Atatürkçüler Ne Yapmalı: Metin Aydoğan'dan Öğütler
Metin Aydoğan’nın son kitabını [Ben ve Ülkem, İnkılap yayınları, 2018, 528 s.] 30-40’ar sayfa okuyarak 15 günde bitirdim, bu benim için bir rekor... Öyle kitaplar vardır ki, okumazsın, o okutur kendini. Ara verirsen, bir an önce dönmek, bir an önce sayfalarına gömülmek için sabırsızlanırsın. “Ben ve Ülkem” bu türden bir kitap...
İnsanı çok bilgilendiren, çok düşündüren ve duygulandıran bir yapıt söz konusu... Öyle içerikler var ki, “dur” diyorsun, “bunu birine anlatayım, yok yazıya dökeyim, ben de bir an önce yurttaşlarıma ileteyim.”
Genel olarak Türkiye hakkında, özellikle örgütlü mücadele, 12 Eylül, partiler (CHP), dernekler hakkında son derecede bilgilendirici... Şimdiye kadar merak ettiğim ancak tam bilmediğim birçok sorunun yanıtını bu yapıtta buldum.
Kitapta aynı zamanda felsefî ve ahlakî öğütler var, ders verici, yol gösterici... Kişisel hayat hakkında tavsiyeler, tutum ve davranış önerileri yer alıyor. Yazar bence acısı ve tatlısıyla, dolu dolu, tümüyle vatan ve millete adanmış, imrenilecek bir hayat sürmüş. Kendisine daha nice eser ve hizmetlerle taçlanacak, uzun, sağlıklı, mutlu bir ömür dilerim.
Dediğim gibi, Ben ve Ülkem birçok yönüyle sardı beni, adeta büyüledi. O yönlerin her birini burada açıklamak isterdim, ancak bir seçme yapmak zorundayım. Tercihim, yazarın “Ne yapmalıyız” sorusuna değişik yerlerde verdiği yanıtlar oldu. Bir yandan okurken, bir yandan da eserdeki “Ne Yapmalıyız” sorusuna yanıt niteliğindeki ifadeleri tek tek işaretledim, sonra bir plan dahilinde bir araya getirdim. Ortaya çıkan metni aşağıda sunuyorum. Kuşkusuz metin içeriğinin tamamı Sayın Metin Aydoğan’a aittir. Benim katkım zorunlu bazı ifade ekleme ve değişiklikleri ile metne verdiğim biçim oldu.
İnancım odur ki, değerli yazarımızın öğütleri yurttaşlarımıza, özellikle de Atatürkçü gençlerimize faydalı olacaktır. Sayın Metin Aydoğan aslında “Ne Yapmalı” sorusunun yanıtını aynı adla yayınladığı bir kitabında [Umay Yayınları, 2011] uzun uzun vermiştir. Burada okur, sorunun kısa ve öz, ancak önemli ayrıntılar da içeren bir yanıtını bulacaktır.
GİRİŞ
1- İlk yapacağınız iş kendinizi yetiştirmektir. Olgunlaştıkça, geçmişi değerlendirin, bugünü anlamaya çalışın. Sonra, geleceğe dönük düşünceler üretin.
2- Örgütlenin, halkı örgütleyin.
3- Toplumsal mücadelenin önderleri aydınlardır. Çünkü olayları önce onlar kavrar. Sorun ve çözümleri belirleyerek, gerçekleri halka aydınlar ulaştırır. Önce kendileri bilinçlenip örgütlenirler; sonra halkı bilinçlendirir, örgütlerler. Toplumsal gelişmeler tarihinde bu, her zaman böyle olmuştur. Bütün devrim ve değişimlerin öncülüğünü aydınlar yapmıştır.
4- Halka önderlik yapacak aydın; başarı için, halktan bir adım ilerde bulunmalıdır. Ne geride ne de aynı düzeyde, yalnızca bir adım ilerde…
5- Ancak şu da var ki, ülke için herkesin yapabileceği bir şey vardır. Abartmadan ve küçümsemeden, herkes elinden geleni yapmalıdır.
