...

...

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Pzr Tem 15, 2012 21:27

Aşağıda yazılanlar "Ben Atatürkçüyüm" diyen herkes için geçerli değildir.

Atatürk’ü yani şu an tıbben ölü bir insanı onun eserlerinden ayırmak gerek. Eserler ortada ise bu eserleri (özellikle altı ilkeyi) ileri taşımak bizim görevimizdir. Atatürk’ü (tıbben ölü bir insanı) o denli büyüklüyorlar ki… Atatürk tüm bildiklerini yaratmış mıdır, yoksa bilginin de Rabbi olan Allah’ın yaratması sayesinde mi öğrenmiştir? Bu durumda Yaratan mı büyüklenmeye layıktır, yaratılan mı? Eğer inanıyorsanız…

Ölü bir insan örnek alınamaz. Ancak hayattaki insanlar örnek alınabilir. Kişiyi ve yaşantısını görürsün örnek alırsın. Görmediğin bilmediğin bir insanın kendisi değil eserleri kalır geriye. Odaklanılması gereken nokta Atatürk’ün kendisi değil, eserleridir. Neden diye sorarsanız. Hiç kimse kendi kişiliğini başka bir insanın kişiliği altında ezecek kadar küçük ve aciz yaratılmamıştır derim. Atatürk ve Atatürkçülük birbirinden ayrılmadıkça 1938’den bir adım dahi ileri gidilemez. Tıpkı bugünkü gibi.
En son Kuvayi Milliyeci tarafından Çrş Mar 20, 2013 16:54 tarihinde düzenlendi, toplamda 6 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Re: Atatürk'e Tapmak / Şölen Can EVİN

İletigönderen Poyrazca » Pzt Tem 16, 2012 11:02

Tapmak; sevgi ile baglanmak, tutku ile sevmek
demektir de...
yani kisiye bagliligin,sevginin ve tutkunun
ölüm ötesi olmasi,ezeli/ebedi olabilmesi gibi yani sevginin, bagliligin olmasi gerektigi gibi...

deyim yerin de ise,
Atatürk'e tapmayi Atatürkcüler de zaten ve ancak yukarida aciklandigi gibi degerlendiriyorlar,
bundan hic süpheniz olmasin.
Demem o,ki, belki sasiracaksiniz ama Atatürkcüler, Atatürk'ün tanri olmadigini zaten biliyorlar.

Siz ise "Atatürk'e tapmak" dediginizde ortaya
tanriya sirk kosmak anlami cikiyor, daha dogrusu siz bu anlami cikartiyorsunuz.
Aslinda verdiginiz bu mesaj dogrultusunda
benim tek merak ettigim, yüce Atatürk'e sizin anladiginiz anlamda tapildigi kanisina nereden ve
nasil vardiginiz?

Ya da bu fikrinizi pekistiren verilerin ya da
eylemlerin neler oldugu?
Bir yerlerde Atatürk mescidi yaninda Atatürk tekkesi,
sonrasinda Atatürk camiisi ya da
baska/benzer bir tapinak falan mi gördünüz?
Böyle bir yapi yok ise Atatürk'e tapinan insanlar
tapinma eylemlerini nerelerde gerceklestiriyorlar?

Hic süphesiz ki Atatürk tüm bildiklerini yaratmamistir, (ne denmek istendigi anlisilmiyor ama neyse)
yaratabilecegi eylemlere inanmistir.
O'nun bildikleri ilk etapta düsünce sonrasinda
plan ve eylemden ibarettir.
Yaninda fikir ve eylem arkadaslari da pek taiidir ki vardir. Ve O'na asla
vahiy inmemistir, o yüzden yaptiklari dinsel
bir eylem degildir.
Atatürk'ün basarilarinin, bilginin rabbi olan Allah ile
(bu ne demekse) ne kadar alakasi var onu ancak
sizin gibi ermis bilgeler yorumlayabilir.

Yine sizin sözlerinizden yola cikarak,
yaratani büyüklemeye
(bu da ne demekse ki,Türkce de böyle bir terim yok)
kalkacak olursak,o zaman Hitlerden ve eylemlerinden
öte de yaratani büyüklemeliyiz degil mi(?)

