Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi? ALİ ERALP

Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi? ALİ ERALP

İletigönderen Gamze Okur » Çrş Kas 04, 2020 10:31

“Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi?


Ülkemizde korona salgını var. Hastalığın yaygınlaşmaması için yasaklar uygulanıyor. Toplantılara, yürüyüşlere, toplu kutlamalara izin verilmiyor.

Ama ne hikmetse bu yasak, AKP mitinglerinde, AKP ve Suriyeli yürüyüşlerinde, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinde, AKP milletvekillerinin düğünlerinde kullanılmıyor…

Ama ulusal günlere, Cumhuriyet bayramı kutlamalarına, 10 Kasım anmalarına izin yok. Onlara Korona yasağı her var her daim…

Neyse ki AKP’den alınan belediyelerde CHP’li başkanlar, bu önemli günleri, bayramları kutlamaya başladılar. Yüreğimize su serptiler. Rahatladık…

İstanbul belediyesi de bu geleneğe uyarak, kentin bazı farklı bölgelerinde kutlamalar, etkinlikler düzenledi. Saraçhane de onlardan birisiydi. Bir süre sonra muhabirler kameranın önüne geçerek törenler, programlar üzerine bilgiler vermeye başladılar.

Ama o anda bizi rahatsız eden bir görüntü çıktı karşımıza. Türbanlı bir bayan ve yanında bir erkek sunucu, Cumhuriyet bayramı üzerine konuşuyorlardı. Yapılacak etkinlikleri anlatıyorlardı.

Bir an şaşırdım: İstanbul belediyesinin hazırladığı bir programda bu türbanlı bayanın ne işi var? Hem de adı Cumhuriyet olan bir bayramda…

Cumhuriyete yakıştı mı böyle bir görüntü? Hadi CHP’nin her biriminde, her yerinde türbanlı görmeye alıştık ama bari böyle bir girişimi Cumhuriyet bayramında yapmayın.

Atatürk devrimlerine uygun, çağdaş, uygar kılık kıyafet giymiş kadın köküne kıran mı girdi? Atatürkçüler, topluma her alanda örnek olmalı değiller mi?

Aklıma şu düşünce geldi:

Herhalde İBB yöneticileri, türbana ve türbanlıya karşı saygılı olduklarını göstermek ve bu çevreleri de kazanmak amacıyla demokrat, özgürlükçü yanlarını kanıtlamak için böyle bir yönteme başvurdular.

Ama bence yanlış; hem de büyük yanlış ve Atatürkçü, çağdaş bir CHP’li belediye yönetimine bu hiç uygun düşmemiş…

Ne yazık ki bu yanlışları Genel Başkan Kılıçdaroğlu da yıllardan beri yapıyor. Hem de birçok konuda, birçok uygulamada karşılaştık…

Sonunda yapılan bu yanlışlarla gele gele geldik “Kara taşa”, kara düzene, kara uygulamalara…

Bir ters anlaşılma olmasın diye, önce şunu belirteyim:

Başta dört büyük şehir belediyesi olmak üzere, yeni seçilen tüm CHP belediye başkanlarının başımızın üstünde yeri var.


Onlarla huzur ve güç bulduk. Onların alışılmış CHP uygulamalarından ayrı yöntemleri, mücadeleleri, uygulamaları ile aydınlığa çıktık… Ve AKP yöneticileri iktidarı bırakmak istemese de onların saltanatına bu başkanlarla son vereceğiz.

Biz CHP’liyiz. CHP’nin güçlenmesi için de elimizden gelen çabayı harcarız. Ama bu demek değildir ki “Asla ona eleştiri yöneltmeyeceğiz…” Hayır “Yönelteceğiz.” Hem de en sert biçimde yönelteceğiz ki yapılan yanlışlıklar bir daha tekrarlanmasın…

Böylece birlik ve beraberlik içerisinde, yolumuzda güçlü bir konumda ilerleyelim.