6- İnsanlarımız kötüye gidişin farkındadır. Bir şeyler yapılması gerektiğini görebiliyorlar, ancak bir şey yapmıyorlar. Yapılması gereken söylendiğinde ise, anlamıyorlar veya sorumluluktan kaçıyorlar. Kurtuluşu başkasından bekliyorlar. İçlerinden en duyarlı olanları; yapılacak işi, ortaya çıkacak kurtarıcıları desteklemek ve onlara katılmak olarak görüyorlar. Bu davranış yaygın bir tutum olunca, yani her bireyin kendisinin de öne çıkabileceği düşünülmeyince, ortaya kurtarıcı çıkmıyor. Kurtarıcılığın küçük alanlardan, doğrudan doğruya her bir bireyden başlayacağı akla gelmiyor.
BİLGİ VE AHLAK
1- Çok oku, çok öğren. Öğrendiğini uygula. Bilgini erdemle bütünleştir, insan sevgisiyle tamamla.
2- Bilgi ve bilinç insanı insan yapan biricik değerdir. Bu nitelik, sana ilkeli olmayı getirir. Seni sözü dinlenen, saygı duyulan bir kişi yapar. Çevrende etkin konuma gelirsin. Giderek önderleşirsin.
3- Almayı değil, vermeyi yeğle; kendini değil, ülkeni düşün. Halkını sev, ona hizmet etmeyi en onurlu bir iş olarak gör.
4- Aydını aydın yapan, yalnızca eğitimli olması değildir. Eğitim gereklidir, ancak yeterli değildir. Bu niteliğin ülke ve halk için yapılacak çalışmalarla bütünleştirilmesi gerekir. Halkın içine girip onunla kaynaşmayan okumuşlar, aydın konumuna gelemezler. İçinden çıktıkları halka giderek yabancılaşırlar. Ülke sorunlarının çözümüne katkıda bulunamazlar. Hiçbir öğrenme yolu, olayları anlamada, görüp yaşadıklarınız kadar etkili olmaz.
ÖRGÜT
1- Kitle örgütlerinde çalışın. Çalışacağınız uygun örgüt yoksa, bir araya gelin, kendiniz kurun. Siyasi veya benzer bir ayrım gözetmeden, ulusal birlik anlayışıyla örgütlenin. Ayrılıklara izin vermeyin.
2- Toplumsal mücadele tarihinde örgütlü olmayan hiçbir düşünce ve inanç, hiçbir hareket başarılı olmamıştır; etkili olamamış, varlığını sürdürememiştir. Buna karşılık örgütlü bir halkın da yenildiği görülmemiştir. Öyleyse, varlığını ve geleceğini düşünen herkes, her yurttaş, her topluluk ve her ulus örgütlü olmak zorundadır.
3- En az iki kişinin bir araya gelmesi bile bir örgütsel ilişkidir. Toplumun kendisi bir örgütsel yapılanmadır, toplumsal ilişkiler örgütsel etkinliklerdir. Örgütlenmeliyiz denildiğinde, toplumdaki çok çeşitli ilişkilerden oluşan etkinliklerden söz ediyoruz, demektir. Bu geniş alanda herkesin, ülke yararına yapabileceği bir şey vardır. İki kişiyi bir araya getirmekten dernek ve partilere üye olmaya veya kurmaya kadar her türlü eylem bir örgütsel etkinliktir. Geleceğine hâkim olmak isteyen her birey, kendisine uygun olan örgütsel çalışmayı belirleyip sürdürmelidir.
4- Halkı örgütlemek aydınların görevidir. Bilgili ve bilinçli insan demek olan aydınlar, önce kendilerini sonra kitleleri örgütler. Kitle örgütlenmesinde ortaya çıkacak halk önderleri; sorunun gerçek sahipleri olarak, içinden çıktıkları halkın tüm kesimlerine ulaşırlar.
