
Ocak-Şubat-Mart 1981 tarihli Süreç Dergisi'nin 5. sayısında Aytunç Altındal; “Agop Martayan Dilaçar, M. Kemal’e, “Türklerin Babası anlamında kullanılması kaydıyla Atatürk adının verilmesini” öneren üç kişiden biri, hatta birincisi olarak tanınır.” diyordu. Agop Martayan Dilaçar'ın ölümünden iki yıl sonra, kaynak göstermeksizin ortaya atılan bu iddia, 1994'te Dzadur Ağayan'ın "Türkiye'de Ermeniler" ve 1998’de Türkiye Ermenileri Cemaati'nce yayımlanan "75. Yılda Türkiye Ermenileri" kitaplarında da kaynak gösterilmeksizin yer alacak ve 26.09.2005 günlü Aksiyon Dergisi ile Esquire dergisinin Ekim 2006 sayısında yinelenecekti.

AGOS gazetesinin 21.09.2012 günlü sayısında Levent Özata, “Cumhuriyet’in iyi çocuğu Hagop Martayan ya da Dilaçar” başlıklı yazısında aynı iddiayı yinelemişti.
Yeni Söz gazetesi 25.01.2016 günü “Atatürk Soyadının Mucidi Bir Ermeni mi?” başlığını atıyordu.
17.06.2016 günlü Aydınlık'ta Atatürk ve Dilaçar” başlıklı yazıda Soner Polat, Prof. Dr. Öner Hortaçsu’nun "Hani biz Mustafa Kemal Paşa'ya "Atatürk" diyoruz ya... İşte bu Agop Martayan, Mustafa Kemal Paşa'ya "Atatürk" soyadını teklif eden kişidir." sözlerini aktarıyor; Yeni Akit gazetesi 10.01.2017 günlü sayısında “Agop Martayan Dilaçar, Mustafa Kemal'e Atatürk soyadının verilmesi TBMM'ye teklif eden kişidir" diyordu.
1981'den bu yana 36 yıl boyunca sürdürülen bu propaganda, günümüzde internet sitelerinde, facebook'ta, twitter'da "Atatürk'ün İsim Babası Agop Martayan Dilaçar'dır", "Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın “Atatürk” adını almasını Türk milleti Agop Martayan’a borçludur." sloganlarıyla milyonlarca insana yayılmaktadır.
Oysa, Agop Martayan Dilaçar, sağlığında, kendisi böyle bir iddiada bulunmadığı gibi, Mustafa Kemal'in soyadı olarak benimsediği Atatürk sözcüğünün ilk hangi tarihte kim tarafından kullanıldığı çok iyi bilinen bir konuydu. Şöyle ki:

İşte Atatürk sözcüğü, Mustafa Kemal'in bu soyadını almasından yaklaşık iki ay önce ilk kez Saffet Bey'in bu radyo konuşmasında kullanılmıştı.
2- 26.11.1947'de ölen Saffet Arıkan'ın kardeşi, Baha Arıkan, Ulus gazetesinin 26.11.1949 günlü sayısında yayımlanan “Atatürk Soyadı ve Arıkan” başlıklı yazısında, şöyle diyordu:
"Rahmetli ağabeyim Saffet Arıkan'ın ölümü üzerinden bugün, iki yıl geçmiş bulunuyor: (...) zannediyorsam 1335 senelerinde, Galatasaray Lisesinde iken Edebiyat Tarihi Hocam bulunan, merhum İbrahim Necmi Dilmen (...) bana; “Atatürk, soyadını, ağabeyinin bir nutkunda ilk defa kullandığı Atatürk kelimesini beğenerek almıştır." dedi. Bunun üzerine rahmetli ağabeyimden bu meseleyi sordum. (...) Kütüphanesinden, klişesini sunduğum müsveddeyi çıkardı. Müsvedde itina ile bir zarfa konulmuş, sarılmıştı. (...) Anlattı:
"Maarif Vekili olmadan evvel, 1934 senesi dil kongresinde, dil tetkik cemiyeti başkanlığına getirildim. Kongreden bir müddet sonra, 26 Eylül tarihi, dil bayramı idi. Bunun için bir nutuk hazırlamam lâzım geliyordu. Bu nutuk, müsveddede de görüldüğü gibi, "Ulu Önderimiz Atatürk Mustafa Kemal.." diye başlıyordu. (...) Atatürk o tarihe kadar, soyadı kanunu çıktığı halde (...) henüz soyadı almamıştı. Nutku kendisine gösterdim. Atatürk kelimesini görür görmez üzerinde durdu. Bir çok kereler bu kelimeyi tekrar etti. (Çok güzel bir buluş, yalnız fazla iddialı) dedi. Ancak müsveddede tashihler yaptığı halde, Atatürk'e dokunmadı. Müsveddenin sonlarında, bir de Türk Atası diye bir terkip kullanmıştım. Bunu daha fazla iddialı bularak, Atatürk tarzında tashih etmemi emretti. Başka bir şey söylemedi. Ben nutkumu verdikten (27.9.1934 Hakimiyeti Milliye No:4735) epey sonra, Gazi Mustafa Kemal, Atatürk'ü soyadı olarak aldı.”