-Ve sizin alt paragrafinizi
biraz aydinlatsin diye bir kac bilgi;

-ölü bir insan örnek alinir,o insani ölümünden sonra
da tutku ile sevilebilinir.
-Atatürk göründü, bilindi,yasadi.Yasantisi cook
örnek alindi ama hepsi ucuz bir kopye cikti o baska.
-Atatürk'ün ölümünden sonra Türk milleti
tabiiki O'nun eserlerine odaklandi.Bunun aksini
sizden baska kim iddia edebilir?
-Atatürk'ün kimligi altinda kimse ezilmez!!
Atatürk'ün "kimligi altinda ezilme" gibi aptalca
bir cümleyi ilk defa sizden duydum.

Atatürk, Atatürkcülükten asla ayrilmaz,
ebediyete kadar da
AY-RIL-MA-YA-CAK!!!

HA!
Siz önce Türkcenizi pekistirin, düzgün cümle kurmasini
ögrenin sonra misyonerlik yaparsiniz.

Selamlar
Kullanıcı küçük betizi
Poyrazca
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Pzt Tem 16, 2012 10:37

Re: Atatürk'e Tapmak / Şölen Can EVİN

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Pzt Tem 16, 2012 20:32

Sayın Poyrazca yazdıklarınızdan hiç Kur'an okumadığınız açıkça anlaşılıyor. Vaktiniz olursa bir de aşağıdaki linklere bakın:

ataturkculer-daha-ne-bekliyorsunuz-t32088.html

http://www.koklerimiz.com
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Mustafa Kemal Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Re: Atatürk'e Tapmak / Şölen Can EVİN

İletigönderen Poyrazca » Sal Tem 17, 2012 20:05

Kuvayi Milliyeci yazdı:Sayın Poyrazca yazdıklarınızdan hiç Kur'an okumadığınız açıkça anlaşılıyor. Vaktiniz olursa bir de aşağıdaki linklere bakın:

ataturkculer-daha-ne-bekliyorsunuz-t32088.html

http://www.koklerimiz.com




Hic Kuran okumadigimi yazdiklarimdan anlamissinizya o yüzden sizden tek bir ricam olacak sayin
Kuvayi Milliyeci.
Bildiginiz gibi, bana verdiginiz link'teki yazida Kuran'i kerimin Atatürk ile ayni söylemleri paylastigi iddia ediliyor.
Iste bu iddialari pekistiren ayetleri, Türk Ulus-devletini,
milliyetcilik, halkcilik ilkelerimizi
savunan ya da bunlar ile esdegerde olan tek bir AYET ismi yazmanizi rica ediyorum.
Sayenizde bu ayetleri incelemis olur, bilgi sahibi olurum.


Saygi ve selamlarimla


***********************************
Bu ne menem bir istir ki,
Alemde bunca Allaha gercekten sirk kosan,
kendi Kur'anini dahi yazan, kendisini peygamber,
mehdi ilan eden,
sokaklardan evlerden camiilerden,okullardan,
kerhanelerden mürit toplayan insanlik artiklari sarlatanlara
saldirmiyorsunuz da,
o, irzinizi namusunuzu,dini, Allahi,kutsal kitabi
güvence altina alan büyük kurtarici Atatürk ile ugrasiyorsunuz.
Neden?
Neden bu isten bu kadar haz aliyorsunuz?

Bu sorunun cevabini da ben vereyim gitsin;
Kimi din ve Atatürk düsmanlari,Atatürk'ü
manevi dünyaya gercekten rakip gördükleri icin
sürekli saldirmislardir,
kimileri ise Atatürk'e siyasi kasitlar/kaygilar
ile saldirmistir.


Ilk önceleri Mustafa Kemali'i Muhammed Mustafa
ile mukayese ediyorlar,Kemalizm'e "din" diyorlardi
simdi de fütursuzlukta sinir tanimayarak,
Atatürk'ün karsisina Allah'i,
Atatürk'e olan tutkunun karsisina
ise Kuran'i dikiyorlar.Kirkbin kere söyledik; Biri din'i öbürü milli lider diye...

Bu kasitttir ayiptir!!Günahtir!!
Ümmetciligin,misyonerligin de bir
adabi var.
Kullanıcı küçük betizi
Poyrazca
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Pzt Tem 16, 2012 10:37

Re: Atatürk'e Tapmak / Şölen Can EVİN

İletigönderen Vatanikoru » Çrş Tem 18, 2012 15:15

Sayin Poyrazca

Yazmayacaktim ama dayanamadim ve yaziyorum. Sayin Solen Can Evin, cok guzel, uzerin de tartismaya bile gerek olmayan, yalin bir paragraf yazarak, insanlarin fani oldugunu ve biraktiklari eserlerin gelecek kusaklar tarafindan takip edilmesi gerektigini, ve hatta o eserlerin gelistirilerek ulke icin daha bile faydali hale getirilmesi gerektigini aciklamis. Bunu zaten Ataturk'te soylemiyormu, diyor ki "Beni gormek demek yuzumu gormek demek degildir...."