5- Örgütlü mücadelede hiçbir çaba boşa gitmez, başarılı her girişim toplumda iz bırakır. Sonucu ne olursa olsun, görülmez ve ölçülmez katkılarıyla toplumsal gelişmeye etki yapar, birikim sağlar.
6- Örgütlenme bireye de önemli faydalar sağlar: Kişinin özgüvenini artırır, örgütçü olarak yetkinleştirir. Kişi olgunlaşır, içinde yaşadığı toplumu tanır. Uygulanabilir çözümler önerir. Kitle önünde rahat konuşur, Örgütlü mücadelede güzel konuşma son derecede önemlidir. Kişiler arasından halka öncülük edecek önderler çıkar.
HALK
1- Kitleler ancak çalışmaların haklı nedenlere dayanması ve güvenilir önderlikle yapılması durumunda harekete geçirilebilir. Doğru yoldaysanız, çıkar peşinde değilseniz, kendinize ve halka güveniyorsanız, halk sizi sahiplenir. Halka ters gelmeyen ve davranışlara yansıyan bir içtenlik, siyasi olgunluk; size kitleler katında saygınlık kazandıracaktır.
2- İlerlemeye dönük değişimin kıvılcımını önce aydınlar yakarsa da, toplumsal dönüşümün gerçekleştirilip korunması, halkın eyleme katılıp kendi öncülerini ortaya çıkarmasıyla mümkün olur. Halkla kalıcı bağlar kurulması, halkın sürekli bilgilendirilmesi öncülerin ortaya çıkması için gereklidir.
3- Toplumsal mücadelede halkla bütünleşmek esastır. Katılımcılık her şeyden önemlidir. Kitle bağı olmayan siyaset verimsizdir, kısırdır.
4- Halk içinde çalışmak başarılı olmanın koşuludur. Bir örgüt kitleyle kaynaştığı oranda güç kazanır. Örgütlü mücadelede güçlü olanlar, kitleye ulaşıp onun önem ve istemini kavrayarak o yönde çalışanlardır. Bu ise, sürekli bir eylemlilik gerektirir. Eylemleriniz; halka dönük, kitlesel, halkın anlayacağı ve halkın katılacağı nitelikte olmalıdır.
5- Halkla kalıcı bağlar kurmayı yaşantınızın bir parçası haline getirin. Bu bağlar, aynı zamanda size örgütlü mücadelede yol gösterecektir. Örgütlediğiniz kitleye güvenin, ondan kopmayın. Gerçekler uygun dil ve yöntemle anlatılırsa, halk en karmaşık konuları bile anlar.
ETKİNLİKLER
1- Düşüncelerin açık, davranışların net olsun. Gerçekleşmesi imkânsız büyük hedeflere değil, yapabileceğin somut işlere yönel. Başaramayacağın işe girişme, giriştiğin işi başar. Hazırlıksız, sonucu düşünülmemiş ve acelenin sıkıştırdığı hiçbir eyleme girişme.
2- Bir sorunla karşılaştığında, o sorunu çözmeye çalış; uzun süre oturup “ne yapmalıyım” diyerek bekleme, bir yerden başla. Çözüm yöntemini bilmiyorsan, araştırarak bul.
3- Mücadelede başarı için gerekli bir koşul, kararlılık ve direnmedir. Direnme, kullanmasını bilen için büyük bir güçtür. Direnmeyi bilinçle birleştirerek, yaşadığın olumsuzluklara karşı karakter haline getirebilirsin. Güçlü olmanın nedeni budur. Direnen insan yenilmesi olanaksız bir varlıktır. İrade gücü başarının koşullarındandır. Kendini bir işe ne kadar verirsen, o kadar başarılı olursun.
4- Girdiğin yolda kendine güven, kararlı ol. Karamsarlığa, boyun eğmeye ve umutsuzluğa asla yer verme. Önüne çıkacak güçlükler seni yolundan çevirmemeli, doğru bildiğin yolda ısrarla yürümelisin. Direnmeyi asla elden bırakmamalısın. Başarının, direnmeyle elde edilecek bir sonuç olduğunu unutma.
