Anıtkabir Özel Defteri niteliğinde olan bu sayfaya; ülkemizdeki gelişmeler ve Büyük Önder Mustafa Kemâl ATATÜRK hakkında görüşlerinizi bildirebilirsiniz.

---

Ülkemizi her koldan bir ahtapot gibi saran, adeta örümcek gibi ülkemize kötülük ağı ören düşmanların çoğaldığı ve alenen ortaya çıktığı bu dönemde; seni daha çok arıyor ve özlüyoruz Büyük Önder... Yattığın yerde rahat uyu. Emanetini canımız pahasına koruyacağımıza yemin ederiz.

Ne mutlu seni anlayabilene!

Ne mutlu, Türküm diyene!

Ram

Her fert istediğini düşünmek istediğine inanmak kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak seçtiği bir dinin icaplarını yapmak hak ve hürriyetine sahiptir.Kimsenin fikrine ve vicdanına sahip olunamaz.
M. KEMAL ATATÜRK

---

Kişisel mesajlarınızı burada belirtmeyiniz.

Egemenlik Kayitsiz Sartsiz Milletindir.

Belki bu zor günlerde degil Atam, ama Türkiye Atatürk Genclerini henüz kaybetmedi.
Yarattigin Destani torunlarimiza anlatacak güc ve imanimiz hala mevcuttur.

Ne Mutlu Türküm Diyene.

''Türk Gençliği'ni,pasif bıraktılar Paşam!Gözünü bağladılar,ellerini kelepçelediler.Düşüneninse kafasını uçuruyorlar Paşam!Düşünme diyorlar,biz,duyduğumuz kadarıyle düşünebiliyoruz.Göstermiyorlar ki,gözlerimizi bağladılar Paşam!Ellerimizde kelepçe var.Nefes alabiliyoruz sadece,pisliğin kokusu burnumuzu sızlatıyor.Cennet vatanımı cehenneme dönüştürmeye çalışıyorlar Paşam!Zebanileriyse,cennete gitme hesabı yapanlar...
Ama hesaplayamadıkları ve unuttukları,gençliğimizin çalışkanlığı,zekası ve karakteri,tıpkı senin dediğin gibi...
Aziz vatan toprakları üzerinde,en son genç kalana dek;her kime olursa olsun,gücü ne olursa olsun,karşımızdaki ahtapotsa,kollarını koparacağımıza;aslansa,ateşimizle etrafını sarıp yakacağımıza,şahinse kartal misali,parçalayacağımıza,fikirlerimizden ve amacımızdan asla ödün vermeyeceğimize,namusumuz ve şerefimiz üzerine and içeriz.
Asil kanı taşıyan Türk Gençliği,ışığında daima yürüyecektir.
Ne mutlu Türk'üm diyene!''

Egeli

YÜCE TÜRK MİLLETİNİN BÜYÜK OĞLU BÜYÜK ATATÜRK,
Yalnızca Türkiyenin değil tüm Türk dünyasının ATASI, ATALARINDAN BİRİ,

Sana karşı ve Sana münasebetimizde kendi tarihimize, kültürümüze, dilimize karşı, asırlara dayanan büyük medeniyyetimize sahip çıkamamızla Karşında ve Senin simanda YÜCE HAKKIN karşısında başı aşağıyız.
Fakat bugün başı aşağı olmamız mağlubiyyete uğramamız anlamına gelmiyor. Sadece Seni, Mİlletimizi, YÜCE HAKKI anlayamamışız ve bunun bedelini ödüyoruz. Seni şahıs olarak anlayıp demek istediklerini anlamamışız, oysa ki, kendi dilinden dediğin gibi Sen yalnızca mövcut olan 2 ATATÜRK-den birisin. Biz esas olan ve Seni Sen yapan öbür ATATÜRKE sahip çıkamadık.

Kendi adıma söylüyor ve yemin ediyorum. Hangi yolla olursa olsun - medeniyyetimle, insanlığımla, elmimle, TÜRKLÜYÜMLE, lazım olursa silahımla, SANA - MİLLETİMİZİN içinde olan BÜYÜK ATATÜRKE yemin olsun ki, Türklüyümü, Milletimi, Azerbeycanımı, Türkiyemi, Kıbrısımı, Kerkükümü, Tebrizimi hiçkimseye ama hiçkimseye vermeyip onu göz bebeğim gibi koruyacağım! Ben Senin de söylediğin gibi biliyorum ki, ve herkesin de bir daha hatırlamasını istiyorum ki,
MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAN AKAN ASİL KANDA MEVCUTTUR!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!

Cavit Lazımzade - Avşar

Senin ve silah arkadaslarinin bizlere emanet ettigi bu cennet vatana sahip cikmaktan aciz olan, senin kurdugun Türkiye Büyük Millet Meclisi ne bizlerin oylariyla girmeye hak kazanan o aciz insanlar adina senden özür diliyorum.