Şunu açıkça vurgulayalım:

Şeyhlere, Şıhlara, tarikatlara, cemaatlere hoş görünme, onların ilgisini çekip, partiye kazanma çalışmaları Kemal Kılıçdaroğlu döneminde hız kazandı.

Ondan önce, türbanın ne adı vardı ne sanı. Unutulmuştu. Daha doğrusu yargı organlarının birbiri peşi sıra aldığı çağdaş kararlar nedeniyle unutulmak zorunda kalmıştı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve 1989 ve 1991 yıllarında Anayasa Mahkemesi, Danıştay tam 22 kez “Türbanın dini inancı temsil ettiğini, demokratik rejime, laikliğe aykırı olduğunu” vurgulayarak onu resmi kurumlara sokmamıştı.

Bütün bu hukuksal kararlara karşın bir YÖK Başkanı çıkıp “Hukuku arkadan dolanırız” diyebiliyor ve hakkı, hukuku, yetkisi olmadığı halde, türbanı tüm üniversitelerde serbest bırakarak, sınavlardaki türban yasağını kaldırabiliyordu?

Ve böyle bir ortamda Kılıçdaroğlu, bu türban uygulamalarına Ecevit gibi şiddetle karşı çıkmadı, bir de üstüne üstlük, bakın neler söyledi:

“Türkiye’de laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum, ben cemaatlere saygılıyım, insanlarımız manevi dünyalarında cemaatlere yakın olabilir. Nurcu da olabilir, Süleymancı da Fethullahçı da… Yeter ki bunu siyasallaştırmasınlar. Manevi dünyayı siyasete alet etmesinler…”

Ben de ona şöyle yanıt vermiştim o zaman:

“Bir yerde Nurculuk, Süleymancılık, Fethullahçılık olur da siyasallaşma, siyasal İslam olmaz mı Sayın Kılıçdaroğlu? Bir yerde tarikatlar, cemaatler olur da orada demokrasinin D’sinden söz edilebilir mi?

Cumhuriyetin ilanından bu yana Türkiye ne çektiyse bu akımlardan çekmedi mi, hâlâ da çekmiyor mu? Atatürk’ün partisinde, Atatürkçü olduğunu söyleyen, laik bir başkan nasıl böyle konuşabilir?

Fethullah Gülen Cemaati şu anda bütün gövdesi, ayakları kolları ile siyasete girmiş durumdadır ve kadrolarını devletin içinde oluşturmakla meşguldür. Siz hâlâ bu ortamda nasıl “cemaatlere saygılıyız” diyebilirsiniz?

Bu yol, yol değildir; bu gidiş, gidiş değildir… Faşizm göstere göstere, bağıra bağıra geliyor. Siz onunla uzlaşma yöntemini seçiyorsunuz. Böyle bir mücadele biçimi ile bu yürüyüşü asla durduramazsınız… Bizden hatırlatması…
“ (11.01.2012)

Bunu tam 8 yıl önce söylemiştim. Şimdi soruyorum: Atatürk, Vahdettin’e yandaşlık yapsaydı Kurtuluş Savaşını kazanabilir miydi?

(alieralp37@gmail.com)

Kullanıcı küçük betizi
Gamze Okur
Üye
Üye
 
İletiler: 470
Kayıt: Cmt Tem 07, 2018 10:48

Re: Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi? ALİ ERALP

İletigönderen Gamze Okur » Prş Kas 05, 2020 11:06

KALEMİNE, YÜREĞİNE SAĞLIK ARKADAŞIM. İŞTE GERÇEK BİR YAZI. 8 yıl önce, Kılıçdaroğluna verdiğin yanıtı buraya tekrar alıyorum. Herkes bu yanıtı okuyup ders çıkarmalı. Ve yandaşlık yapmamalı...

