Atatürk’ün Mayaca-Türkçe Sözcük Analiz Çalışması / Sinan MEYDAN

Tarihçi - Yazar

Atatürk’ün Mayaca-Türkçe Sözcük Analiz Çalışması / Sinan MEYDAN

İletigönderen Balasagun » Cmt Eki 25, 2014 12:10

Atatürk’ün Mayaca-Türkçe Sözcük Analiz Çalışması

Atatürk, yeni Türkiye’yi tarihten çıkarttığı derslerle biçimlendirmiştir. Türk’ün Osmanlı döneminde unutulmaya yüz tutan tarihini ve dilini yeniden arayıp bulmuş ve Türk ulus devletini, Türk tarihi ve Türk diliyle beslemiştir.

ResimTürk Tarih Tezi ve Türk Dil Tezi’nin fikir babası Atatürk’tür. Okuduğu 5000’e yakın kitabın 1000’e yakını tarihle ve dille ilgilidir. Tarih ve dille ilgili düşüncelerini yazmış, dahası dil çalışmalarına bizzat katılıp çok sayıda sözcük türetmiştir. Yazdığı “Geometri Kitabı”nda Arapça, Farsça matematik terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

ResimAtatürk, hiç abartısız ölünceye kadar okumuştur. Son okumaları Mayalarla ilgilidir. Çok bilinmemesine rağmen, Atatürk ömrünün son günlerinde Mayalarla Türkler arasındaki ilişkinin izlerini sürmüştür. Atatürk’ün Mayalar konusunda okuduğu kitaplar arasında M. Brasseur de Bourbourg’un “Maya Dili” adlı eseri çok önemlidir. Çünkü M. Brasseur, dünyadaki en önemli Maya uzmanlarından biridir. 1845 yılında Meksika’ya yerleşip buradaki yerel ağızları öğrenerek “Mayalar” ve “Mu” hakkında çok önemli araştırmalara imza atan Brasseur, hayatını Orta Amerika tarihine, felsefe ve din konularına adamış bir bilim insanıdır. Brasseur, Mayalar konusundaki ilk araştırmaları gerçekleştirmiş döneminin birkaç uzmanından biridir. Atatürk, Brasseur’un “Maya Dili” adlı bu çok önemli kitabını sayfa kenarlarına notlar alarak ve önemli gördüğü yerlerin altını çizerek büyük bir dikkatle okumuş ve Maya diliyle Türkçe arasındaki benzerlikleri ortaya koymaya çalışmıştır.

Resim“Maya Dili” adlı kitapta Atatürk’ün ilgisini çeken bölümlerden bazıları şunlardır:

Atatürk, 124. sayfada geçen “Men” sözcüğüyle ilgilenmiş, “Men” sözcüğünün anlatıldığı paragrafın tamamım bir çizgiyle işaretleyip, paragrafın başına “önemli” anlamında bir (X) işareti koymuştur.

“Men, Maya dilinde on ikinci günün adı olan bu hiyeroglifin Troano metnindeki karşılığıdır. Pio Perez’e göre men kelimesi, sanatçı, köylü anlamına gelmektedir. Yucatan’ın eski dilbilimcilerine göre, kurmak, inşa etmek, desteklemek, vs. anlamına gelen bir fiildir. (...) Me-en veya Mekan oğuldur, evlattır, yani evin kurucusu ve desteğidir. (...)” Atatürk bu paragrafın hemen yanından bir ok işareti çıkarak “Men, halı demek” diye de bir not düşmüştür.

131. sayfada geçen “U-ax-ac” sözcüğünün kökeni hakkındaki açıklama da Atatürk’ün dikkatini çekmiştir.

ResimAtatürk, Maya dilinin özelliklerinin kısaca özetlendiği bir paragrafı baştan aşağıya bir çizgiyle işaretlemiştir. Bu paragrafın sonunda “Maya dilinin dünyadaki en eski ve en zengin dillerden biri olduğu” belirtilmektedir (s. 111).

Atatürk’ün işaretlediği bazı bölümlerden, onun Maya dilinin kaynaklarına çok önem verdiği anlaşılmaktadır:

“ABD’de Providence’da M. Brown’ın zengin kütüphanesinde Maya diliyle ilgili çok komple bir sözlük var. Bu sözlük Meksika’dan gelmiştir ve büyük ihtimalle Peder Antonio de Cludad Real’in eseridir. Arkadaşımız Dr. Brendt bir kopyasını aldı ve bir gün yayınlayacağını ümit ediyoruz.” (s.ıv)

Atatürk, önemli bularak, bu bölümün altını da boydan boya çizmiştir.