Silah arkadaslarin derken "köylümü, ciftcimi, mehmetciklerimi nasil unutursun" diye kizma. Seninle ayni cephede savasmis, sehit olma mertebesine erismis belki de senin gibi Gazi olmus, Vatan evlatlarinin hepsi senin silah arkadaslarindi yoldaslarindi.

Senin bagisladigin "Tam bagimsiz Türkiye"yi yönetmeyi beceremediler, yapamadilar. Akillari ve gücleri yetmedi.
Manda olmayi kolay yol olarak gördüler. Amerikan postallarinin, sehit kaniyla sulanmis topraklarimizda basmadik yer birakmadigi su günlerde sana o kadar cok ihtiyac duyuyoruz ki!

Senin yolundan giden evlatlarina, Vatan haini dediler, Egitime gönül verenlere Misyoner dediler onlari ezdiler.
Senin Fotograflarini kaldirmak istediler, Istiklal Marsi okunmasin dediler.
Daha Mekke ye adim atamamis ve hatta Mekke ye adim attigi gün tutuklanacak olan, Amerikali Hoca efendilerine taptilar, onun oynattigi kuklalara inandilar.
Askerinin basina cuval gecirdiler, simdide Vatanima, Vatanseverime cuval ariyorlar. Buldular da, hatta hergün yenisini buluyorlar.

Sakin yanlis anlama Atam;
dert yanmiyorum, özür diliyorum. Bunlara meydan verenler adina özür diliyorum. Ama onlarda emindir ki; senin genclerin dogru zamani bekliyorlar ve iste o gün geldiginde senin yaptigin gibi yapacaklar.
Sen rahat uyu atam, senin huzuruna basimiz dik cikabilmek icin ne gerekiyorsa yapacagiz...
Saygilar...

Çok seviyorum ATAM seni.

İnsanlığın tarihini başlatan ulusun ulu mimarı, Karamanoğlu Gazi Mustafa Kemal Atatürk,

Sen bizi biliyorsun, biz seni... Aslında sözü fazla da uzatmaya gerek yok: Sen bizim Atamızsın, biz de yaşadığın sürece dilinden düşürmediğin şu genç Türkler. Meraklanma ülkemizin ve Dünya'nın içinde bulunduğu durumu görüyor, biliyoruz. Damarlarımızdaki soylu kanı işaret etme nedenini dilimize, töremize ve üstü örtülen tarihimize baktıkça çok daha iyi anlıyoruz. Dün söylediklerin bugün bir bir gerçekleşiyor. Ancak yine öngördüğün gibi ektiğiniz tohumlar Hint'ten Mısır'dan döndü, verimli sonuçlar aklı ve vicdanı hür "ikinci Mustafa Kemal"lerin kalplerini çoktan doldurdu. O yüzden asla umutsuz ya da yorgun değiliz.

Devletimiz senden sonra bizim olmaktan çıktı. Bugün oynanan son perdede kuzgunlar leş sandıklarının üzerinde son kez uçuyor. Nasıl uçmasınlar! Ne devletin bağımsızlığı kaldı, ne de -ne yazıktır ki- toplumda onur! Türk'e kefen biçebileceklerini düşünenler hala hayallerinden vazgeçemediler. Dışarıdan yıkamadıkları Türk'ün devletini her zamanki gibi -bu kez ta 10 Kasım 1938'den beri- içeriden yıkmaya çalışıyorlar. Ama yolun sonuna geldik, kıyametin gelişinin bugün bu kadar dillendirilmesi de bundandır. Türk'ün töresinin, ilinin -sözde- sonunun konuşulması, kıyamet saatinin yaklaştığının en büyük kanıtıdır!

Yanlış anlama... Göreve atılmak için duraksamıyoruz. Yalnızca göreve atılmak için doğru zamanı bekliyoruz, yoksa sahipsiz bırakır mıyız hiç emanetini! Başka düşüncelerin peşine takılıp senin ülkünden sapan çok oldu bugüne kadar, öyle ya... Ancak varlığını Türk varlığına armağan eden sözünün erleri, altta yatan kefensiz şehitlerini incitmeden ve dinlenmemek üzere yola çıkacakları gün için geri sayımı başlattılar. Sözün sözümüzdür: Feragat-ı nefs, istihkar-ı hayat!

İnsanlığın, ulusun, devletin ne demek olduğunu, tarihin nasıl yazılıp devrimin nasıl yapılacağını, onurun, barışın, bilimin değerini seninle anımsayan ve Dünya'ya bir kez daha kanıtlayan bu yüce ulus son sözü söylemek için, Yaradan'ın sözünü verdiği günü sabırla beklemesini de bilir, biliyorsun. Biliyorsun da, yine de Türk gençliği adına burada yinelemek istedim.

Arz ederiz.