Siz bunun nesini tartisiyorsunuz, kendi yazinizin icin de kaybolmussunuz. Insan sirf muhalif olacagim diye de 2+2=4 ya yanlis deyip bunu daldan dala programi gibi bir yazi yazarak aciklamaya calismaz. Cok yanlis birsey.

Ayrica insanlara hakaret etmissiniz. Solen Can dememis ki ben Ataturk'cu degilim, yada ben kafirim.

Tabi ki insan Ataturk'cu olur, ama Ataturk'u bile kendisinden ustun gormez, cunku herkesin bir ego su olmali ki basarilar kazansin. Ataturk' u severim sayarim ama ben benim, benim de Ataturk gibi iki elim, iki bacagim, aklim var.

Tabi ki de bilgiyi de yaratan Allah tir, bilgi bir bakima doga olaylarini, fiziksel kurallari, insanin yasadigi cevresini ogrenmesi ve yorumlamasidir. O doga olaylarini, fiziksel kurallari yaratan Allah degil mi? Allah buna Kuran'da Sunnetullah (Allah'in yolu) demiyor mu? Elbette bilgi insan tarafin dan yaratilmaz, ama yuce Allah tarafindan ilham edilir, Tabi bu ilham edilme her kisiye olmaz, kim ki cok okuyor, cok calisiyor, o kisi bilgiyi hak eder, Allah'ta ona onu verir. Yuce Ataturk cok okumus, vatani icin en iyi sistemi kurmak icin cok arastirmis, yuce Allah'ta bu cabalarini ve en onemlisi masum, samimi niyetlerini, vatan sevgisini takdir etmis ve bilgiyi vermis.

Elbette Kuran'da bircok Ataturk'un 6 oku ile ortusen ayet var, Siz neden baskalarina sorarak size ornek vermelerini istiyorsunuz ustelik o insanlara hakaret ettikten sonra, Acin okuyun ogrenin.

Insanlarin bir seylere tapmasi icin elbette ibadethane ya da Ataturk heykelinin cevresin de dua yerleri olmasina gerek yok ki. Siz Islam'in ruhunu kavramamissiniz, Insan sirk'e dusunceleri ile bulasir, ben sayet aklim da bir Hocaefend'inin Allah'in yuce kulu olduguna inanirsam, bu Hocaefendi'nin kurtarici oldugina inanirsam, sirke bulasmis olurum, bunun icin cevresin de yerlere kapanip dua etmeme gerek yok ki. Bazi benligi yeterince gelismemis, ve hep baskalarinin yaptiklarina hayran olan insanlar bu tuzaga her zaman duseceklerdir. Bu sebeb ile Ataturk ve Ataturk'culuk ayrimini yapabilmek cok onemli.

Ben sizin aklinizin nasil calistigini cok iyi biliyorum, siz simdi benim yazimdan da cimbiz ile kelimeler secip, beni kucultmeye, yazdiklarimi assagilamaya calisacaksiniz, Gecin bunlari.
Kullanıcı küçük betizi
Vatanikoru
Üye
Üye
 
İletiler: 0
Kayıt: Çrş Tem 18, 2012 14:35

Re: Atatürk'e Tapmak / Şölen Can EVİN

İletigönderen Ram » Çrş Tem 18, 2012 20:51

Bence kavramlar karışmış.

Ben yaşamımda Atatürk'e -gerçek anlamda- tapan biri görmedim. Örneğin ben "Yüce Rabbim, ulusumuzun bilinçlenmesini, ülkemizin kurtulmasını sağla ve beni bu yolda çalışmaktan alıkoyma. Sana inandık, senin kulunuz" diyerek yakardım, diyelim. Bunu şöyle yakaracak birini düşünemiyorum: "Yüce Atatürk, ulusumuzun bilinçlenmesini, ülkemizin kurtulmasını sağla ve beni bu yolda çalışmaktan alı koyma. Sana inandık, senin kulunuz."

Siz böyle birini gördünüz mü? Çünkü sözünü ettiğiniz gerçek anlamda tapmadır ve ancak böyle olmalıdır. Yoksa neden "ölü beden"den -sözdeşi puttan- söz edesiniz ki?

