Köy Enstitülerini kapattılar
Halkevlerini kapattılar
İmam hatipler açtılar
Devrimlerin altını oydular
Halkı cahil bıraktılar
Laikliği anlamıyorlar
Atatürk’ün izinden gitmediler
Bunlar mazeret bile değil aslında. İşin DOĞASI bu, böyle olacak tabii, onlar Atatürkçü değil.
Ve en baba mazeret; ama biz hiç başa geçmedik... Altın tepsiyle vereceklerdi çünkü.
Şu kesinlikle doğrudur: Eğer DOĞRULAR hayata geçirilirse, YANLIŞIN hakimiyet kurması İMKANSIZDIR. Misal: 1919-38 arası...
Bugün "Yanlış" hakimiyet kurdu. Demek ki DOĞRULAR HAYATA GEÇİRİLEMEDİ. Eğer geçseydi tıpkı 1919-38 arasında olduğu gibi hakimiyet Atatürkçülerin olurdu.
Bugün içinde bulunduğumuz durum, TEMELDEKİ hata ortaya konmadan yukarıda mazeret olarak verilen olaylarla açıklanamaz.
Lafı dolandırmadan yazalım. Aklın ve bilimin rehberliği terkedilmiştir. Peki aklın ve bilimin rehberliğinin terkedilmesinin en büyük sorumlusu kimdir? Atatürkçüler. Neden? Diğerlerinin zaten akılla bilimle bir ilişkisi yok. Oysa ki Atatürkçüler "Biz aklın ve bilimin temsilcileriyiz" diyorlar. İşte ip burada kopuyor. Atatürkçüler sadece "Biz aklın ve bilimin temsilciyiz"diyor; bu kadar. Bu söylemle 75 yıldır aklın ve bilimin değil Atatürk'ün temsilciliğini yapıyorlar.
YANLIŞ çok açık ortada. Ama görebilene...
NOT: Dikkat ederseniz yukarıda verdiğimiz mazeretlerin tamamı KARŞI TARAFI SUÇLAMAK şeklindedir. Bu çeşit mazeretler kendinde hata, eksik görmemek, kendini ve fikirlerini arındırmakla mümkündür. Öz-eleştiri yapabilme kabiliyeti önemlidir. Benim ricam bir kez olsun kamerayı kendinize çevirin ve “Son 75 yılda HİÇBİR ŞEY YAPAMAMIŞ olmamızda acaba bizim bir hatamız var mı?” diye bir düşünün. Hem siz kazanırsınız hem ülke kazanır, emin olun…