekçesini de “Türk kadınına haklarını veren, Türk kadınını bir nesil içinde haremin kafeslerinden parlamentonun kürsüsüne getiren Atatürk'e Türk kadınının minnet borcunu ödemek” olarak açıkladı.

Latife Bekir Hanım daha sonra 18 Türk kadın milletvekilini kongreye takdim etti. Kadın milletvekilleri solona girerken kadın temsilcilerden büyük alkış aldılar. Milletvekilleri kongrede konuşmalar yaptılar.

Kongreye katılan delegeler, İstanbul Üniversitesi konferans salonunda iki de “barış mitingi” yaptılar. Dünya barışı için önerilerini sundular.

Kongre, Doğu ve Batı kadınlarının iş birliği içinde çalışması, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmemesi, kadınların siyasal haklarının tanınması, eşit işe eşit ücret politikası, kadın ticaretiyle mücadele edilmesi, ahlakta birlik ve eşitlik, dünya barışının sağlanması ve kadın sorunlarının çözümü için Milletler Cemiyeti ile birlikte çalışılması gibi kararlar aldı.

Kongrede Atatürk Etkisi: “Biz Ona ‘Ataşark' Diyoruz!”

Atatürk'ün –üstelik bir İslam ülkesinde- kadınlara, birçok Batılı ülkede bile olmayan seçme ve seçilme hakkı gibi en temel hakları tanımış olması UKBK'ya katılan dünya kadınlarını çok etkiledi.

Avustralya Kadın Birliği Cemiyeti üyesi Miss Cardell Oliver, kongrenin Türkiye'de olduğunu duyunca katılmaya karar verdiğini, çünkü Türkiye'nin kadın hakları konusunda birçok Avrupa ülkesini geride bırakan dikkat çekici adımlar attığını söyledi. (Zaman, 10 Nisan 1935) 1902'de ABD'de ilk UKBK'yı düzenleyen Miss Köri Kek, hastalığı nedeniyle kongreye katılamadı, ancak gönderdiği telgrafta Türk kadınının oy verme hakkına sahip olmasını “Bir asırdan beri insanlıkta vuku bulan en mesut değişiklik” diye tanımlayarak Atatürk'e teşekkür etti. (Akşam, 19 Nisan 1935). UKB yazmanı Katherin Bonifas ise şöyle dedi: “Atatürk'ün Türk kadınına kazandırdığı hak ve özgürlükler, bütün dünya kadınlarında özgüven yaratmış ve mücadelelerinde onlara destek olan yardımcı bir güç vermiştir.”

Kongre Başkanı Corbett Ashby kongre adına Atatürk'e bir şükran telgrafını çekti: “Uluslararası 12. Kadınlar Kongresi, gösterdiğiniz teveccühten dolayı size en samimi teşekkürleri ve Türk kadınlığına bahşettiğiniz serbesti için sevincini arz eder.” Atatürk bu telgrafa, “Siyasî ve sosyal hakların kadın tarafından istimalinin, beşeriyetin saadeti ve prestiji nokta-i nazarından gerekli olduğuna eminim. Kongre mesaisinin feyizli neticelere ulaşmasını dilerim” diye cevap verdi.

Kongre temsilcileri arasından seçilen 31 kişilik bir heyet, 26 Nisan 1935'te Atatürk'ün tahsis ettiği özel bir trenle Ankara'ya giderek Atatürk'ü ziyaret etti. Basından öğrendiğimize göre heyet üyeleri, kadınlara verdiği haklar nedeniyle Atatürk'e teşekkür ettiler.

En etkili açıklamayı ise Mısır delegesi Şitti Şaravi yaptı. Şaravi, Atatürk'ün sadece Türkiye'nin değil, bütün Doğu'nun atası ve önderi olduğunu söyleyip şöyle dedi: “Siz ona Atatürk dersiniz. Biz ise onu ‘Ataşark' diye anarız!” (Cumhuriyet, 28 Nisan 1935)

1935'te çok geniş bir katılımla kadın sorunlarına çözümler arayan “İstanbul Kongresi”ne ev sahipliği yapan o Türkiye'den, 85 yıl sonra bugün, kadının yaşama hakkını savunan “İstanbul Sözleşmesi”ni tartışan bu Türkiye'ye… Nereden nereye geldiğimize varın siz karar verin!

KAYNAKÇA:

1) Akşam, Cumhuriyet, Zaman gazeteleri (1935).
2) Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA).
3) Leyla Kaplan, Cemiyetlerde ve Siyasi Teşkilatlarda Türk Kadını, (1908-1960), Ankara, 1998.
4) Nazlı Ökten, “1935 İstanbul Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi: Otuz Yurdun Kadınları”, Tarih ve Toplum, S.219, Mart 2002, s.183-187.
5) Selahattin Çiller, Atatürk İçin Diyorlar ki, İstanbul, 1981.
6) Selman Yaşar, 12. Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi, (18-26 Nisan 1935), Ankara, 2020.
7) Süzan Ünal, “12. Arsıulusal Kadınlar Kongresi”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C.9, S. 44, Haziran 2016.

Sinan MEYDAN, 17 Ağustos 2020
https://twitter.com/smeydan
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Pzt Ağu 17, 2020 19:49

MUHTEŞEM ve BÜYÜLEYEN belgeler, bilgiler, irdelemeler, düşünceler ve sonuçlar. Kalbine ve kalemine sağlık sevgili Sinan MEYDAN. Şu anda hayatta ve aramızda olan ve olmayan tüm ATATÜRK'CÜ ve ATAŞARK'CI meleklere Ulu Tanrı'dan ebedi rahmet ve sükunet, sonsuz şükran ve minnet. Onların yediden yetmişe bütün mirascılarına, izleyicilerine ve hayranlarına ise en yürekten sevgiler, derin saygılar, en iyi dilekler ve ulusal, evrensel ve kutsal İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'ni uygulama ve savunma görevinde yeni ve en üstün başarılar.
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02


Şu dizine dön: Sinan MEYDAN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x