"Ve böyle bir ortamda Kılıçdaroğlu, bu türban uygulamalarına Ecevit gibi şiddetle karşı çıkmadı, bir de üstüne üstlük, bakın neler söyledi:

“Türkiye’de laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum, ben cemaatlere saygılıyım, insanlarımız manevi dünyalarında cemaatlere yakın olabilir. Nurcu da olabilir, Süleymancı da Fethullahçı da… Yeter ki bunu siyasallaştırmasınlar. Manevi dünyayı siyasete alet etmesinler…”

Ben de ona şöyle yanıt vermiştim o zaman:

“Bir yerde Nurculuk, Süleymancılık, Fethullahçılık olur da siyasallaşma, siyasal İslam olmaz mı Sayın Kılıçdaroğlu? Bir yerde tarikatlar, cemaatler olur da orada demokrasinin D’sinden söz edilebilir mi?

Cumhuriyetin ilanından bu yana Türkiye ne çektiyse bu akımlardan çekmedi mi, hâlâ da çekmiyor mu? Atatürk’ün partisinde, Atatürkçü olduğunu söyleyen, laik bir başkan nasıl böyle konuşabilir?

Fethullah Gülen Cemaati şu anda bütün gövdesi, ayakları kolları ile siyasete girmiş durumdadır ve kadrolarını devletin içinde oluşturmakla meşguldür. Siz hâlâ bu ortamda nasıl “cemaatlere saygılıyız” diyebilirsiniz?

Bu yol, yol değildir; bu gidiş, gidiş değildir… Faşizm göstere göstere, bağıra bağıra geliyor. Siz onunla uzlaşma yöntemini seçiyorsunuz. Böyle bir mücadele biçimi ile bu yürüyüşü asla durduramazsınız… Bizden hatırlatması… “ (11.01.2012)
En son Gamze Okur tarafından Cum Kas 06, 2020 12:03 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
Gamze Okur
Üye
Üye
 
İletiler: 470
Kayıt: Cmt Tem 07, 2018 10:48

Re: Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi? ALİ ERALP

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Prş Kas 05, 2020 12:46

Sevgili Ali'yi, ben de, sevgili Gamze'nin bu tamamen haklı ve temelli özel ve güzel sözlerini harfi harfine aynen paylaşarak kutluyorum. Ve her ikisine de en içten selamlar, sevgiler, saygılar sunuyorum ve yeni ve daha da üstün başarılar ve sonsuz sağlık ve bağışıklık, mut ve umut dolu günler diliyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02

Re: Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi? ALİ ERALP

İletigönderen Ali Eralp » Prş Kas 05, 2020 17:16

Teşekkürler benim can dostlarım Gamze ve Gönül. Sağolun, var olun. Sizler, doğruluğun, dürüstlüğün simgelerisiniz. Sizlerle gurur duyuyorum. Selamlar, sevgiler.
Kullanıcı küçük betizi
Ali Eralp
Üye
Üye
 
İletiler: 313
Kayıt: Prş Ağu 16, 2018 18:02

Re: Atatürk, Vahdettin’e Yandaşlık Yapsaydı Kurtuluş Savaşını Kazanabilir miydi? ALİ ERALP

İletigönderen Asun Kale » Cmt Kas 07, 2020 10:30

Atatürk Vahdettin'e yandaşlık, yalakalık yapsaydı elbette Kurtuluş Savaşını kazanamazdı. Vahdettin başımızda kalır, emperyalist devletler de ülkemizi sömürmeye, halkımızın namusuna el atmaya devam ederlerdi.

Muhalefet 18 yıldan beri muhalefet görevini yapamadığı için, AKP iktidarına yandaşlık, yalakalık yaptığı için ve partili üyelerin de parti başkanlarına körü körüne itaat ettikleri için başımızda bulunmaktadır. Ve muhalefetin bu yandaş, koltuk değneği politikası ile daha ne kadar iktidarda kalacağı da belli değildir... Kalemine, yüreğine sağlık sevgili Ali.
Kullanıcı küçük betizi
Asun Kale
Üye
Üye
 
İletiler: 150
Kayıt: Cum Tem 06, 2018 10:58


Şu dizine dön: Ali ERALP

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x