Öte yandan ölmüş biri örnek alınabilir. Ölmüş ve sizin görmediğiniz biri de, hakkında aktarılanlar ayrıntılı olmak kaydıyla, benimsenebilir ve de örnek alınabilir.

Atatürk'ün yaşamı ortadadır. Nutuk başta olmak üzere kendi yazdıklarının ve yazdırdıklarının dışında, dostu düşmanı, yerlisi yabancısı, tarihçisi araştırmacısı, gazetecisi yazarı Atatürk'ün sözlerini, eylemlerini, düşüncelerini, tutum ve tepkilerini vb. aktarmıştır. Birkaç namussuzun apaçık karalamalarını ve çarpıtmalarını atlarsak, bu aktarımlarda tutarsızlık yoktur. Durum böyleyken Atatürk gibi her bir şeyi kayıt altında olan birinin örnek alınmasında doğal olmayan bir yan yoktur.

Ayrıca, tarihi ayrıntıları bir yana bırakıp şu soruyu sorabiliriz: "Atatürk gibi bir önder, bir komutan ve dâhi bir insanın nasıl bir kişiliği olabilir -ki ülkesinin kurtuluşu için, ömrü boyunca varıyla yoğuyla canını kanını malını usunu ortaya koyarak çalışsın, savaşsın, uğraşsın?"

Sorunun yanıtı verilecek olursa, örnek alınmayacak birinin çıkması olası mıdır?

Şöyle yazmışsınız: "Aşağıda yazılanlar 'Ben Atatürkçüyüm' diyen herkes için geçerli değildir."

Kim bilir, ülkemizde belki Atatürk resmine eğilip kalkan birkaç usunu yitirmiş bulabilirsiniz ve hatta belki de baştaki örnekteki gibi Atatürk'e yakaracak birkaç çıldırmış da bulabilirsiniz. Ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın bulabileceğiniz birkaç kişi olabilir.

Eğer tapmaktan söz ettiğiniz, Atatürk'ün kaşına gözüne saçına duyulan hayranlıklar ise bu da gerçek anlamda "tapmak" değildir; bu mecazdır ve Allah'a ortak koşmakla ilgisi yoktur.

Evet bu yanlıştır ve evet böyle biri Atatürkçü olamaz; çünkü düşüncelerle değil, kaşla, gözle, saçla ilgilenmektedir. Bu Kutsal Kitap'a da başka yönlerden aykırı olabilir. Bu kimseler, "ah keşke gene gelse de bizi kurtarsa" diyebilirler. Ancak bu, "Atatürk Mesih yeniden dirilecek, bizi kurtaracak" demek de değildir.

"Övmek" ise daha ayrımlıdır. Örneğin ben Attilâ İlhan'ın yazdıklarını çok beğensem ve bu nedenle onu her fırsatta övsem ve biri çıkıp "övdüğün ölüdür, övgüye layık yalnızca Allah'tır, çünkü o yazıyı yazanı yaratan da öldüren de Allah'tır" deseydi ne düşünürdünüz? Oysa buradaki övgü düşünceyedir, yazılanadır, yapılanadır, başarılanadır. Esinin veya yapılanın kaynağı gerçekte Allah olabilir; gelgelelim "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözüne karşı "egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır" demeye benzer; bu da gereksiz karşıtlık oluşturur. Doğrusu inanan biri her şeyi yaratanın Allah olduğunu bilecekken, inanmayan için bunun anlamı olmayacaktır.

Ululamak da böyledir. Yaradana karşı bir övgü veya ululama tapma aracıdır (kul olmak, yaratıcısını tanıyıp yüceleğini belirtmek); kulun kula karşı yaptığı övgü ve yüceltme ise değerini, insanlar arasındaki konumunu belirtmek, başkalarınca daha iyi tanınmasını veya bilinmesini sağlamak için yapılır; saygı ve sevgiden kaynaklanır. Bunun karşıtı da yergi ve sövgüdür.

Atatürk ve Atatürkçülük birbirinden ayrılamaz. Önce kavramları doğru düzgün oturtmak gerekir. Atatürkçülük ile ilgisi olmayıp da Atatürkçü geçinen, Atatürk'ün saçına, kaşına, gözüne övgüler sıralamakla yetinip gösterdiği yoldan gitmeye çabalamak bir yana, gösterdiği yolu dahi bilmeyenler Atatürkçülük'ten ayrılabilirler.