"Rahmetli Arıkan'dan naklen anlattığınız hâdise aynen vakidir. Gazi bu nutuk yazıldığı zaman Dolmabahçede bulunuyorlardı. Saffet Bey (Arıkan) geldi. Yanında ben ve Saffet Bey vardık. Nutku gösterdi. Gazi, Atatürk kelimesi üzerinde çok durdu. Yalnız fazla iddialı buluyordu. Ancak çok beğendiği için umumi efkâra aksettirilmesini muvafık buldu. Ankara'ya döndükten epey sonra, Saffet Beyin buluşu olan Atatürk'ü soyadı olarak aldı.”

"(...) Arıkan'ı çok severdim, onun da bana içten sevgisi vardı. Bir akşam, gene ATATÜRK'ün sofrasında yan yana oturuyorduk. Atatürk'ün soyadı üzerinde konuşuluyordu. Bunun çok güzel bir buluş olduğundan bahsedilirken Büyük Önder, Arıkan'ı göstererek:
"Beyefendinin armağanlarıdır" demişlerdi.
O sırada kendisinden öğrenmek istemiştim:
“Arıkan, bunu siz mi buldunuz?”
Gülümseyerek cevap verdi:
"İltifat buyuruyorlar."
Atatürk bundan epeyce zaman önce de bana sormuşlardı:
"ATATÜRK mü, TÜRKATA mı, hangisini daha iyi bulursunuz?"
"Beyefendinin armağanlarıdır" demişlerdi.
Ben birincisinin daha güzel olduğunu sebepleriyle arza çalışmıştım. O zaman Arıkan'ca bulunmuş olduğunu henüz bilmediğim bu şekillerden birincisinin kendilerince de uygun görüldüğünü bir müddet sonra bunu kullanmış olmalarından anladım.
ATATÜRK sözünü Arıkan'ın bulduğunda şüphem kalmamıştı.(...)”
Yukarıda belgelerini ortaya koyduğumuz üzere, "Atatürk" sözcüğü, ilk kez Saffet Arıkan'ın 26.09.1934 günü İstanbul Radyosu'nda yapacağı konuşma metninde yer almış; Mustafa Kemal, üzerinde kendi elyazısıyla düzeltiler yaptığı bu metinde Saffet Arıkan'ın kullandığı "Atatürk" sözcüğünü beğenmiş; Saffet Arıkan bu metni radyoda okumuş; metin ertesi gün Hakimiyeti Milliye'de yayımlanmış ve Mustafa Kemal bundan iki ay kadar sonra "Atatürk" sözcüğünü soyadı olarak almıştır.
Gerçek bu iken ve Agop Martayan Dilaçar sağlığında yayımladığı yazılarda “Atatürk soyadını ben buldum” gibi bir iddiada bulunmamışken; onun 1979'da ölümünden iki yıl sonra, hiç bir somut veriye dayanmaksızın "Atatürk'ün İsim Babası Agop Martayan Dilaçar'dır"diyenler, bu yalanı 36 yıl boyunca yineleye yineleye, sonunda işi "Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın “Atatürk” adını almasını Türk milleti Agop Martayan’a borçludur." noktasına getirmişlerdir.
Oysa ulusumuzun Atatürk'e, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımıza, bize bu yurdu kanları canları pahasına armağan eden şehit ve gazilerimize, hiç değilse anılarını her türlü yalan ve uydurmadan korumak gibi bir borcu vardır.
İşte biz, bu borcumuzu ödemeye çabalıyoruz.
Cengiz ÖZAKINCI, “Bütün Dünya”, Mart 2017
cengizozakinci@butundunya.com.tr
cengizozakincibd@gmail.com