5- Yaşamın her alanında, karşılaşacağın güçlüklere karşı diren. Direnmenin en umarsız anda bile işe yaradığını göreceksin. Pes edip teslim olmak doğanın kurallarına ters, edilgen bir tutumdur. Bilinçli bir varlık olan insana yakışmayan bir davranıştır.
6- Yurtseverler, gençler! Sizi halkla kaynaştıracak, halkın ilgi duyacağı faaliyetlerde bulunun. Bu faaliyetler aynı zamanda halkın size olan güvenini artıracak, desteğini sağlayacaktır. Örnekler: Okum-yazma kursları, biçki-dikiş-nakış kursları, sınavlara hazırlık, yabancı dil kursları, öğrencilere ders verme, hastalık taraması, ilaç dağıtma,...
7- Halka bilgi götürün, eğitim hizmeti götürün. Eğitim etkinliğinde uygulanacak bir çalışma yöntemi şu olabilir: Bir kitap saptanır ve o kitabı her katılımcı edinir. Toplantıda okunacak içerik sayfa olarak ve bir sonraki toplantıda sunum yapacak kişi belirlenir. Belirlenen bölümü herkes okuyup toplantıya öyle gelir. Sunumcu, kitaba bakmadan, aldığı notlarla sunumunu yapar, ardından o bölüm hep birlikte tartışılır. Tartışma bitince, ülke ve dünya sorunlarını içeren kısa bir söyleşi yapılır, yeni kitap bölümü ve yeni sunumcu belirlenerek bir sonraki tarihte toplanmak üzere oturum tamamlanır. Kitap bittiğinde genel bir değerlendirme yapılır ve başka bir kitaba geçilir. Katılımcılar bu toplantılardan iki değişik fayda sağlar: Duyarak değil, okuyarak öğrenirler, okuduklarını bir topluluk önünde anlatırlar. Bilinçli birer aydın olurken, aynı zamanda bilgilerini kitlelere yayacak konuşucu (hatip) durumuna gelirler.
8- Eğitim çalışmalarında gençlerin kolayca anlayacağı, Atatürk’ü, Kemalizm’i ve Türk Devrimi’ni öğretecek, teorik düzeyi yüksek, güvenilir kitaplar kullanın.
9- Köylere, fabrikalara, okullara gidin. Çalışan, üreten ve emeğiyle geçinenlere ulaşın. Onlara Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü anlatın. Örgütlemek için çaba gösterin.
10- Açık oturumlar, paneller, konferanslar ve kapalı salon toplantıları düzenleyin, mitingler yapın, TV söyleşilerine katılın. Ulusal günlerde kitlesel koşular düzenleyin. Her sene, yılın Atatürkçülerini seçin, törenle ödüller verin.
11- Fotoğraf sergileri açın. Ödüllü şiir ve kompozisyon yarışmaları düzenleyin. Huzurevlerindeki yaşlıları ziyaret edin. Köy gezileri düzenleyin.
12- Halk ozanları, opera ve bale sanatçılarıyla etkinlikler düzenleyin.
13 - Varsayalım ki, büyük bir sorun var. Halkı aydınlatmak, uyarmak gerekiyor. Birçok şey yapılabilir, bunlardan biri bildiri hazırlamaktır. Bu amaçla arkadaşlarınızla toplantı yapın. Bildiriyi arkadaşlarınızın görüşüne sunun. Broşür haline getirip, karşılıklı konuşarak yurttaşlara dağıtın. Kurduğunuz ilişkileri kalıcı hale getirin.
14- Büyük kuruluş ve derneklerin desteğini almaya çalışın. Demokratik kitle örgütleriyle ortak eylemler yapın. Yeni birlikler kurun. Halkı içine alan birliktelikler oluşturun.
15- Yurttaşların kendi yaptıkları eylemlere destek olun.
Prof. Dr. Cihan DURA, 12 Haziran 2018