Bu gibi kimselere Atatürk'ün şu sözünü anımsatmakta yarar vardır:

İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle
ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan
aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini
çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı
olması gereken Mustafa Kemal odur!
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Atatürk'e Tapmak / Şölen Can EVİN

İletigönderen Poyrazca » Cum Tem 20, 2012 12:22

Ne elestiri noktanizi dogru düzgün belirtebilmissiniz,
ne de sorulan sorulari kendi savuntulariniz dogrultusunda cevaplayabilmis, kendi inandiginiz tezlerinizi
yazinizda pekistirebilmissiniz sayin Vatanikoru.
Yazik oldu!
Tartismalarinizi gazel ve ya polemik
ekistirmeden sürdüremiyorsunuz besbelli...
Bu yüzden siz, ya da benzerleriniz ile kisir tartismalara
son veriyorum, zira sizler gibi müneccimler ile tartisilmayacagini idrak ettim.

Saglicakla kalin


***************************************
Ama, Sölen Can Evin'in yazisina cevaben,
karsit savlarimi iceren bir yaziyi görev bilirim.

Kimileri islamci mantaliteyi tamamen benimsemis icsellestirmis hatta kisisel ideoloji haline getirmis olabilir.
Bu tamamen kisinin özgür tercihidir.Tabii ki kisisel kadigi sürece...
Taa'ki asli, insasi ve cimentosu ümmetcilik olan islamci idelojiyi milliyetcilik kisvesi altinda zihinlere salgilamaya,
"resmi ideolojinizi, kahramanlarinizi, dokunulmazlarinizi budayin, Kuran'i Kerim'i dinleyin O'na göre yönetin" fetvasina kalkisincaya,
ya da" ölmüs, milli lider de neymis Allaha sarilin allah'a"
gibi sinsi sedalar'a dek...


Sizler;Her cagin her devrin fetvaperestleri, polemikci pazar tellalari!
Bizler aptalmiyiz, sazan mi(?)
Yoksa sadece tartismalarin iceriginde Allah, Peygamber, din kavramlari geciyor diye sus pus olup carpilma kaygisi ile
titreyecek miyiz?
Islami, siyasi bir ideoloji, bir yikim arac'i haline
getirenler, bizlerin kurulus zeminimizi sallayacaklar,
bizler de aval aval bakacakmiyiz(?)
Asla!
yok öyle sey!!

-Ümmetcilik histerilerini islam kavrami icerisine beleyip,
emperyalist ülkeler ile is birligi yapmak isteyen ne kadar
müslüman, ne kadar ümmetci olabilir?
Ya da tüm müslümanlarin kurtulusu /ümmetcilikte ise,
Arap yarim adasi neden irili ufakli
devletcikler ile dolu da,
bir ümmet sistematigi altinda birlesememisler?

-Ümmetciler, Tarablusgarp'ta suya zehir atilmasina, onca Osmanli askerinin ölmesine neden karsi cikmamis?

-Ümmetciler, Canakale'de Senegal'llilerin,Cezayir'lilerin, bir birlerini kirmasina neden karsi cikmamis?

-Ve neden Mekke Emiri Serif Hüseyin ve arkadasları 1.Dünya
Savasında ardına ingilizleri alarak, Kanal,Yemen, Filistin, Hicaz vs. cephelerinde
oluk oluk Müslüman Türk kanı akmasına sebeb olmustur?

-Ve yine, tamamen din'i sistem ile yönetilen islam ülkelerinin ümmetci olmalarina ragmen
bu devletler bir birleri ile savas icerisindeler?
Yoksa ümmetcilik denilen icibos, kovuk kavram bizdeki oldugu kadar diger islam ülkelerinde savunulmuyor mu
hatta yok mu?

Iste bundandir ki; ümmetcilik kavraminin ici doldurulamadi ve
dünya siyasetinde de hic bir ise yaramadi.
yine bundandir ki; Mustafa Kemal Atatürk, Ümmet degil millet kavramina önem vermistir.



Ey hakikat
Sen ki bana el alemden yakınsın
Niçin seni soysunlarda eller sorguç takınsın
Doğru bir söz söyleyeyim her mecliste okunsun
Zülfü yare dokunurmuş dokunursa dokunsun

Al kaşağıyı gir ahıra yarası olan gocunsun

Lâ Edrî
Kullanıcı küçük betizi
Poyrazca
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Pzt Tem 16, 2012 10:37


Şu dizine dön: Kuvayi Milliyeci

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x