Atatürk, “Maya Dili İle İlgili Temel Bilgiler” başlığı altındaki uzun bir paragrafta geçen bazı “Maya dillerinin” altını çizmiştir. Atatürk’ün altını çizdiği Maya dilleri şunlardır: Mije dili, tzotzil ve tzendal dilleri, mikstek, zapotek, wabi veya huabi, zoki, şiaponek, diria veya şoroteka dilleri, tzendal veya tzeldal, şol, şanabal, zakloh-pakap, mame, lakandon, kişe, kakşikel, kakşi, şorti, sinka ve papaluka dilleri...

Atatürk, “Maya Dili” adlı kitapta en çok Maya sözcükleriyle ilgilenmiş, bazı Mayaca sözcüklerin Türkçe olabileceklerini düşünerek bu sözcüklerin altını çizmişlir. Atatürk, “En Çok Kullanılan Edatlar, İlgeçler ve Belirteçler” başlığı allındaki A, Ach, Achac, Ah, Ay, Amal, Ba, Baci, Bacilo, Bacito, Bacina, Bacix, Bak, Bal, Balili, Bal-u-chum, Bal-uil, Bal-uilal, Bal-ua, Banban, Bax, Laac, Layac, Lauac, Bahun, Bahunx, Ache, Ahal, Ah (Ünlem Ah!), Ilan, Ina, Inah, Intah, Luil, İx, Ya, Et, Yoklal, Lac, Abil, Habil, Acan, Acanac, Ahbuluc-balam, Ahan, sözcüklerinin altını çizmiştir (s.46-53, 66-69, 127-135).

Atatürk’ün Mayaca-Türkçe Sözlüğü

Atatürk, “Maya Dili” adlı kitabı okurken adeta bir dil bilimci gibi Türkçe kökenli olduğunu düşündüğü çok sayıda Mayaca sözcüğün yanına kendi bulduğu Türkçe karşılıktan yazmıştır. Bu şekilde 150’ye yakın Mayaca sözcüğe Türkçe karşılık bulan Atatürk, bir anlamda Türkiye’deki ilk Mayaca-Türkçe sözlüğü hazırlamıştır.

İşte Atatürk’ün Mayaca-Türkçe sözcük analiz çalışması: (Atatürk’ün bulduğu karşılıklar kalın harflerle yazılmıştır)

1. Ca: Ki.
2. Achak: Uşak.
3. Ahau: “Derebeyi, prens, kral, hükümdar” Aga
4. Ahau-cutz: “Hindi, tavus kuşu” Tavus Kuşu.
5. Ahcax: “Avrupa horozu” Carga, Kakaş
6. Am: “Beraber, hep, her yerde, aynı zamanda” Hem.
7. Atan: “Eş” - Hatun
8. Baal: “Büyük ünlü, saygın, soylu” Beg
9. Baat: “Balla” Balta/
10. Bal: “Bacanak, hanımın erkek kardeşi” Baldız (Atatürk, bu sözcüğün sonuna, emin olmadığını ifade etmek için bir soru işareti (?) koymuştur.)
11. Bey: “Böyle” Böyle
12. Bııç: “İncelterek ağacı işlemek, yontmak” Biçmek
13. Bon: “Renk” Boya
14. Box: “Lekeleyen boyayan” Boyamak
15. Bonlız: “Renkle kaplı” Boyalı
16. Buch: “Güve, yün yiyen böcek” Kuha (Atatürk bu sözcüğün Sırpça olduğunu belirtmiştir.)
17. Bul, Buluc, Buth: “Boğulmuş, Boğulmak suya gömülmüş”
18. Cahal: “Kalmak, bir yerde oturmak” Kalmak
19. Can: “Bilgelik, bilgi, güç, söylev. Kanun kural, ilke, örnek”
(...)
23. Chak: “Çok, kuvvetli, tamamen, bütünüyle” Çok
24. Chacal: “Kırmızı, kızıl, pas rengi. Çakal bir küçük pars cinsi”
25. Chıcpahal, Chıctahal: Sırasıyla Çıkmak “çoğaltmak, çıkmak”
(...)
30. Chucum: “Kabuğu dilde burukluk Zakkum bırakan bir ağaç”
31. Chıc: “Çakmak” Çakmak (Hemen alıma da Çivi İçin diye yazmıştır).
32. Chol: “Bükmek” Çolak
33. Cılıch: “Saygın, kutsal” Kılıç
34. Cobal: “Soy, aile, asalet şartı” Kabile
35. Coche: “Seyahat tahtırevanı” Çoçi (Atatürk, bu sözcüğün yanına Macarca Araba notunu düşmüştür.)
36. Cochıch: “Kuş gagası” Gaga
37. Coloxche: “Kuşların tahta kafesi” Koloçka (Bundan emin olamayarak sözcüğün sonuna bir soru işareti koymuştur.)
38. Com: “Kap, kazan, her türlü derin tabak” Çömlek
39. Cuch: “Yük” Göç
40. Cutz: “Kanatlı av hayvanı” Kuş
(...)
42. Ek: “Etin yağı” Yağ
43. Ekbalam: “Pars” Ekbalam
44. En: “Sıfatları oluşturmaya yarayan ve Ben-im bazen tamlayan son ek”
45. Et: “Benzeyen şey, eşit”
46. Hatal: “Tahta, bir ağacın, inceltilmiş Hatıl kesilmiş parçası”
47. Hop: “Kaşık, kepçe, kevgir” Hopçe: Ağaç kepçe
48. Hul: “Varmak, gelmek” Ulaşmak
49. Hunabku: “Eski Mayaların Allah baş tanrısının adı olan”
50. Icnal: “Beraber, onun eşliğinde” İle
51. Ix: “İdrar” İş: Çiş
52. Kaax: “Ağaçlı orman, çalılık, koruluk” Kayaş
53. Kak: “Ateş, yanmak” Akmak
54. Kaxnak: “Kuşak” Kuşak
(...)
69. Otoch: “Ev, konut” Otağ
70. Otzıl: “Yoksul, zavallı, fakir,” Yoksul
71. Ot “Yapılmakla olan yol” Ot (Yanma da Macarca Yol yazmıştır.)
72. Ox. “Üç” Üç
(...)
74. Pachal: “Geride kalan” Paşa
75. Pal: “Çocuk, genç” Bala
76. Pan: “Kazmak, sürmek” Sa-pan
77. Papic: “Çok acı bir biber türü” Paprika
78. Pek. “Köpek” Kö-pek
79. Pel: “Klitoris” Mih-bel
80. Peten-İtza: “Maya şehri” Chechen – İtza; Peken-İtza
(...)
115. Ul: “Gelen, gelmiş, varmış” Ulaşmak
116. Uluumıl - Cutz: “Kümes hayvanları diyarı” Kuş
117. Uooh: “Okumuş, akıllı” Oku’nun aslı (Ancak sözcüğün sonuna bir soru işareti koymuştur.)
118. Ut: “Yol, açık saha” Ut:Utza: (“Macarcada yol demektir” diye de eklemiştir.)
119. Uuc: “Kenar, bir kumaş kıvrımı, ordu birliği” Uc
120. Uxmal: “Meksika bölgesinde eski bir şehir adı.” Üç (Atatürk –Ux’un alıma- “Yani Üç” diye yazmıştır.)
(...)
130. Yucatan: “En önemli Maya merkezlerinden birinin adı.” Bu sözcüğün ne anlama geldiğini anlatan paragraftaki “Su toprağına bağlı” cümlesinin alımı çizen Atatürk, buradan bir ok çıkartarak, Yukatan’ın Anlamı diye yazmıştır.

Atatürk’ün, M. Brasseur de Bourbourg’un “Maya Dili” adlı kitabını okurken bir dil bilimci titizliğinde çalışarak 150’ye yakın Mayaca sözcüğün Türkçe olabileceğini gösteren bu bilimsel çalışması Türkiye’de Mayaca - Türkçe dil benzerliği alanındaki ilk çalışmadır. Bu bakımdan çok önemlidir. H. G. Wels’in “Cihan Tarihi’nin Umumi Hatları” adlı kitabını okurken: “Ortak dil ortak bir kökeni kanıtlamıyorsa, en azından ortak bir geçmişi gösterir.” cümlesinin altını önemli bularak çizen Atatürk’ün, Mayaca ve Türkçe arasındaki bu dil benzerliğinden yola çıkarak en azından iki toplumun ortak bir geçmişe, tarihsel yakınlığa sahip olduğunu düşündüğü söylenebilir. Nitekim bu konuda araştırmalar yapması için emekli büyükelçi Tahsin Bey’i Meksika'ya gönderip araştırmalar yaptırmıştır.

(Bu konularda bkz. Sinan Meydan, Atatürk ve Kayıp Kıta Mu (2 cilt) İnkılap Kitahevi. İstanbul. 2005-2008, Ayrıca. İsmail Doğan, Mayalar ve Türklük, Ankara, Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları, 2007, s. 151-194.)

Sinan MEYDAN, “Bütün Dünya”, Ekim 2014
sinanmeydan@butundunya.com.tr
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Sinan MEYDAN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x